OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 03, 2001 00:00
HÜRRİYETYas uçağında da tüzük kavgası yaşanmış manşetteki habere göre. TBMM'de çıkan kavga sonucu kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Fevzi Şıhanlıoğlu'nun cenazesini memleketi Şanlıurfa'ya götürmek için havalanından iki uçak kalkmış. Uçağın orta sıralarında oturan Kamer Gemç, "İktidar bize niye kavga ettin, diyor. Kavga içtüzükte var. Ben olan bir hakkımı kullanıyorum. Kavga müessesesi var kardeşim" deyince, Ayvaz Gökdemir ve bazı vekillerin tepkisini çekmiş.Muharrem Sarıkaya anlatmış bunu. MHP Genel Başkanı'nın Meclis'te yapılan cenaze törenine gelmemesi de üzmüş DYP milletvekillerini. Halit Dağlı, "Devlet bey gelse veya Meclis'teki cenazeye bir temsilcisini gönderse ne olurdu. Bir yumuşama sağlanması lazım, kavganın kimseye faydası yok" diyormuş. Bu arada uzmanlar, Meclis'te hayatını kaybeden Şıhanlıoğlu'nun kalp krizi sonucu öldüğünü söylemişler. Uzmanlar tarafından hazırlanan ön raporda, "Kalp krizine yol açacak direkt travmatik etkenlerin varlığı konusunda kesin bir bulguya rastlanmamıştır. Krize yol açacak dolaylı travmatik etkenlerin tespiti için cesetten alınan kan ve doku örnekleri İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na gönderilmiştir. Buradan gelecek inceleme sonuçlarına göre dolaylı etkenler belirlenecektir" deniyormuş. Gazeteci yazar Cüneyt Arcayürek, "Etekli Demokrasi" adlı yeni kitabında, bilinenin tersine askerlerin, 12 Eylül müdahalesinden 23 gün önce darbeyi Süleyman Demirel'e
haber verdiklerini ve başbakanlıktan istifasını istediklerini ortaya çıkarmış. Kitapta, eski bakanlardan Coşkun Kırca'nın tanıklığına dayanarak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülend Ulusu'nun Kırca ile dönemin Başbakanı Demirel'e, "Bir yolunu bulup istifa etsin. Darbeye bir kez daha maruz kalmasın" mesajı gönderdiği yazılıymış. Birinci Futbol Ligi maçlarının naklen yayın ihalesini Digitürk ile birlikte 610 milyon dolara alan Atlas Yayıncılık bünyesindeki Işık TV'nin sahibi Yunus Doğan, "Doğuştan ülkücüyüm. Bundan da şeref duyuyorum" demiş. MİLLİYETManşette, "Bir yumruk da savcıdan" deniyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, DYP'li Fevzi Şıhanlıoğlu'nun ölümünden sorumlu oldukları gerekçesiyle haklarında yakalama emri çıkarttığı MHP milletvekilleri Mehmet Kundakçı ile Cahit Tekelioğlu, bütün aramalara karşın 24 saat bulunamamış. İki milletvekili, dün akşam Adliye'ye gelerek, Başsavcı Vekili Bekir Selçuk ile 45 dakika görüşmüşler. Görüşmede bugün için ifade vermeye gideceklerine dair söz verince, ifadeleri alınmadan serbest kalmışlar. Cahit Tekelioğlu çıkışta yaptığı açıklamada, "Değerli bir milletvekilini kaybetmiş durumdayız, binlerce insanın yüreği yandı. Bu noktada konuşmaya gerek yok. Meclis kapandıktan sonra memleketimize gittik. Soruşturma ve yakalama emrinden haber alınca geldik. Şu anda dokunulmazlık zırhından çıkıyoruz, arkasına saklanmıyoruz. Bu acılı ortam bittiğinde geniş açıklama yapılır" diye konuşmuş. Öte yandan Şıhanlıoğlu'nun Şanlıurfa'da yapılan cenaze töreninin de gergin geçtiği bildiriliyor. Cenazeye katılan 20 bin kişi aşiret reislerinin ölümünden sorumlu tuttukları MHP ve hükümet aleyhine sloganlar atmış. Öfkeli kalabalığın durdurulamaması sonucu DYP Genel Başkanı Tansu Çiller de ezilme tehlikesi geçirmiş ve konuşma yapmaktan vazgeçmiş. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, YÖK'ün Üniversitelerarası Kurul kontenjanından açık bulunan üyeliklerine, 1983'te sıkıyönetim yasasıyla görevden alınan Prof. Dr. Alparslan Işıklı ile Atatürkçü çalışmalarıyla tanınan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan'ı atamış. Başlıkta, "Sezer YÖK'e sol çaktı" deniyor. ABD'nin Türkiye'yi en iyi tanıyan kariyer diplomatı olan Marc Grossman, Colin Powell yönetimindeki dışişleri bakanlığının "üç numaralı" koltuğuna getiriliyormuş. Powell'ın Türkiye'yi yakından tanımasının, Ankara'nın Washington'da "kendisini anlayan" bir muhatap bulmasını kolaylaştıracağı düşünülüyormuş. Sözde Ermeni yasasının kabul edilmesinden hemen sonra Fransız Genelkurmay 2. Başkanı'na "Ankara'ya gelme" diyen Genelkurmay Başkanlığı, Fransa ile tüm ilişkileri askıya almış. Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarı Korgeneral Işık Koşaner imzasıyla MSB personeline gönderilen 25 Ocak tarihli genelgede, Fransa ile karşılıklı tüm ziyaretler ile eğitim ve kurs programları için bundan sonra Genelkurmay Başkanlığı'ndan onay alınması isteniyormuş. Yazıda, "hangi sebeple olursa olsun kokteyl,
yemek ve benzeri hiçbir sosyal aktiviteye ikinci bir emre kadar katılınmayacak" emri de yer almış. SABAHManÅŸette, "Åžok mektup" denmiÅŸ. DışiÅŸleri Bakanlığı, yargıyı uyarmış. Avrupa'da çok tazminat ödendiÄŸi belirtilerek, düşünce davalarında cezayı düşük tutmaları istenmiÅŸ. Bu mektubu DışiÅŸleri Bakanı Cem adına MüsteÅŸar Faruk LoÄŸoÄŸlu yazmış. Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Adalet ve İçiÅŸleri Bakanlıkları ile Genelkurmay Adli MüşavirliÄŸine, bir de MGK Genel SekreterliÄŸine gönderilmiÅŸ bu istekleri içeren mektup. Avrupa Mahkemesi'nde açılan davalardan 58'inin sonuçlanmasıyla Türkiye 3 milyon dolar tazminat ödemek zorunda kalmış. Ä°ÅŸte bu nedenle yolladığı yazılıyor bu mektupların. Meclis'te ölümle sonuçlanan kavgada suçlanan MHP'li milletvekillerinin ilk ifadesini, Genel BaÅŸkanları Devlet Bahçeli almış. TekelioÄŸlu, kendisini savunduÄŸunu söylerken, Mehmet KundakçıoÄŸlu ise kimseye vurmadığını iddia ediyormuÅŸ. Kavgayı ayırmak için araya girdiÄŸini söylemiÅŸ. Bahçeli, olayların bu noktaya gelmesinin asıl sorumlusunun, DYP Genel BaÅŸkanı Tansu Çiller olduÄŸunu düşünüyormuÅŸ. Bahçeli, "Çiller tahrikçilik yapıyor. Olaylarda Çiller'in siyasi ihtirası önemli rol oynamıştır" diye konuÅŸmuÅŸ. Bu arada Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcıvekili'nin MHP'li Cahit TekelioÄŸlu ve Mehmet Kundakçı hakkında yakalama emri çıkardığı, bunun üzerine iki vekilin dün savcıya bilgi verdiÄŸi haberi de yer alıyor ilk sayfada. AKUT, 13 yaşındaki Hintli çocuÄŸu 6 gün sonra enkaz altından saÄŸ olarak kurtarmış. "Dünya alkışlıyor" denmiÅŸ bu haberin baÅŸlığında. Ãœnlü haber ajansları, Türk ekibinden övgüyle söz ediyorlarmış. RADÄ°KALManÅŸette, Adnan Keskin'in bir haberi var. Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcıvekili Selçuk, Meclis'teki ölümü dokunulmazlık zırhını devre dışı bırakan yöntemle soruÅŸturuyormuÅŸ. MHP'li vekiller de, 'En doÄŸrusu bu' demiÅŸler. "Bravo Savcıya" baÅŸlığı var büyük puntolarla. BaÅŸsavcılığın iki gün önce, kavgada ön planda görünen MHP'li TekelioÄŸlu ve Kundakçı hakkında arama emri çıkardığı dün ortaya çıkınca, iki milletvekili akÅŸam saatlerinde Ankara'ya dönerek Adliye'ye gitmiÅŸler. Suçüstü Yasası'na göre gece yargılama olmayacağı için, soruÅŸturmayı yürüten baÅŸsavcıvekili Selçuk, ifade almayı bugüne ertelemiÅŸ. Kundakçı ve TekelioÄŸlu, bu sabah ifade verdikten sonra hâkim karşısına çıkacakmış. Haberde, vekillerin suçüstü hükümlerine göre bir gün daha gelmeselerdi, 'dokunulmaz' olacakları bildiriliyor. MHP'liler de bu uygulamadan rahatsız olmadıklarını açıklamışlar. Ä°lk sayfada yer alan bir baÅŸka habere göre de, MHP'liler, Genel Kurul'daki kavgada can veren DYP'li Fevzi ŞıhanlıoÄŸlu'nun