Oluşturulma Tarihi: Eylül 28, 2004 00:00
UNICEF verilerine göre Türkiye'de 640 bin kız çocuğu okula gitmiyor. Türkiye'deki kızların okullaşma oranı ise hala İran ve Suriye'nin gerisinde bulunuyor. UNICEF'in Milli Eğitim Bakanılığı ile birlikte geçen yıl 10 ilde başlattığı ve bu yıl ise 33 ile ulaştırdığı bölgesel çalışma sürüyor. Kampanyanın devam ettiği 33 ilde toplam 53 bin kız öğrenci okula devam etmiyor. 110 bin öğrenci ise hiç okula kaydedilmemiş. Bu çalışma sonucunda geçen yıl sadece 40 bin kız çocuğu okula gönderilebildi. 2005 yılında kampanyayla 300 bin kız çocuğunun okula gönderilmesi hedefleniyor. İstanbul'da okula gitmeyen ya da gönderilmeyen 6-14 yaş arasında 12 bin 420 kız çocuğu var.UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) Türkiye Temsilcisi Edmond McLoughney, Türkiye'de 640 bin kız çocuğunun İlköğretim çağında olduğu halde okula devam edememesinin nedenlerinden birinin Türkiye'nin erkeklere daha çok önem veren toplum olmasından kaynaklandığını söyledi.Bir süre önce başlatılan “Haydi Kızlar Okula” kampanyası ile ilgili çalışmaları yerinde görmek amacıyla Şanlıurfa, Diyarbakır ve Mardin'de incelemelerde bulunan McLoughney, Türkiye'de 640 bin kız çocuğunun okula gönderilmemesiyle ilgili açıklamada bulundu. McLoughney, geçen yıl UNICEF olarak bir cinsiyet araştırması yaptıklarını ve bu araştırmaya göre, kız ve erkek çocuklar arasında okula kayıt oranlarında büyük fark olduğunu tespit ettiklerini belirtti. Bu farkın da geçen yıl 640 bin kız öğrenciye denk düştüğünü belirten McLoughney, bu araştırma sonucunda Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte “Haydi Kızlar Okula” kampanyasının başlatıldığını kaydetti.Kampanyadaki amaçlarının kız ve erkek çocuklar arasındaki okullaşma oranındaki farkı kapatmak ve kız çocuklarının erkek çocuklar kadar okula gitmesini sağlamak olduğuna değinen McLoughney, kampanyanın geçen yıl Van'da başlatıldığını ve geçen yıl kampanya kapsamında 40 bin kız çocuğunu okula kaydettiklerini ifade etti. McLoughney, şöyle konuştu: “Şimdiki hedefimiz ise bu yıl 300 bin, 2005 yılında da 300 bin kızı okula kaydettirmektir. Yani 2005 yılı sonuna kadar toplam 600 bin kız çocuğunun daha okula kaydedilmesi ve eğitimine devam etmesidir. Eğer bu hedefe ulaşılırsa, okula kaydolmuş kız ve erkek çocuklar arasında bir fark kalmayacak ve eşitlenmiş olacaktır.” GELENEKSEL DÜŞÜNCE YAPISIMcLoughney, yapılan araştırmalarda ailelerin çoğunun maddi imkansızlığı öne sürerek kız çocuklarını okula göndermediklerini belirttiğini ancak, aynı ailelerin erkek çocuklarını okula gönderdiklerini kaydetti. Kız çocuklarının okula gönderilmemesinin en önemli nedenlerinden birinin geleneksel düşünce yapısının olduğunu ifade eden Mcloughney, kampanyayla bu sorunların aşılacağına inandığını bildirdi. McLoughney, şöyle devam etti: “İhtiyaçlarını karşılayamadığı için kız çocuklarını okula gönderemediğini söyleyen aileler, erkek çocuklarını okula gönderiyor. Bu nedenle ortaya geleneksel düşünce yapısı çıkıyor. Türkiye erkeklere daha çok önem veren