OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 21, 2001 00:00
HÜRRİYETManşette, "Barıştırma seferberliği" deniyor. "Devlette işler durmaz" diyerek ilk adımı atmış Ecevit. Sezer'le Başbakan arasında mekik diplomasisi yürüten TBMM Başkanı Ömer İzgi, Cumhurbaşkanı'ndan da olumlu sinyaller alınca, yarım kalan MGK'nın Pazartesi günü yapılmasına karar verilmiş. MGK'da yaşanan 25 dakikalık kavga sonrası oluşan ekonomik krizi çözmek 30 saat almış. Türkiye'yi sarsan kriz gecesi, önceki akşam saat 19.00'da Başbakan Bülent Ecevit'in IMF Birinci Başkan Yardımcısı Stanley Fischer başkanlığındaki heyeti kabulüyle başlamış. Arkasından IMF ekibi, Devlet Bakanı Recep Önal'ın ev sahipliğinde, ekonomi bürokratlarının da katıldığı 7 saat süren yemekte krizi atlatma formüllerini tartışmış. IMF ile görüşmeler dün akşam saatlerine kadar uzamış. Hüsamettin Özkan, Cumhurbaşkanı Sezer'in kasıtlı hakaretleri karşısında Başbakan Ecevit'in "dona kaldığını" belirterek "Anayasa kitapçığını da fırlatınca dayanamadım. Sussam Sayın Ecevit'in bana olan bütün emeklerini inkar etmiş olurdum" diye konuşmuş yaşananlar konusunda. Cumhurbaşkanı Sezer'in toplantıya hadise çıkarmak için geldiğini belirten Özkan, "Bu çok belliydi. Toplantı başlamadan çok gergin ve sinirliydi. Kendisini kontrol etmekte zorlanıyordu. Söyleyeceği her şeyi notlara yazmış ve önüne koymuştu" diyormuş. Sezer'in psikolojik bir rahatsızlığı olduğunu da ima eden Özkan, sürekli olarak birşeyler kanıtlamak için Ecevit düşmanlığı yaptığını söylüyormuş Cumhurbaşkanı'nın. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, önceki günkü MGK toplantısında Çankaya ile hükümeti karşı karşıya getirip krize neden olan 'kamu bankalarıyla ilgili soruşturmayı yürütecek' Devlet Denetleme Kurulu'nun başkan ve üyelerinin maaşlarına sürpriz bir biçimde zam yapmış. Sezer'in ünlü tasarrufçuluğunu bir kenara bırakarak başlattığı bu yeni uygulama, bürokrasi kulislerinde, "Cumhurbaşkanı, ciddi görevler yükleyeceği artık belli olan kurula verdiği büyük önem ve desteği açık bir biçimde ortaya koyuyor" diye yorumlanıyormuş. Muharrem Sarıkaya'nın yazdığına göre, Hükümet, Sezer'e ilk ambargoyu, bürokratlara Çankaya yasağı getirerek koymuş. Öneri ANAP lideri Yılmaz'dan gelmiş. Bundan böyle Cumhurbaşkanlığı'nı bilgilendirmek isteyen bürokrat, doğrudan Başbakan ile muhatap olmak zorundaymış. MİLLİYETHüsamettin Özkan, "Ecevit kilitlendi dayanamadım" demiş MGK toplantısında yaşananlar için. Bu beklenmedik tepkisini yakın çevresine anlatan Özkan, "Başbakan duyduğu sözler üzerine kilitlendi. Dayanamadım, tepki göstermeliydim. Göstermeseydim Ecevit'e olan sevgimin, saygımın anlamı kalmazdı. Sussaydım Bülent Bey'in bana emekleri haram olurdu. Kimse Bülent Bey'le böyle konuşamaz" diyormuş. O anda babasına sövülmüş gibi hissettiğini ve ondan tepki gösterdiğini, ama yaptığının doğru mu yanlış mı olduğunu bilmediğini de belirtiyormuş. Şimdi, bundan sonra yapılacak MGK toplantılarına Özkan'ın çağırılıp çağırılmayacağı konuşuluyormuş kulislerde. Çünkü Başbakan Yardımcılarının bu toplantılara çağırılma geleneği, 1991 yılındaki koalisyonla başlamış. Yardımcılar yani Özkan, Yılmaz ve Bahçeli bu toplantılara özel davetle çağırılıyor, tartışmalara katılıyor ancak oy kullanamıyorlarmış. MHP yanlısı Ortadoğu Gazetesi, bu tartışmada Sezer'den yana tavır almış. Dünkü başyazıda Ecevit alıngan olmakla eleştirilip, "MGK ev kiralarının konuşulacağı yer midir Allah aşkına!" sözleriyle de Özkan'a tepki gösterilmiş.
