OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 18, 2001 00:00
HÜRRİYET"Figaro'nun Düğünü" deniyor manşette. Türkiye'ye düşman olmadığı bilinen ünlü Fransız Gazetesi Le Figaro bile, Fransa'daki Ermeni diasporasından korktuğu için, sözde Ermeni soykırımı konusunda Türk Dernekleri Birliği'nin Fransız kamuoyunu aydınlatmayı amaçlayan paralı ilanını basmamış. Yayınlarında tarafsız olduğu belirtilen gazetede, ilanı yayınlamama gerekçesi olarak, "ilanda milletvekillerinin hür iradelerine karışıldığı", "ilanın siyasi mesaj içerdiği" ve "yayın ilkelerine aykırı olduğu" gibi bahaneler ileri sürülüyormuş. Fransız Senatosu'nda geçen 8 Kasım'da kabul edilen sözde Ermeni soykırımı tasarısı, bugün Fransız Ulusal Meclisi'nin Genel Kurulu'nda görüşülüp oylamaya sunulacakmış. Bugünün özelliği de bu. Haberde, Türkiye'nin ilişkileri en iyi batı ülkelerinden biri olan ve AB adaylığımızı en fazla destekleyen Fransa'da tasarının kabul edilmesinin, Renault gibi dev şirketlerde yaptırım korkusu yarattığı belirtilmiş. Mesut Yılmaz'ı kızdıran şişman danışman, Erhan Göksel'miş. Göksel de, Yılmaz'ı gündemi saptırmakla suçlamış. "Mavi Akım, Bakü-Ceyhan'a karşı oluşturulmuştur. Partneri de Yılmaz'dır" diye konuşmuş. ANAP çevreleri de bu konuda Mesut Yılmaz'a tam destek veriyormuş. Bu projeye karşı olan cephenin arkasında Amerikan petrol şirketlerinin olduğunu düşünüyorlarmış. Bir parti yetkilisi, Göksel'i herkesin yanında görebileceğimizi söylemiş. Önce Aydın Güven Gürkan, ardından DYP ve sonra da ANAP'la çalışmış. Şimdilerde de Başbakanlık danışmanı olduğunu söyleyip, uçak seyahatlerinde VİP'i kullandığını iddia etmiş. Önceki yıllarda Çankaya'daki yeni yıl resepsiyonlarına çağrılan sanatçılarla konuşmuş gazeteciler, bu yıl çağrılı olmamaları üzerine. Sezen Aksu, "Varsın çağırmasın. O bizim Cumhurbaşkanımız" diyormuş. İbrahim Tatlıses bu konuda açıklama yapmak istememiş. Okul koridorunda intihar girişiminde bulunan 14 yaşındaki İbrahim Mehmet Kansu'nun ailesi, beyin ölümü gerçekleşen oğullarının organlarını bağışlamış. Anne şokta olduğu için son anda izin alınabilmiş. Bu konuda konuşan baba, "Oğlumun bütün günahlarını ve sevaplarını üzerime alıyorum. Oğlum artık başka bedenlerde yaşamaya devam edecek. Yavrum bu olayı nasıl yaptı hala inanamıyorum. Bir sorunu yoktu. Tam tersi uyumluydu. Kahrolduk. Allah bu yaptığımızı kabul etsin" diye konuşmuş. MİLLİYETAhmet Necdet Sezer'in verdiği resepsiyon, bu gazetede de manşette. Bu kez orada siyasilerin verdiği mesajlar var. Katılan liderlerin hepsi aynı mesajı vermiş. Yolsuzluk soruşturmaları gittiği yere kadar gidecekmiş. Bu resepsiyon, ilk kez temiz toplum isteminin en yaygın şekilde dile getirildiği bir platform olmuş. Sezer, bu konuda, "Bence Türkiye'nin baştan aşağı yıkanması, arınması lazım. Ancak böyle güçleniriz. Sonuna kadar gidilmeli, nereye ve kime giderse gitsin, her şey temizlenmeli. Siyasetçinin güçlenmesi lazım. Siyasetçi nasıl güçlenir? Sırtında kambur olmazsa. Demokrasi de ancak siyasetçi kamburundan kurtulursa güçlenebilir" demiş. Ecevit ise yolsuzluk mücadelesinde hükümetin kendini kanıtladığını belirtmiş. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, bu konuda "Yolsuzluk terör kadar önemli bir sorun olarak görülüyor. Yolsuzluk her tarafı sarmış. Ya fark edilememiş ya da başka bir şey var. Bir mücadele sürdürülüyor ve bunun sürdürülmesi lazım" diyormuş. Geçen Kasım ayında Fransız Senatosu'nda kabul edilerek Ulusal Meclis'e gönderilen Ermeni Soykırım Tasarısı'nın, bugün Meclis Genel Kurulu'nda görüşülerek oylanacağı haberi de yer alıyor ilk sayfada. Bu tasarı onaylanırsa, artık 'Soykırım olmadı' diyenler 5 yıl hapis cezası ile yargılanacakmış Fransa'da. Başbakan Ecevit, Fransa'yı son bir kez uyarmış. Dün Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Bernard Garcia'yı makamına çağıran Başbakan Ecevit, tasarının yasalaşması durumunda iki ülke ilişkilerinin ciddi bir krize gireceği uyarısında bulunmuş. Ecevit, Büyükelçi Garcia'dan, bu uyarısının derhal Fransa Cumhurbaşkanı ile Başbakanı'na iletilmesini istemiş. Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel, hakkında çıkan iddialar karşısında açıklama yapıp, "O bakan benim" deyince, ilişkisine sahip çıktığı için takdir kazanmış. Kadın Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Necla Arat, Gürel'in açıklamasının "cesurca" olduğunu belirterek, "İlişkisine sahiplenme cesareti göstermesi taktire şayan" diye konuşmuş. Arat, pek çok kişiyle ilişkisi olduğu halde, 'iyi aile babası' görüntüsü vererek herkesi kandıranların olduğunu belirterek, bu cesaretinin Gürel'in siyasi yaşamına mal olmamasını dilemiş. Bu arada, DSP İzmir Milletvekili ve Türk Veteriner Hekimler Birliği Genel Başkanı Hasan Metin'in eşi Sevim Metin, "eşinin kendisini sahte evrakla boşadığı" iddiasında bulunmuş. Bayan Metin, Rahşan Ecevit'ten destek için randevu almaya çalıştığını ancak bunu başaramadığını söylüyormuş. Koalisyon ortakları, idam, TCK'nın 312. maddesi ve Kürtçe eğitim konusunda orta yol bulmuşlar. "Ulusal Program" taslağını masaya yatıran hükümet ortakları, üç kritik konudaki pürüzü üç formülle aşma konusunda büyük ölçüde görüş birliğine varmış. SABAHManşetteki habere göre şimdi de yönetici sekreteri krizi başlamış. Savcılığa çağırılma korkusu nedeniyle kimse sekreterlik yapmak istemiyormuş. Krizi ilk seslendirenin, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Mehmet Yıldırım olduğu belirtilmiş haberde. Yıldırım, "Operasyonlarda önce işadamı ya da bürokrata en yakın kişi olan sekreter akla geliyor ve o da soruşturma kapsamına alınıyor. Bu yüzden artık üyelerimiz sekreter bulmakta zorlanıyor" diyormuş. Bu krizden en çok etkilenen sektörler de, başta finans kesimi, ardından dış ticaret şirketleri ve taahhüt firmalarıymış. Krizi önde gelen insan kaynakları firması Arthur Andersen de doğrulamış. Firmanın Müdürü Müge Yalçın, Yıldırım