OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 08, 2001 00:00
HÜRRİYETYeni bir haftaya, yine yolsuzluk haberleriyle başlıyoruz. Beyaz Enerji Operasyonu'nu yürüten üst düzey bir komutanın yaptığı şok açıklamalar var manşette ve oldukça düşündürücü. Bu komutan, "Bakan'ın düğmeğe basıp, operasyonu başlattığı iddiası doğru değil. Bakan'ın olaydan son anda haberi oldu" demiş son olay hakkında. Bu yaşananların, PKK olayı kadar önemli olduğunu da eklemiş. Komutan, "Düğmeye Cumhur Ersümer'in bastığı iddiası konusunda, bir kere onu kesinlikle üstünü çizin. Asla öyle bir şey yok. Bu olayın boyutları farklı. Cumhur Ersümer'in iddiasını tekzip edin" diyor. Barmek Holding'in sahibi Hüseyin Arabul'un da (Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Yönetim Kurulu Başkanı) gözaltına alındığını hatırlatan komutan, olayın bağlantı durumlarının tespit edilmeye çalışıldığını söylemiş. Operasyon DGM Savcısı'nın kontrolünde ve Jandarma tarafından yürütülüyormuş. "Biz, sağlam olmayan bir şeye girmeyiz. Bu örümcek ağı gibi sarmış. Mümkün mü her tarafa ulaşmak? Üzüntü verici bir şey bürokratların bu pisliğin içine girmesi" demiş bu komutan. Bu arada, Türkiye-Suriye ilişkileri de, herkesin yoluna girdiğini sandığı bir sırada tekrar krize girmiş. İlişkileri düzeltmesi beklenen, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın Türkiye ziyareti de ertelenmiş. Bu kez sorun Hatay'mış. Diplomatik yollardan yürütülen ön görüşmelerde, Ankara'nın, 'Suriye'nin, Hatay üzerindeki iddiasından direkt veya dolaylı olarak vazgeçtiğini açıklayan bir madde bildirgeye konulsun' önerisi, Devlet Başkanı Beşar Esad'ın talimatı ile Suriye tarafından reddedilmiş. Bu sorun çözümlenene kadar da, Esad Türkiye'ye gelmeyecekmiş. Bir süre önce sahibi olduğu Sabah Gazetesi ve ATV Televizyonu'nu Mehmet Emin Karamehmet, Turgay Ciner ve Murat Vargı'nın kurduğu ''MTM'' şirketine devredip medya dünyasından ayrıldığını açıklayan Dinç Bilgin, dün geri dönmüş. Dinç Bilgin'in bu kararı almasında, Sabah grubu içinden ve iş dünyasından gelen baskıların etkili olduğu belirtiliyormuş. İngiliz sarayına ve Bush ailesine yakın çevrelere göre, İngiliz Kraliyet Ailesi'nin yakışıklı üyesi Prens William, ABD'nin yeni başkanı George W. Bush'un seksi fotomodel yeğeni Lauren'in gönlünü fethetmiş. İki genç, birbirleri ile elektronik posta yoluyla görüşüyorlarmış. Habere göre ilk tanışmaları da Ege'de olmuş. MİLLİYETManşette, Faruk Süren'in resmi üzerinde "Utanç" yazıyor. Gümrük Müsteşarlığı, Orhan Aslıtürk ve Muhammet Ciğer'in 1994 ve 1998 yılları arasında gerçekleştirdiği 1.7 milyar dolarlık hayali ihracat işlemleri hakkında bir kaçakçılık soruşturması başlatmış. Hiçbir para ve mal hareketi olmadan yapılan ihracat işlemlerinde beyannamelerin sahte olup olmadığı, evrakların gerçek olması halinde miktar ve fiyatların gerçeğe uygun olup olmadığı araştırılıyormuş. Öte yandan Egebank'ı batıran Murat