OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 19, 2000 00:00
HÜRRİYETMilli Piyango İdaresi'nin Yılbaşı ikramiyesi manşette bugün. Cumhuriyet tarihinin en büyük ikramiyesini veriyormuş bu yıl bir kişiye. Tam 5 trilyon Lira. Bu para, şok bir ikramiye olarak nitelenmiş haberde. Geçen yılın en büyük ikramiyesi 1 trilyon Lira imiş. Bu yıl da 2 trilyon olarak düşünüyorlarmış önce. Ancak idarenin bağlı bulunduğu Devlet Bakanı Fikret Ünlü, bilet satışlarındaki patlamanın ancak böyle sağlanabileceğini söyleyerek bu paranın 5 trilyon olmasını istemiş.Bu öneriye bayiler de destek vermişler. Geçen yıl istedikleri miktarda bilet satamayan bayiler,
Sayısal Loto'nun zaten her hafta 600-700 milyar verdiğini, yılda bir kez yapılan bu çekilişin cazip hale gelmesin için mutlaka daha yüksek bir rakam olması gerektiğini söylüyorlarmış.Sydney'de bulunan Ünlü'nün dönüşünde tekrar görüşülerek bir karar bağlanacakmış bu konu. İdarenin endişesi, yılbaşında verilecek bu rakamın ardından yıl içinde yapılacak normal çekilişlerde de büyük ikramiyenin miktarının artması gerektiği oluyormuş. Bu durumda 2001 yılında büyük ikramiye en az 1 trilyon Lira olmalıymış. Bunun da bilet fiyatlarının artmasına, dolayısıyla da satışlarda olumsuz bir etki yapmasına neden olabileceğini hesaplıyorlarmış. Bu yıl ki bilet fiyatları da saptanan büyük ikramiyeye göre belirlenecekmiş.Gazeteci-yazar Cüneyt Arcayürek'in son kitabında yer alan konular tartışma yaratmış. Kitapta Özal'ın Cumhurbaşkanlığı'nın son dönemleriyle, Demirel'in Cumhurbaşkanı seçilmesi arasında geçen zaman içinde Demirel'le yapılan ve bugüne kadar açıklanmamış görüşmeler anlatılıyormuş. Demirel'in faili meçhul cinayetlerin emrini vereni tarifinden Tansu Çiller'in çıktığı haberi yer almıştı dün gazetelerde, bu kitaba dayanılarak. Bu konudaki ilk itirazın Çiller'den geldiği belirtiliyor bugün. Konuyla ilgili soruları yanıtlayan Çiller, Demirel'in böyle bir şey söylediğine ihtimal vermiyormuş.O gün ne yaptıysa bugün de aynı şeyi yapacağını, veremeyecek hiçbir hesabının olmadığını söyleyen Çiller, yapılanların tek başına değil, silahlı kuvvetlere de danışılarak yapıldığını belirtmiş. Demirel için söylemiyormuş ama böyle bir iddiada bulunanların bunu ispat etmezlerse altında kalacaklarını belirtmiş.Cüneyt Arcayürek ise Çiller'in bugüne kadar geçmişte yaptıklarını hatırlamayıp kabul etmediğini artık herkesin bildiğini söylemiş. Zaten bunları gelecekte bu konuda araştırma yapacak genç gazetecilere kaynak olsun diye yazıyormuş. Kitapta adı geçen hiç kimseye bir düşmanlığı olamazmış. Yazdıklarının iddialar değil gördüğü, bildiği ya da birinci elden dinlediklerinin saptırılmadan anlatımları olduğunu belirterek, yalanlamalara karşı söyleyebileceği tek şeyin bu olduğunu açıklamış.Olimpiyat Şampiyonu Hırvat Pachelov, 4. Olimpiyat şampiyonluğunu kaçıran Naim Süleymanoğlu'na moral vermiş. İkinci olan Yunanlı Leonidas'la birlikte Naim'i ziyaret eden sporcu, "Üzülme, halterin en büyük ismi sensin. Sen bir efsane olarak yaşayacaksın" diye konuşmuş. Kadir İnanır, Buket Saygı konusu gündemdeyken bu konu üzerine yazı yazarak Saygı'ya destek veren kadın yazarlar için "Birkaç cesur kadın" deniyor ilk