OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 27, 2000 00:00
HÜRRİYET312. madde için Avrupa'ya destek bulmaya giden Recai Kutan, buradan destek yerine ders almış. Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörlerinden Johannes Swoboda, laikliğin Avrupa Birliği'nin temel ilkesi olduğunu söylemiş. Din özgürlüğü de temel hakmış ancak asla siyasete için kullanılamazmış.Swoboda, prensip olarak parti kapatılmasına karşı olduğunu, Fazilet Partisi'nin görüşlerini paylaştığı için değil, sadece bu nedenle onun da kapatılmasına karşı çıkacağını söylemiş. Erbakan'ın mahkumiyeti hakkında konuşmazken, Recep Tayyip Erdoğan'ın bir şiir yüzünden aldığı cezayı eleştirmiş.Kutan, bugün de NATO Genel Sekreteri Lord Robertson ile görüşecekmiş. Bu görüşme öncesi kendisinin bürosundan yapılan açıklamada, görüşme sırasında Türkiye-NATO ilişkileri ve güvenlik konuları dışına çıkılırsa, görüşmenin faydalı olmayacağı açıklaması yapılmış. Bu açıklamanın, görüşme sırasında 312 konusunun açılmasına baştan engel olmak amacını taşıdığı yazılıyor haberde.Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı'nın otomobiline bombayı koyduğunu itiraf eden Kudüs Savaşçıları Örgütü üyesi Rüştü Aytufan, dün yapılan tatbikatta bombayı nasıl koyduğunu ayrıntıları ile anlatmış. Daha önce Ferhan Özmen ve Necdet Yüksel de aynı eylemi anlatmışlar ve olayı üstlenmişlerdi. Arabayı ters koyma numarası yapılan bu iki sanık, yönün yanlış olduğunu bilmişlerdi. Aytufan'ın tatbikatı sırasında da aynı numara yapılmış ve o da "Otomobilin yönü böyle değildi" demiş. Ama onlar mahkemede inkar etmişlerdi tüm ifadelerini. Bunda da farklı bir şey olmaz sanırım. Prof. Dr. Yuda Yürüm'ün arabasına konan bombayı da kendisinin koyduğunu itiraf etmiş Aytufan.Deniz Baykal, CHP Genel Başkanlığı için yeniden aday. Dün yaptığı açıklamada 'ikra' deyip başlamış işe. Kutsal kitabın 'ikra' diyerek, yani 'oku' ve 'konuş' emriyle başladığını, kendisinin de tekrar işe koyulduğunu söylemiş. Artık hükümet düşürmeyecek,
seçim istemeyecek ve asık suratlı olmayacakmış.Uzlaşmacı olacağının da sinyallerini vermiş. Altan Öymen'e karşı aday olmadığını söylüyor. Onun çağrısı üzerine aday olmuş. Seçimlerde partiye ihanet noktasına varan sevgisizliğin ne demokrasiyle bağlantısı varmış ne de solculukla. Bunun bir barış ve parti içi sevgi çağrısı olduğunu belirtmiş.Cumhurbaşkanı Sezer, memurların işten çıkarılmalarını kolaylaştıran KHK'nın ardından dün de Ziraat, Halk ve Emlak bankalarının özelleştirilmelerine ilişkin KHK'yı iade etti hükümete. Kararnamede bankaların hisse senetlerinin satışına ilişkin işlemlerin vergiden muaf tutulması hükmünün getirildiği, Anayasa'ya göre vergi konularının KHK ile düzenlenmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile gerçekleşmiş bu iade.Ayrıca banka genel kurulları yönetmelik de çıkaramazlarmış. Başbakanlık bu gelişmeyi 'beklenmedik' bulmuş. Sezer'in bir gün önce emniyet mensuplarına zorunlu emeklilik ödemeleri yapılırken, damga vergisi hariç başka vergi alınmaması konusunda bir KHK imzaladığı hatırlatılmış. Çelişkili davrandığı düşünülüyormuş. İade edilen KHK tasarısının yürürlüğe girmesi için gereken işlemler ivedilikle yapılacakmış. Başbakanlıktan yapılan açıklamada böyle deniyor.MİLLİYETGüneri Civaoğlu'nun yazısı manşette bugün. Altan Öymen'le görüşmüş. Daha önce sözü edilen 'ehil'in