Demirel, Sümerbank'ı zarar uğratan Hayyam Garipoğlu, Susurluk raporunda adı geçen Emin Cankurtaran, hayali ihracat yanında hacizlerle uğrayan Faruk Süren, Nasim Malki'nin öldürülmesinde azmettirici olan Erol Evcil gibi kişilerin şirketleri hakkında kaçakçılık davası açılacağı yazılmış haberde. Dinç Bilgin'in Sabah Gazetesi'ne geri dönüş haberi de yer alıyor ilk sayfada. Bilgin, daha önce noter anlaşmasıyla Mehmet Emin Karamehmet'e devrettiği Sabah Grubu'nun satışından vazgeçmiş. Haberde, bir süre önce Sabah Grubu'nda çalışan gazeteciler ve yöneticilerin evinde Bilgin'i ziyaret ederek, "gazeteye geri dönün" çağrısı yaptıkları belirtilmiş. Bu ısrar dün ani bir gelişmeyle noktalanmış ve Dinç Bilgin gazetesine geri dönerek yönetimi ele almış. Gazetenin künyesinde bugün sahibi olarak yeniden Dinç Bilgin yer alıyormuş. FP'de yaşanan yenilikçi - gelenekçi tartışmasına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna da katılmış. Gürtuna, hangi tarafta olduğunu net olarak açıklamamış. "Yenilikçi" olarak bilinen Recep Tayyip Erdoğan'ın da, ısrarla "gelenekçi" olduğunu iddia ediyormuş. Öte yandan yenilikçi kanat, FP Genel Başkanı Recai Kutan'ın önceki günkü il başkanları toplantısında söylediği "Artık yeter, iş çığırından çıktı. Partiye zarar veriyorlar. Asıl ilkesiz bunlar, onlara gereken dersleri verin" sözlerine tepki göstermişler. Demokrat Parti'nin (DP) kuruluşunun 55. yılı nedeniyle Topkapı Anıt Mezar'da düzenlenen törene katılan DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, burada ağlamış. Çiller, "Bizim için siyaset, Adnan Menderes'in huzurunda bir kez daha ifade ettiğimiz gibi korkakların ve korkutulmuşların işi değildir" diye konuşmuş. Bir zamanlar adı "Cesur Yürek" di hatırlatırım. SABAHDiğer iki gazetede de gördüğümüz
haber, bu gazetenin manÅŸetinde. "Eve dönüş" manÅŸeti ile verilmiÅŸ Dinç Bilgin'in geri dönüş haberi. Etibank'ın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilmesinin ardından, baÅŸta SABAH ve ATV olmak üzere Bilgin Grubu'na baÄŸlı tüm yayın organlarının bağımsızlıklarının devamını saÄŸlamak amacıyla görevden ayrılan Dinç Bilgin'in, yeniden görevinin başında olduÄŸu yazılıyor. Bilgin, grup borçlarının tasfiyesi amacıyla kendisinin de içinde bulunduÄŸu yeni bir yapı oluÅŸturarak Bilgin Grubu Yönetim Kurulu BaÅŸkanlığı'nı tekrar üstlenmiÅŸ. Mesaiye hemen baÅŸlamış yani. Yaptığı açıklamada, yaÅŸadıkları sıkıntılı dönemde bu gruba baÄŸlı gazete ve televizyonlarda bağımsız yayıncılığın sürdürülmesini saÄŸlayan Karamehmet, Ciner ve Vargı'ya da teÅŸekkürlerini iletiyor. Gazete hafta sonunda ÅŸaşırtıcı bir politika deÄŸiÅŸikliÄŸi ile "Yalan dünya"yı yazmıştı. Ä°stanbul'un gece hayatında yaÅŸananları anlatarak, bunun gerçek Ä°stanbul olmadığını belirtmiÅŸlerdi. Ä°ÅŸte bu "Yalan Dünya" nın, Ä°stanbul Defterdarlığı tarafından incelemeye alındığı belirtilmiÅŸ bugün de. Defterdar Kadir Boy, kayıt dışı ekonominin her