Oluşturulma Tarihi: Aralık 17, 2004 00:00
AVRUPA’nın başkenti Brüksel’e gayet güzel bir havada indik, akşam üzeri ise yağmur başladı.
Trafik İstanbul’dan farklı değil, havaalanından otele 1.5 saatte gelebildik.Bütün köşebaşlarını Türkler tutmuş sanki; siyasetçisi, bürokratı ve gazetecisiyle. Tam bir AB çıkarması sayılabilir. Kentin ünlü Conrad Oteli bu kadar kalabalık bir ülke vatandaşlarını ağırlamamıştır... Avrupa Konseyi’nin bugün açıklanacak kararından önce olumsuz dayatmalara karşı muhtemel bir savunma hattı sanki.Otele girdiğimizde Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, inanılmaz bir diplomatik trafik içindeydiler. Başbakan arkadaşlarıyla sabaha kadar çalışmış. Öğle saatlerinde de İtalya Başbakanı Berlusconi ile görüşüyordu. Asansörün başında kalabalık bir medya ordusu az sonra otelden çıkıp Avrupa Konseyi’ne geçecek olan Fransa Cumhurbaşkanı Chirac’ı bekliyor. Türkiye’de hep rahatsız olduğumuz bilinen itişip kakışma yok; zaten çoğunluğunu Fransız gazeteciler oluşturuyor kalabalığın..Doğan
Haber Ajansı baÅŸta olmak üzere Ä°HA ve Cihan Haber Ajansı’nın ikiÅŸer üçer canlı yayın araçları var. Philip Morris-Sabancı ile TABA da otelde bir basın merkezi açmışlar. Canlı yayın araçlarının önünde Türk televizyonlarının ekranlarında izlediÄŸiniz, yazılarını okuduÄŸunuz hemen tüm gazeteciler burada denilebilir. Birbirimize takıldık ‘Türkiye’de kim kalmış?’ diye. Televizyonların teknik elemanlarını da sayarsanız AB zirvesini izleyen medya mensuplarının sayısının 280-300 dolayında olduÄŸu söylenebilir. Avrupa’dan gelen gazetecilerin sayısı ise 3000. Gerçekten tarihi bir olay. Bu kadar basın toplantısını ve ikili temasların trafiÄŸini bir düşünün...Türk gazetecileri tarihe tanıklık ediyorlar.Ama Belçikalı gazeteciler, bizlerin çok sigara içmesinden otel yönetimi gibi ÅŸikáyetçi.‘AB’ye girdiÄŸinizde daha az sigara içmek zorundasınız’ diye takılıyorlar bize.PARLAYAN YILDIZLobide tanıdık yüzler; hepsi de AKP’nin ‘ağır topları’, ErdoÄŸan’ın temaslarını bekliyorlar. Bakanlar; Kemal Unakıtan, Mehmet Aydın, BeÅŸir Atalay; ‘A Takımı’ndan Dengir Mir Mehmet Fırat, Egemen Bağış, Murat Mercan, Ömer Çelik, Hüseyin Besli, YaÅŸar Yakış, Mehmet Dülger, Köksal Toptan ve de Cüneyd Zapsu.BaÅŸbakan’la Brüksel’e gelen CHP’den de bir heyet var; Algan HacaloÄŸlu’nu gördük bu arada. O da ikili temasları dikkatle izleyip, telefonla konuÅŸuyordu.Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Kadir TopbaÅŸ da, üç gündür Brüksel’de. Brüksel Belediye BaÅŸkanı ile görüşmesinde Brüksel’le kardeÅŸ belediye olma konusunda mutabakata varmışlar. Ä°stanbul’un nüfusunun, Belçika’nın nüfusunun 1.5 katı olduÄŸu dikkate alınırsa, Türkiye’nin AB’ye giriÅŸinde en önemli merkez kapısı olduÄŸu anlaşılıyor.TopbaÅŸ, yeni yerel yönetimlerle ilgili AB müktesebatı hazırlık çalışmaları için Brüksel’de bir ofisin açılış çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. Gezisini iki gün daha uzatan TopbaÅŸ, ‘İstanbul Brüksel’de parlayan bir yıldız. Zihinsel olarak ilk önce Ä°stanbul girecek AB’ye’ diye konuÅŸuyor.Belçika’ya gelen bir baÅŸka yerel yönetici de, BeyoÄŸlu Belediye BaÅŸkanı Ahmet Misbah Demircan, BeyoÄŸlu Belediyesi olarak AB fonlarından 300 bin Euro’luk iki fon almış. Türk Belçika Ä°ÅŸadamları DerneÄŸi- üyeleri ile birlikte geldiÄŸi Brüksel’de Avrupa BirliÄŸi’nin yerel yönetimlerle ilgili üç ayrı komisyondan randevular almış. Bu fonları takip etmek çok önemli; birçok kentteki dönüşümler bu sayede saÄŸlanmış. BeyoÄŸlu Belediyesi de bu kapıyı açmak