OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 26, 2001 00:00
HÜRRİYETDün bütün Diyarbakır'ı ayağa kaldıran cenaze töreni manşette. "Diyarbakır'lılar önceki akşam teröristlerin silahlı saldırısında şehit düşen "Gaffar Baba"larını gözyaşları arasında kalplerine gömdüler" denmiş. Bunun bir halk töreni olduğunun altı çizilmiş. Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, polis memurları Mehmet Kamalı, Atilla Durmuş, Sabri Gün, Mehmet Sepetçi ile Selahattin Baysoy için dün saat 11.00'de Diyabakır Valiliği önünde cenaze töreni düzenlenmiş. Cenaze töreni öncesi saat 09.30'da kentin Dağkapı semtinde toplanan yaklaşık 3 bin Diyarbakırlı, katliamı protesto gösterisi yaparak, buradan da sloganlar eşliğinde Valiliğe kadar yürüyerek cenaze törenine katılmışlar. Esnaf işyerlerini, otobüs, minibüs ve taksiler de araçlarını kapatmış. Böylesinin görülmediği yazılmış haberde. Cinayetin ayrıntıları da belli olmaya başlamış. Daha önce 156 cinayet işleyen Hasan Alabalık ve 3 kişinin suikast timinden olduğu kesinleşirken, suikastçilerin en az 16 kişi olduğu düşünülüyormuş. Olay yerinde Rus malı Makarov tabanca bulunmasıyla artan "Hizbullah" şüphesi, dün olay yerinde bulunan mermilerin balistik incelemesi sonucu kesinlik kazanmış. Kalaşnikofların da daha önce Hizbullah eylemlerinde kullanıldığı belirlenmiş. Bu arada kimliği saklı tutulan bir kadın tanığın, cenaze töreninden sonra Devlet Bakanı Fikret Ünlü'ye, suikastı anlatan bir mektup verdiği belirtilmiş. Sürpriz tanık, suikastçıların kendilerine polis süsü verip kaçtıklarını iddia ediyormuş. Ertuğrul Özkök, dün yaşananların bir referandum olduğunu düşünüyor. Adı konmamış, kendiliğinden bir referandum. Ona göre bütün bir doğu halkı "Bizi bölemezsiniz" diye seslenmiş. Devlete de, "Bize sahip çıkarsan, biz de sana sahip çıkarız" diyorlarmış. Enis Berberoğlu da Gaffar Okkan'ı anlatmış. Onun başarısının ardında, fırıncının oğlu olduğunu hiç unutmamasının yattığını düşünüyor. MİLLİYETBu gazetenin manşetinde de, "Gaffar kazandı" denmiş dünkü cenaze töreni anlatılırken. Örgütlerin bölmeye çalıştığı Diyarbakırlılar'ın onu tek vücut olup, terörü lanetleyerek uğurladığı anlatılıyor. Cenazeye katılabilmek için işçiler işlerine, öğrenciler okullarına gitmemiş, minibüsler seferlerini iptal ederken, kentte adeta hayat durmuş. Vatandaşlar, "Katiller bulunsun", "Okkan'a uzanan eller kırılsın", "Gaffar babamızdı, babamızı katlettiler" gibi sloganlar atarak, pankartlar açmış. Haberde, bir vatandaşın taşıdığı "Yetkimiz olsa, kente adını verirdik" yazılı pankartının dikkat çektiği belirtilmiş. Törende gözyaşlarıyla konuşan İçişleri Bakanı Saadettin Tantan, "Hissiyatınızı anlıyorum. Yıllarca terör belasını çektiniz. Ama bu yiğit evlatlarımız, sizle birlikte burada güven ortamını sağladı. Ülkenin neresinde olursa olsun, her türlü illegal oluşuma, terörist faaliyete karşı güvenlik güçleri, bütünüyle kesintisiz mücadeleye devam edecektir" demiş. Saldırıda amcasının oğlu Atilla Durmuş'u kaybeden Sağlık Bakanı Osman Durmuş törene katılacağını açıklamasına karşın Diyarbakır'a gelememiş. Kalp rahatsızlığı nedeniyle ailesi tarafından cenazeye gönderilmeyen Durmuş'a yatıştırıcı iğne yapılmış. Durmuş'un daha sonra Ankara'daki törenlere katıldığı belirtiliyor. Esnaf da ilk kez bir polis için kepenklerini kapatmış Diyarbakır'da. Gaffar Okkan'ın Hizbullah örgütünün temeline inmek istediği, en büyük