OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 12, 2000 00:00
HÜRRİYET12 Eylül 1980 günü darbenin ardından Hamzakoy'a götürülmek üzere Etimesgut Havaalanı'na getirilen Süleyman Demirel'in, paltosunu sinirle koltuğa attığının resmi var ilk sayfada. Başlıkta, "20 yıllık sır" deniyor. Bu dönemde askeri kameraların çektiği görüntüler gelecekmiş bu akşam CNN Türk ekranına. Beraberinde Demirel'in anlattığı anılarla. Paltosunu, TRT kamerasına konuşmasını isteyen görevliyi reddederken fırlatmış.Malum, bugün darbenin yıldönümü. Televizyonda bugün ve yarın iki bölümlük özel programda anlatacakmış anılarını. Bu görüntüler de ilk kez geliyormuş ekrana.O sabah, ezan okunduğu saatlerde Nahit Menteşe askerlerle birlikte gelmiş Demirel'in evine ve darbeyi haber vererek gideceklerini söylemiş. Önce namaz kılıp Kuran okuyan Demirel, eşine evde kalmasını söylemiş ama o reddetmiş. Daha önceki acı tecrübeleri dolayısıyla böyle davrandığını söylüyor. Tabii ki endişenmişler.Hamzakoy'da Bülent Ecevit ve kendisini odasına davet edip çay ikram eden komutan Hüsnü Çelenkler, nazik bir dille, 12 Eylül darbesinin gerektiğini, iyi olduğunu söyleyen birkaç cümle söylerlerse, burada kalacakları sürenin kısalacağını söylemiş. Ecevit de, Demirel de, bu sözleri söylemektense burada ömür boyu kalmayı tercih edeceklerini belirten yanıtlar vermişler. Komutan da tepki göstermemiş.Bu darbede ABD'nin rolü olduğu iddialarına katılmayan Demirel, 60 darbesinin en tahripkar darbe olduğunu söylüyormuş. ABD'de katıldığı zirve dönüşünde Cumhurbaşkanı'nı havaalanında karşılamayan Başbakan Ecevit dün telefon ederek bu zirvedeki performansından dolayı kutlamış Sezer'i. Haberde, karşılamayı Sezer'in istemediği yazıyor. Başlıkta da, "Köşk'le buzları eriten telefon" denilmiş.Ecevit bu konuda "Zaten buz yoktu ki" diye konuşmuş. HADEP'le MHP arasında yaşananlar konusunda sorulan soruları yanıtlamamış Başbakan. Bu konulara girmek istemiyormuş. Bu konulara sadece HADEP'le CHP görüştüğü zaman rahatlıkla giriyor zaten.Kadir İnanır, kendisini tacizle suçlayan pop sanatçısı Çelik ve manken Buket Saygı'nın kendisini tehdit ettiğini söylemiş. İlk olarak onlar başlamışlar tehdide. Dün bu gazetede yayınlanan, Kadir İnanır tarafından Saygı'ya çekilen mesajlar üzerine konuşmuş İnanır. Bunların durduk yere çekilmeyeceğini, mutlaka öncesinde yaşanan bazı olaylar olduğunu belirtmiş.Ayrıca bu çiftin namusunu kurtardığını da söylüyor. Buket Saygı'nın sette bir aşk yaşadığını, bunun üzerine kendisini uyardığını söylemiş. Bu kızın da kovulacağını anlayınca farklı bir yola gittiğini belirtmiş.MİLLİYETEcevit için, "Hem rest hem devam" denmiş manşette. "IMF ücret ve gelir politikalarını belirlemeye kalkmasın" diyen Başbakan ardından eklemiş. "Program aynen sürecek"IMF Türkiye Masası Şefi Cottarelli, ince ayar ve yeni ücret politikası istemişti. Sendikacıların tepkisini çeken