7 kişiyi öldürdü ama ceza yok

Reşat Nart Özdamar...
Sinop Cam Fabrikası Üretim Müdürü...
6 Aralık 2003 günü, feci birn trafik kazasına neden oldu.
Kullandığı Tipo marka otomobille, Samsun'dan Sinop'a giden Mehmet Ağar'ı karşılamak üzere Kanlıçay Mevkii'nde bekleyen partililerin arasına daldı.
Sonuç: 7 ölü, 5 yaralı...
Korkunç kazada, DYP Sinop İl Başkanı Ayhan Ayyıldız, DYP Gerze İlçe Başkanı Bilgin Akça, Suat Selçuk, Fırat Selçuk, Onur Birer, Nizamettin Ünal ve Turan Akyüz hayatlarını kaybettiler.
Özkan Arıcı, Hüseyin Sağıroğlu, Koray Avcı, Recai Çilingir ve DYP eski Milletvekili Kadir Bozkurt ise yaralandı.
Kazanın hemen ardından tutuklanan Sinop Cam Fabrikası Müdürü Reşat Nart Özdamar cezaevine gönderildi. Aradan üç yıl geçtikten sonra, mahkemeye 7 kişinin ölümüne neden olan Özdamar ile ilgili ilginç bir rapor ulaştı.
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne göre, Sinop Cam Fasbrikası'nda Üretim Müdürü olarak görev yapan sürücü Reşat Nart Özdamar'ın akli dengesi yerinde değildi. Bu yüzden cezai ehliyeti de yoktu.
Oysa Adli Tıp Gözlem İhtisas Dairesi, aynı Reşat Nuri Özdamar için "cezai ehliyeti tam" raporu vermişti.
Çelişkili iki rapor üzerine Adli Tıp devreye girdi.
Adli Tıp Kurumu raporuna göre de Özdamar'ın cezai ehliyeti yoktu...
Yaşanan tüm bu olayların ardından kazada hayatını kaybedenlerin yakınları Yargıtay'a başvurmuş ve Reşat Nart Özdamar hakkındaki bu kararı temyiz etmişti. Ancak Yargıtay'ın kararı da Adli Tıp Kurumu'nu doğruluyordu. Reşat Nart Özdamar'ın cezai ehliyeti yoktu.
Peki bundan sonra ne olacak?
Cezai ehliyeti olmadığı için 7 kişinin ölümüne neden olan Sinop Cam Fakrikası Müdürü Reşat Nart Özdamar'a, TCK'nın 32/1 maddesi gereğince herhangi bir ceza verilmeyecek.
Özdamar, hastanede tedavi altında tutulacak ve tedavisi tamamlandıktan sonra serbest bırakılacak. Belki bir süre sonra tekrar direksiyona geçecek.
Feci kazada yakınlarını kaybedenler ise hala şu soruya cevap arıyor:
"Büyük bir fabrikada yönetici konumundaki bir kişi nasıl olur da akıl hastası olur?"

KÜÇÜK BİR NOT

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvuran hastalar arasında yapılan anket, çarpıcı bir gerçeği ortaya koydu.
Ankete katılan hastalardan 193'ü ruhsal tedavi görmesine rağmen araç kullanıyordu.
Uzmanlar, ehliyet almak için kişilerin psikolojik denetimden geçirilmesinin ise formaliteden ibaret olduğunu vurguluyor.
Bu da, şu demek oluyor; direksiyon başına oturan pek çok ruh hastası aramızda dolaşıyor.