Güncelleme Tarihi:
Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde yaşayan Mustafa Ceylan, 1920-1924 yıllarında Kurtuluş Savaşı döneminde askerlik yaptı. Kurtuluş Savaşı'na katıldığını, cephede kolundan yaralandığını çocuklarına anlatan ve İstiklal Madalyası almaya hak kazandığını söyleyen Mustafa Ceylan, 1966'da 69 yaşında hastalık sonucu hayatını kaybetti.
Selahattin Ceylan, babasının hikayesini kendi çocuklarına anlatırken, İstiklal Madalyası almaya hak kazandığına ilişkin eski belge de olduğunu ancak kaybolduğunu belirtti. Selahattin Ceylan'ın oğlu Coşkun Ceylan (41), bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne dilekçe yazdı ve konunun araştırılmasını istedi ardından CİMER'in yönlendirmesiyle Sincan Askerlik Şubesi'ne başvurdu.
Milli Savunma Bakanlığı arşiv kayıtlarının incelenmesiyle Kurtuluş Savaşı'nda cephede görev yaptığı tespit edilen Selahattin Ceylan'ın İstiklal Madalyası, yıllar sonra oğlu Selahattin Ceylan'a teslim edildi.
'BÜYÜK BİR MİRAS'
Selahattin Ceylan, İstiklal Madalyası'nı babasının mezarına götürüp, dua etti. Babası öldüğünde 14 yaşında olduğunu anlatan Ceylan, "Babam çok iyi bir insandı. Babamdan bize bir madalya miras kaldı. Başka hiçbir şeyi kalmadı bize. Ne bir tespih ne bir saat. Şimdi bu madalya çocuklarıma, torunlarıma kalacak. Büyük bir miras oldu. Dünyaya değer bana göre" dedi.
Coşkun Ceylan da Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılında böyle bir madalyayı almaktan gurur duyduklarını belirterek, "Tarifi olmayan bir gurur. Bu madalyayı babamız, babamızdan sonra bizler; bizlerden sonra çocuklarımız, onlardan sonra da torunlar taşıyacak. Çok övünülecek bir durum. İmkanı olan arkadaşlara da tavsiyede bulunuyorum; varsa böyle bir şey araştırsınlar. Çünkü bu ülkenin kolay kurulmadığını madalyayı görünce anlıyorsunuz. Hakikaten tarif edilecek bir duygu değil çok büyük bir gurur. Torunlarına böyle bir gururu miras bıraktığı için teşekkür ediyorum dedeme. Mekanı cennet olsun" diye konuştu.
Coşkun Ceylan, İstiklal Madalyası aldıklarının duyulmasından sonra yakın çevrelerinden sürekli tebrik telefonu aldıklarını da söyleyerek, "2 gündür babama tebrik telefonları, dedeme rahmet telefonları susmadı. Böyle bir şey köyümüzde olduğu için gurur duydu komşularımız da. Madalyayı ve belgeyi aldık. Bundan sonra dedemin mezarını; başında bayrak, taşında gazi yazan bir şekilde şanını yaşatacağız inşallah" dedi.