Güncelleme Tarihi:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 1-4 Nisan arasında İsveç’i resmen ziyaret etti. Günümüzde 27 üyeli Avrupa Birliği'nde Türkiye'ye en güçlü desteği, ırkçı eğilimlere sahip bulunmayan, demokrasi ve insan hakları konusuna olağanüstü duyarlı olan İsveç veriyor. Bu nedenle, AB ile ilişkiler konusunda frene basmakla suçlanan Erdoğan’ın Stockholm ziyareti ayrı bir önem taşıyor. İsveç ziyareti sırasında Erdoğan, Avrupa Birliği Bakanlığının kurulacağının sinyallerini de verdi.
Türkiye'nin Stockholm Büyükelçisi Necip Egüz ve diplomat kökenli eşi Şenay Egüz İsveç’te Türkiye Cumhuriyeti’ni başarılı bir şekilde temsil ediyorlar. İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt de daha önceden Türkiye ile yakın ilişkileri olan çok tecrübeli bir politikacı. İki ülkenin de başarılı devlet adamları sayesinde Türkiye-İsveç ilişkileri son 3-4 yıldır en yüksek düzeyde bulunuyor. Orhan Pamuk'un Nobel ödülünü almasının İsveç kamuoyunda Türkiye-İsveç dostluğuna çok olumlu etki yaptığı da bir gerçek.
Aslında, son yirmi yıl içinde Türkiye-İsveç ilişkileri inişli çıkışlı bir grafik izlemiştir. İsveç'in demokrasi ve insan hakları konusunda Türkiye'ye eleştirileri yüzünden iki ülke arasında zaman zaman soğuk rüzgârlar esmiştir. İsveç, 2000 yılında yapılan Helsinki zirvesinde de Türkiye'nin AB aday üyeliğine kabulüne uzun süre direnmişti. Ancak, 2004 yılında ilk kez bir İsveç Başbakanın (Göran Persson), ilk kez parlamento başkanının ve 29 Mayıs 2006 tarihinde İsveç Kralı Karl XVI. Gustaf ve eşi Kraliçe Silvia’nın Ankara’yı resmen ziyaret etmesiyle birlikte ilişkiler normalleşmiştir.
1965 yılında Türkiye’den İsveç’e Konya’nın Kulu ilçesi ağırlıklı işçi göçü başlamıştır. 12 Mart 1971 askeri müdahalesi sonrası siyasi mülteciler ve Mardin'den yaklaşık 15 bin Süryani İsveç'e yerleşir. Yeni bir göç dalgası da 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra gerçekleşir. Türkiye ile İsveç arasında imzalanan çifte vatandaşlık anlaşmasından sonra çok sayıda Türk vatandaşı İsveç vatandaşlığına da geçmiştir. İstatistiklerde çifte vatandaşlık görünmediğinden İsveç vatandaşlığına geçen Türk vatandaşları İsveçli sayılmaya başlanmıştır. Bu yüzden, Türklerin sayısında bu uygulama başladıktan sonra azalma görünse de doğum yeri ve köken araştırması yapılınca gerçek sayıya ulaşmak mümkün olmaktadır.
İsveç istatistiklerinde Türk olarak görülenlerin sayısı 40 bindir. Ancak, doğum yeri, anne, baba bağlantısı ele alındığında bu sayı 70 bindir. Stockholm ve çevresinde yaklaşık 20 bin Türk yaşamaktadır. Göteborg ve İsveç'in üçüncü büyük kenti Malmö’de de Türkler yoğun olarak bulunmaktadır. Yaklaşık 4 bin civarı olan Türk işverenler en çok hizmet sektöründe (otel ve restoran) bulunmaktadır. Hükümet ve parlamentonun yanı sıra belediye yönetimlerinde de çok sayıda Türk kökenli bulunmaktadır. Kamu yararına hizmet veren İsveç Radyosu'nda 1 Ocak 1977’den beri Türkçe yayın yapılmaktadır.
Türkiye-İsveç ilişkileri işçi göçünden ibaret değildir. Oldukça köklüdür. Türklerle, İsveçliler arasındaki ilk temas Bizans döneminde Vikinglerin Anadolu’nun Karadeniz kıyılarına akınlarıyla ve Bizans ordusunda görev yapmasıyla başlamıştır. Türk tarihinde ‘Demirbaş Şarl’ olarak anılan İsveç Kralı XII Karl, Rus ordusu karşısında bozguna uğradıktan sonra Osmanlı Devleti’ne sığınmıştır. Kral askerleriyle birlikte beş yıl Bender'de misafir edilmiştir. Memleketine dönerken de Sultan'dan yüklü miktarda borç almıştır. 1727 ve 1734 yıllarında borçların tahsili için İsveç'e gelen Osmanlı heyetindeki subay ve askerlerden bazıları aylarca süren görüşmeler sırasında, ortadan kaybolup Stockholm ile Stockholm'ün çevresindeki kasaba ve kentlere yerleşmeleriyle birlikte Türkiye’den İsveç’e yerleşen ilk göçmenler oluşuyor. 18. yüzyılda iki ülke arasındaki ilişkiler doruğa çıkmıştır.
Ä°sveç, ilk diplomatik temsilciliÄŸini 1734 yılında Ä°stanbul'da açmıştır. Ä°ki ülke arasında dostluk ve savunma anlaÅŸması imzalanmıştır. 19. yüzyılda Ä°sveç'in yayılmacı politikayı bırakmasıyla birlikte iki ülke arasındaki iliÅŸkiler Ä°sveç ÅŸirketlerinin temsicilikler açması dışında azalır. Türkiye’de cumhuriyetin ilk yıllarında da iki ülke arasında yeniden yakın iliÅŸkiler kurulabilmiÅŸtir. Bu çerçevede 4 Åžubat 1928’de Türkiye-Ä°sveç Ticaret AnlaÅŸması imzalandı ve 3 Ekim 1934’de Ä°sveç Veliahdı Güstav AdolfÂAtatürk Ankarasını ziyaret etmiÅŸtir. 1962’de Ä°stanbul’da, Ä°sveç ile Ä°skandinav ülkelerinin özellikle beÅŸeri ve sosyal bilim dallarında Türkiye, OrtadoÄŸu ve Orta Asya’ya yönelik araÅŸtırmalarını destekleyen ‘İstanbul Ä°sveç AraÅŸtırma Enstitüsü’ kurulur.
Türkiye-İsveç ilişkileri bahar dönemini yaşamaya başlamıştır. 2007 yılında Türkiye ile İsveç arasındaki dış ticaret hacmi 2006 yılına göre yüzde 20 artarak 3 milyar dolar olmuştur. 2007 yılında İsveç'ten Türkiye'ye gelen turist sayısı da 400 bini bulmuştur. Uluslararası piyasalarda tanınan tüm büyük İsveç şirketleri (Akzo Nobel, ABB, Astra Zeneca, Türk Ytong, Ericsson, Tetra Pak, SAS, Scania, Marshall Boya, Electrolux, TeliaSonera, Volvo, İkea vb.) Türkiye'de temsilcilik sahibidirler. Bu şirketler büyük ölçekli ortaklıklar kurarak üretime yönelik yatırımlarını sürdürmektedirler. Türk-İsveç ilişkileri Osmanlı Devleti dönemindeki gibi müttefiklik ilişkisine dayalı parlak bir döneme girmektedir.