OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 16, 2000 00:00
HÜRRİYETCumhurbaşkanı Sezer, Başbakan Ecevit'le bugün görüşüyormuş. "Köşk'te ikna randevusu" denmiş bu konudaki haberin başlığında. Bu randevuyu Hacıbektaş yolundayken öğrenmiş Başbakan. Kendisini izleyen gazetecilerle de paylaşmış hemen. Sezer'le, kararname konusunda birbirlerini ikna etmeye çalışacakları yazılıyor haberde.Ecevit'e, bu kararnamenin Genelkurmay'ın ısrarı üzerine Sezer'e tekrar yollandığının söylendiği, bunun doğru olup olmadığı sorulmuş. Ecevit daha fazla ayrıntıya girmek istemediğini belirterek yanıtlamış bu soruyu.Sezer'in yakın çalışma arkadaşları ise, kendisinin bir hukuk adamı olduğunu ve bir kez karar verdikten sonra asla geri dönmeyeceğini söylüyorlarmış.Yüzyılın en büyük felaketini yaşadığımız 17 Ağustos depreminin üzerinden tam 1 yıl geçti. Bu gece saat 3.02'de tüm ışıklar yakılarak anma, daha doğrusu unutmama etkinlikleri başlıyormuş. Tüm gün ve hatta tüm Ağustos ayı boyunca da sürecekmiş bu etkinlikler.Kocaeli'nde yarın yapılacak toplantılara Cumhurbaşkanı'nın da katılacağı yazılıyor haberde. Saat 17'de Gebze'den Karamürsel'e kadar bir insan zinciri oluşturulacakmış. İstanbul Valisi Erol Çakır, deprem için topladıkları 1.5 trilyon liraya Ankara'nın el koyduğunu söylemiş. Ecevit de bu iddiaya Hacıbektaş'tan yanıt vermiş dün. El koymak tabirini doğru bulmuyormuş. Bu yardımlar bir havuzda toplanmış ve adil bir şekilde dağıtılıyormuş. Barents Denizi'nde dibe oturan Rus denizaltısında mahsur kalan denizcilerin 20 saatlik oksijeni kalmış. Gemideki oksijen üreten aküler tükenecekmiş bu sürenin sonunda.Haberde, kazanın bir patlama sonucu meydana geldiğinin hemen hemen kesinlik kazandığı yazılmış. Yani bir çarpışma olmamış. ABD de, olaya kendi gemileriyle bir çarpışmanın sebep olduğu iddialarını yalanlamış.ABD ve İngiltere, kurtarma çalışmaları için yardım önermiş. Ancak Rusya sessizmiş bu konuda. İbrahim Tatlıses, Rumelihisarı'nda verdiği konserinde, ilişkisi olduğu iddiaları ortaya atılan dansöz Asena'yı sahneye çıkarmış. Konseri izleyen bazı hanımlar, protesto etmek için alkışlamamışlar bu hanımı.MİLLİYETFP milletvekili Oya Akgönenç manşette bugün de. BM'de kendi ülkesini ağır bir dille itham eden ilk milletvekili olduğu yazılıyor.Kürsüye Tehdit Altındaki İnsanlar Derneği adına gelmiş. "Türkiye'de bütün gazeteci ve düşünürlerin ifade özgürlüğü sınırlandırılmıştır. 312'den mahkum olanlar arasında Erbakan da vardır. Türkiye'ye gerekli ikazı yapmanızı istiyoruz. Antidemokratik düzenin değişmesine yardımcı olun" diye konuşmuş.Birleşmiş Milletler'deki Türkiye Daimi Temsilcileri de hemen söz alarak bu konuşmaya yanıt vermişler. Türkiye de bölücüler dışında herkesin özgür olduğunu söylemişler.Hasan Cemal, 1 yıl sonra deprem bölgesine gitmiş ve izlenimlerini yazıyor bugün. Prefabrik evlerde oturan insanlarla konuşmuş.Herkes mutsuz ve umutsuz. 