OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 13, 2001 00:00
HÜRRİYETDün sonuçlanan Susurluk davasının haberi, "Susurluk'ta şok cezalar" başlığı ile manşete taşınmış. Başlamasından 4 yıl sonra tamamlanan davada, çete liderleri Korkut Eken ve İbrahim Şahin 6'şar yıl, çete elemanları ise 4'er yıl ağır hapis cezasına çarptırılmışlar. Ayrıca, Eken ve Şahin ömür boyu, diğer sanıklar ise 3 yıl süreyle kamu hizmetlerinden yasaklı olacaklarmış. 4 yıl ceza alanlar arasında Haluk Kırcı ve Yaşar Öz2ün de bulunduğu belirtilmiş haberde. Şahin ve Eken'e cezaları, TCK'nın 313. maddesinin 2, 3 ve 4. fıkraları uyarınca 'Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak ve bu teşekkülü yönetmek' ten verilmiş. Sanıklara en üst sınırdan ceza tertip eden mahkeme heyeti, yine sanıkları, ceza indirimi öngören TCK'nın 59. maddesinden de yararlandırmamış. Bu arada Sedat Bucak ve Mehmet Ağar'ın dokunulmazlığının kaldırılması hakkındaki Anayasa-Adalet Karma Komisyon raporlarının, bir yıldan bu yana Genel Kurul'un gündeminde beklediği de hatırlatılıyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nca izni iptal edilip, faaliyetine son verilen İhlas Finans'ta, FP'liler çoğunlukta olmak üzere milletvekillerinin de paralarının battığı ortaya çıkmış. Hatta şirketin kurucusu, ilk genel müdürü FP Milletvekili Ali Coşkun ve grubun danışmanı Prof. Nevzat Yalçıntaş da bu kuruma para kaptıranlar arasındaymış. İhlas Finans'ta 100 milyar lirasını kaybeden FP İstanbul Milletvekili Ali Coşkun, "Yemedik, içmedik, boğamızdan bir kuruş haram lokmayı kursağımıza sokmadan üç kuruş biriktirdik, ama sonunda bu iş oldu, başımıza bu geldi" diyormuş. Nakşibendi şeyhleri ve Özal Ailesi mensuplarının cenazelerinin Süleymaniye'ye gömülmelerinin yolunu açmakla suçlanan 7. Cumhurbaşkanı Evren, "Ben insani duygularla imza attım. Şimdi örnek olmaya başlamasından sıkıntı duyuyorum. Bugün cumhurbaşkanı olsaydım imzalamazdım" diyormuş. Alparslan Türkeş'in İngiltere'deki trilyonluk hesabı için basına sitem eden eşi Seval Türkeş, "Bu para başka liderler için çerez parasıdır" demiş. Türkeş'in evine haram lokma girmediğini belirten Seval Türkeş, çocuklarının en doğal insani haklarını aradığını söylüyormuş. Çerez parası buysa, biz ölmüşüz de ağlayanımız yok! MİLLİYETSusurluk davasının sonuçlanması haberi, bu gazetenin de manşetinde. "Işıklar boşuna sönmemiş" deniyor. Olay, "Bir
trafik kazasıyla ortaya saçılan polis - siyaset - mafya üçgeni... Halkın temiz toplum - temiz siyaset istemi... Onlarca suçlu, yıllarca süren davalar... Ve sonunda, devletin mahkemesinin verdiği karar: Susurluk'ta çete var" sözleriyle özetlenmiş haberde. Eski MİT görevlisi Korkut Eken, mahkemeye çıkması ve ceza alma nedenini anlayamamış. Bunu şahsi gareze bağlıyor. Cezasını da İmralı'da çekmek istiyormuş. "Zaten oradaki arkadaş hiç dağlara gelmemişti, tanışamamıştım" demiş. İbrahim Şahin'in duruşmada verdiği ifade de ilginç. "Çete kurma suçunu asla işlemedim. Bu suçlamayla 30 yıllık meslek hayatım yerle bir edildi. Davayla birlikte, Tokat Reşadiye'de bulunan köyümü terör örgütü basmak istedi. Üniversitede eğitim gören kızım, solcu öğrencilerin baskısından okula gidemiyor. Polis Koleji'nde öğrenci olan oğlum ayrılmak zorunda kaldı. 15 yıldır terör örgütüyle mücadele ediyorum. Eğer düşünmek suçsa, Apo ve tüm PKK'lıları öldürmeyi, yemin ederim 15 yıldır düşünüyorum" diyor. İlk sayfada yer alan diğer bir başlıkta ta, "Miras paniği" denmiş. Devlet Bahçeli, Alparslan Türkeş'in hesabında çıkan paranın MHP'ye ait olması durumunda kapatma davası açılabileceği endişesi ile partilileri uyarmış. Kendilerinin Türkeş'in manevi mirasçısı olduklarını, partililerin para işlerine karışmamasını istemiş. Öte yandan Ayzıt Türkeş, "hayır işlerine harcadık" dediği paranın ulvi amaçlarla Türki cumhuriyetlere gönderildiğini söylemiş. Seval Türkeş ise "Parayı kendilerine sakladılar" diyormuş. İhlas Holding yöneticileri, kapısına dayanan yatırımcılarına, para olmadığını isterlerse firmanın ev aletlerinden verebileceklerini söylüyorlarmış. Doğan Güreş, 1994 yılında Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanlarının görev sürelerinin bir yıl daha uzatılmasının perde arkasında Yunanistan'la yaşanan karasuları krizi ile bu krizin Türkiye'yi "savaş durumu"na geçirmesinin yattığını söylemiş Fikret Bila'ya. SABAHSusurluk sanıkları için "Donup kaldılar" başlığı var. Susurluk davası hakimi Metin Çetinbaş, 4 yıl sonunda tüm sanıkların mahkum olduğu davada kararı açıklarken hukuk dersi de vermiş. Sanıkları "bazı siyasetçilerden, yönetici ve bürokratlardan yönlendirme ve güç alan silahlı teşekkül" olarak tanımlayan mahkeme, çetenin emniyet personeli ile ilgili organize irtibat, düzenleme ve emir-komutasının İbrahim Şahin'de, sivil şahısların organize, irtibat ve emir-komutasının Mehmet Korkut Eken'de olduğu kanaatine varmış. Çetede, sanıkların dışında Abdullah Çatlı'nın da görev aldığı, ancak Çatlı'nın daha sonra trafik kazasında yaşamını yitirdiği anlatılmış. Karar, "...Suç işleyenin cezasını çekmediği bir toplumda, sosyal ve siyasi istikrar sağlanamaz, huzur ve refah tesis edilip sürdürülemez. Suç işleyip de bazı siyasi, sosyal, idari ve yasal koruma kalkanlarının arkasına sığınanlar ile bu koruma kalkanlarını muhafaza edenler ya da kaldırmayanlar unutmamalıdır ki, adalet bir gün onlara da lazım olacaktır" diyerek sürüyormuş. Gerçekten ders gibi. Sedat Bucak ve Mehmet Ağar, milletvekili oldukları için kararın dışında kalmışlar. İbrahim Şahin, duruşma sonrasında sırlarını mezara kadar götüreceğini söylerken, Korkut Eken, devletin kendisi için çalışanları sahipsiz ve işsiz bıraktığını açıklamış. İki günlük resmi bir ziyaret için İran'a giden Dışişleri Bakanı Cem, "Türkiye'ye rejim ihraç etmeye kimsenin gücü yetmez" açıklamasını yapmış gazetecilere. Meclis Genel Kurul salonunda yapılmasına karar verilen değişikliler, farklı tepkiler almış. Eski Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk, "Marangozdan medet umuyorlar. Çok ayıp" demiş bu girişim için. TBMM proje mimarı İlhami Ural ise yaptığı açıklamada kürsü operasyonunun "yeni masraf kapısı" olacağını söylemiş. Bir dönemler ünlü sanatçılara milyon dolarlar dağıtan TGRT'de saltanat sona ermiş. Çalışanlar yaklaşık 2 aydır maaşlarını düzenli olarak alamıyorlarmış zaten. RADİKAL"Sıra Ağar ve Bucak'ta" deniyor büyük puntolarla bu gazetede Susurluk davasının bitiş haberi verilirken. Eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin ve MİT'çi Korkut Eken 'çete kurmak ve yönetmek'ten altışar yıl, Haluk Kırcı ve özel timciler dahil 12 sanık da 'çete kurmak'tan dörder yıl ağır hapis cezası almışlar. Şahin ve Eken, kamu hizmetlerinden de ömür boyu men edilmiş.Susurlukçulara en üst sınırdan ceza veren İstanbul 6 No'lu DGM, kararında dokunulmazlık yüzünden Ağar ve Bucak'ın yargılanamadığını da yazmış. Sanıklar temyize gideceklerini açıklamışlar. Ağar ve Bucak için gözlerin TBMM'ye çevrildiği belirtiliyor haberde. O gözler çevrildiği yerde kalacak bana kalırsa. İhlas Finans'ın yaşadığı kriz, "En büyük soygun" başlığı ile yer almış ilk sayfada. Faaliyet izni iptal edilen İhlas Finans'a ilişkin yeminli murakıp raporları, şirketin bağlı olduğu İhlas Holding'in hızlı büyümesinin nedenini, İhlas Finans'a 'faizsiz kazanç' umuduyla yatan paraların, holding şirketlerine aktarılması olarak açıklamış. Holdingin bu yolla emdiği paralar 1.3 milyar doları buluyormuş. Gruba bağlı şirketlerin borsadaki işlemleri de durdurulmuş. Bu arada murakıpların şirketin bu durumunu bir yıl öncesinden Hazineye bildirdikleri de çıkmış ortaya. Finans'ta parası bulunan vatandaşlar, grubun İstanbul'da, Yenibosna, Mecidiyeköy, Cağaloğlu ve Fatih'teki binalarına hücum ederek paralarının