Güncelleme Tarihi:
SGK adına 28 Ocak’ta, D. Yusuf Zeki Kara tarafından Uğur Kurt adına gönderilen yazıda şöyle denildi:
ŞİKÂYETÇİ MİSİNİZ?
“Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 22 Mayıs 2014’te tedavi gördüğünüz, söz konusu tedavilere ilişkin sağlık hizmet bedellerinin ilgili merkez tarafından kurumumuza adli vaka grubunda fatura edildiği tespit edilmiştir. Tedavi masraflarına ilişkin rücu için işlem başlatılmıştır. Olaya ilişkin kusurlu üçüncü kişi bulunup bulunmadığının, (üçüncü kişi biliniyorsa ad ve ardesleri ile birlikte) olaya ilişkin adli makamlara şikâyetiniz olup olmadığını, şikâyetiniz varsa, karakol zaptının, savcılık kararının ve kamu davasına ilişkin mahkeme dosya numarasının merkezimize gönderilmesi veya bildirilmesi gerekmektedir. Ayrıca merkezimize 7 gün içinde müracaat etmeniz veya konuyla ilgili olarak tarafımıza üçüncü kişilerden şikâyetçi olup olmadığınız, elinizde belge bulunup bulunmadığına dair imzalı bir dilekçenin adresimize gönderilmesi gerektiği...”
İLK DURUŞMA 20 MART’TA
Kurt ailesinin avukatları Turgut Kazan, Aslı Kazan ve Serdar Laçin bu yazı üzerine SGK’ya başvurarak, Kurt’un hayatını kaybettiğini, bu konuda polis memuru S.K. hakkında dava açıldığını vurgulayarak, iddianamenin bir örneğini sundu.
S.K.’nin TCK’nın 25 ve 27. maddelerine göre meşru müdafaa halini kasıt olmaksızın aştığı öne sürülen iddianamede, TCK’da “Hata hali düzenlenmediği” için, 27. maddeye göre “Meşru müdafaanın kasıt olmaksızın aşıldığı” sonucuna varılmış ve savcılık, ‘Taksirle ölüme sebebiyet vermek’ten dava açılmasını istemişti. İstanbul 85. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Hüseyin Kürşad Serbes, suçun ağır cezalık olduğunu öne sürerek görevsizlik kararı vermişti. Hâkim Serbes, sanığın eyleminin, ‘Olası kastla adam öldürme’ suçu kapsamına girdiğini ve sanık polisin 20 yıldan 25 yıla kadar ağır hapis cezası istemiyle yargılanması gerektiğini kaydetmişti. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması, 20 Mart’ta görülecek.
Uğur Kurt, bir yakınının cenazesine katılmak için Okmeydanı’ndaki cemevine gitmişti. Berkin Elvan için düzenlenen eylemler sırasında, atılan molotof kokteyliyle zırhıl polis aracı alev almış, ardından polisler ateş açmıştı. Cemevi bahçesindeki Kurt başına kurşun isabet etmesi sonucu hayatını kaybetmişti.