sayfada yer alan bir başka haberde de. Perihan Mağden, Duygu Asena ve Ebru Çapa yazmışlar bu konuda.MİLLİYETSydney Olimpiyatları'nda 4. kez üst üste altın madalya alma hakkını kaçıran Naim Süleymanoğlu'nun sözleri manşette bugün. "Asla pişman değilim" diye konuşmuş. "Devlerin aşkı büyük olurmuş. Dördüncü şampiyonluğu deneme cesaretini gösteren ilk ve tek halterci benim. Sadece yapabileceğim bir şeyi yapamamış olmanın ezikliğini yaşıyorum" diyor. Kendisi için önemli olanın sadece şampiyonluk olduğunu, ikinci ya da üçüncü olsa daha çok üzüleceğini söylemiş. Eh! Ne de olsa Özal'ın manevi oğlu o. Rahmetli de muhalefete düşmeyeceğini söylerdi.Yıllar sonra "Neden denemedim?" demektense, deneyip de kaybetmeyi tercih edermiş. Artık yönetici olarak halter sporuna hizmet etmek istiyormuş. Tüm hayatı değişecekmiş bundan sonra. Kravat takacakmış mesela.İzmir'de parkta gürültülü oynadıkları için gözaltına alınan çocuklar, karakoldaki polisleri Memoli Abi'lerine benzetememişler. O olsaydı böyle yapmayacağını düşünüyorlarmış.Çocuklar ya da çete üyeleri yine parkta toplanmışlar. Bir tanesi daha önce okul gezisinde gittikleri karakolla şimdiki arasında çok fark olduğunu söylemiş. Bir diğeri ise zaten okul dışında berber çırağı olarak çalışıyormuş. Günde sadece 1 saat kadar oynayabildiğini söylüyor.Adli tıptaki doktorların polislere, "Bu çocukları neden böyle getirdiniz" diyerek kızdıklarını, kendilerine de, "Siz çocuksunuz. Tabii ki parkta oynayacaksınız" dediklerini söylemiş çocuklardan biri de. Bir tanesi de, polis minibüsüne bindirilirken şikayetçi olan Hüseyin Amca'nın gülüşünü unutamıyormuş.İzmir Emniyet Müdürü Hasan Yücesan, "Ne var ki... Çocukları nezarete atmadık ya!" diye savunmuş kendilerini. Savcı İhsan Aras ise, "Ufaklıkları görünce şaşırdım. Suçlarının 'oyun oynamak' olduğunu öğrenince de hemen bıraktım" diye konuşmuş.Komünistlerin evine IMF girmiş bir başka habere göre de. 10 yıl kadar önce Komünist Parti kongrelerinin yapıldığı Prag kentinde IMF ve Dünya Bankası toplantıları başlıyormuş. Ama bu toplantılardan daha çok, sayıları şimdilik 2 bin olan, ancak 15 bine çıkması beklenen küreselleşme karşıtı göstericiler çekiyormuş dikkati.Bir çevreci örgüt tarafından organize edilen göstericiler için bir stadyum ayrılmış. İçine konan çadırda, geceliği 38 dolara kalabiliyormuş bu insanlar. Geçen yıl Seattle'da yaşananların ardından bu yıl da bu gösterilerin insanların aklına kazınacağını iddia ediyorlarmış. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, 312. madde için ABD modelinin örnek alınabileceğini söylemiş. Bu modelde halkı din, dil, ırk ve sosyal sınıf farkı gözeterek tahrik etmek maddesi yer alıyormuş. Ancak ceza için, "umumun emniyetini tehlikeye sokacak biçimde" denerek bir şart da ekleniyormuş. SABAHManşette Devlet Bahçeli'nin uyarıları var. İdam cezasının kalkmasını AB'ye giriş için ön şart olarak görenlere seslenmiş. Bu insanların Türkiye'ye bir tuzak kurdukları konusundaki endişelerini dile getiriyor.Bu konuda sorduğu 5 soruya cevap istiyor Bahçeli. İlki, İngiltere, Norveç, Yunanistan ve Danimarka hakkında. Bu ülkelerdeki idam cezaları, AB'ye girdikten çok sonra kaldırılmış. Bu durumda neden biz de ön şart olarak sunuluyormuş.