Astroloji de, zirvedeki bu kavganın bitmeyeceğini gösteriyormuş. Astrolog Rezzan Kiraz'ın bu konudaki yorumu şöyle: "Başbakan Ecevit'in doğal yapısı şu sıralar Merkür ve Satürn'den dolayı endişeli ve kaygılı. Davranışlarında gurur, kişiliğinde hassasiyet var. Kişiliğine yapılacak olan herhangi bir şeye ani reaksiyon veriyor. İlişkilerde maliyeti ne olursa olsun, istediğini yapma etkisi getiriyor. Aynı burçtan olan Hüsamettin Özkan da başına buyrukluk ve ani tepkiler içinde hareket ediyor. Cumhurbaşkanı Sezer, herkesin refah, huzur ve sevgi içinde yaşaması için bir girişimcilik örneği veriyor. Bu nedenle reaksiyonları sert olabiliyor. Ani tepkiler veriyor. Bu nedenle üçü yanyana geldiğinde sinirler geriliyor, kavga çıkıyor. Anlaşmazlıkları 2002 sonuna kadar sürecek". Allah bize kolaylık versin. Dün yapılan bir aylık Hazine ihalesinde yıllık faiz yüzde 144.2 olmuş. Zirvedeki çatışmanın bedelinin ağır ödendiği belirtilmiş haberde. SABAHBu gazetede de Ecevit'in açıklamaları var kavgaya dair. "Böyle küstahlık görmedim" diyor. Demirel'le 35 yıl çok sert bir siyasi mücadele yürüttüğünü söyleyen Ecevit, Köşk'e çıktıktan sonra aralarında hiçbir sorun yaşamadıklarını anlatmış. Kavga sırasında nelerin söylendiğinin önemi olmadığını, zaten sinirden(!) çoğunu da hatırlamadığını belirtmiş Başbakan. "Cumhurbaşkanı'nın sergilediği tavır söylenenlerden daha önemli: Anayasa kitapçığı suratımıza fırlatıldı. MGK gibi bir ortamda siyasi polemiğe kapı açılmaya çalışıldı..." diyerek sürdürmüş açıklamalarını. Bu tavır karşısında ya oradan çıkması, ya da askerler ve bürokratlar önünde tartışmaya girmesi gerektiğini anlatan Ecevit, ilkini tercih etmiş. Bundan sonra ne olacağı konusundaki soruya da, "Bir çare bulacağız, bulmamız gerekiyor. Devlet işlerini aksatamayız" diye yanıt vermiş. MGK'da yaşanan krizin ardından gerçekleşen Bakanlar Kurulu, ANAP Başkanlık Divanı ve koalisyon ortağı partilerin kendi içlerinde yaptıkları toplantılarda konu tartışılırken ilginç değerlendirmeler de gündeme gelmiş. Bu krizle birlikte Türk siyasi tarihine 19 Şubat dönemi de girmiş. Adalet Bakanı H. S. Türk, Sezer'in Anayasa Mahkemesi Başkanıyken Köşk'te verilen bir yemeği, protokolde yapılan bir hata sonucu terk ettiğini, bir daha da Köşk'e uğramadığını hatırlatmış. ANAP'lı Yüksel Yalova ise, Cumhurbaşkanı'nın yabancı dil bilmemesini eleştirmiş. Zaten Özkan da ev sahibi olarak yaptıklarını anlatmıştı. Bakalım iş nerelere gidecek. Gözlemcilerin "görkemli bir finansal intihar" olarak nitelendirdiği siyasi kriz, Merkez Bankası'nın deneyimli yöneticilerinin müthiş taktiği ile "az hasarla" geçiştirilmiş bu gazeteye göre. Deneyimli piyasa yöneticilerini bile şaşırtan taktik ile önceki gün satılan 7.5 milyar doların büyük bir bölümü tekrar Merkez Bankası'na dönmüş. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin İstanbul Merkezi'nde bir araya gelen özel sektör temsilcileri, devletin tepesinde yaşanan kavganın geri dönülemeyecek toplumsal kayıplara yol açacağını belirterek, "Uzlaşma için arabuluculuk dahil, üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız" mesajını vermişler. 13 yıl önce zakkumdan ürettiği ilaçla kansere çare bulduğunu iddia eden Dr. Ziya Özel, zakkum rüyasını Amerika'da gerçekleştirecekmiş. Yıllar önce alternatif tedavisiyle Türkiye gündemine bomba gibi düşen, ancak tıp çevreleri tarafından dışlanan, 1996 yılında ise Amerika'ya yerleşmeye karar veren Özel, zakkum ilacı "Anvirzel"i yakında piyasaya sürmeye hazırlanıyormuş. RADİKALManşette, MGK'da yaşanan krizin önce Hazine'yi vurduğu, şimdi de sıranın halka geldiği yazılıyor. Hazine vadeyi düşürüp faizi yükseltmiş, ama yine de iç borç geri ödemesi için istediği kadar para bulamamış. Önce mali, ardından reel sektörü sarsan yüksek faizlerin, işsizliğe davetiye çıkardığı belirtiliyor. Bankacı ve işadamları, "Kasımdaki kriz zaten sarsmıştı. Kredi faizleri dün yüzde 600'lere kadar çıktı. Değil küçükler, büyükler bile zorlanıyor. İşletmelerin kapanmasına ve işsizliğe davetiye çıkarıldı" demişler. İlk sayfada yer alan bir başka
haber başlığında da, "Yumruğa ramak kaldı" deniyor. MGK'da ipleri kopartan kavga sırasında Özkan ayağa kalkarak sert bir üslupla konuşunca Sezer de Özkan'ın üzerine doğru iki adım yürümüş. Sezer daha sonra dönerek yerine oturmuş. Bu sırada Yılmaz Ecevit'i sağlık endişesi ile dışarı çıkarıp su ve sigara ikram etmiş. Konu hakkında yorum yapan FP lideri Recai Kutan, krizde hükümeti suçluyor ve istifa etmeleri gerektiğini söylüyor. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da, Ecevit'in halktan özür dilemesini istemiş. Bu arada kriz ortamı da, önceki gece başlayan temaslarla yumuşamaya başlamış. Ecevit, 'MGK'nın pazartesi günü toplanması isteği'ni açıklamış, Sezer de kabul etmiş. Ecevit, 'Kırgınlıklar aşılmaya çalışılacak' diyormuş. Gaffar Okkan suikastının ardından Doğu'da ve Güneydoğu'da kayıplar artmış. HADEP'in Silopili iki yöneticisi hala bulunamazken, Batman ve Mardin'de iki kişinin cesedi bulunmuş. İstanbul'dan da iki kayıp haberi varmış. 'Dolandırıcılık'tan hakim karşısına çıkan Murat Demirel, "Komployla karşı karşıyayım. Bankaya el konulduğu için sıkıntıya girdik. Beni 150 gündür Ankara'da unuttular. Akıl sağlığımızı kaybetmemeye çalışıyoruz" diye konuşmuş. Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ne, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davayla ilgili ifade veren Demirel, "Savunmamız bile alınmadan tek taraflı olarak komplo ile karşı karşıya bırakıldık. Medya önünde yargılandık. Beş aydır zulüm içinde, karanlık içinde neyi beklediğimizi bile bilmeden bekliyoruz" diyormuş. Şampiyonlar Ligi için dün akşam oynadığı maçta İspanyol Deportiva takımına 2-0 yenilen
