Oluşturulma Tarihi: Kasım 06, 2000 00:00
HÜRRİYETBu haftaya, Ergil kardeşler ile başlıyoruz. Nuri Ergil, gönderildiği Bergama Cezaevi'nde geçirdiği ilk gece hiç uyumamış. Tek başına konduğu koğuşta sabaha kadar kapıyı tekmelemiş. Kandırıldığını söylüyormuş. Kardeşi Vedat Ergil ise sakinmiş. O da Ödemiş Cezaevi'ne gönderilmişti. Bu sevkler, Bergama ve Ödemiş'te tedirginlik yaratmış. Adamlar her gittikleri yeri kan gölüne çeviriyorlar. Yöre halkı da haklı tabii ki. Haberde, Bergama'da yıllardır siyanürlü altına karşı verilen mücadele de hatırlatılmış. Biliyorsunuz bu köylüler de 'çete kurmak' la suçlanmışlardı. Ödemiş Cezaevi'nde de bugüne kadar hiç huzursuzluk çıkmamış. Uşak Valisi Ayhan Çevik'in, bu insanların cezaevindeki varlıklarının Uşak şehrini doğrudan etkilemeye başladığı şeklindeki açıklaması da halkın tedirgin olmasında etkili olmuş. Bir kardeşleri daha varmış bu ikilinin. Nejat Ergin. 14 yıldır ANAP saflarında siyaset yapıyormuş. Geçen seçimlerde de, bu partiden İstanbul İl Genel Meclis'ine seçilmiş. Nejat Bey kardeşlerinin bu alemde bulunmasının, kendilerini doğrudan etkilediğini söylemiş. Aralarında kan bağı olduğu için durumlarına üzülüyormuş. Durumun bu boyutlara geleceğinin, 3 ay öncesinden belli olduğunu söylüyor. Kardeşlerinin tek istediğinin, can güvenliklerinin sağlanmasıymış. Bu nedenle istemişler Bilecik Cezaevi'ni. Ancak devletle pazarlık yapılmayacağını düşünüyor Nejat Ergin. Gönderildikleri cezaevlerinde Alaattin Çakıcı'nın adamları varmış. Yakında kardeşlerinin ölüm haberlerini bekliyor Nejat Bey. Oysa devletin onlara yardım etmesi gerekmiş. Bu insanlar da topluma kazandırılabilirmiş. Hiç olmazsa, çocuklarının da bu aleme girmesi önlenebilirmiş. Egebank'tan hileyle 4 milyon dolar ve 4 trilyon lira kredi aldığı iddiası ile sorgulanan ünlü reklamcı Nail Keçili, tutuklanmış. Ulucanlar Cezaevi'nde, Murat Demirel ile aynı koğuşu paylaşıyorlarmış. Dün yapılan MHP Kongresi'nde, partililere ilginç bir anket yapılmış. Apo'nun asılması konusunda tavizsiz, ısrarcı davranmak ya da bu konuda gecikmenin önemli ya da önemsiz olduğunun belirtilmesi istenmiş üyelerden. Bir soruda milliyetçilik kavramının tanımı ile ilgiliymiş. Bu sorunun da bir ırkçılık testi olduğu yazılmış haberde. MHP'nin hükümetteki konumu da sorgulanmış bu ankette. Üyelerin ne düşündüğünü öğrenmek istiyorlarmış. Yener Süsoy, bu hafta Uğur Yücel'le bir söyleşi yapmış. Eşi, tiyatro sanatçısı Derya Alabora ve oğulları Can'ı tanıtıyor bu söyleşide. MİLLİYETBugün Ergil kardeşlerin haberlerini okumak zorundayız. Çünkü bütün gazetelerde bu konu var. Üst düzey bir emniyet yetkilisinin açıklamaları var bu gazetede de. "Çakıcı ve Nuriş arasındaki büyük savaş engellenemez. Yumurtalardan biri kırılana kadar devam eder" diye konuşmuş bu yetkili. Aynı zamanda mafya uzmanıymış konuşan yetkili. Bu sürtüşmenin artık tamamen raconun dışına çıktığını anlatmış. Tamamen bir strateji savaşına dönüşmüş. Nuri Ergin'in, Çakıcı'nın kendisini öldüreceği korkusuna kapılmakta haklı olduğunu düşünüyor. Can güvenliği sağlanana kadar da sürecekmiş bu hırçınlığı. Bu iki çetenin de istihbaratları çok güçlüymüş. Nuriş ve adamlarının değişik yerlere götürülmesinin, bir işe yaramayacağını belirtmiş. Bu, ancak olayların daha geniş bir alana yayılmasına yararmış. Bu iki mafya liderini de tanımlamış. Ergil, sinirlerine hakim değilmiş. Bu alemde kazandığı gücü, Çakıcı ile yaşadığı sürtüşmeyle kazandığını da biliyormuş. Öyle bir hale gelmiş ki bu güç, telefonla