Güncelleme Tarihi:
İlahelerin fotoğraflarını çekmekle ünlü Douglas Kirkland Verona'da sergi açtı
MARİLYN ÇOCUK GİBİYDİ, DİETRİCH TECRÜBE KAZANDIRDI
Çektiği fotoğraflar ya da fotoğraf karelerinin içindekiler kadar ünlü olan Douglas Kirkland fotoğrafını çektiği bazı yıldızları şöyle anlatıyor: ‘‘Marilyn'i (Monroe) ölümünden birkaç ay önce 1961'de tanıdım. Onun cinselliğini çıplak olmadan göstermek istiyordum. Yatakta ipek çarşafa sarılmış bir şekilde. Marilyn o gün küçük bir çocuk gibiydi.’’ ‘‘Coco Chanel 79 yaşındaydı ve 45 kilo geliyordu. Ben ise 26 yaşındaydım ve Look dergisinin en genç fotoğrafçısıydım. O güzel dünyanın
kraliçesi konumunda, ben Amerikanın herhangi bir yerinden gelen karanlık bir fotoğrafçı.’’ ‘‘Marlene Dietrich, yaşadığım değişik tecrübelerden biriydi.’’ ‘‘Barbara Streisand çalışmamız sırasında kollarını bana uzatıp, işte uzun süredir beklediğin fotoğraf hadi bunu çek diye bağırmıştı.’’ ‘‘Meryl Streep'in, Benim Afrikam filminin setinde milyonlarca fotoğrafını çektim. Bu fotoğraflardan 20 tanesi basıldı. Geri kalanların hepsi tahrip edildi.’’
Liz Taylor'dan Susan Sarandon'a, Bette Davis'ten Kathleen Turner'a, Judy Garand'dan Romy Schneider'e kadar birçok sinema ilahesi Douglas Kirkland'ın objektifine poz verdi. Bugün 63 yaşında olan fotoğrafçı, çektiği fotoğraflar ya da fotoğraf karelerinin içindekiler kadar ünlü. Hollywood'da bir villada yaşıyor. Fotoğraf makinasından hiç ayrılmıyor, hala güzel ve ünlü kadınların fotoğrafını çekmeye, ruhlarını yansıtmaya devam ediyor. Bunu da şöyle açıklıyor: ‘‘Fotoğrafını çektiğim kadınlara, seni daha güzel göstermek için burada bulunuyorum, bunu bana göster, senin kişiliğini ortaya çıkaracağım, diyorum...’’ Ünlü fotoğrafçının en güzel karelerinden oluşan sergi 3 ekimde Verona Scavi Scaligeri Uluslararası Fotoğraf Merkezi'nde açıldı ve 4 Ocak 1997 tarihine kadar sürecek. 40 yılı aşkın bir süredir çekilen fotoğraflar böylece insan içine çıktı.
Douglas Kirkland 20 yaşından beri Look dergisi için Hollywood ilahelerinin fotoğraflarını çekiyor. Ama onun fotoğraf tutkusu çok daha öncelere dayanıyor, ailesi ile birlikte yaşadığı Kanada'nın Ontario eyaletindeki Fort Erie'ye kadar gidiyor. ‘‘Babam terzilik yapıyordu, Life dergisine de aboneydi, dergi her cuma sabahı geliyordu. Babamın terzi dükkanını kapatıp, posta ofisine dergiyi almaya gittiğini hatırlıyorum. Öğle yemeğinde fotoğraflara birlikte bakar ve üzerinde konuşurduk.’’
Douglas Kirkland 10 yaşındayken, soğuk bir noel sabahı, ilk fotoğraf karesini çekmeyi başarmış: Ailenin toplu fotoğrafı. ‘‘O zamanlar okulda ve sporda zorluk çekiyordum. Bu arada birgün evimize amcam geldi, arkasında küçük bir Alman fotoğraf makinası tutuyordu. Bana fotoğrafın sırlarını göstermeye başladı. Fotoğraf çekmeye başladım, böylece görüntülerin dili ile başarı sağlayacağımı anladım. Dünya büyük bir fotoğraf mağazasına dönüşmüştü. Kar tepeleri, rahibin kızarmış yüzü ya da dönmüş nehir. Bütün bunları fotoğraf makinası ile ölümsüzleştirebiliyordunuz, fotoğraf makinası kendimi değişik biri gibi hissetmemi sağlıyordu. Korkularımı yeniyor, kendime güvenim geliyordu.’’
Kirkland 22 yaşında New York'a taşındı ve ünlü İrving Penn'in asistanı oldu. ‘‘New York'taki bütün fotoğrafçılara yazdım ama sadece Penn cevap verdi, böylece kendime bir yer buldum ama birlikteliğimiz sadece üç ay sürdü. İkinci çocuğum doğduğunda ondan haftalığıma 60 dolar zam istedim, benim durumumu anladığını söyledi ama işime de son verdi. Bana New York'ta fotoğrafçı olmanın oldukça zor bir iş olduğunu söyledi. Sırtında iki çocuğun yükü olan bir adama bunu söylemenin en sempatik yolu buydu. Borç aldım, bütün iş önerilerini kabul ettim ve New York'ta kalmayı başardım.’’ Kirkland Look dergisine girmeyi de başardı ve fotoğraf çekmeye başladı. 1961'de Liz Taylor'u tanıdı ve kariyeri işte o zaman başladı. ‘‘Onun fotoğrafı benim geçiş biletim oldu. Beni gölgeden kurtaran bir tılsım, Hollywood ilahelerinin kapısını açan bir anahtar. Bu iş için seçilmiş, görevlendirilmiş kişi ben değildim, Las Vegas'ta Liz Taylor ile röportaj yapacak gazeteciye refakat ediyordum. O zamanlar o bir süperstardı, genç ve güzel, kariyerim için onun fotoğrafını çekmemin ne kadar yararlı olacağını söyledim, bir an düşündü ve evet dedi.’’
Bu olaydan sonra pek çok ünlünün fotoğrafını çekerek ünlenen Kirkland, bugün şöyle konuşuyor: ‘‘Bugün bir ilahenin evi ve özel hayatı sınırlandırılıyor. Fotoğraf çekimleri için stüdyolar kullanılıyor, buraya da özel makyöz ile geliyorlar. Bir zamanlar İngiltere Kraliçesi bile özel makyözünü yanında taşımıyordu. Ayrıca kadınlar reklamlarda ön plana çıkarılıyor. Doksanların seks sembolleri erkekler, gömleklerini çıkarmaya ikna edilmeleri zor da olsa gerçek bu.’’