Galatasaray, bu yenilgiye raÄŸmen hala grup liderliÄŸini koruyormuÅŸ. CUMHURÄ°YETHükümet, Sezer'e by-pass ve görev süresinin kısaltılmasına iliÅŸkin düzenlemeler konusunda kararlıymış. "Sıkıştırıyorlar" deniyor manÅŸette. Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi paketinde cumhurbaÅŸkanının seçimiyle ilgili olarak yapılacak düzenlemede cumhurbaÅŸkanının beÅŸ yıllık süre için seçileceÄŸi ifadesi yer alıyormuÅŸ. Bu düzenlemeye göre, 7 yıllığına seçilen Sezer'in görev süresinin 5. yılda kesileceÄŸi belirtilmiÅŸ. Bir baÅŸka tasarıda da, cumhurbaÅŸkanının atama yetkileri kısıtlanıyormuÅŸ. Muhalefetin karşı çıktığı tasarının gerekçesinde, "CumhurbaÅŸkanlığı makamının gereksiz biçimde meÅŸgul edilmemesi" gereÄŸi üzerinde duruluyormuÅŸ. Bu arada CumhurbaÅŸkanı'na desteÄŸin de çığ gibi büyüdüğü yazılmış. ÇaÄŸdaÅŸ Hukukçular DerneÄŸi "Amaç CumhurbaÅŸkanı'nı yıldırmak" açıklamasını yapmış. Ankara Barosu ise, "Çatışan hükümet ülkeyi yönetemez" yorumunu yapmış. TMMOB açıklamasında ise "Hükümetin yasama ve yargıyı devre dışı bırakma giriÅŸimine karşı Sezer'in yolsuzluklarla mücadeledeki kararlılığını destekliyoruz" denilmiÅŸ. MHP'liler Ecevit'e destek verirken Sezer'in yanı sıra Ecevit ve Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan'ın da hatalı olduÄŸunu da söylüyorlarmış. MHP kurmayları, "Sayın CumhurbaÅŸkanı bir hata yaptı ve gündem dışı konuÅŸtu. Sayın BaÅŸbakan'ın salonu terk etmesi bir baÅŸka hata. Hele hele Hüsamettin Özkan'ın konuÅŸmaya müdahale etmesi çok yanlış bir hareket" demiÅŸler. Piyasalar da yaÅŸanan kriz sonrasında bunalımı aÅŸamamış. Dün yapılan ihale olumsuz etkilenirken, Hazine'nin bugün gerçekleÅŸtireceÄŸi 3.2 katrilyon liralık iç borç geri ödemesi öncesinde ihalenin yüzde 144 gibi yüksek bir faizle yapılması piyasaları da olumsuz etkilemiÅŸ. Bankalar 1 ay vadeli ihaleye 1 katrilyon 770 trilyon lira teklif verirken Merkez Bankası'ndan önceki gün 5 milyar dolara yakın döviz alan bankalar 2 milyar 23 milyon dolarlık net döviz satışı yapmışlar. Türkiye'de içi boÅŸaltılan bankaların zararı milyar dolarları aÅŸarken Fransa, parasal deÄŸeri sadece 77 milyon dolara ulaÅŸan dolandırıcılık davasıyla çalkalanıyormuÅŸ. Fransa'da 124 kiÅŸilik bir ekip, ülkedeki banka ve sigorta ÅŸirketlerinden zimmetine para geçirirken dün görülmeye baÅŸlanan davanın, Fransa tarihinin en büyük dolandırıcılık davası olduÄŸu belirtiliyormuÅŸ. Ä°yi günler. Asuman ALPASLAN - 21 Åžubat 2001, ÇarÅŸamba Â
button