Güncelleme Tarihi:
Hahn’ın, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın otoriter tutumu ve anayasayı değiştirerek başkanlık sistemine geçme planları Avrupa Birliği’ne sırt çevirmektedir” sözleri üzerine Çelik, Hürriyet’e özetle şunları söyledi:
HADDİNİ AŞIYOR
“Türkiye’nin Cumhurbaşkanı hakkında böyle bir şekilde konuşmak onun haddine düşmez. Haddini aşıyor ve siyasi ahlaka uymayan açıklamalar yapıyor. Türkiye’deki anayasa değişikliğini okuduğunu ve anladığını zannetmiyorum. Venedik Komisyonu’nun bu raporu, Türkiye’deki uygulamayı bekleyerek yazması, öyle değerlendirme yapması gerekirdi. Türkiye’nin sistem değişikliği yapıp yapmayacağına AB’nin genişleme komiseri karar vermeyecek. Kendisi şunu unutmamalıdır, kendisi siyasi değerlere dayalı bir birliğin genişlemeden sorumlu komiseridir. Kendisini sömürge komiseri zannetmesin. Bu pozisyonu yanlış anlıyor.
MÜZAKERELER İŞİ DEĞİL
Bu şahıs, genişlemeden sorumlu komiserdir, ama şu anda Türkiye söz konusu olduğunda ideolojik ön yargılarını devreye sokuyor ve ‘genişlemeyi engelleme komiseri’ olarak davranıyor. Onun görevi genişlemedir, genişlemeyi engellemek değildir. Kendisi Avusturya Dışişleri Bakanlığı’nın sözcüsü değildir, ama Avusturya Dışişleri Bakanlığı’nın sözcüsü gibi davranıyor. Avusturya Dışişleri Bakanlığı’nın bütün açıklamaları ırkçı açıklamalar, İslamofobik açıklamalardır. Müzakerelerin kesilip kesilmemesi meselesi, bu komiserin görevi değildir.
FETÖ TEZLERİ
15 Temmuz darbe girişiminin ardından bu şahıs haftalarca hatta aylarca bir açıklama yapmadı, tam tersine darbe girişiminden 24 saat sonra, ‘Tutuklamalara bakarsak tutuklama listeleri darbe girişiminden önce hazırlanmış’ açıklaması yaptı. Ki bu açıklamayı darbe girişimi sona erdirildikten itibaren aslında Fetullahçı terör örgütünün bir takım sözcüleri yapıyordu. Bu kadar Fetullahçı tezlerini Türkiye ile ilgili darbe girişimi konusunda dillendiriyor.
AB ZİRVESİ LAZIM
Esas olarak Avrupa, bu siyasi değerlerden uzaklaşan AB üyesi ülkelere ve bu ülkelerdeki ırkçı akımlara karşı herhangi bir tutum alamıyor. Bu da Türkiye’ye yansıyor. Bunun böyle devam edemeyeceğini söylemiştik. Onlara da, ‘Türkiye ile AB liderleri arasında bir liderler zirvesi
yapılması lazım’ önerisinde bulunduk. AB’den, ‘doğru
buluyoruz’ yanıtı geldi. Aslında bizim önerimiz yılın ilk 6 ayında bunun olması gerektiği ile ilgiliydi ama bizdeki referandum ve oradaki çeşitli seçimler sebebiyle ilk aylarda olabilecek gibi görünmüyor, tarih daha belirlenmedi.”