zaman peÅŸinde olduklarını, ancak bu kez ısrarcı olacaklarını söylemiÅŸ. Manken Rana Yörük'e tecavüz giriÅŸiminde bulunduÄŸu iddiasıyla, "zorla ırza geçmeye teÅŸebbüs, darp ve alıkoyma" suçlarından tutuklayarak cezaevine gönderilen Selçuk Alan'ın eÅŸi ve DYP Ä°stanbul Milletvekili Hayri KozakçıoÄŸlu'nun kızı Faika Alan, iddialar üzerine Emirgan'daki evine kapanmış. EÅŸiyle ilgili iddialara yanıt vermemiÅŸ. Ancak eÅŸine güvendiÄŸini söylemiÅŸ. Baba KozakçıoÄŸlu da, DYP'nin dünkü programına, rahatsız olduÄŸu gerekçesiyle katılmamış. BaÅŸbakan Ecevit, dün gazetelerde yer alan sınır ötesi harekatı doÄŸrulamış. "Aslında oradaki mücadele Talabani'nin güçleriyle PKK arasında. Biz Talabani ile Barzani'nin güçlerine teknik yardım yapıyoruz daha çok. Kendileri mücadeleyi yürütüyorlar, biz de onlara yardımcı oluyoruz. Ne zaman biter bilemiyorum ama bu çatışmalar, PKK terör örgütünün hala varlığını sürdürdüğünü gösteriyor" diye konuÅŸmuÅŸ BaÅŸbakan. Para piyasaları için bu hafta kritikmiÅŸ. Kriz sonrası ilk ihalesini cuma günü yapan ve 2000'in son iskontolu tahvil ihracına göre yaklaşık 30 puan yukardan borçlanan Hazine, kilitlenen piyasaları açmak için ilk adımı atmış. Åžimdi ise sıra gecelik faizlere gelmiÅŸ. Zorunlu deprem sigortası yaptırmayan yanacakmış. Zamanında sigorta yaptırmayan yükümlülerden alınacak para cezasının oranı yükseliyormuÅŸ. RADÄ°KALFazilet Partisi manÅŸette. Erbakan kurmayları ile yaptığı toplantıda Gül ve ekibini topa tutmuÅŸ. Yenilikçilerin derin güçlerle iÅŸbirliÄŸi yaptığını öne süren Erbakan, '28 Åžubat'ın yapamadığını bunlar yapmak istiyor' diye konuÅŸmuÅŸ.Yenilikçilerin CHP lideri Deniz Baykal'la yaptıkları görüşmenin de derin güçlerle olan iÅŸbirliÄŸinin bir göstergesi olduÄŸunu söyleyen Hoca, 28 Åžubat'ı davet edenin Baykal olduÄŸunu iddia etmiÅŸ. Böyle bir iÅŸbirliÄŸi olmasa, Baykal'ın bunların yüzüne bile bakmayacağını söylüyor. Ele baÅŸlarının da aslında Gül falan deÄŸil, Cemil Çiçek olduÄŸunu düşünüyormuÅŸ. Bir baÅŸka iddiaya göre de Recai Kutan il baÅŸkanları ile yaptığı toplantıda Gül ve arkadaÅŸlarına hakaret edince, konuÅŸmaları televizyondan izleyen Abdullah Gül Ankara Ä°l BaÅŸkanlığı'na gitmek istemiÅŸ. Ancak arkadaÅŸları engel olmuÅŸ kendisine. Ailesinin, okuması için köyden Bala ilçesindeki talebe yurduna gönderdiÄŸi Haydar Topaç, 1997'de, sabah namazına kalkmadığı gerekçesiyle Burhanettin Sert'ten öldüresiye dayak yemiÅŸ, hastanelik olmuÅŸ. Sonra ailesi yurttan alınca, bir daha da okula gidememiÅŸ. Dayakçı hoca, üç yıl süren yargılamanın sonucu önce iki ay hapis cezasına çarptırılmış, sonra bu ceza 200 bin liraya çevrilmiÅŸ. "Sabah namazına kalkmamasının bedeli olarak okul hayatı biten Topaç ise ÅŸimdi oto elektrikçisi" diye devam ediyor haber. BaÅŸbakan, Kuzey Irak'a operasyon konusunda, "10 bin askeri bilmiyorum ama Türkiye, Talabani ve Barzani'ye daha çok teknik yardım yapıyor. PKK, sınırımızda hâlâ tehdit