akıbetini öğrenmeye çalışmışlar dün. Şaşkın ve kızgın olan mudiler, "İslamı sömürmenin, Müslümanların sırtından para kazanmanın yolu bu mu? Artistlere cip alacağınıza paramızı geri verin" diyorlarmış. Keşke bunu daha önce düşünselerdi. Yurtiçi ve yurtdışından toplanan paraları özel hesaplarında tutan Alparslan Türkeş'in, MHP yönetiminde görev verdiği oğlu Tuğrul Türkeş'e yurtiçindeki özel hesaplarından para çekme yetkisi verdiği, bu yolla çekilen 3 milyon doların da (yaklaşık 2 trilyon lira) kayıp olduğu ileri sürülmüş. Bunları söyleyen, Türkeş'e yakınlığıyla bilinen üst düzey bir MHP'liymiş. Türkeş'in eşi Seval Türkeş ile Tuğrul Türkeş'in aralarının açılmasına ise Almanya'da Başbuğ'a teslim edilen ve içinde 675 bin mark bulunan çantanın yol açtığı iddia ediliyormuş. Türk Kurultayı için Türk Federasyonları tarafından Almanya gezisi sırasında Başbuğ'a verilen 675 bin marktan Seval hanımın önceden bilgi sahibi olması, anne ile oğlunun ilişkilerini sarsmış. Devlet Bakanı Gürel, Bakan Yalova ile girdiği 'Bor' tartışmasını kazanmış. Bor madenleri Bakanlar Kurulu kararıyla özelleştirme kapsamından çıkartılmış. CUMHURİYETSusurluk'taki kazadan sonra Mercedes'ten ortaya dökülen kirli ilişkilerin yargılanmasının sonuçlandığı belirtilen haberin başlığı, "Çete mahkum" 14 sanık, ağır hapis cezalarına çarptırılmışlar. Eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin ve eski MİT mensubu Korkut Eken, 6'şar yıl ağır hapis cezası alırken, aralarında 7 TİP'linin katili Haluk Kırcı ve özel timci eski polis memurları ile uyuşturucu kaçakçılarının da bulunduğu 12 sanık ise 4'er yıl ağır hapis cezasına çarptırılmışlar. Cezalar onanırsa Eken 3.5 yıl, Şahin ise cezaevinde kaldığı süre göz önüne alınarak 3 yıl hapis yatacakmış. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun, İhlas Finans'ın kapatılmasına karar vermesinin ardından İhlas Grubu şirketlerin borsadaki işlem sıraları kapatılmış. İhlas Finans ile birlikte İhlas Holding, İhlas Ev Aletleri, İhlas Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ve Kristal Kola şirketlerinin hisselerinin tahtaları kapalıymış. Holding mudilere alacaklarının son kuruşuna kadar ödeneceğine ilişkin duyuru metni dağıtmış. Faizsiz kazanç vaadiyle toplanan paraların Sibel Can'lara, Gülben Ergen'lere harcandığını söyleyen İhlaszedeler, özellikle Enver Ören'e tepki göstermişler. İhlas şubeleri önünde uzun kuyruklar oluşturan mudiler, açıklama yapılmamasından da yakınıyorlarmış. Kızları Umay Günay ve Ayzıt Türkeş ile Ayyüce Türkeş 'i davalık eden ve Alparslan Türkeş' in İngiltere'deki Deutsche Bank'ta ortaya çıkan 1.2 trilyon liralık serveti üzerindeki tartışmalar sürüyormuş. Haberde, İngiltere'nin yanı sıra Almanya ve İsviçre'deki bankalarda da gizli hesaplar açtıran Türkeş'in, bir darbe olasılığına karşı hazırlık yaptığı yazılmış. CHP kaynıyormuş. Genel merkezin örgütteki 'keyfi' uygulamalarından rahatsızlık duyan, ancak bir türlü ortak hareket edemeyen muhalif gruplar, Baykal yönetiminin 'kopuş'u zorladığını ileri sürüyorlarmış. Baykal ise, kopuş senaryolarına karşılık, muhalif grupların da kendi aralarında parçalı olmasına ve Türkiye koşullarının yeni bir partiye izin vermediği görüşüne güveniyormuş. Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp, üretim sektörünün istemlerine, programın hedefleri dışında bir şey getirmenin söz konusu olamayacağını söylemiş. Demiralp, IMF'nin de programdan sapma olmamasını istediğini, çalışmalar yapılabileceğini, ancak esas olanın program olduğunu bildirmiş. Anlayacağınız 'reel sektör' eli boş kalmış. Hafta sonu Rizespor karşısında aldığı 5-1'lik yenilginin ardından zor günler yaşanıyormuş
BeÅŸiktaÅŸ'ta. BaÅŸkan Bilgili, teknik kadro ve futbolcuların arkasında durduklarını, suçlu aranıyorsa kendisinin olduÄŸunu açıklamış. Ä°yi günler. Asuman ALPASLAN - 13 Åžubat 2001, Salı Â
button