kendileri olduğunu söylüyor. MKYK'nın hükümet gibi olduğunu belirten Öymen, eğer genel başkanla uyum olmazsa partinin yönetilemeyeceğini belirtiyor.Kendisini de, Parti Meclisini de kurultayın seçtiğini bu nedenle bu işin kurultayda bitirilmesi gerektiğini söyleyerek, aldığı bu kararı savunmuş. "Benim hizbim, delegenin sağduyusudur" diyen Öymen, girdikleri 4 seçimden üçünü kazandığını da hatırlatmış.Bu seçim konusunda iki kamuoyu araştırmacısının iki farklı görüşü varmış. Tarhan Erdem, Altan Öymen'in kazanacağını söylüyormuş. Bülent Tanla ise "Baykal çıkar" demekteymiş. Son olarak Civaoğlu izlenimin yazmış. Ona göre ilk turda genel başkan seçilemez."Yine KHK, yine Veto" deniyor bir başka başlıkta da. Zirvede yeni bir kriz yaşanıyormuş. Cumhurbaşkanı Sezer, üç kamu bankasının özelleştirilmesi ile ilgili KHK'yı hükümete iade etmiş. Gerekçesi, "Vergi ile ilgili düzenlemeler, KHK ile yapılamaz"Ecevit hemen eleştirmişti bu kararı ve gereğinin yerine getirileceğini söylemişti. Cumhurbaşkanlığı'ndan da hemen bir açıklama gelmiş bu eleştiriye. Kendisinde bir çelişki olmadığını söylemiş.Yalçın Doğan, Prag'da yapılan Dünya Bankası ve IMF görüşmelerine bir bomba gibi düştüğünü yazmış bu iade kararının. Yabancılar, "Karar Türkiye'nin riskli olduğunu bir kez daha gösterdi" demişler.Türk yetkililer de rahatsız olmuş alınan bu karardan. "Yasa çıkmaz ve Dünya Bankası kredi açmazsa, dış krediler zorlaşır" görüşündelermiş.Prag'da yapılan IMF ve Dünya Bankası toplantılarını protesto eden grubun gösterileri de dün üst sınırdaymış. Haberin başlığı, "IMF'ye hücum!". Protestocular pembe, sarı ve mavi olarak üç grupta toplanmışlar. Türk göstericiler, direnişi simgeleyen pembe grupta yer alıyorlarmış. 20 bin kişi Prag sokaklarını işgal etmiş adeta. İlk gün gösterilerine damgasını vuran slogan, Vietnam Savaşı karşıtlarının "Savaşma, seviş" sloganını andırıyormuş. Bu sloganın ticari versiyonu olan "Ticaret yapma, aşk yap" demişler bu kez de.Alman bilim adamları, hazır çocuk bezleri konusunda uyarmışlar. "Tek kullanımlık bebek bezleri aşırı hararet yaptığından, erkek çocuklarda yumurtalık kanseri ve kısırlık riskini artırıyor" diyorlarmış. Eczacılar Odası Başkanı Önsel bu açıklamaya tepki göstermiş. Bu konuyu ilk kez duyduğunu söyleyen Önsel, kesin sonuç alınması için araştırma yapılması gerektiğini söylerken, kuşkunun paniğe yol açacağından endişe ediyor.SABAHBelçika'da Erbakan'a destek arayan FP lideri Recai Kutan'a "Soğuk duş" etkisi yapan bir gelişme yaşanmış. Kendisine, "Siz dinle politikayı birbirine karıştırıyorsunuz" cevabı verilince, morali bozulmuş Kutan'ın. 312. madde ve Erbakan'ın mahkumiyeti ile ilgili görüşmeler yapmak için çıktığı Avrupa'da ilk durağı Belçika olmuş Kutan'ın. İstediği düzeyde bir görüşme yapamamış ilk olarak. AB'nin eski Türkiye Raportörü Johannes Swoboda ise 'taş gibi' cevaplar vermiş Kutan'a."Bizim için Kopenhag Kriterleri'ne uyulması önemli. Kişilere ve ayrıntılara bakmayız. Kökten dincilik bizim için de tehlike. Türkiye'yi laik olduğu için AB'de görmek istiyoruz" diyen Swoboda, 312. madde konusuna da değinmiş. Bu maddeye göre ceza alan Akın Birdal ve Recep Tayyip Erdoğan konusunda konuşan eski raportör, Erbakan'ın adından hiç söz etmemiş.Belçika Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı Jacques Lefevre de Fazilet Partisi'nin Erbakan'la ne ilgisi olduğunu sormuş. "Bunlar din ile politikayı birbirine karıştırıyorlar. Biz de Hıristiyan Demokratız ama böyle yapmıyoruz" diye konuşmuş.Zorunlu deprem sigortası uygulaması bugünden itibaren başlıyormuş. Haberde bu konuda bilinmesi gereken bütün ayrıntılar anlatılıyor.Samsun'un Havza İlçesi Çamyatağı Köyü'nde akıl almaz bir hırsızlık yaşanmış. 