gibi, yöneticilerin hareketlerinden sekreterlerin sorumlu tutulduklarını, bu yüzden sekreter bulmakta zorlandıklarını açıklamış. Yaşar Kemal eşini kaybetmiş. Thilda Kemal, dün, bir süredir tedavi görmekte olduğu İstanbul Tıp Fakültesi'nde vefat etmiş. Abdülhamid'in baştabibi Jak Mandil Paşa'nın torunu olan Thilda Kemal (Gökçeli) 1923 yılında doğmuş. Ve Selim Edes de döndü nihayet. ABD'de yaşayan Edes, Şartlı Salıverme Yasası'ndan yararlanmak için dönmüş tabii ki. Edes, bir süre Pasaport Kısım Amirliği'nde gözaltında tutulmuş. İlk sorgulamasının ardından, Atatürk Havalimanı Koruma Şube Müdürlüğü'ne götürülüp burada da ifade veren Selim Edes, daha sonra Asayiş Şube Müdürlüğü İnfaz Büro Amirliği'ne gönderilmiş. Sonuçta serbest kalmış. Başbakan Bülent Ecevit, resmi ziyaret için Ankara'da bulunan Küba Dışişleri Bakanı Felipe Perez Roque'i kabul etmiş. Kübalı Bakan, Ecevit'e, BM'deki ambargo oylamasında kendi lehlerine oy verdiği için teşekkür etmiş ve Fidel Castro'nun selamını iletmiş. Bir süre önce sigarayı bırakan Ecevit'e ünlü Havana purosu da hediye edilmiş. RADİKALManşette, "Asker rahatsız" denmiş. Üst düzey komutanlar, tartışmaların içine çekilmekten rahatsız olduklarını ifade ederek, 'Genelkurmay'ın, AB'ye ve anadilde yayına karşı olduğuna dair açıklaması yoktur' demişler. İsmet Berkan, Köşk'te verilen resepsiyonda yaptığı görüşmelerden edinmiş bu izlenimi. Berkan, "Konu, Kenan Evren, Karadayı ve Genelkurmay Başkanı orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun bir arada bulunduğu bir ortamda gazeteciler tarafından açılınca, Kenan Evren, Özkasnak'ın terfi edemediği için böyle konuştuğunu söylerken Karadayı, her zamanki kibarlığıyla Özkasnak'ın o kadar da üst düzey bir görevli olmadığını hatırlattı. Orgeneral Kıvrıkoğlu ise "Her zaman söylüyorum" dedi, 'Genelkurmay Başkanı ya da onun görevlendirdiği kişi dışında kimsenin söyledikleri TSK'nın görüşü değildir ve olamaz'" diyor. Dün Ulusal Program için toplanan liderler zirvesinde uzlaşma sağlanamadığı belirtilmiş bu gazetede. Taslak değişecekmiş. MHP lideri Bahçeli, "Kürtçe dil değil lehçe" demiş. Büyükelçi Vural ise, "Anadilde kurs veya seçmeli ders olabilir" diye konuşmuş. Dışişleri'ne göre, taslağın AB'ye sunulmasında gecikme yaşanmıyormuş. "İktidardan geri adım" başlıklı haberde de, koalisyon ortaklarının, dörtlü Anayasa değişikliği paketinde bir uzlaşmaya varabilmek için Fazilet'in parti kapatmayı zorlaştıran isteklerini kabul ettiği yazılmış. FP'nin isteklerini dikkate alan iktidar ortaklarının grup yöneticilerinin hazırladığı yeni metni, hem liderler hem FP olumlu bulmuş. Alt komisyonda askıya alınan görüşmelere bugün başlanacakmış. Neşe Karadağ'ın haberinde de, Ceyhanlı depremzedelerin çadırda üçüncü kışlarını geçirdikleri yazılıyor. 27 Haziran 1998'deki depremin ardından yeni ev yapmaları 'sit alanı' gerekçesiyle engellenen, söz verilen konutları da 'Bayındırlık Bakanlığı ile Toplu Konut İdaresi arasındaki arsa anlaşmazlığına' takılan depremzedeler, "Devlet bizi sokakta öldürmek mi istiyor?" diyerek isyan ediyorlarmış. Eski Emlak Bankası Genel Müdürü Engin Civan'a rüşvet verdiği için bir yıl sekiz ay hapis alan Selim Edes de, aftan yararlanmak için Türkiye'ye gelmiş. "Civangate'e de af" başlığı ile verilmiş
