OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 19, 2001 00:00
HÜRRİYETFransa Ulusal Meclis'inin aldığı karar, bugün manşetlerde. "Adieu Fransa" başlığı atılmış. Meclis'te sözde Ermeni Soykırımı Yasası kabul edildi dün. 577 milletvekilinden 51'i dün sabahki oturuma grupları adına katılarak yasa tasarısını oy birliğiyle kabul etmiş. Tek maddeden oluşan yasa 'Fransa 1915 Ermeni Soykırımını açıkça kabul eder' cümlesinden oluşuyormuş. Genel Kurul'daki görüşme sırasında Ermeni yanlısı toplam 26 milletvekili söz alırken Türkiye lehinde tek bir konuşma yapılmadığı yazılmış haberde. Aslında Türkiye lehine konuşacak ve destekleyecek birçok parlamenterler varmış. Ama buna rağmen mart ayında yapılacak yerel seçimlerde Ermeni asıllı Fransız vatandaşlarından gelen baskılar ve oy kaygısıyla davranan milletvekillerinin çoğunun konuşmak için adını yazdırmaktan bile çekindiği görülmüş. Kabul edilen yasa, Türkiye'ye herhangi bir yaptırım içermiyormuş. Zaten tasarıyı kabul eden vekiller de, bu tasarının Türkiye Cumhuriyeti'ni hedef almadığını iddia ediyorlarmış. Tasarının kabulü, iki ülke arasındaki ticari ilişkileri de belirsizlik içine sokmuş. Her ne kadar işadamlarına "soğukkanlı olun" çağrısı yapılsa da, beklentiler Türkiye ile Fransa arasındaki ilişkilerin artık eskisi gibi olamayacağı yönündeymiş. Türkiye'ye yatırım yapan ülkeler arasında 5.3 milyar dolarlık onaylanmış projeyle ilk sırada yer alıyormuş Fransa. Türkiye'nin ihracatında 5'inci, ithalatında ise 3'üncü sırada yer aldığı belirtilmiş. Ülkede yaşayan Türkler açısından da 3. sıradaymış. 280 bin Türk yaşıyormuş bu ülkede. Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth, kendisine "fahişe" diyen DYP Milletvekili Ayvaz Gökdemir'den kazandığı 15 bin mark tazminatı fahişe derneklerine bağışlamış. Olayın 1995 yılında meydana geldiği hatırlatılmış. Roth'un intikamının acı olduğu da yazılıyor. Alman makamları, 14 yaşındaki Türk kızı Didem'in kendisinden 19 yaş büyük Alman Ralf ile evlenmesine izin vermemiş. Evlendirme Dairesi Müdürü Wolfgang Keller, herkesin kendi ülkesinin yasalarına göre evlenebileceğini, küçük yaşta evlenmek için Türkiye'deki bir mahkemeden özel izin almasının nikah için yeterli olmadığını belirtmiş. MİLLİYETZekeriya Temizel, "Dürüst olan korkmasın" demiş. Fikret Bila, "yolsuzluk soruşturmaları ve bağımsız denetim, dürüst memurları, dürüst işadamlarını, dürüst bankacıları da ürkütüp, özel ve kamu sektöründeki işleri durdurma noktasına getirir mi?" sorusunu irdelemiş bugünkü yazısında. Bila, Turgut Özal'ın Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yaptığı dönemde, denetim mekanizmasının ve elemanlarının etkisiz hale getirildiğini düşünüyor. Şimdi bu mekanizmalar etkinliğini ortaya koyunca olanları, İçişleri Bakanı Tantan ve Bankacılık Üst Kurul Başkanı Zekeriya Temizel'e sormuş. Tantan, "Denetimden korkmaya gerek yok. Denetim, idarenin işini zorlaştırmak bir yana, aksine kolaylaştırır, onun önünü açar. Bu nedenle, dürüst memurun denetimden korkmasına hiç gerek yoktur" diyormuş. Temizel de aynı fikirde. "Bugünkü yargılama sistemi içinde dürüst memurun çekineceği bir durum olmaz. Türkiye'de sorun memurun hızlı yargılanmasını sağlayacak bir sistemin kurulmasıdır. Memur hızlı yargılanmalı, ancak dürüst memur da elbette 'memur güvencesi'ne sahip olmalıdır. En azından iftiraya karşı dürüst memuru koruyacak bir mekanizmaya ihtiyaç vardır" diye konuşmuş. Ortaya atılan, korkudan kimse iş yapmıyor iddialarına karşı da Temizel, denetim ve soruşturmadan korkanların, dürüst memuru ürkütmek suretiyle kendilerini korumaya çalıştıklarını düşünüyormuş. "Paris'te son kepazelik" başlığı ile verilmiş Fransız Parlamentosu'nun aldığı son karar. Hükümet, Fransa Ulusal Meclisi tarafından kabul edilen"Ermeni soykırım" yasa tasarısının "bütün sonuçlarıyla birlikte reddedildiğini" açıklamış. Fransa hükümetine yasanın etkisiz hale getirilmesi için çağrıda bulunan hükümet, Fransa Büyükelçisini de geri çağırmış. 