Güncelleme Tarihi:
AB liderleri, Brüksel'deki zirve toplantısında önce kendi içlerinde uzlaşmaya vardılar, sonra da Türkiye ile masaya oturdular.
AB ile Türkiye arasındaki mülteci anlaşması görüşmeleri, AB'nin Türkiye'ye mali yardım yapması karşılığında, Türkiye üzerinden AB'ye giren mültecileri geri gönderme hakkı çerçevesinde gelişiyor.
Masada ayrıca, Türkiye'nin ortaya koyduğu, Türk vatandaşlarının AB ülkelerine "vizesiz girme hakkı" da var.
Peki, AB ile mülteci anlaşmasının maddeleri neler olabilir? Bu anlaşma neler getirir, neler götürür? İşte ayrıntılar:
AB, ANLAŞMA KARŞILIĞINDA TÜRKİYE'YE NE VAADEDİYOR? 3 MİLYAR EURO
AB'nin anlaşma çerçevesinde masaya koyduğu en önemli unsur, Türkiye'ye sığınmacılar için mali yardım vaadi. Müzakerelerin başında pazarlığı 1 milyar Euro ile açtı. Ancak miktarı 3 milyar Euro'ya kadar çıkardı.
Son dönemde AB ülkelerine yönelik yaşanan yoğun mülteci akınının sürmesinin, AB'ye maliyetinin kısa vadede 10 milyar Euro'ya kadar varabileceği hesapları yapılıyordu.
TÜRKİYE SON ÜÇ YILDA MÜLTECİLERE NE KADAR HARCADI? - 7.5 MİLYAR DOLAR
Türkiye ise, sadece Suriyeli mülteciler için son üç yılda 7.5 milyar dolar harcadı. Bu rakam, bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından TBMM'de 1 Ekim'de yaptığı konuşmada açıklanmıştı.
MÜLTECİ ANLAŞMASI İMZALANIRSA, TÜRKLER AB'YE VİZESİZ GİREBİLECEK Mİ? KESİN DEĞİL
Türkiye ile AB arasında daha önce üzerinde uzlaşılan geri kabul anlaşması çerçevesinde, Türk vatandaşlarına vize muafiyetinin "kademeli olarak" kaldırılması kabul edilmişti. Ancak bu sürecin otomatik olarak işlemeyeceği, vize serbestisi konusunda atılacak her adımı, AB içinde yeniden görüşüp kararlara bağlanacağı da anlaşmaya dahil edilmişti. Türk vatandaşlarına AB'ye vizesiz giriş için ise 2017 yılı telaffuz ediliyordu.
Türkiye, AB ile mülteci pazarlıklarında bu sürenin 2016 yılına çekilmesini ortaya koydu. AB, "bu konuda adım atılabilir" mesajı verirken, kesin bir taahhüt altına girmeyi ise reddetti.
Yani AB, Türk vatandaşlarına vize muafiyeti konusunda herhangi bir güvence vermedi. Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Junker, AB zirvesi sonrası yaptığı açıklamada da bu durumu net şekilde ortaya koydu. Junker, AB'nin vize kolaylığı konusunda çalışmalarını hızlandıracağını, ancak bunun "Ankara'ya bedava bilet anlamına gelmediğini" belirtti.
ANLAŞMA İMZALANIRSA, YASADIŞI YOLLARLA AB'YE GİDEN MÜLTECİLER NE OLACAK? TÜRKİYE'YE GÖNDERİLECEK
AB ile anlaşmanın imzalanması halinde, AB topraklarına Türkiye üzerinden yasadışı yollarla girdiği belirlenen sığınmacılar, Türkiye'ye geri gönderilecekler. Ancak, yasadışı yollarla, örneğin botlarla Akdeniz üzerinden AB'ye giren mülteciler, genellikle tüm belgelerini de yok etme yolunu seçiyorlar. Bu durumda, mültecinin gerçekten nereden geldiğini belirlemek çok güç olacak. Gerçekten Türkiye üzerinden yolculuk etmeyen sığınmacıların bile, Türkiye'ye geri gönderilmesinin önü açılabilecek.
ANLAŞMA, TÜRKİYE İLE AB ARASINDAKİ ÜYELİK MÜZAKERELERİNİ ETKİLEYECEK Mİ? - AB, YENİ BAŞLIKLAR AÇMAYI VAADETTİ
Türkiye, mülteci anlaşması karşılığında masaya, AB ile yürütülen ancak son dönemde "buzdolabında" olan üyelik müzakerelerinde yeni başlıklar açılmasını da koydu. AB, Türkiye ile yeni başlıklar açılmasını kabul etti. Ancak hangi başlıklar olacağı konusu henüz net değil. Üstelik başlıklar açılsa bile, kapanması konusunda AB'den herhangi bir taahhüt verilmiş değil. AB, daha önce Türkiye ile müzakere başlıklarının kapatılmasını Kıbrıs şartına bağlamıştı. Bu şartta herhangi bir değişiklik yok.
TÜRKİYE BAŞKA NE KAZABİLİR? AB ZİRVELERİNE DAVET
Mülteci anlaşması çerçevesinde Türkiye'nin masaya getirdiği unsurlardan biri de, düzenli olarak yapılan AB zirve toplantılarına "üyelik müzakereleri yapan ülke" sıfatıyla Türkiye'nin de davet edilmesi. Bu koşul masaya, AB heyetinin geçen hafta Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından koyulmuştu. AB'nin dün yapılan zirvesinin ardından, Türkiye'nin bu talebi konusunda da net bir yanıt gelmedi.
MÜLTECİ ANLAŞMASI KARŞILIĞINDA TÜRKİYE "GÜVENLİ ÜLKE" OLUR MU? İLTİCA AB'NİN SINIRDIŞILARI İÇİN "GÜVENLİ ÜLKE" STATÜSÜ
Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AB heyeti arasındaki görüşme sırasında masaya getirilen bir başka talep ise, Türkiye'nin iltica talebi reddedilen mültecilerin sınır dışı edilebilecekleri 'güvenli ülkeler' listesinde yer alması idi.
AB'nin "güvenli ülke" listesinde olmak, Türkiye için şu anlama geliyor.
Türkiye'den çeşitli nedenlerle ayrılarak, AB'ye iltica başvurusu yapan Türk vatandaşlarının, bu başvuruları bulundukları AB ülkesi tarafından değerlendiriliyor. AB, iltica hakkı tanımadığı yabancı ülke vatandaşlarını, geldikleri ülkeye geri gönderiyor. Ancak bu kişilerin vatandaşı oldukları ülke, insan hakları açısından sıkıntılı ise, bu geri gönderme işlemi yapılamıyor.
Türkiye'nin AB'nin iltica başvuruları açısından "güvenli listesi" nde yer alması halinde;
- Hem AB'ye iltica başvurusunda bulunan ancak kabul edilmeyen Türk vatandaşlarının;
- Hem de hakkında adli kovuşturma olan ve ülkeden kaçan Türk vatandaşlarının, Türkiye'ye geri gönderilmelerinin önü açılacak.
Bu madde, örneğin Türkiye'den ayrılarak Fransa'ya giden ve siyasi iltica hakkı isteyen Cem Uzan'ın; Ya da hakkında Türkiye'de yakalama kararı bulunan eski Savcı Zekeriya Öz'ün durumunu da yakından ilgilendiriyor.
AB, bu konuda da net bir tavır takınmadı.