TBMM'deki cenaze töreninden 'gerginlik çıkar' endiÅŸesiyle uzak durmuÅŸlar. Parti kararı nedeniyle cenaze törenine TBMM BaÅŸkanı Ä°zgi dışında sekiz MHP'li katılmış sadece. "Ne opearsyonmuÅŸ" baÅŸlığı altında da, 'Beyaz Enerji Operasyonu'nun, 'firavunun laneti'ne dönüştüğü yazılıyor. Hükümet, askerle, devletin ajansıyla, muhalefetle ve en son da DGM savcısıyla karşı karşıya gelmiÅŸ bu operasyon yüzünden. Kemal GöktaÅŸ'ın haberinde, bu operasyonun geliÅŸimi hatırlatılmış. Operasyon baÅŸlar baÅŸlamaz 'düğmeye kim bastı' tartışmasının çıktığı ve hükümetle askerin karşı karşıya geldiÄŸi yazılıyor. Ardından Bakan Ersümer aleyhine verilen gensoru MHP liderinin özel çabasıyla aÅŸabilmiÅŸ. ANAP'a baÄŸlı Anadolu Ajansı, Ersümer'i suçlayan ifadeleri ve jandarma fezlekesini yayımlayınca da parti ve hükümet de karışmış. Ajans DGM'lik olmuÅŸ. Bu arada DGM savcıları arasında 'kavga çıktığı' haberleri yayıldığı, en sonunda da DGM Savcısı Åžalk'ın 'soruÅŸturmalık' olduÄŸu belirtiliyor. Anayasa Mahkemesi, Fazilet'in, 'Kapatma yerine ihtar' istemini reddetmiÅŸ. Mahkeme, 'Mücahit Erbakan' sloganı atılan kaseti ise delil kabul etmemiÅŸ. Bu geliÅŸmeler, "FP'ye bir kötü, yarım da iyi haber" olarak yorumlanıyor. CUMHURÄ°YETBeyaz Enerji Opearsyonu'nun, usul tartışmaları ile örtülmeye çalışıldığı öne sürülüyormuÅŸ. Hükümetin savcı Talat Åžalk'ı yıldırmaya çalıştığını söyleyen eski Adalet Bakanı Hasan Denizkurdu, "Ecevit, koalisyonu bu yolsuzluk dosyalarını elinde koz olarak tutup aklamalara borçlu. Yaptığı bütün olay, Mesut Bey'le Tansu Hanım'ın dosyalarını aklamak" diye konuÅŸmuÅŸ. Denizkurdu, "Anadolu Ajansı ifadeleri yayımladı" diye tepki gösteren BaÅŸbakan'ın kendisine gelen belgeleri basına vermesinin de "suç" olduÄŸuna dikkat çekmiÅŸ. Ä°stanbul Barosu BaÅŸkanı Yücel Sayman da, savcının belge istediÄŸi kuruluÅŸların diplomatik olmadığına dikkat çekerek bunu engelleyen yasal hüküm bulunmadığını söylemiÅŸ. Bu arada Savcı Talat Åžalk'a siyasilerden de destek gelmiÅŸ. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Algan HacaloÄŸlu , Åžalk'ın baskı altına alınmak istendiÄŸine dikkat çekerek "Sayın BaÅŸbakan savcının üzerine gideceÄŸine, konunun üzerine daha bir cesaretle gitmelidir" diye konuÅŸmuÅŸ. Åžalk'ın bilgi istediÄŸi iki kurum, bu bilgileri vermekte sakınca görmemiÅŸ. Ama IMF direniyormuÅŸ. Haberde, Türkiye'nin enerji politikalarında belirleyici bir rolü olan IMF'nin bilgi vermekten kaçındığı yazılıyor. Ölümle sonuçlanan kavga, Meclis'te yeni tartışmalara neden olmuÅŸ. Milletvekili Fevzi ŞıhanlıoÄŸlu'nun ölümüyle sonuçlanan olayların ardından sansür ve saÄŸlık konularında soruÅŸturma baÅŸlatan TBMM BaÅŸkanı Ömer Ä°zgi, milletvekillerinin Meclis'e silahla gelmelerinin önlenmesi için de yeni bir kapı sistemi araÅŸtırdıklarını söylüyor. Bu arada DYP Genel Ä°dare Kurulu, ŞıhanlıoÄŸlu'nun ölümüyle sonuçlanan kavgalı oturumla ilgili bir bildiri yayımlamış. Bildiride, "Olayların sakinleÅŸtirilmesi gereken noktada Meclis BaÅŸkanvekili'ne verilen yazılı devam talimatı, bir arkadaşımızın acı kaybıyla sınırlı kalmamış, insanlık namına da bir utanç belgesi olarak siyasi tarihimizdeki karanlık yerini almıştır" deniyormuÅŸ. Ä°lginç bir haber baÅŸlığı da var ilk sayfada. "ABD hapşırdı, Türkiye nezle" denmiÅŸ. Dünya devinde yaÅŸanan ekonomik durgunluÄŸun özellikle Türkiye'nin dış ticaret dengesine olumsuz yansıyacağı belirtiliyormuÅŸ. Uzmanlar ABD'deki faiz indirimlerinin geliÅŸen piyasalara olumlu etkisinin olacağını, ancak Türkiye'de beklenen yabancı fon akışının saÄŸlanamayacağına dikkat çekmiÅŸler. Ä°yi tatiller. Asuman ALPASLAN - 2 Åžubat 2001, Cuma Â
button