istediği kişiden haraç kesebilirmiş şu anda. Tahriklere çabuk kapılıyormuş. Bu nedenle de devleti iyice karşısına almış. Her dakika ölüm korkusu içinde yaşadığını belirtmiş bu yetkili Ergin'in. Çakıcı ise psikolojik savaş yürütüyormuş. Her adımında sinsice davranıyormuş. "Olaylarla ilgim yok" demesine rağmen, Nuriş'i sürekli tahrik ettiği belirtiliyor. Bu da karşı tarafın paniğe kapılarak sürekli olay çıkarmasına neden oluyormuş. Hal böyle olunca da devlet zaten onun üzerine gidiyor, böylece Çakıcı'nın fazla bir şey yapmasına gerek kalmıyormuş. Dün yapılan MHP kongresi de yer almış ilk sayfada. "Kurtsuz kongre" deniyor haberin başlığında. Kurt resminin yasak olduğu kongrede, ulumak serbestmiş. Kongrede tek aday olan Devlet Bahçeli, yeniden Genel Başkan seçilmiş. Delegelerin tamamının oylarını almış. Yaptığı konuşmada, "Tarihi kökleri olan hareketler değişip başkalaşmaz. Ama gelişirler" diye konuşmuş. Daha önce aday olacağını açıklamıştı Şerafettin Toperi. Aday olmamış. Bu konuda yaptığı açıklamada, başvuru formlarını danışmanları ile gönderdiğini, ancak bu evrakların kaçırıldığını iddia ediyormuş. Kongre salonunda Apo konusunda yapılan anket de anlatılmış haberde. Bu ankette türban konusu ile ilgili sorular da yer alıyormuş. SABAHYine Ergil'ler. Size söyledim. Bugün kurtuluş yok bu haberden. Kardeşleri Nejat Ergin'in açıklamaları var manşetteki haberde. "Yakında ölüm haberleri gelir" diyor. Nejat Ergin, Uşak Cezaevi'ni kan gölüne çeviren kardeşlerinin Bergama ve Ödemiş cezaevlerine gönderilmesinin çözüm olmadığını söylemiş. "Nuri ve Vedat, İzmir'de de savaştılar, orada da hasımları var" diyen Nejat Bey, bu konuda açık konuşmuş. Yakında ölüm haberlerinin geleceğinden eminmiş. Uşak'ta yaşanan olayların da, gereksiz nakiller sonucu yaşandığını düşünüyormuş. Eğer İbrahim Cici'nin adamları bu cezaevine getirilmese, bu 5 kişinin ölmeyeceğini söylemiş. Hani bir Nasrettin Hoca fıkrası vardır. Sonunda "Hırsızın hiç mi suçu yok?" diye sorar Hoca. Bu olay da buna benzedi ya. Neyse... Nejat Bey bunları söylediği için belki kendisinin de öldürüleceğini, ancak korkmadığını da eklemiş açıklamalarına. ÖSS'ye başvurular bugün başlamış. 20 Kasım'a kadar sürecekmiş. Kayıt kartına başörtülü fotoğraf yapıştıran adayların başvurusunun kabul edilmeyeceği şeklinde alınan son karar da hatırlatılmış haberde. Nail Keçili'nin tutuklandığı haberi de yer almış ilk sayfada. Ulucanlar Cezaevi'ne konmuş. Murat Demirel'in yanına. MHP Kongresi'nin sonucunda Devlet Bahçeli'nin oy birliği ile yeniden genel başkan seçildiği belirtilmiş. 1301 delege oy kullanmış. 18 oy geçersiz sayılmış. 1283 oyla tekrar seçilmiş Bahçeli. Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, "İlle de özelleştirme" diyormuş. Türkiye'de bu işin yavaş yapıldığını söyleyen Yılmaz, "Her şeyi üstlenen devlet, hiçbir şeyi doğru yapamaz" diye konuşmuş. Yılbaşı ve bayram tatilleri birleşiyor bu yıl. İşte bu 10 güne varan tatil sırasında 50 bin kişi yurtdışını tercih edecekmiş tatil için. Bu yıl ABD ve Uzakdoğu gözdeymiş. Haberiniz ola... RADİKALİşte size değişik bir manşet haberi. Bu da pek hoş değil ama. En azından değişik. Bedelli askerlik sırasında bıçaklanan Murat Demirel'in bıçaklanma nedeni de 'hortum' muş. Erzurum DGM savcısının iddianamesinde yer alan sanık ifadelerine göre, Berdan Tekstil'in sahibi Ercan Ekenler, İstanbul ve Tarsus'ta bulunan fabrikalarını teminat göstererek Egebank'tan 36 milyon dolar kredi çıkarmış. Ancak Murat Demirel, bu