Oluşturulma Tarihi: Şubat 10, 2002 00:00
Havacılık dünyasını sarsan krize rağmen Airbus Endüstri dünyanın büyük yolcu uçağı olacak A380 imalatını hiç durdurmadı.Gelen siparişlerden bazılarında iptal ya da askıya alma gibi sorunlarla karşılaşan Airbus, müşterilerini ikna ederek yaklaşık 14 milyar Dolar tutarındaki yatırımla gerçekleşme yolundaki dev yolcu uçağını daha önce planladığı tarihte teslim etme garantisini verdi.Havacılık endüstrisinin içinde bulunduğu krize rağmen portföyüne yeni müşteriler ekleyen Airbus, A380 Projesi'nde dalya demek üzere. Airbus, geleceğin Süper Jumbo'sunda 97'si kesin, 59'u da opsiyon yani siparişe çevrilebilir toplam 156 uçak satışına ulaştı.Avrupalı imalatçı iki katlı, 555 yolcu kapasiteli uçağın ilk siparişleri için çok uzun süre uğraştı. Birçok havayolu şirketi A380 gibi bir uçağa ihtiyacı olmasına rağmen risk nedeniyle uzun süre bu projeden uzak durdu. Ancak ilk alınan Emirates siparişini yağmur gibi diğerleri izledi. Projede önemli bir aşama geçilirken ortaya çıkan 11 Eylül, tüm planları altüst etti. Birçok uçak projesi durma noktasına geldi. Boeing, geleceğin hava ulaşımında yüksek sürati ile çığır açacak Sonic Cruiser'ı iki yıl ertelediğini açıkladı. Bıçak gibi kesilen satışlar ve iptal edilen siparişlerle gözler Airbus'a çevrildi. Boeing 747'lere göre yüzde 20 daha az uçuş maliyetine sahip A380'nin 11 Eylül'den sonra havayollarına daha da gerekli olduğunu söyleyen Airbus Endüstri Başkanı Noel Forgeard, A380'in planlandığı gibi ilk uçuşunu 2004'te yapacağını açıkladı.Airbus'ın kararlı tutumu meyvelerini kısa sürede verdi. Önce Dubai merkezli Emirates alacağı uçak sayısını opsiyonlarla 32'ye çıkarttı. Emirates'i daha önceden projeye biraz uzak duran Lufthansa'nın 10, ekspres kargo taşıma şirketi FedEx'in de 10'u kesin toplam 20 uçak siparişi izledi. Şimdi Airbus geleceğe biraz daha umutlu bakıyor. Sipariş sayısının artmasıyla projeyi daha da ucuza mal etmeyi hedefleyen Avrupalı şirket, gelecek 10 yıllık dönemde 500 uçaklık bir pazar görüyor.İLK İMALATProgram takvimine uygun olarak ilerleyen Airbus, projenin resmi olarak açıklanmasından 13 ay sonra ilk parçaların imalatına da başladı. Airbus'ın Fransa'nın Nantes kentinde gerçekleştirilen üretiminde bu dev uçağın ilk üretilen parçaları 'wing box' oldu. Kanat ve gövde birleşim yerlerini oluşturan 'wing box'lar tamamen kompozitten imal ediliyor. Boyları 6 ila 7 metre arasında değişiyor. Yaklaşık 12 ton ağırlığına sahip 'wing box'ların dışı 4 santimetre kalınlığında karbon fiberden oluşuyor. Airbus Nantes'daki tesislerinde 'wing box'un yanı sıra 380 değişik parça imal edilecek. Bunlar arasında gövdedeki 10.6 metre uzunluğundaki parça şu ana kadar havacılık dünyasındaki üretilen en büyük tek parça olacak.Ana üssü Fransa'nın Toulouse kenti olan Airbus fabrikalarında A380 parçalarının gelmeye başlamasıyla ciddi bir heyecan yaşanıyor. Tümü iki katlı ve dört motorlu bu hava gemisi için heyecanları dorukta olan mühendisler her şeyin yolunda gideceğine ve belirlenen sürede A380 uçağının ilk uçuşunu yapacağına inanıyorlar. İleride bin kişilik modelleri de planlanan A380’in dünyanın en büyük yolcu uçağı ünvanını alması aynı zamanda Airbus Endüstri'nin rüştünü ispatı olarak da yorumlanıyor. Bu imalat ile fabrika Boeing'in elinden en büyük yolcu uçağı üretme