5 tonluk bir mezar çalınmış. Helenistik çağa ait 5 bin yıllık bir mezarmış bu.Son bir hafta içinde 2 kere parti Başkanlık Divanı'nı, bir kez de MKYK'yı toplayan ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, bu toplantılarda Ermeni Soykırımı Yasa Tasarısını, 312. maddeyi ve türban konusunu masaya yatırmış. Bu konularda 9 adet strateji belirlemişler.Dün de Aksaray'da konuşan Mesut Yılmaz, vatandaşın artık hayatından bezdiğini söylemiş. Yaşanan tıkanıkları yok etmek görevleriymiş.Prag'da yapılan IMF toplantısı sırasında yaşanan gösterilere Dünya Bankası Başkanı'ndan da destek gelmiş. Bu mesajların duyulması gerektiğini söyleyen başkan, "Onların tutkusunu ve sorgulamasını paylaşıyorum" diye konuşmuş. RADİKALManşette, "Bay yüzde 8'in dönüşü" yazılıyor. 18 Nisan seçimlerinde aldıkları yenilginin ardından istifa eden Baykal, dönüşünü "Gençleşmeye çağırıyorum" diyerek açıklamış.Seçim yenilgisinin sorumluluğunu üzerine alarak istifa ettiğini hatırlatan Baykal, vatandaşın çağrısı üzerine yeniden aday olduğunu söylüyormuş. Parti içindeki çekişmeyi bilmek gerektiğini belirten Baykal, "Bu bir gençleşme çağrısıdır. Bundan sonra seçim istemek yok, seçime katılmak var. Hükümet düşürmek yok, hükümete katılmak var. Bu bir özeleştiridir" demiş.Mehmet Y. Yılmaz, "Siyasi mevtalar hortlarken" diye başlamış yazısına bugün. Yazının içeriğini tahmin etmek zor değil başlıktan. Baykal'ın istifa etmesinin ardından geçen bir buçuk yılda neyin değiştiğini anlayamamış Yılmaz. Vatandaştan ve partililerden "Partinin başına geç" çağrıları aldığına inanıyor Baykal'ın. Ancak her liderin böyle bir çevresi olduğunu da söylemiş. Seçim yenilgisi alan partilerin içinde bir tek CHP'nin Genel Başkanı'nın istifa etme yürekliliğini gösterdiğini söyleyen Yılmaz, şimdi bunun bir yüreklilik değil bir mecburiyet olduğunun anlaşıldığını belirtmiş. "CHP'ye mübarek olsun!" diyor.Hasan Bülent Kahraman da aynı konuda yazmış. O da, "Aynı sözler, aynı senaryo" diyor. Doğru söze ne denir?Cumhurbaşkanı'nın hükümetin gönderdiği bir KHK'yı daha iptal ettiği haberi de, "Köşk kararname sevmez" başlığı ile verilmiş ilk sayfada. Banka özelleştirilmeleri hakkındaki KHK'nın iadesi, Başbakan Ecevit'i kızdırmış.Sezer'in daha önce vergiye ilişkin bir kararnameyi imzaladığını hatırlatan Ecevit, bu KHK'nın gerekçesinde belirtilen hususları inandırıcı bulmamış. Sezer'in çelişkili davrandığını söylüyor. "Bir değişiklik yapılacak. Köşk engelinin aşılıp aşılamayacağı üzerinde duracağız. Gerekeni yapacağız herhalde" demiş Başbakan. Öte yandan KHK'lara ilişkin Yetki Yasası'nın iptal edilmesi de gündemdeymiş. Bu durumda, bu dönemde çıkarılan bütün kararnameler geçersiz sayılacakmış.Küreselleşme karşıtlarının Prag'da yaptıkları eylemlerin haberi de yer almış ilk sayfada. "Küreye çomak soktular" denmiş. Eylemciler polisle çatışırken, Dünya Bankası Başkanı Wolfenson, "Gençler küreselleşmeyi protesto ediyor, meşru sorular yöneltiyor. Onların tutkusunu ve sorgulamasını paylaşıyorum" diye konuşmuş.
