Güncelleme Tarihi:
Türk Epilepsi ile Savaş Derneği Başkanı Prof. Dr. Esat Eşkazan, Türkiye'de her yüz kişiden birinin epilepsi (sara) hastası olduğunu belirtti.
14 Haziran tarihine kadar sürecek ‘‘Epilepsi ile Savaş Haftası'' nedeniyle düzenlenen toplantıda Prof. Dr. Esat Eşkazan, Türkiye'de yaklaşık 600-650 bin, dünyada ise 40 milyon epilepsi hastası bulunduğunu söyledi.
İstanbul Tabip Odası Konferans Salonu'nda derneğin ikinci başkanı Prof. Dr. Ayşen Gökyiğit ve İstanbul Tabip Odası temsilcisi Dr. Rıfat Yücel ile toplantı yapan Prof. Dr. Eşkazan, epilepsinin merkez sinir sistemi hastalıkları içinde gerek rastlanması ve yarattığı tıbbi sorunlar gerekse toplumsal boyutu nedeniyle önemli bir konuma sahip olduğunu belirtti. Beyin hücrelerinin elektrik iletimindeki bozukluklara bağlı gelişen epilepsinin zaman zaman kasılma, çırpınma, bilinç kaybıyla kendini gösteren nöbetlere yol açtığını söyleyen Prof. Dr. Eşkazan, ‘‘Ancak basit bir dalma biçiminden, birkaç saniye bilincin ortadan kalktığı ve kişinin donup kaldığı küçük nöbetlere ve otomatik hareketler, yer değiştirme, mırıldanma gibi farklı davranışsal değişiklere kadar farklı nöbetler bulunuyor'' dedi.
Tarihin ilk dönemlerinden beri hastalığın bilindiğini belirten Prof. Dr. Eşkazan, epileptik nöbetin kötü ruhların ve hayaletlerin kişiyi yakalaması şeklinde oluştuğu inancının bazı çevrelerde hálá etkisini sürdürdüğünü söyledi. Bu nedenle epileptiklerin üfürükçü, cinci, medyum gibi tıp dışı yöntemlerle tedavi edilmeye çalışıldığını anlatan Prof. Dr. Eşkazan, ‘‘Biyoenerji, akupunktur gibi yöntemlerle de hastalığı iyileştirmek mümkün değil. Birçok saralı hasta ya da ailesi bu hastalıklarından utanıyor ve saklama gereği duyuyor. Günümüzde dünya genelinde, farklı kültürlerde de benzer değerlendirmeler bulunuyor. Bu nedenle Epilepsiyle Savaş Ligi, Uluslararası Epilepsi Bürosu ve Dünya Sağlık Örgütü, Haziran 1997'de ‘Epilepside Küresel Aydınlanma' kampanyasını başlattı'' dedi.
Çaresiz değil
Epilepsi nöbetlerinin tedavisinde kullanılan ilaçların hastaların yüzde 70-75'inde sorunu kontrol altına alabildiğini söyleyen Prof. Dr. Eşkazan, geri kalan ve ilaçlara dirençli hastaların bir bölümü için de cerrahi yöntemlerin uygulandığını belirtti. Prof. Dr. Eşkazan, bazı sara nöbetlerinin yaşamın bir döneminde ortaya çıkıp kendiğinden geçme olasılığının da bulunduğunu ve çocuklukta görülen bu nöbetlerin, ‘iyi huylu çocukluk çağı epilepsileri' olduğunu hatırlattı. Prof. Dr. Eşkazan, uyku ritminin bozulması, alkol, aşırı sıcak, bazı uyarıcı ilaçlar, çevresel faktörler, kadınlarda regl dönemi, pankreasın az çalışması gibi etkenlerin sara nöbetlerini tahrik edebildiğini de söyledi.
Hafta çerçevesinde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde 3 gün sürecek, ‘‘Çocuklur ve Yaşlılıkta Epilepsiler Sempozyumu'' düzenlendi. Sempozyum çerçevesinde, bugün Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Oditoryum'da, saat 10.00-13.00 arasında hasta ve yakınlarına yönelik ‘‘Epilepsi ve Sosyal Yaşam'' konulu toplantı yapılacak.
Ünlü epileptikler
Epilepsi insanlığın ilk dönemlerinden beri tanınıyor. Hamurabi yasalarında, satın alınan kölenin 1 ayda saralı olduğunun anlaşılması halinde satana geri iadesi hükmü yer alıyor. 1920'lerde ABD'nin eyaletlerinin yarısında epileptiklerin kısırlaştırılmasını öngören yasalar çıkarıldı ve yakın zamana kadar uygulandı. Hitler'in zorunlu kısırlaştırma yasasının kapsamında saralılar da vardı.
Julius Sezar, Büyük İskender, Napoleon Bonaparte gibi büyük generaller, Dostoyevski, Gustave Flaubert ve Dante gibi büyük yazarlar, adına ödül verilen Alfred Nobel, ayrıca Peter Tchaikovsky, Vincent Van Gogh ve Buda da ünlü epileptikler.