17 Ağustos sonrası çıkardıkları dersi sormuş Cemal. Söyledikleri belediyelerin ve müteahhitlerin sorumsuzluklarını, kendilerinin de bilinçsizliğini anladıkları. Ev alırken sağlamlığına değil de mutfak ve banyosuna baktıkları. Bir de neredeyse buzdolabı taksiti kadar para ödeyip ev sahibi olmaları ya da olamamaları...İlk sayfadaki diğer bir konu da, KHK krizi. Umur Talu, Cumhurbaşkanı'nın tavrının sürpriz olmadığını yazıyor. Ve bunu Ecevit'in de çok iyi bildiğini. "Eğer ilke aynı ilke, hukuk aynı hukuk, Cumhurbaşkanı Sezer de aynı Sezer ise, kararnameyi imzalamayacak. Sanıyorum Sezer, siyasetin ayak oyunlarından da şaşkın" diye yazmış.Daha birkaç yıl önce enkaz altındaki ülkemize bakıp, "Takdiri ilahi... altımız çürük" diyen bir zihniyetin ardından, bu kez "Tepemiz sağlam" diye düşünüyor Talu. Bu konuda Süleyman Demirel de konuşmuş. Bir çıkış olduğunu söyleyen Demirel, kararname konusunda Anayasa'da bir boşluğun olmadığını söylüyor.Fikret Bila konuşmuş Demirel'le. Bu konuyu çözecek olan iki tarafın, yani Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın sonunda değil baştan konuşarak bu işi çözebileceğini belirtmiş.SABAHKöksal Toptan'a verilen 10 milyarlık yardım konusunu manşetine almaya devam etmiş Sabah Gazetesi. Bu bağışa aracı olan DYP Rize İl Başkanı Nihat Mete'nin, kumarhaneler kralı Ömer Lütfü Topal'ın yakını olduğu yazılıyor.Nihat Mete Niyazoğlu'nu arayıp, "Köksal'a yardım et" demiş; o da kıramamış. Mete'nin adı Susurluk Skandalı raporlarında, "Ömer Lütfü Topal'ın devletteki işlerini çözen adam" olarak geçiyormuş. Ecevit Toptan'ın itirafları için, "Acı ama uyarıcı" demiş. Toptan'ın siyasi hayatının bir hastalığı gözler önüne serdiğini, bunun
seçim sistemiyle ilgili olmadığını, bir ahlak sorunu olduğunu söylemiş Başbakan. Depremin yıldönümü dolayısıyla sivil toplum örgütleri tarafından oluşturulan "Uyuma Türkiye, Ben Uyumuyorum" kampanyasından çağrı yapılmış. "Siyah giyin, eve siyah bayrak asın, siyah kurdeleler takın, ışıklarınızı yakın, 03.02'de düdük çalın" deniyor.Geçen yıl ÖSS sorularının çalınmasının maliyeti 5 trilyon olmuş. Marmara İlahiyat Fakültesi öğrencisi İhsan Örs vermiş bu zararı. 4.5 trilyonu ÖSYM, 230 milyar lirayı da polis harcamış suçlunun yakalanması için.İçişleri Bakanı Tantan'a sunulan rapora göre, uyuşturucu kaçakçısı Urfi Çetinkaya, arkasında kamu görevlileri olduğu için yakalanamamış bunca zamandır.Matador Operasyonu ile yakalanan Çetinkaya'nın 11 yılda yurtdışına 3 ton uyuşturucu gönderdiği de yazılıyor. Savcı Talat Şalk, Urfi olayının Behçet Cantürk'den çok daha büyük olduğunu açıklamış.Bir başka ilk sayfa haberinde de, borsayı yanlış yorumun düşürdüğü yazılmış. Memur kararnamesinin imzalanmadan Anayasa Mahkemesi'ne gönderileceği dedikodusu üzerine, %4.49 oranında bir düşüş yaşanmış borsada.RADİKALTam