9. kattan düşen Zeynep evine döndü
Güncelleme Tarihi:
İsmail AKTAŞ/İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 15, 2009 00:00
Beylikdüzü’nde 20 gün önce dokuzuncu kattaki dairelerinden düşen dört yaşındaki Zeynep Yeşilyurt’un evinde çifte mucize kolbastıyla kutlandı.
PVC kapı pencere aksesuarları üreten Hasan Yeşilyurt’un iki çocuğu var. Zeynep dört yaşında, Rüzgâr yedi aylık. Bu yüzden, Beylikdüzü’ndeki apartmanın dokuzuncu katındaki dairenin pencerelerinde önlem alınmış.
Bir anlık dalgınlık
Yarım açılıyor. Fatsa’daki köylerinde 15 gün kalıp döndüklerinde daire aşırı sıcak ve havasız olmasaydı, 26 Temmuz’da da salonun penceresini ardına kadar açmayacaklardı. Zeynep televizyonda çizgi film seyrediyordu. Anne Handan Yeşilyurt, salonda Rüzgâr’la ilgileniyordu. Hasan Yeşilyurt ise bavulları arka odaya taşıyordu.
Zeynep, o eve dönüş telaşı içinde ne zaman pencereye yaklaştı, ne zaman sarktı, nasıl düştü kimse anlayamadı. Dokuz katı uçarak aştı. Önce bahçedeki ağaçlar kazaya müdahil oldu. Dallarıyla Zeynep’in hızını kestiler. Toprak zemine çarptığında, apartmanın yöneticisi Özlem Cingöz ağaçtan şeftali topluyordu. Şans faktörü ikinci kez devreye girdi. Özlem Cingöz ilkyardım kursu almıştı.
Çeneleri kilitlendi
O müthiş uçuşun ve çarpmanın etkisiyle Zeynep şoka girmiş, çeneleri kilitlenmişti. Nefes alamıyordu. Özlem Cingöz, ağzını açıp yüzü morarmaya başlayan Zeynep’e nefes aldırmayı başardı. Zeynep, önce “anne,” sonra “baba” diye yardım istedi.
Hasan Yeşilyurt da o sırada komşularıyla yanlarına geldi. Zeynep’i hemen hastaneye götürmek istiyorlardı ama Özlem Cingöz, ambulansı beklemeleri için hem babasını hem de komşuları ikna etti.
Leğen kemiği kırılan ve aortu yırtılan Zeynep, 12 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra özel odaya alınışını, taraftarı oldukları Beşiktaş’ın marşını anne ve babasıyla birlikte söyleyerek kutladı. Tabii arkasından memleket havası kolbastı geldi. Zeynep, 18 gün hastanede kaldıktan sonra taburcu edildi. Arkadaşları, sitenin bahçesinde hoşgeldin partisi verdi.
Melekler korudu
Zeynep, şimdi, sokağa çıkıyor, arkadaşlarıyla oynuyor. O müthiş uçuş ile ilgili hiçbir şey hatırlamıyor ama. Ailesi de hatırlamaması için o günle ilgili konuşmuyor. Annesi Handan Yeşilyurt, “Düşme esnasında Özlem hanım olmasa belki de kızım olmazdı. Kızımı Melekler korudu. Önce Allah’a, sonra da Özlem hanıma kızımın hayatını borçluyum” dedi.
Bir anlık dalgınlık
Yarım açılıyor. Fatsa’daki köylerinde 15 gün kalıp döndüklerinde daire aşırı sıcak ve havasız olmasaydı, 26 Temmuz’da da salonun penceresini ardına kadar açmayacaklardı. Zeynep televizyonda çizgi film seyrediyordu. Anne Handan Yeşilyurt, salonda Rüzgâr’la ilgileniyordu. Hasan Yeşilyurt ise bavulları arka odaya taşıyordu.
Zeynep, o eve dönüş telaşı içinde ne zaman pencereye yaklaştı, ne zaman sarktı, nasıl düştü kimse anlayamadı. Dokuz katı uçarak aştı. Önce bahçedeki ağaçlar kazaya müdahil oldu. Dallarıyla Zeynep’in hızını kestiler. Toprak zemine çarptığında, apartmanın yöneticisi Özlem Cingöz ağaçtan şeftali topluyordu. Şans faktörü ikinci kez devreye girdi. Özlem Cingöz ilkyardım kursu almıştı.
Çeneleri kilitlendi
O müthiş uçuşun ve çarpmanın etkisiyle Zeynep şoka girmiş, çeneleri kilitlenmişti. Nefes alamıyordu. Özlem Cingöz, ağzını açıp yüzü morarmaya başlayan Zeynep’e nefes aldırmayı başardı. Zeynep, önce “anne,” sonra “baba” diye yardım istedi.
Hasan Yeşilyurt da o sırada komşularıyla yanlarına geldi. Zeynep’i hemen hastaneye götürmek istiyorlardı ama Özlem Cingöz, ambulansı beklemeleri için hem babasını hem de komşuları ikna etti.
Leğen kemiği kırılan ve aortu yırtılan Zeynep, 12 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra özel odaya alınışını, taraftarı oldukları Beşiktaş’ın marşını anne ve babasıyla birlikte söyleyerek kutladı. Tabii arkasından memleket havası kolbastı geldi. Zeynep, 18 gün hastanede kaldıktan sonra taburcu edildi. Arkadaşları, sitenin bahçesinde hoşgeldin partisi verdi.
Melekler korudu
Zeynep, şimdi, sokağa çıkıyor, arkadaşlarıyla oynuyor. O müthiş uçuş ile ilgili hiçbir şey hatırlamıyor ama. Ailesi de hatırlamaması için o günle ilgili konuşmuyor. Annesi Handan Yeşilyurt, “Düşme esnasında Özlem hanım olmasa belki de kızım olmazdı. Kızımı Melekler korudu. Önce Allah’a, sonra da Özlem hanıma kızımın hayatını borçluyum” dedi.