bayrağını da almış olacak. Ve iki büyük uçak üreticisi arasında rekabet yeni platformlara taşınacak. Gelecek yıllardaki rekabetin büyük uçak yerine iki fabrika arasında sesten hızlı uçaklar konusunda yaşanması bekleniyor.MOTOR SAVAŞIA380'in motorları konusunda da büyük savaş yaşanıyor. Dev yolcu uçağının motorları için iki ayrı seçenek var. İngiliz imalatçı Rolls Royce Trent 900, Amerikalı General Electric (GE) ve Pratt and Whitney (P&W) ortaklığında ise GP7200 motorlarını öneriyor. Rolls Royce eski müşterileri olan Güneydoğu Asya ve Avusturalyalı müşterileriyle Trent 900 motorlarının satış anlaşmasını imzaladı. Amerikalı imalatçılar ise Air France, Emirates ve FedEx'le anlaştı. Henüz motor seçimi yapmayan finansal kiralama şirketi ILFC, Lufthansa ve Katar Havayolları'nın seçimleri dev motor savaşının galibini belirleyecek.BİR BAŞKA KAVGAA380'in imalatı sürerken, Avrupa ve Atlantik arasında ciddi bir savaş yaşanıyor. Boeing, Amerika-Avrupa Birliği arasında yapılan anlaşma doğrultusunda Airbus'ı gerektiğinden daha fazla devlet yardımı almakla suçluyor. Airbus ise dikkatleri Amerikan Hava Kuvvetleri'nin (USAF) Boeing'e verdiği 100 uçaklık 767 siparişine çekiyor. Boeing, iki motorlu 767 yolcu uçağını modifiye ederek havadan yakıt ikmali yapabilen tanker uçak haline getirecek. Bu uçaklar 10 yıllığına USAF'a kiralanacak. Airbus bu anlaşma nedeniyle Amerikan Hükümeti'ni Boeing'e direkt destek destek vermekle suçluyor.Viking’le Adana-AntakyaGeçtiğimiz haftasonu ilginç bir tura katıldım. Cuma akşamı 19.00 uçağı ile Adana'ya gittim. Viking Turizm iki gün süren tarih turunu Adana HiltonSA'nın olağanüstü konukseverliği içinde sundu. Duygu Asena, Mehmet Yaşin, Selahattin Duman, Faik Akın, Ali Kırgız'dan oluşan ekibimiz ilk geceyi Adana'da Seyhan Nehri'nin kenarında geleceğin oteli gibi duran HiltonSA'da geçirdik. Sabah erkenden, bölgenin katliamlardan son anda kısmen kurtarılmış tarih hazinelerine doğru yola çıktık. Önce Yılan Kalesi'ni gördük. Sonra Toprak Kalesi'ne geçtik. Burada inanılmaz bir sürprizle karşılaştık. Zorla tırmandığımız Kale'de iki genç kız hoş bir konser verdiler. Beyaz örtüler üzerinde müthiş bir ikram hazırlanmıştı. HiltonSa'nın Avusturalyalı Genel Müdürü Andrew Jacobs, Hilton Türkiye Pazarlama Müdürü Güliz Özbek yine Hilton Adana'nın İş Geliştirme Müdürü Mustafa Cevizci, Viking Turizm Genel Müdürü İbrahim Koyunoğlu, Neslihan Ağaoglu ile Berrin Çetin, tek kelime ile dağ başında-kale üstünde müthiş bir organizasyon yapmışlardı. MOZAİKLERİ BOYAMIŞLARBuradan Payas Sokollu Mehmet Paşa Külliyesine gittik. Apartmanların ortasında kalmış külliye çok heyecan vericiydi. Mimar Sinan çizmiş, ustalarından birine yaptırmıştı. Bu usta mimar, külliyenin bugünkü halini görse sanırım bir daha asla mimarlık yapmazdı. Yine de külliye mükemmel yapısı ile biz insanların, acımasız, geçmişe saygısız yüksek ihanetimize karşı ciddi bir direniş göstermişti. Yolumuz Antakya'ya kadar uzandı. Mozaik müzesinde gördüklerim, Zeugma'nın efsaneleşen mozaiklerinden çok daha güzeldi. Ama mozaikler arasındaki boşluklar bir boyacıya boyatılmış ve boyacı hızını alamayıp mozaiklerin de bir kısmını boyamıştı. Tek kusursuz eser, bir lahitti ve onu askerler çıkardığı için yağmalanmamıştı. Dinlerin, kültürlerin sevgi yumağı Antakya'da Harbiye'deki Hidro Lokantası'nda gizemli tatlarla bir