amacının ise, bu örgüt tarafından işlendiğini düşündüğü Uğur Mumcu ve A. Taner Kışlalı cinayetlerini çözmek olduğu belirtilmiş. Dünya Ekonomik Forumu'nun bu yılki Davos toplantısı, bugüne kadar görülmedik yoğun güvenlik önlemleri altında başlamış. Meral Tamer, tüm bu önlemlerin küreselleşme karşıtlarının eylemlerine karşı olduğunu yazmış. Bu arada, Türkiye'nin fırsatlar ülkesi olduğuna dair bir de rapor çıkmış ortaya. Raporda, Türkiye'nin bölgesinde otomobil ve beyaz eşya üretiminde lider olduğu yazılıymış. Satışa çıkartılan sekiz Fon bankasından talep gelmeyen dördü ve teknik sorun çıkan biri tek çatı altında toplanacakmış. Bugün el konulan bu bankalara kimlerin talip olduğunun açıklanması bekleniyormuş. Tabi sermaye piyasaları kapandıktan sonra. SABAH"Suikastı gördüm" denmiş manşette. Cenaze töreni sırasında bir kadının bakanların bulunduğu arabaya attığı mektupta yazanları anlatıyor Yavuz Donat. Mektupta, "Gözlerimle gördüm. Penceredeydim. Silahlar patladı. Ortalık karıştı. Aşağı baktım. Gaffar Müdürü vurdular. Dört kişi gördüm" deniyormuş. Mektup, "Ellerinde uzun namlulu silahlar vardı. Suikastten sonra sağa sola baktılar. Silahları ceketlerinin altına sakladılar. Yine etrafa baktılar. Oradaki dükkanların ikisine girdiler. Biri berber, diğeri çorbacı dükkanı. Herkesi dışarı çıkardılar. Bu defa tabancalarını çektiler" diye sürüyor. Donat cenaze törenindeymiş. Yazısında oradaki atmosferi de aktarmış. "Allah bir daha böyle acılar göstermesin" diyerek bitirmiş yazısını. Gaffar Okkan'ın anlatıldığı bir başka yazıda da, onun, Diyarbakır halkının sevgisini kazanan ender kişilerden biri olduğu yazılmış. Bunun nedeninin, Hizbullah'a düzenlenen operasyonlardan sonra korku kentine dönüşen Diyarbakır'ı yeniden yaşanılır bir yer haline getirmesiymiş Okkan'ın. PKK ve Hizbullah Terörü'nün yanlı propagandaları ile Emniyet'e karşı negatif duygular besleyen Diyarbakırlılar, Okkan'ın atanmasından sonra Emniyet'e sempati ile yaklaşmaya başlamışlar. Müdür Gaffar Emniyet'in değişen imajının öncüsü olmuş. Diyarbakır'da başlatılan geniş çaplı soruşturma sonucunda iki saldırganın eşkali belirlenerek robot resmi çizilmiş, çok sayıda kişi de gözaltına alınmış. Saldırıyı Hizbullah terör örgütünün gerçekleştirdiği ihtimali güçlenirken, operasyonlar da bu yönde yoğunlaştırılıyormuş. Yanıt bekleyen sorular da sıralanmış haberde. En önemlisi de, Okkan'a neden zırhlı araç verilmediği sorusu. Nuriye Akman, Gaffar Okkan'la ölümünden kısa bir süre önce söyleşi yapmıştı. Dün okuduk bunu. Bugün de bu söyleşiyi anlatmaya devam ediyor. Okkan'ın kendisine yönelik bir suikast olabileceği yönündeki söylentilere karşı, dalga geçer gibi, "Salla bunları salla" dediğini yazmış. RADİKAL Manşet
haber bu gazetede de aynı. Diyarbakır halkının yıllar sonra bir araya geldiÄŸi belirtilerek, halkın ilk kez bir devlet görevlisi için yürüdüğü, kepenk kapattığı, slogan attığı ve gözyaşı döktüğü yazılmış. Esnaf, dükkanlara, 'DeÄŸerli emniyet müdürümüzün vefatından dolayı yastayız', 'Gaffar kardeÅŸimizin katlinden dolayı kapalıyız', 'Acımız büyük, bundan dolayı kapalıyız' yazıları asmış. Åžehirlerarası otobüsçüler seferleri durdururken, dolmuÅŸlar kontak kapatmış. Araçlara siyah kurdele baÄŸlanmış. "Buradaki hizmetlerin takipçisi olacağım" diyen İçiÅŸleri Bakanı Tantan alkışlarla karşılanmış. Diyarbakırlılar, "'Terörist' ve 'halk' farkını bilen, 'hem polis, hem halk adamı' olarak