8 yıl sonra fermuarı sordu
Güncelleme Tarihi:
Beyoğlu'nda bir apartman boşluğunda 26 Eylül 2010’da cesedi bulunan Boston Üniversitesi mezunu Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun (24) ölümüne ilişkin dava, Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden görülmeye başlandı.
Geceyi birlikte geçirdiği Can ve Mahmut Emre Paksoy kardeşlerin 8’inci kattaki dairelerinden düşen genç kızın ölümüyle ilgili cinayet iddiası mahkemeye taşınmıştı. 4 Aralık 2014’te davayı karara bağlayan İstanbul 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi, yeterli delil elde edilemediğinden Paksoy kardeşlerin beraatına karar vermişti. Kararı bozan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, gerekçe olarak ise Paksoy kardeşlerin evindeki sabit telefonun kayıtlarının araştırılmamasını, Nazlı Sinem’in başının arkasındaki morluğun Adli Tıp tarafından detaylı incelenmemesini ve Nazlı Sinem’in iç çamaşırını ters giydikten sonra sırttan fermuarlı gece elbisesinin fermuarını tek başına nasıl kapattığının ortaya çıkarılmamasını gösterdi.
TUTUKLAMA TALEBİNE RET
Yeniden İstanbul 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nin önüne gelen davanın dünkü duruşmasında, Paksoy kardeşlerin tutuklanmasına ilişkin talep reddedildi. Telefon kayıtlarının istenmesine, Erköseoğlu’nun kafasının ardındaki 6x8 santimlik yaranın darbe, vurma, itme, çarpma gibi dış faktörler ile düşme olayı öncesinde olup olmadığının, mümkünse hangi zaman diliminde olduğunun ve elbisesinin arkasındaki fermuarı tek başına kapatıp kapatamayacağının tespitinin istenmesine karar verildi.
Erköseoğlu’nun annesi Ferah Kural, “O evde tekrar keşif yapılmasını talep ediyorum. Çok yoruldum. Kimsenin öldürdüğünü iddia etmiyorum ancak kızım neden öldü, bunu öğrenmek istiyorum” dedi.