Eylem ÖZKAYA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 10, 2002 01:53
AB'nin Socrates ve Gençlik programları Türk öğrencilerine Avrupa'nın kapılarını açıyor. Gençler bir haftadan bir yıla kadar değişen sürelerde burslardan yararlanıp yurtdışında kalabilecek.
Bu amaçla Türkiye'de kurulan Ulusal Ajans ekim-kasımda mutabakat zaptını imzalayınca başvurular başlayacak. Sabancı Üniversitesi ve İTÜ'de öğrencileri bilgilendiren bölümler kuruldu.
Leonardo da Vinci ve Socrates. Avrupalı öğrencilere yeni ufuklar açan bu sözcükler, artık Türkler için de farklı anlamlar taşıyacak. Avrupa Birliği'nin bu iki eğitim programından Türk gençleri de yararlanabilecek.
Bu programlara katılabilmek için bir projenizin olması gerekiyor. Bu proje kişisel de olabilir kurumsal da. Yani, bir öğrencinin herhangi bir çalışması ya da bir üniversitenin bir projesi gibi. Türkiye Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Eğitim Koordinatörlüğü, programın Türkiye ayağından sorumlu Ulusal Ajans'ın bu yıl Ekim-Kasımdan itibaren başvuruları kabul edeceğini söylüyor. Sokrates programı için başvurular öğrencilerin bağlı bulunduğu eğitim kurumuna yapılıyor. Ama projeyi doğrudan AB Komisyonu'na göndermek de mümkün. Seçimi AB Komisyonu yapıyor. Seçimde önemli olan ülkenin AB'ye üye olup olmaması değil, projenin niteliği ve öngörülen amaçlara uygun olması. Projelerin bu elemeyi geçmesi yüzde yüz destekleneceği anlamına gelmiyor. Bütçesi 3.5 milyar Euro olan bu iki program bünyesinde verilen destek katkı payı niteliğinde. Katkı payı oranı yüzde 40-100 arasında oynuyor. Socrates ve Leonardo için yurtdışında kalma süresi üç aydan bir yıla kadar değişiyor. Öte yandan gençlik kamplarının da düzenlendiği bir başka çalışma olan Gençlik Programı (Youth Programme) bünyesinde daha kısa süreler için de yurtdışına gidilebiliyor.
HERKESİN ŞANSI EŞİT
Bu konuda kapsamlı bir çalışma yapmış olan İKV (İktisadi Kalkınma Vakfı) uzmanı Handan Soğuk, bu yıl bazı üniversitelerde Socrates ile ilgili bilgilendirme birimlerinin kurulacağını söylüyor. Bu işi çoktan yapmış üniversiteler de var. Sabancı Üniversitesi bağımsız bir Sokrates bilgilendirme birimi kurmuş. İTÜ, uluslararası ofisinde öğrencilerini bilgilendiriyor. Gerek Avrupa Komisyonu gerekse programın Türkiye sorumluları Türkiye'nin her yerinden katılım olmasını istiyor. Yani bu program için Anadolu'daki üniversitelerin çok şansı var.
Socrates programında öğretim görevlileri de yurtdışına gidebiliyor. Hatta mesleki eğitime yönelik Leonardo programından KOBİ'ler, ticaret odaları ve sivil toplum örgütleri de yararlanabiliyor. Bilgi için: www.europa.eu.int, www.aegee-ist.org
ÜNİVERSİTELİLER ERASMUS'A DİKKAT!
Sokrates programının üniversitelileri ilgilendiren alt programının adı Erasmus. ABD'ye beyin göçünü engellemeyi amaçlayan Erasmus bünyesinde 2002-2004 arasında 4 bin 200 yüksek lisans öğrencisine ve öğretim görevlisine burs verilmesi planlanıyor. Ayrıca 1000 öğretim görevlisine araştırma amaçlı üç aylık bir burs verilecek. Bu burs programının AB Parlamentosu tarafından onaylanması bekleniyor. Burslar 2004-2005 öğretim yılından itibaren verilecek. Başvuru dosyalarıysa 2004'te üniversitelere yollanacak. AB Komisyonu programda yer alan Avrupa üniversitelerinin listesini de yakında Ankara'ya gönderecek.
PROGRAMIN TÜRKİYE'DEKİ MACERASI
Avrupa Birliği bu programları 1995'de bir Avrupa kimliği oluşturmak, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak ve eğitimi yaşam boyu sürdürebilmek amacıyla başlattı. Leonardo mesleki eğitime, Sokrates ise eğitimin her alanına yönelik. Gençlik Programı da okul dışındaki gençlere sesleniyor. Programların 1995-1999'i kapsayan birinci bölümü Türkiye'ye açık değildi. AB doğuya doğru genişleme kararı alınca 2000-2006 döneminin aday ülkelerden Türkiye de bu programlardan yararlanma hakkı kazandı. AB Konseyi Türkiye'nin bu programlara katılımını Aralık 1999'da onayladı. Ancak tam katılım için Ulusal Ajans kurulması gerekiyordu. 26 Aralık 2001'de DPT Müsteşarlığı AB'yle İlişkiler Genel Müdürlüğü bünyesinde daire başkanlığı şeklinde örgütlenen Ulusal Ajans kuruldu. Ulusal Ajans hala AB ile müzakerelerini sürdürüyor ve ekim ayında mutabakat zaptının imzalamasıyla birlikte Türkiye bu üç programdan da fiili olarak yararlanabilecek.