BeÅŸiktaÅŸ ava gitmiÅŸ ve avlanmış. Bu üzücü haberi de görüyoruz ilk sayfada. AkÅŸam yaptıkları maçta Leeds United Takımı'na 6-0 gibi kötü bir sonuçla yenildiler. Bu konuda baÅŸka bir ÅŸey yazmak gelmiyor içimden: :(((CUMHURÄ°YETGeri çevrilen KHK manÅŸette bu gazetede de. "Sezer'den yine ret" deniyor. 3 bankanın özelleÅŸtirilmesini öngören KHK'yı reddeden CumhurbaÅŸkanı'nın yetkileri gelmiÅŸ yeniden gündeme.Hükümet iadenin çeliÅŸkili olduÄŸunu düşünüyormuÅŸ. Benzer bir düzenleme Emniyet TeÅŸkilatı Yasası'nda gerçekleÅŸtirilmiÅŸ ve onaylamış Sezer. BaÅŸbakan Ecevit, CumhurbaÅŸkanı engelini aÅŸmak için gereken neyse yapacaklarını söylemiÅŸ.Hükümet bunu beklenmeyen bir geliÅŸme olarak deÄŸerlendiriyormuÅŸ. MHP Sezer'in yetkilerini aÅŸtığını düşünüyormuÅŸ. Grup BaÅŸkan Vekili Ömer Ä°zgi, Sezer'in hükümetin önünü tıkadığını iddia etmiÅŸ.Prag'da toplanan binlerce protestocu, IMF ve Dünya Bankası'na çaÄŸrıda bulunmuÅŸ. "Ekonomik terör dursun" diyorlarmış. Göstericiler Dünya Bankası ve IMF'nin laÄŸvedilmesini istiyorlarmış. Bu karar alınıncaya kadar kongre binasının çevresindeki kuÅŸatmayı kaldırmayarak, üyelerin binadan ayrılmalarına engel olmayı planlıyorlarmış.Dünya Bankası BaÅŸkanı da açılış konuÅŸması sırasında özeleÅŸtiri yapmış. Gösteri yapanların söylediklerinin dinlenmesini istemiÅŸ ve onların tutku ve sorgulamasını paylaÅŸtığını belirtmiÅŸ.Gösterilere Almanya, Ä°talya ve Ä°spanya'dan katılımların fazla olması, göstericilerin morallerini yükseltmiÅŸ. Uluslararası sivil kuruluÅŸlar da, birbiri ardına açıklamalar yaparak IMF ve Dünya Bankası'nın dünyanın gereksinimlerini karşılamaktan uzak olduÄŸunu belirtiyorlarmış. Ä°ÅŸleyiÅŸlerinde 'reform' yapılması isteniyormuÅŸ bu kuruluÅŸların.Ä°stanbul ve Ankara'dan da destek gelmiÅŸ bu eylemlere. İşçi ve memur sendikaları üyeleri, sivil toplum örgütleri ve bazı siyasi partiler küreselleÅŸmeyi protesto eden gösteriler yapmışlar.Deniz Baykal'ın CHP Genel BaÅŸkanlığı için adaylığını açıkladığı haberi de yer almış ilk sayfada. Baykal'ın, vatandaşın ve partililerin istekleri üzerine yeniden aday olduÄŸu yolundaki sözlerine yer veriliyor. Altan Öymen de, Baykal'ın adaylığına memnun olduÄŸunu söylemiÅŸ.Kışlalı suikastı sanığı Rüştü Aytufan'a dün olay yerinde tatbikat yaptırılmış. Suikastı anlatan Aytufan, Ferhan Özmen'in hazırladığı bombayı, Kışlalı'nın arabasına kendisinin yerleÅŸtirdiÄŸini açıklamış.Ä°yi günler.Asuman ALPASLAN - 27 Eylül 2000, ÇarÅŸamba Â
button