Güncelleme Tarihi:
ESKİ CHP milletvekili Sinan Aygün, Togo Kuleleri’nin inşaatın durdurulmasına ilişkin mahkeme kararına Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin istinafa gitmesi için “Okul yapımı” için kendisinden 25 milyon lira istendiğini belirterek, “Bunu duyunca bağırdım çağırdım. Buraya geldiklerinde de okul lafı hiç geçmedi. Okul yapılacaksa protokol olur. Mahkeme kararı da var okul olmaz diye. Cahil bunlar” dedi. Aygün, dün iki saat süren basın toplantısında, “Ben, belediyenin verdiği ruhsata göre iş yaptım. Mansur Yavaş, gelsin inşaatımı santim santim ölçsün. Yaptıklarımızın tamamı mevzuatlara uygun. Bu kadar bilgisiz, cahil bir insan nasıl bu belediyeyi yönetecek? Ankara’yı kötü günler bekleyecek, Mansur Yavaş’a oy veren biri olarak söylüyorum” diye konuştu. Togo Kuleleri ile ilgili yargı sürecini ve “okul yapımı ve 25 milyonluk rüşvet iddiaları”nı anlatan Aygün, özetle şunları söyledi:
FETÖ’CÜLÜKLE İLGİLİ EN SON İNSANIM
“Mansur Yavaş diyor ki ‘Sinan Aygün FETÖ’cü’. Herhalde Türkiye tarihinde FETÖ’cülükle ilgili en son insan benim. Alçak FETÖ mensuplarının hakkımdaki iddianamede istedikleri ‘2 ağırlaştırılmış müebbet ve 25 yıl hapis cezası’. Bunu isteyen Ergenekon hâkimleri denen alçaklar yargılanıyor. Ben FETÖ’cü olsam, iltisaklı olsam başıma bunlar gelir mi? 1 Temmuz 2008 tarihinde el konulan paramı ve mallarımı hâlâ alamadım. Hayatımın hiçbir devresinde yurtdışına bir lira para göndermedim. Hiçbir döneminde bir liralık gayrimenkul almadım.
OKUL BEDELİNİ DUYUNCA BAĞIRDIM
Okulun bedelinin 25 milyon lira olduğunu duyunca bağırdım, çağırdım. Mansur Bey de arkadaşlar da inkar etmiyor, ‘Okul parası olarak konuştuk’ diyorlar. Okul parası konuştun da okul yaptıramazsın bir kere. Kardeşim bunun bir protokolü yok mu? Tık yok. Buraya da geldikleri zaman ‘Abi ya bulalım’; neyi ‘25 milyonu’. Okul parası falan hiç yok ortada ama. Okul kelimesi hiç geçmedi. Ben konuyu açtım; ‘Bakın arkadaşlar ben burası için bir adama okul yaptıralım dedik, kreş olsun, sağlık ocağı olsun, yurt olsun.’ Tamam, tamam, tamam. Ama adam ‘25 milyon’ diyor. Bunlar cahil. Bu işin bir yolu vardır. Protokol yapılır. Böyle bir şey yok. Beni belediyeye çağırdılar.
GRUP ODASINA GİRDİK ‘ABİ NE VERECEKSİN’
Grup odasına girdik 8 meclis üyesi, ‘Abi ne vereceksin.’ Sizde hiç mi korku yok? Benden neden istiyorsunuz bu parayı? İstinafa gidip gitmeme hakkında. Dedim ki ‘Bana böyle bir teklifle gelmeyin ben gidiyorum.’
Okulun bedelini 25 milyon lira olarak nereden buldun? Eğer belediyenin işlerini de böyle yapıyorsan yandık. 5 milyon liralık işi 25 milyon liraya veriyorsa vay halimize. ‘Arkadaşlar 25 milyon liralık okul pazarlığını yapmaya gitti’ diyor. İkisi de yanlış. Bu okulun maliyeti arsa dahil 7 milyon liradır. 25 milyon nereden çıktı?
DAVANIN MUHATABI DEĞİLİM
Mimarlar Odası yazı yazdı belediyeye, 28 Mayıs 2018’de ‘İmar planında değişiklik oldu. Ruhsatı iptal et, inşaatı mühürle’ diye. Belediye, ‘İptal edemem’ diyor. Şehir Plancıları Odası dava açıyor 2018’de ruhsatın iptali için mahkemeler ve istinaf reddediyor. Mimarlar Odası Ankara Şubesi ruhsatın iptali için dava açıyor; tek bir karar çıkıyor, ‘Bu inşaat mühürlenebilir’ diye. Neden istinafa götürmüyorsun? Açılan dava bana değil. Ben muhatap değilim ki. Benim hiç adım geçmiyor. Kamu kurumunun aleyhine sonuçlanan bir davada kamu kurumunun bunu üst mahkemeye taşıması gerekiyor.
