8 saat 35 dakikayla konuşma rekoru kırmıştı

Güncelleme Tarihi:

8 saat 35 dakikayla konuşma rekoru kırmıştı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 07, 2002 02:04

Osman Bölükbaşı, siyaset sahnesinin herkese hatta kendine bile muhalif simasıydı. Eleştiri yelpazesi 180 dereceydi; ‘tabu’lara göre daralmazdı. Siyasi hicvin renkli örnekleri TBMM'ye belki de ilk kez onun döneminde girdi. İnadını keskin bir silah olarak kullandı ama, kendi yüreğinde bir kılıç yarası taşıdığını söyledi bir gün. Bu yarayı kimin açtığını ise hiçbir zaman kimse bilemedi...


REKOR nutukları, siyasi özdeyişleri ve hazırcevaplığı ile tanıdı eski kuşaklar Osman Bölükbaşı'nı...

Meclis kürsüsünden 4.5 saat konuşan da oydu. Düzce'deki bir mitingde, kürsüden konuşma rekorunu, 8 saat 35 dakikada kıran da o. Hürriyet yazarı Emin Çölaşan, Bölükbaşı'nın bu rekorunu şu satırlarla aktarır:

‘‘Akşamüstü kürsünün dibine bir kamyoncu geliyor ‘Beyim bu nasıl iştir! Sabah buradan kereste yükledim, konuşuyordun. Yükümü İstanbul'a boşaltıp geldim, halen konuşuyorsun...’ ’’

‘Her şeye, herkese, hatta kendine bile’’ muhaliftir. Yakın çevresine göre, ‘‘İyi pişirilmiş yemeğe de, sohbete de doymaz’’...

Muhalefette, hazırcevaplığı kadar belleği ve inadını da keskin bir silah gibi kullanır.

Takvimler 1960'lı yılları gösterirken, bu kez de ‘‘deli gönlü’’ konuşulur TBMM kulislerinde.

BEHİYE AKSOY'A AŞK ŞİİRİ

Bölükbaşı'
nın sevdiğine kavuşamayan yaşlı bir adamın ‘‘aşk’’ı ile ilgili yazdığı dizeler, yıllarca dönemin vekillerinin dilinden düşmez:

‘‘Geçelim güzelim gel bu sevdadan

Bende saç ağarmış gönül tüter mi?’’

İddialara göre, bu dizeler ses sanatçısı Behiye Aksoy'a yazılmıştır. Ve platonik bir ilginin şiirsel ifadesinden ibarettir.

‘Yaşlı adam' aynı şiiri 2001 yılının son aylarında yaptığı görüşmede Çölaşan'a okur. Bölükbaşı okuması bitince, mırıldanır:

‘‘Biliyor musun, ben yüreğimde kılıç yarası taşıyorum. Öbür yaralar zamanla geçer ama kılıç yarası asla kapanmaz.’’

80 YAŞINDA BOŞANDI

Kamuoyu, Bölükbaşı'nın 80'li yaşlarının kıyısında eşinden boşandığını da pek bilmez. Çünkü keskin dili kılıcıysa, ‘‘ketumluk’’ da zaten tek kalkanıdır yaralı yüreğinin.

Tam altı kez hapse girdiğinin altını çizer, bir sohbetinde. 1950 seçimlerinde MP'nin tek milletvekili olarak 39 yaşında TBMM'ye girdiğinde hazırcevaplığı ve hatipliği ile dikkat çeker. Meclis onu ilk önce DP Milletvekili Murat Ali Ülgen ile tartışmasıyla tanır. Ülgen, Bölükbaşı'na sinirlenip ‘‘Erkeksen gel’’ deyince, aldığı yanıt çok sivri olacaktır:

‘‘Ben erkekliğimin zekatını versem, sen de erkek olursun.’’

Bölükbaşı'
nın partisi Cumhuriyetçi Millet Partisi (CMP), 1954 seçimlerinde Kırşehir'deki 5 milletvekilliğinin hepsini kazanır. Bölükbaşı bu durumu, ‘‘Türkiye'nin nabzını tutarsınız ama Kırşehir'inkini asla’’ sözleriyle kayda geçirir.

İHRAÇ VE 10 AY HAPİS

Seçimleri kazanan DP iktidarı bu durumu içine sindiremez ve çıkardığı yasayla Kırşehir ilini kasaba yapar.

BölükbaşıCMP Genel Başkanı olduktan sonra, 12 Haziran 1957'de TBMM Genel Kurulu'nda Kırşehir'in il olması ile ilgili genel görüşmelerde sinirlenir, kürsüye yürür. Ve DP Meclis Grubu'na dönerek haykırır:

‘‘Son söz milletvekilinindir. Tüzük var tüzük. Utanın! Utanın, zalimin uşakları. Topunuz ne olduğunuzu gösterdiniz, haysiyetten mahrum insanlar.’’

Bu tepkisi nedeniyle, üç birleşim Genel Kurul'dan ihraç cezası alır.

HİLTON’A TAHTAKURUSU İLACI

Ancak Bölükbaşı sert üslubunu salondan çıkarken de sürdürür:

‘‘Namussuzlar. Namussuz olmasanız, bu kanunu böyle

çıkarmazdınız. Haysiyetsiz herifler, haysiyetsizler!’’
Bunun üzerine TBMM'ye açıkça hakaret ettiği gerekçesiyle önce dokunulmazlığı kaldırılır, ardından da Meclis'in manevi şahsiyetini tahkir ettiği gerekçesiyle 10 ay hapis cezasına çarptırılır. 2 Temmuz'da tutuklanan Bölükbaşı 3 Temmuz'da Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'ne gönderilir. ‘‘Hilton’’ olarak isimlendirilen 10. koğuşta yatan Bölükbaşı, avukatlarından bir tek şey ister: Tahtakurusu ilacı.


TIRT Osman...

Bölükbaşı'nın eleştirelerinden herkes nasibini alır.

Muhalefetini 1965 yılında TRT'ye de yönelterek kuruma ‘‘Tırt’’ ismini takan ve lakabı ‘‘Tırt Osman’’ a çıkan da o değil midir?

Bölükbaşı iş adamlarını da eleştirir:

‘‘Ah benim aslan görünüşlü, tavşan yürekli büyük sermayem...’’

Eleştiri yelpazesi 180 derecedir; ‘tabu'lara göre daralmaz.

‘‘Bütün sektörleri tetkik ettim. En karlısının din sektörü olduğunu gördüm’’ sözü de onundur.

Bölükbaşı bir yurtdışı seyahatinde ‘‘Atalarınızın Viyana kapılarında ne işi vardı?’’ sorusuna hedef olur. Sektirmeden yanıtlar bu önyargılı soruyu:

‘‘Haçlı Seferlerine iade-i ziyaret.’’


Gerçek doğum tarihi 1911

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!