Güncelleme Tarihi:
2009 yılında yaşanan olayda, S.D. adlı genç kadın İstanbul Bostancı'da arkadaşları ile yemek yerken Gebze'den gelen iş insanı A.A. ile tanıştı. A.A. o akşam yemekte olan herkesi evlerine bırakmak üzere otomobiline aldı. Son olarak S.D.'yi evine bırakacak olan A.A., genç kadını Kocaeli Çayırova'daki evine davet etti. S.D. ve A.A. evde içki içti. A.A. daha sonra S.D.'nin uyuduğu odaya giderek genç kadını tecavüz etti. Genç kadın olayın ertesi günü polise giderek suç duyurusunda bulundu. 9 yıl önce açılan ilk dava süresince iş adamı zorla ilişki iddiasını reddetti.
2013 yılında sonuçlanan ilk davada A.A. hakkında 13 yıl 9 ay hapis cezası verildi. A.A.'nın avukatının dosyayı Yargıtay'a taşıması sonrasında, Yargıtay delil yetersizliği nedeniyle yerel mahkemenin kararını bozdu. Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tekrar açılan dosyaya yeni deliller ve tanıklar eklendi. Genişletilen dosyanın bugün gerçekleştirilen karar duruşmasına mağdur S.D. ile avukatları katılırken, iş adamı A.A. ise katılmayarak, mahkemeye avukatı katıldı. Duruşmada son sözleri sorulan mağdur S.D., "Söylenecek bir şey yok. Avukatlarımın yaptığı savunmaya katılıyorum" dedi. S.D.'nin avukatları Perihan Meşeli, Deniz Bayram ve Sibel Güneş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Türk mahkemeleri tarafından verilen emsal kararlardan örnekler göstererek, sanığın cezalandırılmasını istedi.
Mahkeme A.A.'yı 13 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı. A.A. mahkeme kararını 7 gün içerisinde temyiz etmezse tutuklanarak cezaevine gönderilecek.
Duruşma sonrasında S.D.'nin avukatları ve destek veren kadın dernekleri açıklamada bulundu. S.D.'nin avukatı Perihan Meşeli, "9 yıldır devam etmekte olan bir tecavüz dosyasının bugün sonuna geldik. Aslında daha önce bu dava sonuçlanmıştı. Tecavüzcü Gebze'de tanınan ünlü bir iş adamı, kendisi daha önce 'Nitelikli Cinsel Saldırı' dan 10 yıl, 'Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Bırakma' suçundan da 3 yıl 9 ay cezaya çarptırılmıştı. Daha sonra bu karar sabah birlikte kahvaltı etmeleri ve kadının üzerinde bir darp, cebir izi olmaması sebebiyle bozularak beraati istendi. Burada önemle belirtmek istediğimiz husus, yerel mahkemede müvekkilimiz tamamen avukatsız olarak dosyayı takip etmişti ve bu aşamada ciddi mağduriyetler yaşadı. Aslında tanık dinletilmesi talep etmesine rağmen mahkeme de unuttu. Bu aşamalarda sanık çok çelişkili ifadeler verdi. Örneğin, müvekkil olaydan hemen sonra birçok kadının yapamadığı şeyi yapıp hemen şikayetçi olmuştu. Daha önce cinsel ilişkiye hiç girmediği için bütün bunlar raporlarla zaten tespit edilmişti" dedi.
Mağdur S.D. ile A.A. isimli iş adamı arasında yaşanan olayı da anlatan Avukat Meşeli, "Müvekkilimin ilk defa tanıştığı bir insandan bahsediyoruz. Bu kişi kendisini eve bırakabileceğini söylemiş. Bu kişi müvekkilin arkadaşlarının arkadaşı ve onların referansı ile, ona güvenerek arabasına binmiş durumda. O süreçte sanık oldukça modern davrana müvekkile güven telkin etmiş durumda. Sonra eve bırakmak yerine yoldan çıkarak kendi evine götürmüş. Bu evin de aslında kullanılmayan, haftada bir gittiği 2 yatak odalı bir ev olduğunu anlıyoruz. Mahkeme burada keşif de yapmamış. Aslında bu kişinin bu tür cinsel münasebetler için veya tecavüz etmek için kullandığı bir yer olduğunu da anlıyoruz. Bu anlamda dosyada eksiklikler vardı. Müvekkilim istemediği bir şeye zorlanarak, hakaret ve tehdide uğrayarak, ölümle tehdit edilerek defalarca tecavüze uğramış. Bu tecavüz bulgularını da müvekkili yıkayarak kaldırmış durumdadır. Dolayısıyla profesyonel bir tecavüzcüden bahsediyoruz" diye konuştu.
S.D.'nin kendilerine ulaşarak yardım istemesinin ardından dosyayı aldıklarını belirten Meşeli, şöyle konuştu: "Yargıtay'ın bozma ilamından sonra müvekkilimiz bize ulaştı. Daha sonrasında gelişen süreçte bu tecavüzcünün başka bir kadına benzer şekilde 'Nitelikli Cinsel Saldırıya Teşebbüs' suçundan ceza almıştı. Bu 3 yıl 4 ay hapis cezasını da yattı. Bugün mahkemede tüm bunları anlattık. Yine ilk görülen yerel mahkemede dinlenmeyen tanıkları dinlettik. Müvekkilin daha önce nasıl bir insan olduğunu ve daha sonra nasıl bir insan olduğuna dair onu çok yakından tanıyanlar dinlendi. Çok çeşitli raporlar alındı. Bütün raporlar müvekkilimizin lehine. Ruh sağlığının bu nedenle bozulduğuna dair raporlar vardı. Buna rağmen yargılama sürecinde yine savcı beraat istedi. Buna karşı AİHM kararları da olmak üzere müvekkilin yaşadığı durumu, kendisinin direnç gösteremeyebileceğini, kadınların hayatlarını mini etek giydiği için, gece 3'te sokakta olduğu için veya sabah kahvaltı ettiği için tecavüzü meşru kılan sebepler olamayacağını tekrar tekrar anlattık. Netice itibariyle sonuç önceki karardan daha fazla bir cezaya da tekabül edebilirdi. Ancak, önceki kararı müvekkilimiz temyiz etmediği için bu ceza aynı kaldı. Yani toplam 13 yıl 9 ay hapis cezası. Tabii ki yine de içimiz buruk. Bu karara sevinmemize rağmen bu sanık halen tutuklanmadı. Tutuklanmasını talep ettik. Çünkü bu şahıs profesyonel bir tecavüzcü. Başka kadınlara da bunu yapma olasılığı çok yüksek. Bu nedenle gerçek adalet kısmen yerine geldi. Ama yine de tutuklanması gerektiğini düşünüyoruz."