istiyor. ‘Bu fonlarla AB’nin yerel yönetimler noktasında BeyoÄŸlu’na giriÅŸini saÄŸlayacağız’ diyor Demircan.BAÅžBAKAN TEMKÄ°NLÄ°BaÅŸbakan ErdoÄŸan’ın dün Türk gazetecilerle görüşmesinde ‘Bugünkü hava en azından dünden daha iyi’ demesi, heyettekilerin ‘morallerini’ belirli ölçüde yükseltti. Nitekim BaÅŸbakan gün boyunca 10’a yakın ülkenin baÅŸbakanı ile bir araya geldi, bazıları ile de telefonla görüştü.Türk tarafının en büyük sıkıntısı Kıbrıs, Ermenistan ve ‘derogasyonlar’ konularında ortaya çıktı. Tam üyelik müzakerelerinin ‘açık uçlu’ olmasına karşı büyük direniÅŸ gösterildiÄŸi Türk tarafınca ifade ediliyor.Bir siyasetçi şöyle dedi:‘BaÅŸbakan hiç heyecanlanmıyor, temkinli davranıyor. Bir dış politika ustası gibi liderlere karşı savaşım veriyor.’GLOBAL STRATEJÄ°Muhatabımıza göre, 1963’te imzalanan Ankara AnlaÅŸması ile bugün çıkacak karar arasında 41 yılın tortularının farkını göreceÄŸiz.Türk Amerikan Ä°ÅŸadamları DerneÄŸi (TABA) BaÅŸkanı Adnan Nas, Brüksel’deki görüşmeleri izliyor. ‘Niye’ diyoruz:‘Biz Türk sivil toplumunun öncü bir parçasıyız. Bu sürece destek veriyoruz. Aynı zamanda global Amerikan stratejisinin AB üyesi bir Türkiye ile çok iyi uyuÅŸtuÄŸunu biliyoruz. Arada bir çeliÅŸki deÄŸil, aksine bir çakışma, üst üste gelme söz konusudur’ diyor.Burada konuÅŸtuÄŸumuz bazı diplomatlara göre; Türkiye’nin AB ile bütünleÅŸmesi, sadece Türkiye açısından büyük bir dönüşüm deÄŸil, aynı zamanda AB’nin de eÄŸer global bir oyuncu olmak istiyorsa, kendi vizyonunu gözden geçirmesine vesile olması açısından önemli.’ Nas da bu görüşe katıldığını söylüyor.Dün otelden Konsey binasına giderken, üç dil bilen Flaman bir ÅŸoförle konuÅŸtuk... Bizim Türk olduÄŸumuzu anlayınca ‘iyi ÅŸanslar’ dedi ama arkasından ÅŸunları ekledi:‘Avrupa’da politikacılar gelip geçicidir; hepsi belirli tavizlerle ayakta duruyorlar.Ama AB’nin geniÅŸlemesi bizim için de kaygı verici... Mesela Polonya, hem müzakere sürecinde hem de ÅŸimdi AB’nin başını çok aÄŸrıtıyor. Çünkü sürekli fon ve yardım istiyorlar; ama kendi ödevleri konusunda hesap vermeye yanaÅŸmıyorlar.’Bunu söylediÄŸine göre Türkiye’den de endiÅŸesi var.Bir baÅŸka endiÅŸe de; Türk insanının Avrupa’yı istila edeceÄŸi korkusu... BaÅŸbakan geçen gün Avrupa’ya çalışmaya gelen 2.5 milyon Türk’ün geri döndüğünü söyledi. Avrupalı liderlere ‘Korkunuz bundan olmasın’ dedi... Avrupa, Türkiye’yi iyi tanımıyor. Nüfus artışının hálá 2.5-3’lerde olduÄŸunu sanıyor; halbuki bu oranının yüzde 1.7’lere düştüğünü anlatmamışız hálá... Daha da önemlisi, yine çoÄŸunun bilmediÄŸi gibi bizim Gümrük BirliÄŸi üyesi olduÄŸumuzu bilenlerin oranının çok düşük olduÄŸunu da kaydedelim.GECEKÄ° GELÄ°ÅžMELERGündüzden iyimser olan hava, Türkiye’nin ‘milli menfaatleri’nden geri adım atmayacağının altını çizmesi ile dün gece yemekte bir araya gelen Avrupalı liderlerin yeniden pozisyon alabileceÄŸi yorumlarına yol açtı. Liderler arasında genel bir ittifak olmadığı izlenimi açıktı.Türkiye’ye verilecek tarihin, yaz tatili nedeniyle 3 Ekime sarkabileceÄŸinin kulislere yayılması bir baÅŸka hoÅŸnutsuzluk olarak dikkati çekti.Görüşmeler gece yarısından sonra da sürüyordu; tarafların taviz vermez net tavırları devam ediyordu.EÄŸer ‘gri’ bir not ile ÅŸimdilik sınıfı geçerse Türkiye, karşısında oluÅŸacak yeni güç dengelerine yeni ödünlerle karşılaÅŸabilecek.. Avrupa’nın gönül ve zihinlerini kazanmak o kadar kolay mı, gelecek 10 yıl içinde...GÃœNÃœN SÖZÜ‘UmutsuzluÄŸa kapılmak doÄŸru deÄŸildir. Kaybetmenin ilk basamağı umutsuzluÄŸa düşmektir.’Alfred CapusÂ
button