bir toplum. Başlattığımız kampanyayla bu zincir kırılacak. Bu kampanya sayesinde kırılacak en önemli zincirlerden biri de budur. Çünkü daha fazla kız çocuğu okula gittiğinde bu zincir de bir çırpıda daha farklı noktaya gelecek ve toplumsal cinsiyet eşitliği adına da önemli bir adım atılmış olacak. Hükümet kız çocukları ve diğer yardıma muhtaç öğrenciler ile ilgili çok önemli tedbirler aldı. İki yıldan beri yardıma muhtaç öğrencilere ders kitapları ücretsiz olarak dağıtılıyor. Ayrıca Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından şartlı nakit transferi çerçevesinde kız çocuklarını okutan ailelere bir para verilmekte ve kız çocukları okulda kaldığı sürece bu paranın verilmesi sağlanıyor.”McLoughney, geçen yıl kampanya kapsamına Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki 10 ilin alındığını hatırlatarak, “Bu yıl kampanya daha yoğunlaştırılmış olarak 33 ilde devam ediyor. Bu iller problemlerin en yoğun olduğu iller. Bu yıl bölge illerinin yanı sıra İstanbul, İzmir, Aydın ve Manisa gibi illeri de kampanya kapsamına aldık” dedi. EV ZİYARETLERİ...McLoughney, kampanyanın ana stratejisinin ev ziyaretleri olduğunu söyledi. Oluşturulan ekiplerin ev ziyaretlerinde bulunarak anne ve babaları kızlarını okula göndermeye ikna etmeye çalıştığını belirten McLoughney, şunları söyledi: “Bu da kampanya için çok önemlidir. Bu çalışmaları muhtarlar, imamlar öğretmenler, sivil toplum kuruluşları ve toplumun önde gelen kişilerinin de aralarında bulunduğu gönüllüler yapıyor. Basına bu kampanyanın başarılı olmasında önemli rol düşmektedir. Çünkü, aile ne kadar fakir olursa olsun bir şekilde televizyon veya gazeteden konu ile ilgili haberdar olabiliyor. Ayrıca diğer en önemli sıkıntılardan biri de bazı çocuklar çalışıyor. Ailelerin çoğu; 'ben onu okula gönderemiyorum, onun getirdiği paraya ihtiyacım var.' diyor. Hatta okulun açılmasından bir gün sonra Şanlıurfa'da yolda pamuk toplayan çocukları gördüm. Bu çocukların okula gitmesinde ısrarcı olduğumuzda aileler yiyecek
yemek bulamadıklarını söylüyor; bu da ayrı bir sorun. En zor ikna edilen aileler bu tür ailelerdir.” McLoughney, “Haydi Kızlar Okula” kampanyasının yanı sıra önemli misyonlarının zor şartlarda yaşayan insanların sıkıntılarını gidermek, rehabilitasyonlarında yardımcı olmak olduğunu da sözlerine ekleyerek, UNICEF olarak afet ve acil durumlarda sağlık eğitim ve psiko-sosyal desteklerde bulunduklarını bildirdi. Sağlık konularında da çalışmalar yürüttüklerine değinen McLoughney, bu kapsamda aşı kampanyası ve emzirmenin önemini kavratmak için aileleri bilgilendirmeye ve ayrıca çocukları ihmal, istismar ve kötü muameleden korumaya çalıştıklarını belirtti.BİNGÖL'DE 14 BİN KIZ ÇOCUĞU OKULA GİTMİYORBingöl'de okul çağında olan 14 bin 403 kız çocuğunun okula devam edemediği tespit edildi. Bingöl Öğretmenevi'nde, Milli Eğitim Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Çocuklara Acil Yardım Fonu (UNICEF) işbirliği ile başlatılan ”Haydi Kızlar Okula” kampanyası hakkında bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan kampanyanın Bingöl Koordinatörü Mahmut Buyankara, 25 öğretmenle birlikte yaz tatilinde il genelinde ev ev dolaşarak, okul çağında olup da okula devam edemeyen kız çocuklarını tespit ettiklerini söyledi. Aileleri, kız çocuklarını okula göndermeleri konusunda ikna etmeye çalıştıklarını belirten Buyankara, “Yaz tatili boyunca yaptığımız çalışmalar neticesinde kız çocuklarının okullaşma oranının yüzde 66 olduğunu tespit ettik. Erkek öğrencilerin okullaşma oranı ise yüzde 83 olarak belirlendi. 14 bin 403 kız çocuğunun okula gönderilmediğini tespit ettik. Kız çocukların eğitimi önündeki en büyük engel geleneksel nedenler olarak karşımıza çıktı” diye konuştu. BİR KIZ ÇOCUĞU, OKULA KAZANDIRILDIBu arada, yürütülen “Haydi Kızlar Okula” kampanyası kapsamında Bingöl'de bir kız çocuğu okula kazandırıldı. Haydi Kızlar Okula Kampanyası çalışmalarını incelemek üzere Bingöl'e gelen UNICEF Program Sorumlusu Lila Pieters, merkeze bağlı Güvençli Köyü'nde, 11 yaşındaki kızları Hüsniye Avar'ı okula göndermek istemeyen Avar Ailesi'ni ziyaret etti. Ziyaret sırsında Hüsniye'nin okula gönderilmesi için ailesini ikna etmeye çalışan Pieters, kız çocuklarının erkek çocukları gibi okula gitme hakkı bulunduğunu belirterek, Hüsniye'nin okula gönderilmesini istedi. Kızı Hüsniye'yi okula gönderme sözü veren baba Selahattin Avar ise, maddi imkanları yetersiz olduğundan kızını okula gönderemediğini ancak imkanlarını zorlayarak, kızını okula göndereceğini kaydetti.DİYARBAKIR'DA 4 BİN KIZ VARUNICEF Türkiye Temsilcisi Edmond McLoughney, “Haydi Kızlar Okula Kampanyası”nın Diyarbakır'da başarılı olacağına inandığını söyledi.McLoughney, Diyarbakır Öğretmenevi Toplantı Salonu'nda, kaymakamlar ve milli eğitim müdürlerinden, kampanya kapsamında yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi aldı. Diyarbakır'da eğitim alanında, derslik açığı başta olmak üzere birçok sıkıntı yaşandığını belirten McLoughney, “Sorunların olduğu yerde çözümler de vardır. Çözüm, buradaki yetkililerin elindedir. 'Haydi Kızlar Okula Kampanyası'nın Diyarbakır'da başarılı olacağına inanıyorum. Çünkü burada herkes, başarının sağlanması için elinden geleni yapıyor” dedi. Diyarbakır Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Şahin Demirkol ise kampanya çerçevesinde, yaklaşık 3 ayda kent genelinde 30 bin evin ziyaret edildiğini bildirdi. Alan çalışması sırasında kız çocuklarının okula gönderilmesi için ailelerin ikna edildiğini kaydeden Demirkol, şöyle dedi: “Diyarbakır genelinde yaptığımız 30 bin ev ziyaretinde okula gidemeyen 4 bin 860 kız çocuğu tespit ettik. Bu çocukların eğitimden mahrum bırakılmaması için aileleri ikna ettik. Yaz tatilinde yaptığımız çalışmaların net bilgilerini, önümüzdeki ay açıklayacağız. Kız çocuklarının okullaşmasında büyük başarı elde ettik. Hedefimiz, bu başarıyı devam ettirmektir.” Demirkol, Diyarbakır'da geçen yıl 7 bin 441 kız çocuğunun okula kaydettirildiğini sözlerine ekledi. Toplantıya, Vali Efkan Ala, Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Er de katıldı.
button