Güncelleme Tarihi:
Focus, 90 yıl önce Çanakkale Savaşı komutanlarından Bnb. Halis Bey’in elinde tuttuğu Düşmanını Tanı kitapçığını gün ışığına çıkarıyor. Belki de tarihin tozlu raflarında kaybolacak bu çok değerli belgeyi Nisan sayısıyla birlikte okurlarına hediye ediyor..
Dünya basın tarihinde ilk kez yayınlanan bu kitapçık, 1915 yılında, Çanakkale cephesinde bütün bir savaş boyunca düşmana direnen 5. Ordu’ya bağlı 27. Alay’ın 3. Tabur kumandanı Binbaşı Halis’e (Ataksor) ait bir belge.
İçerdiği bilgilerin ayrıntısından Alman Genelkurmayı’nca hazırlandığı düşünülen ve Türk Genelkurmayı tarafından tüm Osmanlı Ordusu subaylarına dağıtılmış olduğu sanılan bu kitapçık, I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin düşmanları olan tüm ülkelerin ordu-donanma birlik yapıları, işaret ve bayrakları ile üniforma özelliklerini ayrıntılarıyla gösteriyor.
Halis Bey, kendi savaÅŸtığı cephedeki düşmanı (Ä°ngilizler) anlatan bölümü cildinden ayırarak kullanmayı tercih etmiÅŸ, ama diÄŸer parçaları da itinayla saklamıştır. Çok sayıda dağıtılmış olması gereken bu kitapçık, baÅŸka nüshaları günümüze kadar ulaÅŸmamış bir belgenin saÄŸlam bir örneÄŸi olması açısından önem taşıyor. Focus, 90. yıldönümü nedeniyle, Halis Bey’in Çanakkale savaşı sırasında kullandığı bu parçayı, kağıdın renginden kullanılan ifadelere kadar aynen yayınlamış.Â
Binbaşı Halis Bey kimdir?
Çanakkale muharebesi sırasında 27. Alay 3.Tabur komutanı olarak, 25 Nisan’da Gelibolu’ya ilk çıkan düşman askerlerini karşılayan kişi olan Yzb. Halis Bey, savaşın sonraki aylarında, bağlı olduğu 27. Alay’ın kumandanı Yb. Şefik Aker’in, Ağustos 1915’te Alb. Mustafa Kemal’den boşalan 19. Tümen kumandanlığına atanmasıyla, 27. Alay kumandanlığına getirilmişti.
Halis Bey, Harp Okulu’ndan mezun olduktan sonra, önce Trablusgarb, ardından Balkan harbi, Çanakkale ve daha sonra Milli Mücadele’de Fransız cephesinde (Diyarbakır-Urfa-Siverek-Mardin) Menzil Mıntıka Müfettişliği görevinde bulunmuş; genel bir ifadeyle "kısa sayılabilecek ömrünü muharebe meydanlarında geçirmiş" kahraman subaylarımızdan birisiydi.
Fransızca-Almanca-Farsça ve Arapça dillerine vakıf olan ve Ziya Gökalp ile olan arkadaşlığı vesilesiyle Küçük Mecmua’da yazılar yayınlatan Halis Bey, savaşın gidişatını aktaran çok ayrıntılı bir de günlük tutmuştu. Bu değerli günlük, 1975 yılında oğlu Yılmaz Ataksor tarafından günümüz Türkçesi’ne çevrilerek kitaplaştırılmış ve "Çanakkale Raporu" adıyla yayınlanmıştır. Halis Ataksor’un "Diyarbakır Tarihinde Komuk Eli" adlı bir başka kitabı, "La Commune de Paris" (Paris Komünü) ve "Heredot Tarihi" (vefatıyla yarım kalmış) iki çevirisi vardır.
Vatana hizmet tutkusu emeklilik yıllarında da devam eden bu değerli subayımız köşesine çekilmek yerine 1925-33 yılları arasında Uşak belediyesinde mühendis olarak hizmet vermiş, Uşak kentine "Cumhuriyet’in ilk asfalt yolu"nu kazandırmıştı. Kentin alt yapı hizmetlerinde yıllarca açıkta yol ve kanalizasyon inşaatlarında çalışan ve bundan dolayı böbrek ve akciğer rahatsızlığına yakalanan Halis Ataksor, Milli Müdafaa Vekaleti’nin yardımıyla İstanbul’da tedavi edilip tekrar memleketine döndü ve yine aynı şekilde kanalizasyon, yollar, parklar yapmaya devam etti. Çektiği geçim sıkıntısı ve tekrar hastalanması üzerine bu kez İzmir valisinin yardımıyla tedavi ettirilmesine rağmen, ne yazık ki, genç sayılabilecek bir yaşta, 8 Ağustos 1933’te, 57 yaşında hayata gözlerini yumdu.