AVUKAT YEĞENİ
İtiraz için süre ayın 13’ünde doluyor. Bu görüşmeler oluyor. Geliş gidiş görüntüleri var. Saat 16.57’de UYAP’tan girerek istinafa başvurdular. Başvurdukları dilekçe çok güzel ve doğru. ‘Mahkemece kararın kaldırılmasına ve haksız davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir’ diyor. Bunu diyen kim; Elif Kaltalıoğlu, belediyenin avukatı. Mansur Yavaş adına vekaleten diyor. Mansur Yavaş’ın da yeğeni olur kendisi. Aradan 28 dakika geçiyor, saat 17.25’te geri çekme dilekçesi veriliyor. Öncekinden daha iyi bir dilekçe ile ‘İstinafa gitmemize bir menfaatimiz yok. Zaten burası yıkılmaz, zaten mühürlenmez’ diyor.
TAMAM 25 MİLYONLUK OKULU DA KABUL ETTİM
28 dakikada ne oldu? Bunlar 28 dakikada buraya girdiler, çıktılar. Demiş ki Berkay Gökçınar, ‘Abi bize 32 derslik okul sözü vemişsiniz’. Tamam verdim, imzaladım ama yaptırmıyorsunuz. Mahkeme kararı var. Kendi meclisinin kararı var. ‘Kaç para bu okul, 2-3 milyondur’ diyorum. ‘Yok 25 milyon lira’ diyor. Tamam onu da kabul ettim. Peki ne yapacağız? Sen istinafa niye gitmiyorsun? Ben 25 milyonu sana valizle mi getireceğim? Bunu belediyeye mi yatıracağım? Bana bir şey de ‘25 milyonu belediyeye
yatır’ de.”
OKUL ADI ALTINDA İRTİKABA GİRER
- SİNAN Aygün kendisinden istenen 25 milyon lira için “Okul adı kisvesi altında irtikaba girer bu” diyerek şöyle devam etti: “İnşaata Melih Gökçek zamanında başladım, Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş döneminde yapmaya devam ettim. Tüm belediye başkanları döneminde sürekli denetlenmiş inşaat. En son 22 Temmuz’da yine denetlenmiş. Tabii ki yıkabilirsin. Parasını vereceksin yıkacaksın.”
‘SES KAYDI’ DEMEDİM
- Aygün CHP’den ihraç talebini şöyle değerlendirdi: “Sinan Aygün ne yapmış, demiş ki ‘Rüşvet isteniyor’ diye önce kendisine söylemiş. Suç duyurusu için dilekçemi yazdım. Parti disiplini gereği (Kılıçdaroğlu’na) anlattım, dilekçeyi önüne koydum. Bülent Kuşoğlu’nu beklememi istedi, Kuşoğlu ile iki gün görüşemedim. (Ses kaydı) Ben hiçbir zaman ses kaydı demedim. ‘Buraya giriş çıkış görüntüleri var’ dedim. ‘Rüşvet’ demedim, ‘İrtikap’ dedim. Kamu gücü kullanarak 25 milyon lira telaffuz ettiler.”
YAVAŞ’TAN AYGÜN’E FETÖ’LÜ SUÇ DUYURUSU
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, eski CHP Milletvekili Sinan Aygün hakkında FETÖ’ye yardım ettiği iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
MANSUR Yavaş’ın avukatlarının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğu dilekçede, “Şüpheli Aygün, FETÖ’nün devletten mal kaçırmasına yardım etmiş, örgüte finansman sağlanmasına destek olmuştur” iddiasına yer verildi. Aygün hakkında ‘Terörizmin Finansmanı Hakkındaki Kanun’a muhalefet, terör örgütüne yardım’ suçlarından soruşturma yapılması talep edilen dilekçede, “Terörizmin finansmanında kullanıldığı değerlendirilen mal varlığı üzerinde, ihtiyati tedbir dahil gerekli tüm hukuki önlemlerin” alınması da istenildi. Suç tarihi olarak “17 Aralık 2013’ten bugüne” ifadesi yer aldı.
EN BÜYÜK FİNANSÖR
Dilekçede, FETÖ’nün kendi kontrolündeki belediyelerde yaptırdığı imar artışları yoluyla yüksek düzeyde imar rantı elde ettiği ve bu rantın terör örgütünün finansmanında kullanıldığı öne sürüldü. ‘FETÖ’nün Ankara’daki en büyük finansörünün firari terörist Ömer Akgül olduğu’ iddia edilen dilekçede, “Bu bağlamda firari terörist Ömer Akgül’ün, şüpheli Sinan Aygün’le kurduğu ticari ortaklıklar ve belediyece sağlanan imar artışlarıyla elde ettikleri rantın boyutlarının FETÖ finansmanında nasıl kullanıldığının savcılık makamlarınca araştırılarak ortaya çıkarılmasını dönük olarak iş bu suç duyurusunun yapmağı gereği duyulmaktadır. Aygün, ortağı olduğu Alan Taahhüt İnşaat AŞ’ye ait parsel üzerinden hain terör örgütü FETÖ’ye finansman sağlamış olup bu yolla hain terör örgütüne finansman sağlamıştır” denildi.-ANKARA