bu konuşmaya dün de Başbakan tepki göstermiş. IMF'nin politika ve çözüm dayatmak yerine, mutabık kalınan makro ekonomik dengeleri gözetmesini istemiş.Türkiye'de ekonomik ve sosyal politikaları toplum temsilcileriyle devletin birlikte belirlediğini söyleyen (!) Başbakan, "Hiçbir yabancı kuruluş, kendini devletimizin yerine koyamaz" diye konuşmuş. Ama sonra da pişman olmuş anladığım kadarıyla. Çünkü haberde gece yumuşadığı yazılıyor. Gerginlik olmadığını, sadece üslubun kendisini rahatsız ettiğini belirtmiş.Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler de, IMF temsilcisini çağırdıkları gibi geri yollayabileceklerini söylemiş. Cottarelli bugün yapacağı bir basın toplantısı ile yanıt verecekmiş bu sözlere.Emin Karaca, 12 Eylül darbesinin yıldönümünde yeni bir yazı dizisine başlıyor. Adı, "12 Eylül Kaçakları" bugün ilk konuğu ile yaptığı görüşme yer alıyor ilk sayfada. Yazının başında da bir anlaşma istiyor. O dönemde Kenan Evren'in yaptıklarının bile zamanaşımına uğradığı bugünlerde, yurtdışında yaşayan bu insanların hepsinin Türkiye'ye dönmelerini istememiz gerektiğini düşünüyor ve herkesi de buna çağırıyor. 12 Eylül öncesi TDKP örgütünün liderlerinden olan Abdülkadir Konuk ilk konuğu. İki kişinin öldüğü Tariş direnişinde (İzmir), elindeki tamburalı tüfekle en ön saflarda yer almış. Yazar, Konuk adını önce katıldığı olayları anlattığı 3 kitabıyla duymuş. 12 Eylül'ün ardından yakalanan Konuk, idama mahkum olmuş. Ancak tedavi gördüğü hastaneden kaçarak mülteci olmuş.1989 yılından beri yurtdışında yaşayan Konuk ülkesini çok özlediğini söylüyor. Dönmek istiyormuş. Ancak kendi ülkesinin onu istemediğinin de farkında.Okullar açıldı dün. "İlk ders yalan" denmiş haberin başlığında. Eğitimin sorunlarının 2000 yılında çözüleceği balonunun ilk günden söndüğü belirtilmiş.Yetkililer öğretmen açığının giderileceğini söylüyorlar ama açık sayısı 190 binmiş. Ders yapılan sınıfların 30 kişilik olacağını söylemişler, 80 kişilik sınıflar varmış. (mış değil, yakından biliyorum. Var)İngilizce öğretmeni yeterli değil ama onlar İngilizce eğitim yapılacağını söylüyorlar. En az 90 bin daha derslik ihtiyacı olduğu da belirtilmiş haberde. Ayrıca tüm okullarda tam gün eğitim yapılacaktı. Ama ikili eğitim devam ediyor bir çok okulda. Anlayacağınız değişen bir şey yok. Genelkurmay Başkanı Org. Kıvrıkoğlu, Atina'da katıldığı NATO toplantısında, Türkiye'de iki yeni karargah kurulmasını önermiş. Bu öneri kabul edilirse, İstanbul Ayazağa ve Ankara Mamak'ta yüksek seviyede acil müdahale karargahları kurulacakmış. Bunların caydırıcı olacağını belirtmiş Kıvrıkoğlu.SABAHCottarelli'nin müdahalelerinin Ecevit'i kızdırdığı yazılan başlıktaki haberde, "Çizmeyi aşma" deniyor. Ecevit, "Tavsiyelerine kulak veririz ama politikamıza sakın karışma" uyarısında bulunmuş.Ekonomiye ince ayar istediği için hükümetin de huzurunu kaçırmış Cottarelli.
