75. Yıl için hutbe

Camilerde Cumhuriyet'in erdemini anlatmak üzere Diyanet tarafından 75. Yıl Hutbesi hazırlandı. Yarın tüm camilerde okutulacak hutbede, ‘‘Dinimizin bize hayat düsturu olarak telkin ettiği istişareyi, en güzel biçimde Cumhuriyet idaresinde bulduk’’ deniliyor ve esir milletlerin dini görevlerini yerine getirmesinin mümkün olmadığına işaret ediliyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı, 75. yıldönümünde Cumhuriyet'in erdemini bütün camilerde anlatmak üzere hutbe hazırladı. Diyanet tarafından hazırlanan ‘75. Yıl Hutbesi’, 23 Ekim Cuma günü bütün camilerde okunacak. Cumhuriyet'in öneminin vurgulanacağı hutbede, şöyle deniliyor:

‘‘Tarihle var olan ve her zaman hürriyetin, adaletin ve faziletin örneğini veren, Allah'ın rahmetine, Peygamber'in methine eren büyük milletimizi esir olacağını sananlar, nasıl aldandıklarını bugün daha iyi anladılar. 75 yıl önce, 29 Ekim 1923'te, üzerimize doğan Cumhuriyet güneşi, maddi ve manevi bütün hayatımızı aydınlattı. Cumhuriyet'le biz, idarede kendi sesimizi duyduk. Durmaktan, geri kalmaktan kurtulduk. Milletçe en güzel nimete, Cumhuriyet ve demokrasi faziletine erdik. Cumhuriyet, istişarenin esas kabul edildiği, insan hak ve hürriyetlerinin ifadesini bulduğu bir idare şeklidir. Dinimizin bize hayat düsturu olarak telkin ettiği istişareyi, en güzel biçimde Cumhuriyet idaresinde bulduk. Milletçe gösterilen büyük fedakarlıklar neticesinde kazandığımız Kurtuluş Savaşı'ndan sonra kurduğumuz devlet, millet iradesine dayanan ve günümüzde en gelişmiş idare şekli olan cumhuriyettir.’’

Hutbede ayrıca bağımsız bir devleti olmayan, istiklal ve hürriyeti alınan milletlerin ne dünyada rahat edebilecekleri, ne de dini görevlerini yeterli olarak yerine getirebileceklerine de işaret edilerek, şu görüşlere yer veriliyor:

‘‘Bu sebeple her köşesinden binbir bereket fışkıran cennet vatanımızın ve sahip olduğumuz istiklal ve hürriyetin değerini çok iyi bilelim ve bizlere bu nimetleri lütfeden rabbimize şükredelim. Sahip olduğumuz nimetlerin korunması ve ülkemizin kalkınması, el ve gönül birliği içinde çalışmamıza ve kardeşçe birbirimizle geçinmemize bağlıdır. Varlığımızı devam ettirebilmek için başkalarının insaf ve merhametine değil, önce Allah'ın yardımına, sonra kendi gücümüze güvenelim ve bu gerçeği hiçbir zaman hatırımızdan çıkarmayalım.’’

Yarın okunacak hutbenin son bölümünde ise Atatürk ve O'nun arkadaşları ile şehitlerimiz rahmet ve minnetle anılıyor.