OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 12, 2000 00:00
HÜRRİYETEgebank soygunun ilk davası başlamış İstanbul'da. Tabii ilk itiraflar da. Bankanın eski Genel Müdür'ü Esat Erkuş, trilyonların Murat Demirel'e aktarıldığını açıkça söylemiş.İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Erkuş, "Korkmaz Yiğit'in sahip olduğu Bankekspres'den paravan şirketler adına alınan toplam 8.3 trilyon krediyi, Murat Demirel'in şahsi hesaplarına yatırdık" demiş. Likya Turizm, İleri İhracat, Öz Tekstil, Derke Deri ve Kürk şirketlerine krediler verilmiş Egebank'tan. Bu şirketlerin hayali olduğu öne sürülüyormuş. Müdür Bey, bu şirketlerin Murat Demirel'e ait olduğunu sonradan öğrenmiş ve istifa etmiş.Esat Erkuş'un iddialarına göre Bankekspres ve Egebank patronları arasında bir sözleşme varmış. Her iki bankadan verilen krediler, patronlar Murat Demirel ve Korkmaz Yiğit'in kişisel hesaplarına gidiyormuş.Kasırga Operasyonu kapsamında iki polis müdürü de açığa alınmış. Biri Dursun Yiğit. Diğeri de Sarıyer Emniyet Müdürü Necdet Kutlutürk. Bu müdür henüz açığa alınmamış. Hakkında soruşturma başlatılmış ve pasif göreve çekilmiş.AKUT üyesi gençlerin hazin sonu da yer almış ilk sayfada. İstanbul'dan motosikletle Anadolu gezisine çıkan Seda Saner ile Murat Petorak, Tatvan'da geçirdikleri bir kaza sonucu hayalarını kaybetmişler. Bir arkadaşları kazadan sonra olayı bilmeden mesaj çekmiş cep telefonu ile. Bu mesaja bir komiser yanıt vermiş. "İkisini de kaybettik" diyerek.Çek Cumhurbaşkanı Vaclav Havel'den bir anı yine ilk sayfada yer almış. Gençken aldığı dramaturji eğitiminin sınavında Nazım Hikmet'in tiyatro eserlerini sormuşlar. Ama o Marksizm'den söz ettiği için geçememiş bu sınavı. Önceki akşam Havel onuruna verilen yemekte de Cumhurbaşkanı Sezer, Havel'in eşine kırmızı gül vermiş.Balıkesir Valisi Utku Acan, sayım gününü tatil sayarak dağa çıkanların 'AYI' olduğunu söylemiş. Bu da bir haber işte!Antalya-Ankara seferini yapan THY uçağında yanlış bir anons yapılmış. Uçağın suya acil iniş yapacağı şeklindeki anons, yolcular arasında panik yaratmış. Bu sırada uçakta bulunan FP Milletvekili Yasin Hatipoğlu, hostese takılmış. "Kızım, denizden çok uzaklaştık, Bizi Gölbaşı'na mı indireceksiniz?" demiş Hatipoğlu.MİLLİYETManşette "Ambulans rezaleti" denmiş. Bazı uyanıklar, trafik sorununu çözümlemek için 25-30 milyon lira vererek ambulans tutuyormuş. Gazetenin muhabiri de bu duyumu aldıktan sonra bir şirkete bu konuda başvuru yapmış ve havaalanına bulunduğu yerden 15 dakikada varmış. Trafiği yararak ve sürekli sol şeritten giderek.Tabii önce İstanbul Emniyeti'ne bildirmişler durumu. Polisler de 7 şirkete bu konuda başvurmuşlar. Bu denetimlerin sonucunda 5 şirketin ambulansı trafikten men edilmiş. Muhabir yoldayken şoför, "Yolda polis çevirirse havaalanına hasta almaya gidiyorum" diyeceğini söylemiş. Ön koltukta sigarasını içerek yolculuk yapmış muhabir. Şoförün 100 milyon lira maaşla çalıştığını, bu işi 3.5 yıldır yaptığını ve ancak bahşişlerle geçinebildiğini anlatmış.Polisin Trafik Kanunu gereği el koyduğu ambulanslara, "amaç dışı korsan faaliyet göstermek" suçundan 15 gün trafikten men cezası verilebiliyormuş. Bir de 70 milyon liraya yakın bir para cezası. Hepsi bu. Eminim ki, 15 gün sonunda, hatta belki bu süreyi bile beklemeden yine aynı işi yapacaklar.İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Yaşar Ağdere, vatandaşlara yine de ambulanslara yol verme çağrısı yapmış. Bu sahtekarlar yüzünden, belki de içinde gerçekten hasta bulunan bir aracı cezalandırmamalarını istemiş.Çankaya Köşkü'nden yapılan telefon görüşmeleri için artık para ödenecekmiş. Cumhurbaşkanı, görev dışındaki özel görüşmelerinin parasını kendi cebinden ödemeye başlamış. Bu uygulama, Köşk personeli için de geçerli olacakmış. Santral artık kayıtları inceleyecekmiş.2001 yılı Cumhurbaşkanlığı bütçesi, Maliye Bakanlığı'na sunulmuş dün. Cumhurbaşkanı'nın maaşı, hiç artmadan yine 800 milyon lira olarak kalmış. Çankaya Köşkü'nde de tasarruf tedbirleri alınmaya devam ediliyormuş. Zorunlu olmadıkça davet verilmeyecek, verilirse de makama uygun ancak abartılı olmayan sunumlar yapılacakmış. Kişiye tahsisli araç uygulaması da son bulmuş Köşk'te. Kasırga Operasyonu İstanbul Emniyeti'ni de vurmuş. Genel Denetleme Disiplin Şube Müdürü Dursun Yiğit, Murat Demirel'e hakkında yapılan soruşturma ile ilgili bilgi sızdırdığı gerekçesiyle açığa alınmış. Yaklaşık 1.5 ay önce Korumalar Şube Müdürlüğü yapıyormuş Yiğit.SABAHBaşbakan Ecevit dün 2001 yılı bütçe hedeflerini açıklamış. Sabah Gazetesi de bu haberi manşetine almış. "Cesur kararlar" olarak nitelemişler bu tabloyu.Bu hedeflerin, son dönemlerin en iddialı bütçe hedefleri olduğu belirtilmiş. Bir yandan iki haneli enflasyonla mücadele edilirken diğer yandan da AB'nin ekonomik ölçülerine uyum sağlanmaya çalışılıyormuş.2001 yılında enflasyon tek haneli rakama düşürülecek, büyüme hızı da artacakmış. Faiz yükü ve bütçe açığı azalınca, devletin rahatlayacağını söylemiş Ecevit. Hedeflerin tutması halinde rüya gibi bir tablo ile karşılaşacağımız yazılmış haberde. 2002 yılında yüzde 4-5 seviyesine inmiş bir enflasyonla karşılaşacakmışız. Büyüme hızı yüzde 9-10 olacak bütçe açığının GSMH'ya oranı da AB oranı olan yüzde 3 olacakmış.2001 yılı bütçesinin analizi yapıldığında da ortaya çıkan sonuç şu: Gelirler 43.1, giderler ise 48.4 katrilyon olacak, ekonomi de yüzde 4.5 büyüyecekmiş. Turizm gelirlerinin 8.5 milyar doları bulacağı da belirtilmiş haberde. Bütçe açığının GSMH'ya oranı 9.3'den 3.5'e inecekmiş. İhracat ve ithalat da iyi durumda. Faiz ödemelerinde de düşüş var. 20 katrilyondan 16.5 katrilyona düşmüş.