Seçim öncesinde bağlanan toplu sözleşmeleri de eleştirince bardak taşmış. Çözüm dayatmak yerine dengelerin gözetilmesini isteyen Ecevit, ücret ve gelir politikalarını yabancı kuruluşların dikte ettirmesine dayanamayacaklarını söylemiş.Ardından da bir açıklama yapmış Başbakan. IMF ile yaşanan sürpriz soruna açıklık getirdiği yazılıyor. ATV'nin ana haber bültenine konuk olan Başbakan, gerginlik olmadığını ama üslup sorunu yaşadıklarını söylemiş. Ekonomik programdan geriye dönüş mümkün değilmiş. Bu konuda koalisyon ortaklarının kararlılığı sürüyormuş. Yavuz Donat, Mesut Yılmaz'ın Cottarelli ile görüşen tek lider olduğunu yazıyor bugün. Onun görüşmede verdiği mesajlardan söz ediyor. Koalisyon ortakları olarak 36 aylık programı hem uygulamaya hem de riski paylaşmaya kararlılarmış. Bu kararlılık, hükümetin sürdürülmesi konusunda da tammış. Erken seçim olmazmış.12 Eylül'ün 20.yıldönümü olduğu haberi de yer almış ilk sayfada. Bugünün yöneticilerinin o gün ne yaptıkları sıralanmış.Sezer 39 yaşında Yargıtay'da görevliymiş. Akbulut 45 yaşında ve Erzincan'da serbest avukat, Ecevit ise 55 yaşında CHP Genel Başkanı. Kıvrıkoğlu 46 yaşında NATO'da görevliyken Bahçeli de öğretim üyesiymiş. Yaşı 32.Mesut Yılmaz ve Hüsamettin Özkan özel sektörde çalışırken Sami Selçuk ve Vural Savaş Yargıtay'da görev yapıyorlarmış. Tansu Çiller ise o sırada Boğaziçi Üniversitesi'nde öğretim üyesiymiş. Midilli Belediye Başkanı da lezbiyen turist istemiyormuş. Adanın imajına zarar veriyormuş bunlar. Haberde oysa lezbiyen sözcüğünün bile adanın öbür adı olan Lesbos'tan geldiği yazılıyor.Şampiyonlar Ligi'nin bugün başladığı haberi de yer alıyor ilk sayfada. Bu akşam Ali Sami Yen Stadyumu'nda
Galatasaray'ın ilk maçı var. Yarın akşam da
BeÅŸiktaÅŸ Ä°talya'da Milan'la oynuyor. Hadi hayırlısı. Ak koyun kara koyun belli olacak artık.RADÄ°KALMÄ°T'ten Mehmet AÄŸar'ın emrine verilen 14 trilyon kaybolmuÅŸ. BaÅŸbakanlık TeftiÅŸ Kurulu tarafından belirlenmiÅŸ bu durum. Bu kurumun örtülü ödeneÄŸinden verilen 25 milyon Dolar'ın 21 milyonu kayıpmış.Emniyet Genel Müdürü olduÄŸu dönemde yaÅŸanmış bu olay Mehmet AÄŸar'ın. 25 milyon Dolar'ın 4 milyonu ile Haspro ÅŸirketinden malzeme alınmış. Hazırlanan raporda, geriye kalan paranın akıbetinin bilinmediÄŸi yazılıyormuÅŸ.ErtuÄŸrul Ogan ve AÄŸar'ın Ä°sraillilerle 50 milyon dolarlık silah ve eÄŸitim anlaÅŸması yaptığı iddiaları da yer alıyormuÅŸ bu raporda. Bu parayla ilgili olarak AÄŸar, Ä°brahim Åžahin ve Lojistikten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ogan'ın mal varlıklarının araÅŸtırılması istenmiÅŸ. Ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğü'nde de inceleme yapılması gerekiyormuÅŸ bu rapora göre.