Neşet KARADAĞ/DHA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 28, 2008 00:00
Adana’da bir ayakkabı imalathanesinde çalışan 19 yaşındaki Hamza Dal, 21 Ekim 2007 tarihinde acıkınca İnönü Caddesi’ndeki bir alışveriş merkezine girdi.
Tedirgin hareketlerde bulunduğu için güvenlikçilerin takibe aldığı Dal, değeri 11.70 YTL olan ve 700 gr gelen bir paket kaşar peynirini cebine koydu. Bir kutu da ayran alıp kasaya giden Hamza Dal, ayranın parasını ödedikten sonra dışarı çıkmak isterken güvenlikçiler tarafından durduruldu. Hamza Dal, kendisine "Parasını ödemediğiniz bir şey var mı?" diye soran güvenlikçilere bıçak çekip kaçmaya başladı.
Polisler tarafından yakalanan Dal, Adana 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandı. Dal, savunmasında "Olay günü alkollüydüm ve karnım açtı. Cebime peynir koyduğumu görmüşler. Çıktıktan sonra üstüme atladılar. Yere düştüm. Cebimdeki bıçak da düştü. Bıçağı, ’Üzerime gelirseniz kendimi keserim’ diyerek kendime çektim. Pişmanım" dedi ve beraatini istedi. Mahkeme, bıçak tehdidiyle kaşar peyniri gasp etmek suçundan Dal’ı 10 yıl hapis cezasına çarptırdı. Peynirin değerinin az olması nedeniyle cezası 5 yıla indirilen Dal’ın duruşmalardaki iyi hali de göz önünde bulundurularak ceza 4 yıl 2 aya düşürüldü.
Baklava çalan çocuklar gibi
GAZİANTEP’te 10 Ağustos 1997’de Bayram Sarıbaş’a ait baklavacıya giren Metin Subaşı, Ali Keklik, Ali Avcı ve Levent Hamurcu baklava çaldıkları gerekçesiyle 9’ar yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Sanıklardan 3’ünün cezası suç tarihinde yaşları 18’den küçük olduğu için 6’şar yıla indirilirken, Metin Subaşı’nın 9 yıl cezası Yargıtay tarafından da onanmıştı. Ceza, "yasalara uygun, ama vicdanları zedeleyen bir karar" olarak değerlendirilmişti. Sanıklardan 3’ü cezalarını çekip tahliye olurken, Metin Subaşı da cezasının tamamlanmasına 5 ay kala Rahşan Ecevit’in "Baklavacı çocuklar için çıkardık" dediği af yasasından yararlanıp özgürlüğüne kavuşmuştu.