İkinci sorusu da bu konuyla ilgili. Her ülkeye kendi özel şartları göz önüne alınarak belli bir süre veriliyormuş. Bu sürenin neden Türkiye'ye verilmediğini anlayamamış. Daha doğrusu anlamış ve bir art niyet olduğunu düşünüyormuş.Üçüncü sorusunda da konu idam cezası. Bu acelenin ardında AB değil, bölücü faaliyetlerin olduğunu düşünüyor. Dördüncü olarak, insan haklarının her gündeme gelişinde bir etnik grubun hemen 'idam cezası kalksın' demesini manidar buluyormuş."Acaba farkına varamadığımız bir tuzakla mı karşı karşıyayız? Herkes bunu bir düşünsün" demiş son olarak da. Ve bir ekleme de yapmış. "Kimseyi suçlamıyor, kimseyi karalamıyorum. Ancak yaptığımız işin ilerisini, gerisini iyi bilelim. Türkiye hepimizin".Balina Operasyonu'nun beyni yakalanmış. Naylon fatura konusunda uzman olduğu belirtilen bu beynin adı Yeşer Tekstil'in ortaklarından Hüseyin Beşikçi'ymiş. Yardımcısı Nilgün Kırmızıduman'ın da yakalandığı yazılıyor haberde.FP lideri Recai Kutan, 312.maddenin kılıcının bir gün MHP'yi de kesebileceğini söylemiş. Bu nedenle bu konudaki değişiklik çalışmalarının bir an önce yapılmasını istemiş.Kutan Erbakan için Ecevit'e gitmiş dün. Tabii Erbakan için değil, 312. madde değişikliği için gittiğini söylüyor.Kredi borcu geri ödemelerinde bankalarla problem yaşayan Ekinciler Demir Çelik, İskenderun'da bulunan tesislerindeki üretime ara vermiş. Şirket, 300 çalışanını da ücretli izne çıkarmış.Alman Markı bu yıl yatırımcısının yüzünü güldürmemiş. Bu paranın reel kaybı yüzde 13'ü bulmuş.RADİKALAdnan Keskin'in bir haberi var manşette. "Hoca'ya af sürprizi" deniyor. Basın yoluyla işlenen suçlarda cezayı erteleyen yasa, 'eşitlik' açısından inceleniyormuş. İptali halinde 312 mahkumları da kurtulabilecekmiş.Bu konuda Fazilet Partisi'nin açtığı bir dava varmış. Bu yolla işlenen suçlarda 12 yılı aşmayan cezaların üç yıl ertelenmesini sağlayan yasanın 'sınırlı iptali' ile ilgili bir dava açmışlar. Bu konuda alınacak bir iptal kararı, 'kısmi af' kararı doğurabilirmiş. Raportörün bu konuda 'eşitlik ilkesine aykırı olduğu' yönünde bir raporu bulunuyormuş. Bu raporun bağlayıcı bir yanı olmamasına rağmen, iptal de etkili olabileceği düşünülüyormuş. Bu durumda Erbakan'ın da içinde olduğu düşünce suçlularından bir kısmı, cezalarının 12 yılı geçmemesi halinde özgürlüklerine kavuşabileceklermiş.Karayollarında dün meydana gelen kazalar da ilk sayfadaki yerini almış. Kars'ta freni patlayan bir TIR'ın yol açtığı kazadaki ölü sayısı 21 olmuş. TIR önce yolcu minibüsüne, ardından da büyükbaş hayvan yüklü bir kamyonete çarparak şarampole yuvarlanmış. Ölenlerin yanı sıra 18 kişi de yaralıymış.Bu kazada hayatını kaybedenlerden 4'ü, MHP Kars Milletvekili Arslan Aydar'ın amca çocuklarıymış. Yaralılardan 5 tanesinin durumunun da ağır olduğu yazılmış haberde.Dünyaca ünlü Manyas Kuş Cenneti, tüm 'koruma' çabalarına karşın yok olmuş. Önceleri 250 türden 3 milyonu aşkın kuşu barındıran bu yöre, sulama çalışmaları ve fabrika atıklarının kurbanı olmuş.Bilgi Üniversitesi öğrencileri, 10 büyük gazeteyi inceleyerek bir araştırma yapmışlar. Bu araştırmanın sonucuna göre Radikal, habere en fazla yer veren gazete seçilmiş.
