Güncelleme Tarihi:
Dün gece Genelkurmay II. Başkanı Org. Sunalp telefon etti ve (...) ‘İnönü ile temasınız varsa onu ikaz edin. Bunlara (anarşik eylemler için farklı tavır sergileyen Ecevit’i kastediyor) uymasın. İki paralık itibarı kalmıştı, onu da burada harcamasın’ dedi.’
12 Mart’ın Başbakanı Nihat Erim’in Ahmet ve Meral Demirel tarafından hazırlanıp, Yapı Kredi Yayınları’nca yayımlanan günlüğü, o dönemin gerçeklerini gün ışığına çıkarıyor. 12 Mart’ın darbeci generalleri, önce genelkurmay başkanlığı yüzünden birbirlerine giriyorlar. Memduh Tağmaç, Faruk Gürler’i istemiyor.
Muhsin Batur ise Genelkurmay Başkanlığı’nın kendi hakkı olduğunu düşünüyor. Bunun arkasından cumhurbaşkanlığı seçimi gündeme geliyor. Cumhurbaşkanı adayı ise daha çok; Memduh Tağmaç, Faruk Gürler, Nihat Erim, Ferit Melen ve hatta İsmet İnönü. İşte Erim’in kaleminden günlük anılar:
18 Haziran 1972
Parti liderliğini nazikçe reddettim
Ankara’ya gittim geldim. CHP’lilerden Ecevit’in genel başkanlığını kabul etmeyenler yeni bir parti kurmak ve başına da beni geçirmek istiyorlar. (...) Nazikçe reddettim, ‘Yaşım 60, içimden de böyle bir istek doğmuyor’ dedim. ‘Benim dışımda yeni parti fikrini de acele benimsemeyin, iyi düşünün’ dedim. Ankara’da İnönü’yü evinde ziyaret ettim. Sağlığı bakımından, enerjisi bakımından gerilemiş buldum. (...) Arkadan da kendisine cumhurbaşkanlığı teklif edildiği rivayeti çıktı. İnönü’ye sordum. Ne doğruladı, ne yalanladı. ‘Bilmez misin, eski oyunları’ dedi. ‘AP’liler ne Sunay’ı yeniden seçmek ne de Tağmaç’ı onun yerine istemiyorlar’ dedi.
20 Temmuz 1972
Tağmaç: Darbecilere orduyu teslim etmem
Tağmaç, Melen’in önünde, Cumhurbaşkanı’na şöyle demiş: ‘Benim sürem 2 Eylül’de doluyor. Ben o tarihte ayrılacağım. Ama orduyu her türlü macera teşebbüsüne karışmış, darbe hazırlamış kimselere teslim edemem!’ Bununla Faruk Gürler ile Muhsin Batur’u kastetmiş. 12 Mart’tan önceki bastırılan darbe teşebbüsünün bir ucu bu ikisine dayanıyormuş diye MİT Müsteşarı Fuat Doğu Paşa bizlere söylemişti. Hatta bana, hazırlattığı bir şemayı da göstermişti.
21 Temmuz 1972
Ecevit için ağır konuştu
Bu sabah telefonla Vehbi Koç’la konuştum. Bana postayla CHP’nin son kurultay bildirisini göndermiş. Ben bunun tam metnini okumamıştım. Gerçekten Marksist-sosyalist bir düşüncenin acemice maskelenmiş örneği. Koç’un söylediğine göre, 15 gün kadar önce Metin Toker kendisini görmüş. Benimle üçlü bir görüşme teklif etmiş. M. Toker aşağı yukarı 20 gün önce buraya bana uğramıştı. Yeni bir partiye ihtiyaç olduğunu ve bunun başına geçebilecek tek insanın ben olabileceğimi söylemişti. Bana, ‘Sen İnönü okulunda yetişmiş intégre [namuslu] bir insansın. Ecevit sahtekár, yalancı ve aciz’ demişti.
8 Eylül 1972
Demirel komutanları tasfiye ettiriyor
Başbakan F. Melen, Ankara’da bana ‘Tağmaç, Cumhurbaşkanı’na Faruk Gürler’i istemediğini söyledi’ diye anlatmıştı. Sonra ne geçti, bilmiyordum. Çeşitli dedikodular duyuluyordu. İnönü bile ‘Gürler zorla geçip oturmuş’ dedi bana. Tağmaç’a bunu söyledim. ‘Aslı yok. Zorla alacak kimse anasından doğmamıştır. Sonunda şu mülahaza hákim oldu. Ben ve Eyiceoğlu nasıl olsa yaş dolayısıyla ve süre itibarıyla emekli olacaktık. Süre uzatılması bahis konusu değildi. F. Gürler’i genelkurmay başkanı yapmamak bahis konusu idi. Sonra duyduk ki ordu içinde Demirel 12 Mart Muhtırası’nı veren komutanları tasfiye ettiriyor. İkisi emekli olacak, sonra üçüncüsü de keza emekli olacak, Muhsin de Genelkurmay Başkanlığı’na kendisinden az kıdemli olan (Semih Sancar) birisi gelince yerinde kalamazdı. Bunu düşünerek F. Gürler’e razı olduk. Muhsin de böylece yerinde kaldı’ dedi. Tağmaç, İnönü’den ve Demirel’den, Ecevit’ten şikáyet etti. ‘Memleketin bu ortama düşmesinde İnönü’nün suçu büyük’ dedi. Demirel’in tasfiyesi gerektiğini söyledi. Ecevit’in Fantom uçakları hakkındaki sözlerini kınadı.
