Güncelleme Tarihi:
DOĞAN GRUBU MAĞDUR
İddianamede, İstanbul’da şehit edilen 89 isim ‘maktul’ sıfatıyla, olay tarihinde kaçırılmaya teşebbüs edilen 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Harp Akademileri Komutanı Korgeneral Tahir Bekircioğlu, Deniz Harp Okulu Komutanı Tuğamiral Mesut Özel, Deniz Harp Akademisi Komutanı Tuğamiral Tayyar Ertem ve eşi Emel Ertem ‘müşteki’ olarak yer aldı.
Hürriyet Gazetesi 16 Temmuz 2016, Saat 03.43
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da bulunduğu 89 kişi ile TBMM Başkanlığı, 65. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı, Doğan Şirketler Grubu, Digitürk Genel Müdürlüğü, Casper Bilgisayarlar Sistemi Anonim Şirketi de ‘suçtan zarar görenler’ sıfatıyla iddianamede yer aldı.
m İddianamede, “Silahlı terör örgütü yöneticisi olma” ile suçlanan Gülen ve “Yurtta Sulh Konseyi”ni oluşturan 10 şüphelinin, darbe girişimi sırasında İstanbul’da şehit edilen 89 kişinin ölümü, aralarında Orgeneral Ümit Dündar’ın da bulunduğu 5 kişinin kaçırılmasına teşebbüs eylemi ile tüm darbe faaliyetlerinden sorumlu oldukları belirtildi.
FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün elebaşı Gülen ile “Yurtta Sulh Konseyi” İstanbul yapılanmasında yer alan Tümgeneral Fethi Alpay, Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit, Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, Tuğgeneral Eyyüp Gürler’in de aralarında bulunduğu 10 şüphelinin 92’şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 174’er yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. 13 şüphelinin ise 3 ile 47 kez arasında ağırlaştırılmış müebbet ve 10 yılla 30 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
28 Şubat sürecinin, örgütün TSK içerisinde örgütlenmesinde önemli bir dönüm noktası olduğuna dikkat çekilen iddianamede, “Kamuoyunda Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk adıyla bilinen sahte ihbarlara dayalı başlatılan soruşturmalarının terör örgütünün ‘Bilgi İşlem Sorumlularının’ bir faaliyeti olduğu açıkça anlaşılmıştır” denildi.
İddianamede, kapatılan Zaman gazetesinin 2015 yılı güz dönemine ait kısa reklam filmiyle darbe girişiminin benzerlik göstermesinin tesadüf olamayacağı, darbe girişimi faaliyetlerinin bir parçası olduğu vurgulandı.
351 sayfalık iddianame, başsavcılığın onayının ardından İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkeme iddianamenin kabul ya da reddine ilişkin kararını önümüzdeki günlerde açıklayacak.