Milli Piyango İdaresi'nin yılbaşı ikramiyesi için 5 trilyon Lira verme düşüncesi, "Çıldırma da yanında yat" başlığı ile veriliyor. Bu önerinin Bakan Fikret Ünlü'den geldiği, ancak yetkililerin 2001 yılı ikramiyelerinin tutarı için endişelendiği haberi de, ayrıntılarda anlatılmış.CUMHURİYET"Küresel direniş bu kez Prag'da" denmiş manşette. IMF ve Dünya Bankası'nın 55. Genel Kurulu bugün başlıyormuş. Toplantının ana konusunun "Yoksulluğu azaltmak için alınacak önlemler" olması da, küreselleşme karşıtı eylemleri durdurmaya yetmemiş.28 Eylül tarihine kadar sürecek olan toplantıya 182 ülkeden 18 bine yakın kişi katılacakmış. Bir o kadar kişinin de protesto gösterisi yapması bekleniyormuş. Göstericilere de Türkiye'den de yaklaşık 30 kişilik bir grup katılıyormuş. Haberde, geçen yıl da Seattle'da yapılan gösterilere katılanların bilinçli olarak sokak çapulcuları gibi gösterilmeye çalışıldığı, oysa bunların akademisyenler, sendikalar, meslek odaları ve öğrenciler olduğu yazılıyor.Kamu kurumlarındaki ülkücü kadrolaşmaya ve çalışanların sorunlarına dikkati çekmek amacıyla yaklaşık 40 bin çalışanın katılacağı bir iş bırakma eylemi yapılıyormuş bugün. Enerji Yapı Yol-Sen tarafından başlatılıyormuş bu eylem. 3 gün sürecekmiş. DSİ ve Karayolları Genel Müdürlükleri önünden saat 11.30'da toplanarak Cumhurbaşkanı'na faks çekecek olan eylemciler, yarın da işyerlerinde 'uyarı bildirisi' okuyacaklarmış.Üniversitelerde yapılan bir araştırmanın sonuçları da var ilk sayfada yer alan bir haberde. Gençler cinselliği bilmiyorlarmış. Cinsel konularda bilgili olduğunu söyleyenlerin yüzde 46'sının bilgileri de yanlışmış. Cinsel hastalıklardan korunma yöntemleri sorusuna verdikleri cevaplarda astım, halsizlik, verem, kanser; korumalık takmak, iradeli olmak demişler. Gençlerin sadece %5'i ailelerinden aldıklarını söylemişler ilk cinsel bilgilerini. %43'ü arkadaşlarından öğreniyormuş. %27'si ise cinsel içerikli
film ve dergilerden.Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi konusunda yapılan çalışmaların yanlış anlaşıldığını, Erbakan'la ilgili bir özel af konusunda çalışmaları olmadığını açıklamış. Ä°ktidar partileri de, anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi ile Erbakan'ı af kapsamına alma giriÅŸimine soÄŸuk bakıyorlarmış.312 konusunda yapılacak çalışmalar, liderlerin toplanması sonucu ortaya çıkacak sonuca göre belirlenecekmiÅŸ. Öte yandan bu konuda BaÅŸbakan Ecevit'le bir araya gelmiÅŸ FP lideri Recai Kutan.CHP'de Altan Öymen'e ilk rakip Hasan Fehmi GüneÅŸ olmuÅŸ. Adaylığı kesinleÅŸmiÅŸ GüneÅŸ'in. Hala Öymen'e desteÄŸini sürdüren Murat Karayalçın ise aday olmayacakmış.Ä°yi günler.Asuman ALPASLAN - 19 Eylül 2000, Salı Â
button