Güncelleme Tarihi:
Mersin'de çöken binanın enkazı altında kalan 29 yaşındaki Semra Uğurdil, 9 saat süreyle ‘‘Beni kurtarın’’ diye yalvara yalvara son nefesini verdi. Genç kadının 13 yaşındaki oğlu da öldü.
MERSİN'de önceki akşam eski bir binanın çökmesi sonucu enkaz altında kalan ana- oğul yaşamını yitirirken, 4'ü ağır 16 kişi yaralandı. 29 yaşındaki Semra Uğurdil, sağ olarak ulaşılmasına rağmen kurtarılamadı. Beton kolonlar arasına sıkışan ve saatlerce, ‘‘Beni kurtarın’’ diye yalvaran genç kadın, sabah saat 05.00 sıralarında son nefesini verdi. Olayda Semra Uğurdil'in 13 yaşındaki oğlu Salim Uğurdil de yaşamını yitirdi.
Mahmudiye Mahallesi 163'üncü Sokak'ta önceki akşam saat 20.00 sıralarında meydana gelen olayda, Akın Güler'e ait 43 yıllık bina, sonradan üzerine eklemeler yapılması nedeniyle gürültüyle yerle bir olurken, yanında sırt sırta bulunan 3 katlı bir başka eski binayı da yıktı. Mersin Sivil Savunma, Mersin İfaiyesi ve çevredeki yurttaşların ilk müdahalesinin ardından Adana Sivil Savunma, Adana Büyükşehir Belediyesi CANKUR ekibi de yardıma koştu ve enkazdan 4'ü ağır 16 kişi yaralı olarak çıkarıldı.
Kurtarma çalışmalarını sürdüren ekipler, enkaz altında ilk çöken binanın zemin katında oturan 29 yaşındaki Semra Uğurdil ile 13 yaşındaki oğlu Salim ve 5 yaşındaki yeğeni Kağan'ın olduğunu belirledi. İki saatlik çaba sonunda Kağan Uğurdil sağ olarak çıkarıldı. Kazma kürekle yapılan çalışma sonunda saatler 21.00'i gösterdiği sırada, enkaz altından Semra Uğurdil'in sesi duyuldu. Uğurdil, ‘‘Oğlumla birlikte buradayız’’ diyerek ekiplere yerini bildirdi. Ancak Salim Uğurdil'den herhangi bir ses alınamadı.
Bir saat süren çalışmadan sonra, genç kadının bulunduğu noktaya doğru iki ayrı delik açıldı. Bu arada genç kadının kolon altında ezilen bacaklarının rahatlatılmasına çalışıldı. Bu sırada kurtulma umuduyla bağıran genç kadın kendinden geçti. Saatler sabah 05.00'i gösterdiği sırada 112 Acil Hızır Servis'te görevli bir doktor açılan delikten sürünerek genç kadının yanına ulaşmayı başardı. Doktor, 15 saniye süre ile genç kadına kalp masajı yaptıktan sonra dışarı çıkan doktor, genç kadının öldüğünü açıkladı.
Sabah erken saatlerde yeniden başlayan ikinci çalışmada ise enkaz altında hem genç kadın ve oğlu Salim'in ancak cesetleri çıkarılabildi.
Genç kadının 35 yaşındaki eşi Aycan Uğurdil, kahveye maç seyretmeye gittiğini belirterek, ‘‘Ben çıktıktan 5- 10 dakika sonra olay olmuş. Duyup koşa koşa geldiğimde neye uğradığımı şaşırdım, sabaha kadar umutla bekledim, ama sonuç hüsran oldu’’ diyerek gözyaşı döktü.
Bu arada bir vatandaş, enkaz altından sağ 2 güvercin çıkardı. Güvercinlerin, olayda yaşamını yitiren Salim'e ait olduğu öğrenildi.
DÖRDÜNÜN DURUMU AĞIR
Enkaz altından yaralı çıkarılan Neval Uğurdil (53), gelini Emine Uğurdil (35), çocukları Buket (4), Kağan (5), diğer gelini Emsal Uğurdil (25) çocukları Nursel (2), Ege (5) ile Seval Cömert (36), Ahmet Avcı (30), Mustafa Küçükoğlu (9), Müge Cömert (15), Özge Cömert (10), Binnur Avcı (29), Sidal Cömert (2), Hülya Karacalı (40) ve Sezan Cömert (14) Devlet Hastanesi'nde tedaviye alındı. Yaralılardan, Sidal Cömert, Buket Uğurdil, Kağan Uğurdil, Eğe Uğurgil'in hayati tehlikeyi atlatamadığı bildirildi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, olay yerindeki evlerin çok eski yapılar olduğunu ve üstlerine kaçak yollarla ekler yapıldığını belirterek şu bilgiyi verdi:
‘‘Çöken bina 43 senelik. Üstlerine eklemeler yapılmış. Çöküş sebebinin belirlenmesi için örnek alıp tahlil yaptıracağız. Olayı, binanın çok eski olmasına bağlıyoruz. Ayrıca çöken binanın üzerine kaçak 2 kat çıkıldığını belirledik. Zaten bu binalar çok eski olduğu için kendini zor tutuyor. Bu konunun üzerine titizlikle gideceğiz.’’
DHA muhabirinin gözgöze geldiği an
SEMRA Uğurdil'in kurtarma çalışması sırasında açılan delikten içeri girmeyi başaran DHA Mersin muhabiri Mustafa Ercan, genç kadının ölümünü saniye saniye izledi. Uğurdil'e yarım metre yaklaştığını ve göz göze geldiklerini belirten Mustafa Ercan, sıcak gelişmeleri şu şekilde anlattı: ‘‘Semra Uğurdil'i ilk gördüğümde, gözlerinde kurtulma ışığı parlamıştı, yüzünde hafif bir gülümseme vardı. Ancak bacakları kolonlar altındaydı. Kafasından darbe almış kan akıyordu. Gözleri morarmış, yüzünde kanlar vardı. Buna rağmen yüzünde büyük bir umut ışıltısı vardı. Çalışmaların uzaması ile yüzündeki umut belirtileri yerine umutsuzluğa bıraktı. Gözleri zaman zaman kapanıyor, başı hafifçe sağa sola düşüyordu. Doktor kendine ulaşmadan bir süre önce kendinden geçti. Bayıldığını sandım. Doktor tam 15 saniye kalp masajı yaparak geri döndü. Yüzünde büyük bir hüzün vardı. Semra Uğurdil'in öldüğünü anladım.’’