Güncelleme Tarihi:
TÜM Marmara Bölgesi’ni etkileyen ve Ankara ile İzmir gibi uzak bölgelerde de hissedilen, geçen yüzyılın en büyük felaketlerinden biri olarak kabul edilen Gölcük merkezli 17 Ağustos 1999 Depremi’nde ölenler, felaketin 13’üncü yıldönümünde bu sabaha karşı törenlerle anıldı.
Merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan ve 17 Ağustos 1999 günü saat 03.02’de meydana gelen, Richter ölçeğine göre 7.4 büyüklüğündeki deprem, Kocaeli’nin yanı sıra Sakarya, Yalova, İstanbul, Düzce illeri olmak üzere tüm Marmara bölgesini etkilemişti.
Bu büyük felakette yaşamını yitirenler, Gölcük başta olmak üzere Kocaeli’nin merkez ilçesi İzmit ve diğer ilçelerde de anıldı.
Kavaklı sahilinde yaptırılan Deprem Anıtı önünde saat 03.02’de saygı duruşunda bulunulup denize çelenk bırakıldı. Bu arada her yıl olduğu gibi burada deprem kurbanlarının adları ve içinde dilek notları bulunan ışıklı kağıt balonlar da gökyüzüne salındı.
Bu sabah da Donanma Komutanlığı’nda da depremde yaşamını yitiren askerler için anma etkinliği yapılacak. Gölcük 17 Ağustos Mezarlığı’nda ise saat 10.00’da deprem kurbanları için Kuran-ı Kerim okutulacak.
Rakamlarla Marmara depremi
-7.4 büyüklüğünde, 16 km. derinlikte.
-17 bin 480 kişi yaşamını yitirdi.
-43 bin 953 kişi yaralandı.
-66 bin 444 bina ağır hasar gördü.
-10 milyar dolarlık ekonomik kayıp.
-Ülkede son 10 yılda 126 bin 430 deprem oldu.
-Bölgede 13 yılda 4 bin 539 deprem oldu.
Gereken adımlar atılmadı
TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, Marmara Depremi’nin üstünden 13 yıl geçmesine rağmen Türkiye’de yaşanılabilecek doğal felaketler konusunda yeterli düzenlemelerin yapılmadığını söyledi. 2000 yılında topluma deprem konusunda bilimsel doğruları anlatmak için kurulan Ulusal Deprem Konseyi’nin 2007 yılında alınan bir kararla lağvedildiğini öne süren Muhcu, “Gelinen süreçte öngörülen yapı denetim sistemi işlevini yitirmiştir. Hükümet tarafından da kabul edilen bu sorunların çözülmesi gerekirken sorunları daha da büyüten, kamu denetimini tamamen ortadan kaldıran, fikri ve müelliflik haklarını yok sayan ‘Teknik Müşavirlik Yasa Tasarısı’ vatandaşlara dayatılmaktadır” dedi.
Deprem çürük evi boş bulsun
ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, 17 Ağustos Marmara Depremi’nin 13’üncü yılı nedeniyle yayımladığı mesajda, Türkiye gibi deprem riski yüksek ülkelerin, karşı karşıya kaldığı
afetler için acil tedbirler alması ve bunları
uygulaması gerektiğini bildirdi. Depremlerin ve can kayıplarının önüne geçmek için afet riski altındaki alanların dönüşümüyle ilgili yasa çıkarıldığını hatırlatan Bayraktar, depreme hazırlıklı olmak için afet riskli alanlarda, sağlıksız ve altyapısız binaların tespit edilerek yıkılıp,
yerine yenilerinin çağa uygun, tarihiyle ve geleneğiyle barışık, yeşil alana duyarlı ve yalıtımlı olarak yapılması gerektiğini kaydetti. Çıkardıkları yasayla amaçlarının depremin yıkacak bina bulamaması ve yıkabileceği binayı da boş yakalaması olduğunu bildiren Bayraktar, “Çok reel, günün şartlarına uygun bir yasa yaptık. Bu yasa da mal, mülkiyet, taşınmaz mal ve gayrimenkul hakkını çok önemsedik” diye konuştu. -AA
İstanbul depremi 70-150 bin kişinin canına mal olacak
İNŞAAT Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, “Ne yazık ki Türkiye’de afet ve deprem gerçeği gündemde olmasına rağmen yürürlükte bulunan yasa, yönetmelik ve plan hükümlerine aykırı yapılaşma bugün de devam etmektedir” dedi. Dün düzenlediği basın toplantısında, İstanbul’un yaşayacağı bir depremde çadır yeri ve toplanma alanı olarak belirlenen 470 alanın büyük bir kısmının yapılaşmaya açıldığını söyleyen Gökçe, şu tabloyu çizdi:
-En az 400 bin ailenin acil barınmaya ihtiyacı olacak.
-160- 200 bin yaralı insanın hastaneye ihtiyacı olacak.
-70-150 bin insan yaşamını yitirecek.
-Elektrik santralleri hasar görecek.
-250-300 bin mertebesinde iş kaybı olacak.
-Endüstri tesisleri, Tuzla Tersanesi, Ambarlı Tesisleri hasar görecek.
-İstanbul’un birçok yerinde yangın çıkacak.
-Tarihi yapılarımız hasar görecek, yıkılacak.
-Dilhun GENÇDAL- Ozan URAL/DHA
Kamu binaları hazır
İSTANBUL Valisi Hüseyin Avni Mutlu, kentteki deprem çalışmaları konusunda gelinen noktayı anlatırken, “Başlamış olduğumuz işler dahil İstanbul’da kamu binalarının yüzde 90’ından fazlasının depreme kesinlikle hazır olduğunu rahatlıkla ifade edebilirim” dedi.
MARMARA depreminde yıkılan evinin enkazından 3 gün sonra kurtarılan ancak iki bacağını da kaybeden Ufuk Koçak, değişik spor dallarına yönelerek hayata tutunmaya çalışıyor. Koçak “Şu anda dalış sporunda en üst seviyeye geldim. Engelli arkadaşların eğitimlerine yardımcı oluyorum. Yüzme, rüzgar sörfü, yelken, doğa yürüyüşleri ile off-road yapıyorum. 17 Ağustos Marmara Depremi sonucu sahip olduğum engel, spor yaparak hayata tutunmama engel olamadı” dedi. DHA
Betondan korkuyor prefabrikte yaşıyor
MARMARA depreminde kızını kaybeden Firdevs Akgül, depremin ardından betonarme binalara girmeye korktuğu için 13 yıldır prefabrike evde yaşıyor. Deprem sonrasında psikolojik sorunlar yaşadığını ifade eden Akgül, betonarme binalara girmekten çekindiğini kaydetti. Akgül, “Betonarme binaya çocuğumu ya da eşimi kaybederim korkusuyla giremiyorum. 13 yıldır prefabriklerde yaşıyoruz. Oğlumuzun hayatta olması çok büyük bir destek. Eşimle de birbirimize kenetlendik. Bazı aileler depremden sonra yıkıldı, perişan oldu. Acımızı paylaştık, destek olduk birbirimize. Bayram da geliyor. Bayramlar da bizim için bayram gibi değil. Aşırı bir durgunluk oluşuyor üzerimizde” dedi.