8 polise teşhis

Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Metin Göktepe davasında yüzleştirme yapıldı ve tanıklar, 5'i tutuklu 11 polisten 8'ini teşhis etti. Mahkeme, Göktepe'nin öldürüldüğü Eyüp Spor Salonu'nda keşif yapılmasına karar verdi.

Gazeteci Metin Göktepe'nin gözaltında öldürülmesiyle ilgili yargılanan 5'i tutuklu 11 polisten 8'i, tanıklar tarafından teşhis edildi. Göktepe'nin öldürüldüğü gün Eyüp Spor Salonu'nda gözaltına alınan tanık Deniz Özcan, ‘‘Bu polisler gazeteci olduğunu söyleyen birini sopalarla dövüyorlardı. Başı yarılınca ölecek diye dışarıya attılar’’ dedi. Metin Göktepe davasına, dün Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Mahkeme heyeti, dünkü oturumda sanıklarla tanıkları yüzleştirdi. Tanık Deniz Özcan, Eyüp Spor Salonu'nun koridorunda 8-10 polisin Metin Göktepe'yi cop ve sopalarla dövdüklerini, başı yarılıp yere düşünce tekmelediklerini, daha sonra da polis amirinin emriyle dışarıya götürüldüğünü anlattı. Sanık avukatlarının itirazına rağmen mahkeme heyetinin yüzleştirme yaptırdığı oturumda, tanık Ali Ekber Palabıyık da gözaltında Metin Göktepe'nin dövüldüğünü söyledi. Aynı şekilde tanık Hayati Güngören de dövülme olayını doğruladı. Tanıklar, sanıklardan Burhan Koç, Metin Küşat, Seydi Battal Köse, Şuayip Mutluer, Saffet Hızarcı, Selçuk Bayraktaroğlu, Tuncay Uzun ve Fikret Kayacan'ı teşhis ettiler. Duruşmadaki yüzleştirme sırasında, sanık avukatlarından Güzin Köprülü Kılıç'ın, tanık Deniz Özcan'a küfretmesi (S....r git) gerginliğe neden oldu. Savcı İsmail İlhan, sanıklardan Burhan Koç, Metin Küşat, Murat Polat ve Fedai Korkmaz'ın tutuklanmasını istedi. Daha önce tutuklanan bu sanıkların, 15 Eylül'de yapılan duruşmada tahliye edildiklerini hatırlatan İlhan'ın bu istemi mahkemece reddedildi. 4 saat kadar süren duruşmada, tutuklu sanıklar Seydi Battal Köse, Şuayip Mutluer, Saffet Hızarcı, Selçuk Bayraktaroğlu ve İlhan Sarıoğlu ile tutuksuz sanıklar Fedai Korkmaz, Metin Küşat, Burhan Koç, Murat Polat, Tuncay Uzun ve Fikret Kayacan'ın, İstanbul'da Eyüp Spor Salonu'nda yapılacak keşfe katılmaları kararlaştırıldı. 5 tutuklu sanığın tahliye istemlerini reddeden mahkeme, duruşmayı 6 Kasım tarihine erteledi.

İşte bunlar hakim bey

Jandarma duvarının arkasına oturan sivil giyimli, sanıkları tek tek inceliyordu. Özensiz bağlanmış ve renk uyumundan yoksun kravatlarıyla başlarını öne eğiliydi. 1978 doğumlu genç tanık Deniz Özcan, yüzlerine baktığı sanıklardan sekizini eliyle işaret etti. Gösterilen sanık polisin nefreti gözlerinden okunuyor, diğerleri de sanki ‘beni gösterme’ diye yalvaran gözlerle tanığa bakıyorlardı.

8-10 polisin dövdüğü Metin Göktepe'nin, ‘‘Ben gazeteciyim, amirinizle görüşmek istiyorum’’ diye çırpındığını, polislerinde ‘‘O zaman gazeteciye özel muamele yapalım’’ dediklerini... Tanık, polislerin birbirlerine ‘Haydar’ diye hitap ettiklerini söyleyince, sanıklar da, avukatlar da başladılar gülmeye. Çünkü Haydar, copun kod adıydı.

Sanık polislerin kendilerine işkence yapmakla suçladıkları dönemin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Deniz Gökçetin de adliyedeydi. Söylemez Çetesi sanığı Gökçetin, İçişleri Bakanlığı'nca meslekten men edilmişti. Sanık avukatlarınca tanıklık yapmak üzere Afyon'a getirilmişti. Ama avukatlarla anlaşamadığından olacak, tanıklıktan vazgeçiverdi. Ne diyecekti ki... Sanık polisleri kurtarmak için, ‘‘Evet bu polislere işkence yaparak suçlarını kabul ettirdik’’ dese, belki işkence yapmaktan sanık sandalyesine oturacaktı.

Güvenlik gerekçesiyle İstanbul'dan Aydın'a oradanda Afyon'a alınan Göktepe davasının bu ilde sonuçlanacağı kesin. Mahkeme Başkanı olayın geçtiği İstanbul'da keşif yapacak. Göktepe'nin avukatları, ‘‘Hep biz Afyon'a taşındık. Bu kez sıra mahkemede. Onları İstanbul'da ağırlarız’’ diyordu.