İşte gördüğünüz gibi her şey mükemmel. Çok iyi yoldayız. Belki siz anlamıyorsunuz ama bu böyle!Diyarbakır'da Hizbullah'ın hücre evine yapılan baskında bir polis şehit olmuş. Militanlar evde bulunan 3 çocuğu kalkan olarak kullanmışlar. Onların arkalarından ateş etmişler polise.AKUT üyesi 2 genç, Tatvan'da geçirdikleri kazada hayatlarını yitirmiş. Haberde bu kurumun üzerindeki felaket bulutlarının gitmediği yazılıyor. Nazar değmiş AKUT'culara.Cumhurbaşkanı Sezer'in Köşk'te aldığı tasarruf tedbirlerinin haberi de yer alıyor ilk sayfada. "Yanıyor mu Köşk'ün lambası?" denmiş haber başlığında. Gereksiz tüm lambalar söndürülüyormuş Cumhurbaşkanı'nın mekanında.Meclis Başkanı en geç 18 Ekim günü belli olacakmış. Yetkisi az ama prestiji çok olan bir makam olarak tanımlanmış bu makam. Bu koltuğa oturanın, aynı zamanda
Atatürk'ün koltuğuna da oturacağı yazılıyor.İsdemir hakkındaki karar bugün veriliyormuş. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ve sendika yönetimi bugün oturuyormuş masaya.Koç-Ata ortaklığı tarafından Harran Ovası'nda 17 milyon dolarlık yatırımla kurulan entegre süt ve et besi tesisi dün törenle açılmış. RADİKALİçişleri Bakanı Saadettin Tantan'ın Egebank olayı ile ilgili yaptığı iki açıklama, bomba gibi patlamış. Murat Demirel'le bağlantısı saptanan 2 polisin teftiş geçirdiğini söylemesinin hemen ardından, İstanbul Koruma Şube Müdürü açığa alınmış. Sarıyer Emniyet Müdürü Necdet Kutlutürk ise pasif göreve atanmış.Tantan, güvenlik kameraları görüntülerinde dikkat edilmeyen bir kişinin enteresan ilişkileri olduğunu söylemiş. Bu kadar önemli olan birinin kimliğinin neden açıklanmadığı da merak konusu olmuş. Bu kişinin neden sorgulanmadığı da bilinmiyormuş.Bu kişinin gazeteci olup olmadığını sormuşlar bakana. O da zaman zaman yazdığını söylemiş. Nasrullah Ayan adıyla da ilişkisi varmış bu ismin. Ancak bu ilişki, Nasrullah Ayan ile Murat Demirel arasında bir ilişkinin olduğunu göstermiyormuş.
Bulmaca gibi değil mi?Yüksek Planlama Kurulu, 2001 yılı bütçesini 48.4 katrilyon olarak belirlemiş. Kurul, bütçeyi ve makro hedefleri ele almış Ecevit başkanlığında yaptığı toplantıda. Ek tedbirler de görüşülmüş. Eğer bunlar uygulanmazsa, bütçe açığı 11 katrilyona ulaşacakmış.Ek tedbirler de tahmin edebileceğiniz gibi bize yönelik. Özel işler, özel iletişim vergileri, eğitime katkı payı sürecekmiş. Bu arada hazine arazilerinin satışı da gelmiş gündeme. Enflasyon hedefi ise, TEFE'de yüzde 10, TÜFE'de ise yüzde 12 olarak belirlenmiş.Totaliter bir rejimi yıkarak 10 yıldır ülkesinin başında bulunan Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Vaclac Havel, biraz pişmanlık duyuyormuş. Pervasızca uygulanan ekonomik politikalar yüzündenmiş bu pişmanlığı. Bir de demokratik kültürü istediği düzeye getirememenin hayal kırıklığını yaşadığı yazılmış haberde.Halkbank'tan Demirellerin KKTC'deki bankasına 4.5 milyon dolar aktarılması konusundaki davayı açan savcı, 'aile ve nüfuz ticareti'ni tespit etmiş. Daha önce zamanaşımı kararı verilen dosya, Yargıtay'a gidecekmiş.Murat Demirel'in firmalarına kredi veren şubeleri denetleyen Halkbank müfettişleri hakkında da soruşturma başlatılmış. 