28 Şubat tartışmalarında eleştiri oklarına hedef olan isimlerden Güven Erkaya'nın eşi Gülden Erkaya sonunda dayanamamış ve konuşmuş. Silah arkadaşlarının eşini savunmadıklarını belirterek "Oysa 28 Şubat'ı ve Güven'i savunmaları gerekir. Güven sağ olsaydı bunlar konuşamazdı. Hiç kimseyi konuşturmazdı" diyormuş. Semra Sezer de isyan etmiş sonunda. Abbas Güçlü, Semra Hanım'ın da destek verdiği bir projenin, Milli Eğitim Bakanlığı'nın hantallığı yüzünden aksadığını yazıyor. Yetişkinlere okuma yazma ve meslek edindirmeyi içeren bu projenin akıbeti hakkında Metin Bostancıoğlu'ndan yanıt bekliyor. Babasının tabancasıyla intihar eden 14 yaşındaki İbrahim Mehmet Kansu'nun organları, yıllardır umutla nakil bekleyen hastalara hayat veriyormuş. SABAHSür manşette, işadamı Şarık Tara'nın sözleri var. "Ankara'dan tokat gelir diye bekliyorum" demiş. Tepkisi Beyaz Enerji Operasyonu'na. Mavi Akım projesinin Türkiye için bir zümrüd-ü anka kuşu olduğunu düşünüyor. Ama Mavi Akım'a bağımlı da değilmişiz. Rusya'da bize bağımlıymış. Bu proje konusuna hep ortada dümen varmış gibi bakılmış. Adamlara kelepçe takılıp götürülmeleri, operasyonun adabı ile yapılmadığını gösteriyormuş. "Devlet devletliğini bilsin. Kendine çeki düzen versin. Son olaylardan sonra ben de Ankara'dan bir tokat gelir mi diye bekliyorum" demiş açıklamasında. İçişleri Bakanı Tantan da açık mesaj vermiş bu kelepçe konusunda. Namuslulara yaka-paça yokmuş bundan böyle. Bakan olaya polisiye yaklaşmamasını istediklerini, olayın zaten polisiye olmadığını ve önüne gelenin de içeri alınmadığını söylemiş. Bakan, yabancı sermayenin de yolsuzluklar nedeiyle gelmediğini düşünüyormuş. Bakan'ın bu açıklamalarını Yavuz Donat yazmış. ASALA örgütü Türkler'i vururken sesini çıkarmayan Fransa'nın, sözde soykırımı kabul ettiği haberi de manşette. "Son kurşun Fransa'dan" denmiş. Mart'taki
seçimler öncesi milletvekillerine baskı uygulayan Ermeni fanatikler, oturumu locadan izlemiÅŸler oylama sırasında. Karar açıklanınca da çılgınca alkışlamışlar habere göre. MHP'li Nidai Seven, AÄŸrı iline Ãœniversite kurulması için verdiÄŸi tüm tekliflerin reddedildiÄŸini söylemiÅŸ. Ve son uyarısını da yapmış: "Sopayı alıp mı geleyim?" Naklen Yayın ihalesi bugün yapılıyormuÅŸ. Futbol Federasyonu, maçların 3.5 yıllık yayın hakkı için yapıyormuÅŸ bu ihaleyi. Ancak çeÅŸitli kanallar, ihaleyi durdurmak için mahkeme kararları almış. RADÄ°KALManÅŸette, Fransa ile yaÅŸanan kriz var. Fransız Meclis'i 'Ermeni soykırımı'nı resmen tanımış. Yasa Türkiye'den bahsetmiyor ve yaptırımı da yokmuÅŸ. Ama Türkiye yine de sert tepki vermiÅŸ. Paris elçisi Ankara'ya çaÄŸrılırken, Ecevit, 'Ermenistan zarar görecek' diye konuÅŸmuÅŸ. DışiÅŸleri de, 'soykırım'ı tanıması üzerine Fransa'ya karşı 'eylem planı'nı yürürlüğe koymuÅŸ. Bakan Cem, "Ne kadar yanlış yaptıklarını bilahare görecekler" diye konuÅŸmuÅŸ bu konuda. Ä°lk olarak Fransız malları boykot edilecek, iÅŸadamlarına da bu ülkeye gitmemeleri söylenecekmiÅŸ. Okullararası iÅŸbirliÄŸi de dahil her türlü kültürel