kredinin yarısını ödememiş. Bu arada da devlet bankaya el koyunca, Ekenler zor duruma düşmüş. Tabii fabrikalar da devletin eline geçmiş. Haberde Ekenler'in Süleyman Demirel'den yardım istediği, onunda Sivas'a giderek yeğeni ile konuşmalarını önerdiği yazılıyor. Ercan Bey de bunu yapmış. Görüşme talebini, emekli bir binbaşı aracılığı ile bildirmiş. Orduevi komutanı, görüşmeyi sağlamak istemiş ancak Murat Demirel kabul etmemiş. Bıçaklama olayı da bundan 2 gün sonra yaşanmış. Bu olayla ilgili olarak orduevinin komutanı hakkında da dava açmış Erzurum DGM. Adalet ve İçişleri bakanlıkları, sevklerinde bile yanlarında silahla dolaşan Ergin kardeşler olayının sorumlularını araştırıyormuş. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, bu konuda 3 bakanlık müfettişini görevlendirmiş. İçişleri Bakanı Tantan ise, kendisine bağlı olan il yönetimi ve jandarmanın ihmali olup olmadığı konusunu araştırıyormuş. Adnan Keskin'in haberinde, Ergin kardeşlerin öldürdükleri 5 kişiye işkence yaptıkları, bu kişilere bir de yazılı ifade imzalattıkları yazılıyor. Bu ifadede, Ergin kardeşleri öldürme amacında olduklarını itiraf ediyormuş ölen kişiler. Tuncay Özkan da, Adalet Bakanı Türk'ün, mafya babalarının İmralı Cezaevi'ne nakledilmesi önerisini olumlu bulduğunu yazmış. Ancak mevzuat buna uygun değilmiş. Bu nedenle F tipi cezaevlerinde tutulacakmış bu çete başları. CUMHURİYETTürkiye Federal Almanya silah sanayiinin en iyi müşterisi olmuş manşetteki habere göre. "Silah alımında 2. sıradayız" deniyor. Bu sonuç, kesinleşen 1999 yılı verilerine dayanarak açıklanmış. İlk sırada İsrail varmış. Bu ülke aldığı 940 milyon marklık savaş gemisi ile yapmış bu atağı. Ancak son 10 yılın verileri, Türkiye'nin en iyi müşteri olduğunu gösteriyormuş. Egebank soruşturması kapsamında gözaltına alınan 7 kişinin dün DGM'ye sevk edildiği yazılıyor bir başka ilk sayfa haberinde. Bunların 6'sı serbest bırakılırken, ünlü reklamcı Nail Keçili tutuklanarak cezaevine yollanmış. Mahkeme çıkışında açıklama yapan savcı Nuh Mete Yüksel, ifadesi alınanlardan hiçbirinin suçunu kabul etmediğini söylemiş. Zaten hiçbir suçlunun suçunu kabul etmeyeceğini düşünüyormuş Yüksel. Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, gelişmiş ülkelerde en büyük devlet desteğinin yatırımcılara, Türkiye'de ise soygunculara verildiğini söylemiş. Gidişattan umutlularmış. "Bankalar operasyonu sonucunda 20-25 yıldır ülkeyi soyanlar ortaya çıkacak" diye konuşmuş Aygün. "Devletin işi batık sahipliği" başlıklı haberde de, içi boşaltılan bankaları devletin aldığı yazılıyor. 103.4 milyon dolara Garipoğlu'na satılan Sümerbank, 231.5 milyon dolar batıkla geri dönmüş. Bilgin'e 155.5 milyon dolara satılan Etibank'ı da, 438 milyon dolar batıkla geri almış yine devletimiz. MHP kongresi, tekbir ve Türkeş sloganları atılmadan yapılmış bu kez. Çünkü bu sloganlar yasakmış. Aydın Engin de yazmış kongre izlenimlerini. Koskoca
Atatürk Spor Salonu'nun, bir disko görünümünde olduÄŸunu belirtmiÅŸ. Kimsenin dans etmediÄŸi, herkesin uslu uslu tribünlerde oturduÄŸu bir disko. Kongre salonunda eski tanıdıklarına da rastlamış Engin. Gözaltında ya da hapishanede birlikte olduÄŸu insanlara. Onların ÅŸimdi parti yöneticisi olduÄŸunu anlamış. "Ben o gün de gazeteciydim. Bugün de gazeteciyim. Kendimden pek memnun kaldım" diye bitiriyor yazısını. Ä°stanbul Barosu seçimleri yapılmış dün. Yücel Sayman üçüncü kez baÅŸkan seçilmiÅŸ. Ä°yi haftalar. Asuman ALPASLAN - 6 Kasım 2000, Pazartesi Â
button