100 milyon dolarlık yolsuzluğu açığa çıkaran iki müfettiş, basına bilgi vermekle suçlanıyormuş.Türkiye-Azerbaycan arasında oynanan maçı Türkiye 1-0 kazandı. Çok sert geçen maçın tek golünü Hakan Şükür'ün attığı yazılmış haberde.CUMHURİYETÇek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Havel'in sözleri manşette. Dünyayı bekleyen 3 tehlikeyi sıralamış Havel. Çevre, nüfus ve nükleer silahlar. "Küreselleşme üretime engel" diye konuşmuş. Küreselleşmenin kelime anlamını, dünyanın açılması, iletişim, anapara ve kültürlerin birbirlerine bağlanması yoluyla her türlü serbestliğin sağlanması olarak açıklayan Havel, bu anlatımın avantajlarının yanında dezavantajlarının da olduğunu söylemiş.Avantaj, dünyanın açılması ve enformasyon yoluyla ilişkilerin düzelmesi. Dezavantajları ise şöyle sıralamış. Büyük çokuluslu şirketlerin, dünyadaki bazı ülkelerde sırf para kazanmak için iş yapmaları ve oradaki antidemokratik rejimlere destek olmaları.Tüm dünyada üretmeden para kazanmanın yaygınlaştığını da söylemiş Havel. Elektronik para akışı fazlalaşmış. Gerçek mal alışverişi geriye itilmiş. En çok parayı, bilgisayarlar üzerinden hisse alıp satanların kazandığını söylüyor.Yahya Murat Demirel'in bir gazeteciye 1 milyon dolar verdiği yönündeki iddialara meslek örgütlerinden tepki gelmiş. Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Nail Güreli, söz konusu kişinin cemiyet üyesi çıkması durumunda, tüzüğün uygulanacağını açıklamış. BJK Cemiyeti Başkanı ve geçen dönemin
BeÅŸiktaÅŸ Kulübü baÅŸkan adaylarından Mehmet Kazancı hakkında da bazı iddialar ortaya atılmış. Kazancı'nın bazı gazetecilere zarf içinde para verdiÄŸi öne sürülüyormuÅŸ. Bu iddia da, spor ve medya dünyasından tepki almış.Kırıkkale Ãœniversitesi Rektör'ü Prof. Dr. Tahsin Nuri Durlu, sürekli tehdit aldığını açıklamış. Tarikatçı kadrolaÅŸmaya gittiÄŸi için görevden alınan Prof. BeÅŸir Atalay'ın ardından bu göreve getirilen Durlu, bu üniversitedeki tarikatçı yapıyı yıkmanın kolay olmadığını söylemiÅŸ.Ãœniversiteye ilk geldiÄŸinde, hocaların kapılarında, "Åžu anda namazdayım, sonra gelin" tabelalarının asılı olduÄŸunu, bunları elleriyle söktüğünü anlatmış. Kaldıkları yurtlarda türbanını çıkarmaması için baskı gören kız öğrenciler kendisine gelip yardım istiyorlarmış. Türban taksalar okula, takmasalar da yurda alınmadıklarını söyleyen bu öğrencileri hemen devlet yurduna yerleÅŸtirmiÅŸ rektör.Bir hafta önce Dr. Alev Erkilet BaÅŸer'i üniversiteden atmışlar. Bu hanımın öğretim üyesi deÄŸil bir militan olduÄŸunu söyleyen Durlu, doçentlik tezinde Humeyni resmi olduÄŸunu anlatıyor BaÅŸer'in.68 kilo Türkiye Åžampiyonu güreşçi Haydar KabaktaÅŸ, ÅŸeriatın güreÅŸin her yerinde olduÄŸunu söylemiÅŸ. GüreÅŸ okullarında softa eÄŸitimi veriliyormuÅŸ. Kamplarda da antrenman yerine hu çekiliyormuÅŸ.Irak ve Türkiye arasındaki yakınlaÅŸma sürüyormuÅŸ. Ä°kinci Türk uçağı da inmiÅŸ BaÄŸdat'a. Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattının kapasitesinin artırılması için de harekete geçmiÅŸ Ankara.Ä°yi günler.Asuman ALPASLAN - 12 Ekim 2000, PerÅŸembe Â
button