Ä°smet Berkan, "Susurluk gölgesi kalkmalı" diyor bugünkü yazısında. Ä°brahim Åžahin'in o otomobilleri bir devlet memuru maaşı ile nasıl aldığının hiç sorulmaması gerektiÄŸini çünkü cevabının alınamayacağını düşünüyor.Susurluk'un gölgesinin her ÅŸeyin üzerine ağır olarak sindiÄŸini örnekleri ile anlatan Berkan, bu gölge kalkmadan bir yerlere varılamayacağı düşüncesinde."EÄŸitim yeni yıla 'enkazda baÅŸladı" deniyor bir baÅŸka haber baÅŸlığında da. Deprem bölgesi anlatılmış. Elektrik ve suyu olmayan, öğretmeni az okullarda baÅŸlamış yeni yıl bu bölgede.Yaklaşık 70 öğrencinin bir arada öğrenim gördüğü prefabrik sınıflarda baÅŸlamışlar çocuklar okula. Bölgeden 4500 öğretmen göç etmiÅŸ. Yerlerine yeni atama da yapılmamış. Bu nedenle öğretmensiz sınıf çokmuÅŸ. Elektrik ve suyun yanında tabii ki ısıtma sistemi yok bu okulların. Müdürler ÅŸimdiden kışı düşünüyorlarmış. Milli EÄŸitim Bakanı Metin BostancıoÄŸlu da yakınıyormuÅŸ. O da bakanlığının bütçesinin az olduÄŸunu söylemiÅŸ.BaÅŸbakan Bülent Ecevit'in IMF konusundaki sözleri de yer alıyor ilk sayfadaki diÄŸer bir haberde. "Ekonomi politikalarını biz belirleriz" deme ihtiyacı duymuÅŸ BaÅŸbakan Cottarelli'nin sözleri karşısında. Tavsiyeler alabileceklerini söyleyen Ecevit, ancak Türkiye'nin ekonomik ve sosyal politikalarını devlet ve toplumun belirleyeceÄŸini söylüyor."Hiçbir yabancı kuruluÅŸun kendini devlet veya toplum kesimlerinin yerine koyma hakkı yoktur. Ãœcret ve gelir politikamızı yabancılar dikte edemez..." Ä°ÅŸte böyle...CUMHURÄ°YETEcevit'in Cottarelli'ye söylediÄŸi sözler, bu gazetenin de manÅŸetinde yer almış. IMF'nin ekonomi ile ilgili deÄŸerlendirmelerine yanıt veren BaÅŸbakan, "Kararı biz veririz" diye konuÅŸmuÅŸ.IMF benzeri uluslararası kuruluÅŸların ekonomi üzerine görüş belirtmelerinin çok doÄŸal olduÄŸunu belirten Ecevit, ancak ulusal politikaların devlet ve çeÅŸitli toplum kesimlerince belirlendiÄŸini öne sürmüş. Hiçbir yabancı kuruluÅŸun kendini devletin yerine koymaya hakkı yokmuÅŸ.Türk-Ä°ÅŸ Cottarelli'nin randevu isteÄŸine olumlu yanıt vermemiÅŸ. Genel BaÅŸkan Bayram Meral, Cottarelli'nin kendilerinin muhatabı olmadığını söylemiÅŸ.FP kongresi sırasında 3 grup baÅŸkan vekilinin birden Recai Kutan'ın karşısında yer alarak Abdullah Gül'e destek vermesi ile baÅŸlayan rahatsızlık sürüyormuÅŸ. Bu vekilleri görevden almaya çalışan ancak baÅŸaramayan yönetim, ÅŸimdi de ekim ayında yapılacak seçimler için harekete geçmiÅŸ.CHP lideri Altan Öymen, kurultay tartışmalarını bitirmek için PM'yi topluyormuÅŸ. Kulislerde, zaman darlığı nedeniyle tüzük kurultayının Genel BaÅŸkanı seçimli bir kurultaya dönüştürülmesinin zor olduÄŸu konuÅŸuluyormuÅŸ. Belki de 2001 Mayıs'ında yapılacak OlaÄŸan Kurultay öne çekilebilirmiÅŸ.20. yıldönümünde 12 Eylül rejiminin sürdüğü yazılıyor ilk sayfada yer alan baÅŸka bir haberde de. IHD DerneÄŸi BaÅŸkanı Öndül, bu darbenin yurttaşın devlet için olduÄŸu anlayışını yerleÅŸtirdiÄŸini söylemiÅŸ. ÖDP Genel BaÅŸkanı Ufuk Uras ise, Türkiye'nin yeni yüzyıla bu darbenin gölgesinde girdiÄŸini söylemiÅŸ. Haberde bu dönemde yapılan anayasanın hemen her kesim tarafından eleÅŸtirilmesine raÄŸmen hala deÄŸiÅŸtirilemediÄŸi vurgulanıyor. Özellikle darbe yapanları yargıdan koruyan geçici 15. madde.Gazeteci ve sanatçı Ergun Köknar da yitirmiÅŸ yaÅŸamını. Ne yazık ki o da kanser tedavisi görüyormuÅŸ. Kullandığı ilaçlara baÄŸlı kalp rahatsızlığı da eklenince onu da kaybettik iÅŸte.Ä°yi günler.Asuman ALPASLAN - 12 Eylül 2000, Salı Â
button