13 Eylül 1972
Tağmaç’tan Gürler ve Batur’a: Güvenmiyorum
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Celal Eyiceoğlu 9 Eylül günü eşiyle ile bizi ziyarete geldi. Komutanlık değişikliği işinin nasıl olduğunu biraz daha tafsilatlı anlattı. Gerçekten çeşitli baskılar yapılmış, jet uçakları Ankara’da uçurulmuş. Cumhurbaşkanı, Faruk Gürler tarafını tutmuş. Tağmaç, Gürler’e, Batur’a, ‘Sizlere itimadım yok. Bakalım ne yapacağınızı göreceğiz’ demiş. Dün Başbakan Ferit Melen ile Millet Meclisi’ndeki Başbakanlık odasında görüştük. O da Genelkurmay Başkanlığı’na F. Gürler’in tayininin nasıl olduğunu anlattı. Onun üzerinde, bakanlar üzerinde, Cumhurbaşkanı üzerinde çeşitli baskılar yapılmış. Tağmaç epey diretmiş. Sonunda o da razı olmuş. Jet uçaklarına Başbakan’ın evi üzerinde pike yaptırmışlar. Hava Kuvvetleri Komutanı da F. Gürler ile birlikte çalışmış (...) Melen, tedhişçilik ve 12 Mart’tan önceki darbe hazırlığı ile ilgili olan General Celil ile emekli Albay Talat Turan’ın ‘Bizim başımız F. Gürler idi’ dediklerini söyledi. Celil ile Talat şimdi tutuklanmışlar. Melen, Tağmaç’ın ayrılmadan önce yaptığı komutan tayinlerinde komünistlere, solculara karşı olan komutanları işbaşına getirdiğini de söyledi.
4 Kasım 1972
İnönü iki paralık itibarını harcamasın
Dün gece Genelkurmay II. Başkanı Orgeneral Turgut Sunalp telefon etti ve (...) ‘İnönü ile temasınız varsa onu ikaz edin. Bunlara uymasın. İki paralık itibarı kalmıştı, onu da burada harcamasın’ dedi.
30 Kasım 1972
Gürler darbeyi kendini tehlikeye atıp önlemiş
Gürler, Memduh Tağmaç’ın eski kafa bir asker olduğunu, kendisinin Amerikan Akademisi’nde okuduğunu, bu yüzden aralarında, ta eskiden Harp Akademisi hocalığı zamanından kalma bir anlaşmazlık, daha doğrusu Tağmaç’ın kendisini hazmedememesi gibi bir durum olduğunu; daha sonra, Tağmaç I. Ordu Komutanlığı’na tayin edildiğinde ve sonra Genelkurmay Başkanlığı’na tayin edildiğinde, Gürler ile komutanlıklara vekálet ettiği için, halef selef gibi vazife devir ve teslimlerinde, Tağmaç’ın kendisine kaba muamele ettiğini söyledi. Bu defa da Genelkurmay Başkanlığı’nı ona bırakmak istememiş. Tağmaç, Gürler’in yüzüne ‘Ben orduyu güvendiğim ellere bırakmak isterim’ demiş (...) Gürler, 8-9 Mart 1971 gecesi yapılacak darbeyi hayatını tehlikeye atarak kendisinin önlediğini söyledi. Ona, darbeciler ‘Ok yaydan fırladı, artık vazgeçilemez’ deyince kendisinin ‘Ok her zaman hedefe isabet etmez’ cevabını verdiğini söyledi ve ilave etti: ‘Bu akşam zat-ı áliniz ve hepimiz burada oturabiliyorsak, benim o davranışım sayesinde’ dedi.
23 Aralık 1972
Cumhurbaşkanı sivil bir kişi olsun önerisi
21 Aralık Cuma akşamı Dr. Cevdet Aykan’ın evinde Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur Paşa ile yemekteydik. Enteresan şeyler öğrendim. Batur, Gürler’den sonra genelkurmay başkanı olmak istiyor. Gürler cumhurbaşkanı olmak istiyormuş. Genelkurmay başkanlığını Batur’a vermek niyetinde değilmiş. Kara Kuvvetleri’nden birini getirecekmiş, Batur şikáyetçi. ‘Kanuna göre hak benim’ diyor. Gürler’in cumhurbaşkanlığına, onun hiç kimseye hiçbir taviz vermeyeceğini taahhüt etmesi şartı ile razı. Ama ‘Aslında cumhurbaşkanı sivil bir kişi olsun’ diyor. Ve sivil olarak beni uygun görüyor.