görev yapan kiÅŸinin başımızın üstünde yeri var" dersini vermiÅŸler bu tören sırasında. Diyarbakır'da Okkan ve arkadaÅŸlarının katillerinin yakalanması için operasyonlar da devam ediyormuÅŸ. Balistik incelemede olay yerinde bulunan kovanların 14 ayrı KalaÅŸnikof'tan çıktığı anlaşılmış. Ä°ki tetikçinin eÅŸkali belirlenirken, robot resimler Hizbullahçı HaÅŸim Alabalık'ı iÅŸaret ediyormuÅŸ. Diyarbakır'da düzenlenen törene İçiÅŸleri Bakanı Tantan, Emniyet Genel Müdürü Genç, OlaÄŸanüstü Hal Bölge Valisi Aydıner, Diyarbakır Valisi Serhadlı ve BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Çelik katılmış. Cenazeleri alkış ve karanfillerle uÄŸurlayan halk, 'Gaffar babamızdı, babamızı öldürdüler' diyormuÅŸ tören sırasında. TÃœBÄ°TAK, Türkiye'deki gelir dağılımının alt gelir grubunun nüfusun yarısını kapsayacak biçimde geniÅŸlediÄŸini ortaya koymuÅŸ. Yapılan araÅŸtırmada, Türkiye'deki hanelerin yüzde 41.9'unun aylık sadece 150 milyon liranın altında gelire sahip olabildiÄŸi belirlenmiÅŸ. Aylık gelirle teknolojinin sunduÄŸu olanaklara eriÅŸim arasında da sıkı bir paralellik saptanmış. Alt gelir grubunda bulunan hanelerin yalnızca yüzde 27.4'ünde cep telefonu sahibi birey bulunurken, bu oran üst gelir grubunda yüzde 98.1'e kadar ulaşıyormuÅŸ. CUMHURÄ°YETManÅŸette, "Halk sahip çıktı" denmiÅŸ. UÄŸur Mumcu'yu anma etkinliÄŸine giderken öldürülen Gaffar Okkan için on binlerin yürüdüğü yazılıyor. Son 20 yılını terörü en sıcak ÅŸekilde yaÅŸayarak geçiren Diyarbakırlılar, Okkan'ın resimleri ile Türk bayrakları taşıyarak teröre lanet yaÄŸdırmışlar. Gaffar Okkan ve 5 polisin öldürülmesine toplumun her kesiminden de tepki yağıyormuÅŸ. Türkiye Ä°nsan Hakları Vakfı BaÅŸkanı Nevzat Helvacı, "Laik cumhuriyete yönelik kanlı tertibin halkalarından biri olduÄŸunu sandığımız bu saldırıyı, insan hakları temeli üzerinde iç barışın güçlenmesine karşı içten ve dıştan yönelen tertiplerin bir parçası olarak da niteliyoruz" diye konuÅŸmuÅŸ. Mehmet Faraç, Diyarbakır'da Hizbullah ve PKK'nin müdahalesi olmadan ilk kez halkın bir polise sahip çıkmak için kepenk indirdiÄŸini yazmış. Halkın desteÄŸini alan Okkan'ın, yoksulluk ve iÅŸsizlik potansiyelinden yararlanan Hizbullah'ı korkuttuÄŸunu düşünüyor. RuÅŸen Çakır ise, dün yapılan cenaze töreninin Gaffar Okan 'ın, terörün en yoÄŸun olduÄŸu dönemlerde beklenen "beyaz atlı prens" olduÄŸunu gösterdiÄŸini yazmış. "Bu devletin geçmiÅŸte yaptığı, yapmaya çalıştığı ''halk devletinin yanında'' merasimlerine hiç mi hiç benzemiyordu. Nitekim HEP Diyarbakır Ä°l BaÅŸkanı Vedat Aydın 'ın cenaze töreninden beri ÅŸehrin böyle önemli bir gösteriye tanık olmadığı yorumları yapıldı" diyerek sürdürmüş yazısını. Åžeriatçı terör örgütü suikastın ardından olay yerine Makarov marka silah bırakmış. Bunun örgütün imzası olduÄŸu belirtiliyormuÅŸ. Okkan kendisi ile son yapılan röportajda, faili meçhul cinayetlerinin çözülmesinin devleti, bu cinayetleri kendisinin iÅŸlediÄŸi zannından kurtardığını söylemiÅŸ. Bu söylentileri zaten Hizbullah ve PKK yayıyormuÅŸ. Fuat Kozluklu'nun bir haberi de var ilk sayfada. Tüm dünyada izlenebilen ilk televizyon kanalı olan CNN, iÅŸine son verdiÄŸi 400 çalışanını, güvenlik görevlileri eÅŸliÄŸinde kapıya koymuÅŸ. Ä°ÅŸlerinden ayrılmak zorunda kalanlar karşılaÅŸtıkları durumu "çok iÄŸrenç ve aÅŸağılayıcı bir tavır" diye nitelemiÅŸler. Ä°yi tatiller. Asuman ALPASLAN - 26 Ocak 2001, Cuma Â
button