Güncelleme Tarihi:
Akdeniz Otizm Spor Kulübü Derneği Başkanı Demet Çileli Baz, 10 gün boyunca geçmeyen şiddetli öksürük ve ateş nedeniyle özel hastaneye gitti. Burada yapılan tetkiklerde ilk önce zatürre teşhisi koyulan Baz, ilaç verilerek, evine gönderildi. İlaç kullanmasına rağmen hastalığın şiddeti artınca Baz, bu kez pandemi hastanelerinden Kepez Devlet Hastanesi'ne başvurdu. Burada yapılan ilk 'Covid-19' testi pozitif çıkarken, daha sonra 2 sürüntü testi ise negatif çıktı.
SAĞLIK ÇALIŞANLARINA TEŞEKKÜR NOTU
Hastanede koronavirüs şüphesiyle tedaviye alınan Demet Çileli Baz, 9'uncu günde taburcu edildi. Baz, taburcu olacağını öğrenince 9 gün kendisiyle ilgilenen sağlık çalışanlarına teşekkür için not yazıp, bıraktı. Kaldığı odayı toplayan Baz, notunda, 'Her şey için teşekkür ederim. Hakkınız ödenmez. Dilerim en kısa sürede sevdiklerinize kavuşursunuz. Yüce Allah sizleri korusun. Kepez Devlet Hastanesi çalışanlarına sevgiler' yazdı.
BALKONDA YÜRÜYÜŞ YAPIYOR, ÇİÇEKLERİYLE UĞRAŞIYOR
Karantina uygulamasına ve tedavisine 14 gün boyunca evde devam edecek olan Demet Çileli Baz, çok özlediğini söylediği, yüzde 90 ağır otizmli oğlu Atakan'a da kavuştu. Baz, bu süreçte oğluyla temas kuramıyor. Oğlu temas kurmak istediğinde Baz, aralarında cam varken ellerini üst üste koymalarını sağlıyor. Kendisine ve oğluna ayrı yemekler hazırlayan Baz, ayrı odada zaman geçirmeye çalışıyor. Gün içinde yürüyüşünü balkonda yapan Baz, bahçesindeki çiçekleriyle uğraşıyor, nane topluyor. Hastalık sürecinde kaybettiği koku alma duyusunu tekrar kazanan Baz, çiçeklerini kokluyor.
'9 GÜN OTİZMLİ ÇOCUĞUNDAN AYRI KALMAK ZOR'
Oğluna kavuştuğu için çok mutlu olduğunu söyleyen Demet Çileli Baz, “9 gün süren zorlu bir süreçti benim için. Hem 'Covid-19' hem zatürre çıktı. Dolayısıyla 5 günde taburcu olmam gerekirken bu nedenle sürecim uzadı. Şu an evimdeyim, 14 günlük karantina ve evde tedavi dönemine girdim. Bunu da atlatacağıma inanıyorum. Oğlum beni, ben oğlumu çok özlemiştik. 9 gün boyunca otizmli bir çocuktan ayrı kalmak çok zor. Şu an evde olduğumuz için çok keyifliyiz" dedi.
'YEMEĞİN KOKUSUNU ALINCA ÇIĞLIK ATTIM'
Sağlığın en büyük zenginlik olduğunu bir kez daha anladığını belirten Baz, “Hastaneye yattığım ilk günlerde yediğim yemeğin ne tadını ne kokusunu alıyordum. Dün hastanedeki menüde taze fasulye, peynirli börek ve üzüm hoşafı vardı. Yemekler gelince ilk olarak kokladım. Uzun süre sonra bir yemeğin kokusunu alınca sevinçten çığlık attım. Bir yemeğin ne kadar güzel kokabileceğini bu vesileyle anlamış oldum. Şu an koku ve tat almada herhangi bir sıkıntı yaşamıyorum" diye konuştu.
'FEDAKARCA MÜCADELE EDİYORLAR'
Sağlık çalışanlarının da bir an önce ailesine ve sevdiklerine kavuşmasını istediğini söyleyen Demet Çileli Baz, “İnanılmaz özverili ve fedakarca benimle ve benim gibi onlarca hastayla mücadele ediyorlar. Bir ahde vefa gibi düşündüm ve kaldığım odayı güzelce topladım. Onları daha fazla yormak istemedim, gönül daha fazlasını yapmak isterdi. Sürece emek veren, destek olan tüm sağlık çalışanlarına teşekkür ediyorum. Allah onları başımızdan eksik etmesin. İnşallah bir an önce bu illetten kurtuluruz, onlar da sevdiklerine ve ailelerine kavuşurlar" dedi.