unsuru" diye konuÅŸmuÅŸ. NeÅŸe Düzel, bu hafta Pir Sultan Abdal DerneÄŸi kurucusu Murtaza Demir ile konuÅŸmuÅŸ. Demir, "Aleviler bu toplumun itilen kesimi. Niye Alevi çocukları ÅŸiddete daha çok yöneliyor? Çünkü onlar daha çok ÅŸiddete maruz kalıyor" diyormuÅŸ. CUMHURÄ°YETManÅŸette, BaÅŸbakan Bülent Ecevit'in Fazilet Partisi hakkında yaptığı deÄŸerlendirme yer alıyor. Dinci akımların artık çaÄŸdışı kaldığını belirten Ecevit, bunun kendi içindeki sarsıntılardan da belli olduÄŸunu söylüyormuÅŸ. Ecevit, Fazilet Partisi'ndeki iç çekiÅŸmeleri deÄŸerlendirirken de ''Yenilikçi denen milletvekillerinin ne anlamda yenilikçi olduklarını anlayabilmiÅŸ deÄŸilim. Çünkü o konuda bir ÅŸey söylemiÅŸ deÄŸiller. Bölüneceklerini kendileri söylüyorlar zaten. Onlara karışmamız doÄŸru olmaz. Böyle bir ciddi tartışma, demokratik açıdan da olumlu bir ÅŸey" diye konuÅŸmuÅŸ. 1300 Kuran kursunun kendiliÄŸinden kapandığını ve bu binaların ÅŸimdi daha farklı, çaÄŸdaÅŸ bir eÄŸitim için kullanılmaya baÅŸladığını söyleyen Bülent Ecevit, dinci vakıfların da üzerine gidildiÄŸini sözlerine eklemiÅŸ. İçiÅŸleri Bakanı Tantan, bürokrat-iÅŸadamı-siyasetçi üçgeninde geliÅŸen ''saadet zincirinin'' toplumun daha iyi aydınlatılmasıyla kırılacağına dikkat çekmiÅŸ. "Tapınak Şövalyeleri"nin hâlâ direndiÄŸini de söyleyen Bakan, ''Hiç kimse karamsarlığa, umutsuzluÄŸa kapılmasın. Türkiye, güçlü, büyük bir ülkedir. Bu zorlukları aÅŸacak güçtedir" diye konuÅŸmuÅŸ. Kuzey Irak'ta PKK'lılar ile Celal Talabani'ye baÄŸlı peÅŸmergeler arasında bir aydır devam eden çatışmalarda, PKK'nin Süleymaniye ve Ranya bölgelerinde güvenlik için çember oluÅŸturarak mayın döşediÄŸi bildirilmiÅŸ. Bu arada, Genelkurmay BaÅŸkanlığı bazı basın-yayın organlarında ''10 bin Mehmetçik Kuzey Irak'a girdi'' baÅŸlığıyla yayımlanan haberlerin gerçekle ilgisi bulunmadığını bildirmiÅŸ. Ãœmraniye Cezaevi'nde ölen Alp Ata Akçayüz'ün kardeÅŸi Bülent Akçayüz, aÄŸabeyinin ölüm orucuna muhalefet ettiÄŸini ve katılmadığını söylemiÅŸ. Buna raÄŸmen operasyon sonrasında uzun süre haber alamadıkları aÄŸabeyinin cesedini bulmuÅŸlar. Akçayüz, "Babam adımı 1973'te Bülent Ecevit'e hayranlığından dolayı 'Bülent' koymuÅŸ. Ben artık aÄŸabeyim ve diÄŸerlerinin ölümünden sorumlu biriyle aynı adı taşımak istemediÄŸim için hemen mahkemeye baÅŸvurup adımı deÄŸiÅŸtireceÄŸim'' diyormuÅŸ. Ä°lk sayfada yer alan bir haber de BoÄŸaz Köprüsü ile ilgili. Bu köprünün tutulmayan sözlerin simgesi olduÄŸu belirtilmiÅŸ. Yıllar önce verilen, "Maliyeti çıktıktan sonra bedava olacak'' Sözleri hatırlatılmış. Bu sözün üzerine 150 bin kez arttırılmış geçiÅŸ ücreti. Dört kiÅŸilik bir ailenin aylık asgari gıda harcaması aralık ayı sonunda 200 milyon 10 bin liraya; söz konusu ailenin yaÅŸamını sürdürmesi için yoksulluk sınırı olarak adlandırılan toplam harcaması da 629 milyon 242 bin liraya yükselmiÅŸ. Ä°yi haftalar. Asuman ALPASLAN - 8 Ocak 2001, Pazartesi Â
button