haber. CUMHURÄ°YET"'En temiz benim' kavgası" deniyor manÅŸette. Çiller ANAP için 'En çok kazandıran ÅŸirket' derken, Mesut Yılmaz Siyasi Ahlak Yasası çıkarılmasını istiyormuÅŸ. Çiller, "Bir koyan 10 alıyor" demiÅŸ ANAP için. MHP'yi de herkesten yüzde 10 haraç kesmekle suçlamış. Çiller, telefon dinleme konusuna da deÄŸinerek "Daralan siyasi liberalizm bir Gestapo hükümeti olunması yönünde ilerliyor" yorumunu yapmış. Öte yandan ANAP Ä°stanbul Milletvekili Bülent Akarcalı tarafından hazırlanan "temizlik paketinde", Siyasi Ahlak Yasası'nın yanı sıra, milletvekili dokunulmazlığını sınırlamaya dönük anayasanın 83. madde deÄŸiÅŸikliÄŸi ile Meclis soruÅŸturmalarını düzenleyen 100. madde deÄŸiÅŸikliÄŸi bulunuyormuÅŸ. Selim Edes dönmüş ve serbest bırakılmış. Åžartla Salıverme Yasası'ndan yararlanabilmek için sürenin bitimine 3 gün kala Türkiye'ye dönen Edes, Civangate davasında "adam öldürmeye azmettirmekten" aldığı 1 yıl 8 aylık hapis cezasının infazını 47 gün eksik yattığı için aranıyormuÅŸ. Edes, vatanına kavuÅŸtuÄŸu için çok sevinçli ve heyecanlı olduÄŸunu söylemiÅŸ. Çankaya Köşkü'ndeki davete katılan Arap ülkelerinin diplomatlarının türbanlı eÅŸlerinin CumhurbaÅŸkanı Sezer'in elini sıkarken Ä°ranlı diplomatların tavrı tepki çekmiÅŸ. Büyükelçi Bayan Sezer'in, eÅŸi de CumhurbaÅŸkanı'nın elini sıkmamıştı. Ä°ranlı diplomatların, Anıtkabir'i ziyaret etmekten kaçınmalarıyla da tanındıkları hatırlatılmış haberde. Dün de Osmaniye sallanmış. Büyüklüğü 4.9 olan deprem korku yaratmış. Öte yandan Ä°stanbul'da bir gün önce meydana gelen depremin niteliÄŸi de tartışma konusuymuÅŸ hala. Deprem Konseyi BaÅŸkanı Prof. Dr. Tankut, Ä°stanbul'daki sarsıntı ile ilgili olarak "Önemli olan, depreme hazırlıklı olmak ve çalışmaları ara vermeden sürdürmektir" demiÅŸ. Ankara, Ermeni soykırımı tasarısının kabul edilmesi durumunda uygulanacak eylem planı üzerinde çalışıyormuÅŸ. Planda Fransız ÅŸirketlerinin milyar dolarlık savunma ihalelerinde dışarıda bırakılmasının önemli yer tuttuÄŸu kaydedilmiÅŸ. DışiÅŸleri, Fransa parlamentosundan "önyargı yerine saÄŸduyulu bir davranışın" beklendiÄŸini bildirmiÅŸ. Konya'dan havalanan, 3. Ana Jet Ãœs 131. Filo Komutanlığı'na ait F-4 tipi uçak, eÄŸitim uçuÅŸu sırasında Sivrihisar'a 6 kilometre uzaklıktaki GâvurbaÄŸları mevkiinde düşmüş. Uçakta bulunan bir yüzbaşı ve üsteÄŸmen ÅŸehit olmuÅŸ. YaÅŸar Kemal'in eÅŸi Thilda Kemal'in vefat ettiÄŸi haberi de yer almış ilk sayfada. Kemal, yarın TeÅŸvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda topraÄŸa verilecekmiÅŸ. Ä°yi günler. Asuman ALPASLAN - 18 Ocak 2001, PerÅŸembe Â
button