yemek yedik. Burayı herkese tavsiye ederim. İnsana heyecan veren bir lokantaydı. Sonraki gün Tarsus yönüne gittik. St. Paul Kilise ve Müzesi'ni gördüm. Eski Tarsus evleri, bir kaçı kurtarılmış, diğerleri can çekişiyordu. Yolumuz Mersin HiltonSA ve ötesine uzanıyordu. Ama ne yazık ki deprem olunca ben Tarsus Hükümet Konağı’nın önünde gruptan ayrıldım. Aklım gerisinde kaldı. Viking Turizm'in yarattığı bu yeni tur birçok yabancının yüksek hayranlığını çeken bir turdu. Türkiye'nin zenginliğinden birkaç örnekti. Aslında sadece tarihi dokumuzu turlarla satarak ne enflasyonlar yenebilecek güçte olduğumuzu düşündüm.THY’ye yerli denetçiUzun süredir Türkiye'nin Avrupa Havacılık Otoriteleri Birliği’ne (JAA) tam üye olmaması nedeniyle Türk Hava Yolları Bakım Merkezi'ni denetleyen Fransız Sivil Havacılık Teşkilatı bu yetkisini Türkiye'nin tam üye olmasıyla Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne devretti. 'Mutual Recognation' yani Ortak Onaylama olarak adlandırılan bu denetlemeyle JAA üyesi ülkelerin yerli sivil havacılık otoritelerinin denetlemeleri diğer üye ülkeler tarafından da aynen kabul ediliyor. Bu gelişmeyle Türkiye'deki bakım kuruluşlarının uluslararası alandaki rekabet şanslarının da ciddi olarak artacağı tahmin ediliyor. Her yıl yerli havayolu şirketlerinin uçaklarının 'C' bakımları için yurtdışına yaklaşık 25-30 milyon Dolar ödediğini belirten uzmanlar, şirketlerin ortak bakım merkezi kurarak bu paranın ülkede kalmasını sağlayabileceklerine dikkat çekiyor.Öte yandan, JAA Belçika Sivil Havacılığı’nın uçak bakım tesislerini denetlemek üzere Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Bakım ve Uçuşa Elverişlilik Şube Müdürü Haydar Yalçın'ı görevlendirdi. Yalçın aralık ayında Belçika'yı denetledikten sonra raporunu JAA'ye sundu. Gökyüzündeki Avrupa Birliği olarak adlandırılan JAA'ye Türkiye 4 Nisan 2001 tarihinde tam üye olmuştu. Kore’ye Türk simülatörü Türkiye, geçen yıl 41 kişinin hayatını kaybettiği Ocak-Mayıs arasında gerçekleşen üç CN235 kazasının ardından radikal tedbirler alarak bu uçaklar için geliştirdiği simülatörleri yabancı ülkelere bile satar hale geldi. Bu çerçevede, Güney Kore ve Milli Savunma Bakanlığı arasında yapılan anlaşmaya göre, Havelsan, Güney Kore Hava Kuvvetleri için bir CN235 simülatörü üretecek. Proje ile ilgili prensip anlaşmasının yeni imzalandığını belirten yetkililer, Havelsan'ın üreteceği simülatörün 15 milyon dolar civarında olacağını belirttiler. Üretim için Türk mühendis ve uzmanları da Güney Kore'ye gidecek. Simülatörün ana kabiliyetleri arasında gerçekçi kokpit yapısı, yük kontrol ve çok eksende hareket sistemi, geniş açılı görsel sistem, çok kanallı görüntü üretici, eğitmen konsolu, ses ve radar simülasyonu, brifing/de-brifing bulunuyor. Level D 120 40C standartlarında olacak simülatörün imalatına bu yıl başlayacak olan Havelsan, 2004'te projeyi Kore'ye teslim edecek. Öte yandan Havelsan, Türk Hava Kuvvetleri’nden aldığı CN235 simülatörü siparişini 2003 sonunda teslim etmeyi planlıyor. Eğitim amacı ile her hava koşulunda yapılması şart olan hava hareketlerinin simülatör olmadığı gerekçesi ile Türk Hava Kuvvetleri'nde uçuşta denenmesi eleştiri konusu olmuştu. Bu amaçla kazaların ardından, Hava Kuvvetleri geçen yıl simülatör almaya karar vermişti.
button