ortaklık askıya alınıp, Fransa'nın Cezayir'de yaptıkları anlatılacakmış. Devlet Bahçeli, "Kürtçe dayatması olursa hükümet krizi çıkar" demiÅŸ ve resti çekmiÅŸ. Ulusal Program taslağının siyasi kriterler bölümünde itiraz ettikleri maddelerin yeni baÅŸtan yazılacağını belirten Bahçeli, 'anadilde yayın ve eÄŸitim'i asla kabul etmeyeceklerini söylüyormuÅŸ. "Türkiye'de bin tane lehçe var. Ama, 'anadil' dersek karşınıza Kürtçe çıkar. Bu, MHP'nin kendini ve savunduÄŸu temel ilkelerini reddetmesi olur. Bunu tabanımıza anlatamayız" diyormuÅŸ bu konuda yaptığı konuÅŸmada. Tecavüzcüler de affın kapsamının geniÅŸlemesini istemiÅŸler. Anayasa Mahkemesi'ne yollanan 'af kapsamının geniÅŸletilmesi' istemli dava sayısı 15'e çıkmış. Üçünün esastan görüşülmesi kararlaÅŸtırılan baÅŸvurular içinde, hortumlama, rüşvet, ırza geçme, vergi kaçakçılığı da varmış Adnan Keskin'in haberine göre. Ä°smet Berkan, "Açıklık ÅŸarttır" demiÅŸ bugünkü yazısının baÅŸlığında. "Tartışmalar gizli kalmamalı çünkü AB'ye girilecekse sadece hükümet deÄŸil tüm ülke girecek. ÖrneÄŸin, MHP'nin bazı noktalarda itirazları olduÄŸunu biliyoruz, ama tam olarak ne söylediÄŸini iyi bilmiyoruz" diye devam etmiÅŸ. MHP'nin kapalı kapılar ardında tartıştığı konuları kamuoyu ile paylaÅŸması gerektiÄŸini, bu sayede belki de haksız olarak uÄŸradığı eleÅŸtirilerden kurtulabileceÄŸini yazmış. CUMHURÄ°YET10 ülkeden sonra Fransa Parlamentosu'nun da sözde Ermeni soykırımını kabul ettiÄŸinin belirtildiÄŸi haberin baÅŸlığında, "Avrupa önyargılı" deniyor. 577 kiÅŸilik Fransa Meclisi, 3 saat süren ve yaklaşık 50 milletvekilinin katıldığı oturumda Ermeni soykırımına iliÅŸkin yasa tasarısını kabul etmiÅŸ. Tasarıda, "Fransa, 1915'te Ermenilerin maruz kaldığı soykırımı tanır" ifadesi kullanılıyormuÅŸ. EÄŸer 15 gün içinde 60 milletvekili yasaya karşı çıkarsa, Anayasa Mahkemesi'ne gidilebilecekmiÅŸ. Ancak Mart ayında yapılacak seçimler öncesinde böyle bir tepki beklenmiyormuÅŸ. Tasarının kabul edilmesi ile Türkiye-Fransa iliÅŸkileri de bunalım dönemine girmiÅŸ. Türkiye, Paris Büyükelçisi Sönmez Köksal'ı istiÅŸarelerde bulunmak üzere Ankara'ya çağırırken, Fransa'ya sert bir protesto notası vermeye hazırlanan Türkiye, iliÅŸkilerin her düzey ve alanda soÄŸuyacağını bildirmiÅŸ. Emlakbank'ın denizcilik sektörüne kullandırdığı krediler nedeniyle girdiÄŸi risk 217 trilyon liraya ulaÅŸmış. Emlakbank'ın güvencesiyle yurtdışından alınan kredilerin ödenmemesi nedeniyle banka, firmalar yerine 26 trilyon lira ödemek zorunda kalmış. Firmaların yurtdışına gösterdikleri ipotekler ise"hukuki dayanağı olmadığı" gerekçesiyle Emlakbank'a devredilememiÅŸ. Türkiye Birinci Futbol Ligi maçlarının TV'den naklen yayınıyla ilgili ihale bugün gerçekleÅŸtiriliyormuÅŸ. Futbol Federasyonu'nun Ä°stanbul'daki merkezinde yapılacak ihale, 26 Ocak 2001 ile 31 Mayıs 2004 tarihleri arasında oynanacak 1. lig maçlarının TV'den naklen yayınını kapsacakmış. Aydın Engin de artık Köşk gazetecisi olmuÅŸ. Ä°lk kez bir resepsiyona katılmış. Ä°zlenimlerini yazıyor bugün o çok sevdiÄŸim üslubu ile. "Yalın, hatta biraz mahcup, kasılmayı istese de beceremeze benzeyen, Çankaya Köşkü'ne ilk çıktığı günlerde, görenlere ''Ä°yi hoÅŸ da karşısındakinin gözlerinin içine bakmıyor'' dedirten edasını çoktan geride bırakmış, ''devletin heybeti'' ni deÄŸil, insanın sıcaklığını yansıtan bir adam ve yanında -bana lise matematik öğretmenimi anımsatan- eÅŸi..." diyerek anlatmış gördüklerini. Ä°yi tatiller. Asuman ALPASLAN - 19 Ocak 2001, Cuma Â
button