sayfa, "Uyuma, unutma" deniyor manşette. Bu gece saat 03.02 de sadece anmak için değil, bir kez daha yaşamamak için de uyumayacağımız yazılıyor.Hatice Yaşar ve Pınar Çelik, depremde kaybolanları yazmış. Resmi kayıtlarda sayıları 2 olarak görülüyormuş kayıpların. Ancak gerçeğin bu olmadığını yazıyorlar. Çoğunun akli dengesi yerinde olmadığı sanılıyormuş bu kayıp insanların. Bu yüzden yakınları aramaları sürdürüyormuş. Umutlarını kesmeden...Haberde birkaç da örnek verilmiş. Gençler, çocuklar, hepsinin aileleri iz sürüyor. Deprem sonrası kendileri hastanede yatarken bu insanları gören tanıklar olmuş. Kimi hastaneye götürülürken görülmüş. Bir kısım bebeklerin de organ mafyasının eline düştüğü iddiaları var. İnsanın yazarken bile tüyleri ürperiyor ama... Mehmet Y. Yılmaz, sokakları süsleyen afişleri yazmış bugün. Marmara Depremi'nin 1.yılı dolayısıyla hazırlanan afişler bunlar. Bayındırlık Bakanı Koray Aydın'ın da yer aldığı, "gözyaşından gülümsemeye" yazılı afişler.Ve bu bir yıl boyunca yapılanları, daha doğrusu yapılamayanları yazmış bu acılı insanlar için. "Gerçekler burada, afişler duvarlarda... İçinize sindirebiliyor musunuz?" diye bitirmiş yazısını...Timur Soykan da, deprem bölgesinde çalışan gönüllüleri yazıyor. Onların bir yıldır bu insanları hiç yalnız bırakmadığını belirtmiş. Bu bölgeden gönüllü portreleri var yazısında, yerli ve yabancı gönüllüler.Radikal Gazetesi'nde ilk sayfada ki son konu da kalıcı konutlar. Bu konutların kışa yetişmesinin çok zor olduğu anlatılmış.CUMHURİYET"Yorum Sezer'den yana" manşeti kullanılmış bugün. Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın bugün bir araya gelecekleri yazılmış. Hükümet KHK'yı gerekçeli olarak Cumhurbaşkanı'na geri gönderirken, Anayasa Mahkemesi'nin 13 yıl önce verdiği bir kararı örnek göstermiş.Sezer de, verdiği kararı mahkemenin 1991 yılında verdiği karara dayandırıyormuş. Prof. Dr. Yavuz Sabuncu, mahkemenin farklı yönlerde kararlarının bulunması durumunda, en son tarihli kararın geçerli olduğunu söylemiş."AB için BM kriterleri" ilk sayfada yer alan bir başka başlık. Türkiye 34 yıldır muhalif kaldığı bazı sözleşmeleri imzalamış. Siyasal ve kültürel hakları kapsayan bu anlaşmaları imzalamakla, ciddi taahhütler altına girildiği yazılıyor. Barents Denizi'nde meydana gelen denizaltı kazasının haberi de yer alıyor ilk sayfada. Sualtında yaşam savaşı verdiği yazılmış yüzden fazla insanın.37. Geleneksel, 11. Uluslararası Hacı Bektaş Veli'yi anma törenleri başlıyormuş bugün. Başbakan Ecevit dün gitmiş yöreye. Çeşitli açılışları katılmış ve incelemelerde bulunmuş. SEKA Dalaman Tesisleri MOPAK'a satılmış. Buna direnen işçiler, açlık grevine başlamışlar. Bu işlem durdurulmazsa, daha radikal eylemelere girişeceklermiş. Zaten 36 gündür işyerini terk etmeme eylemi yapıyorlarmış. Haberde diğer SEKA fabrikalarında da destek eylemlerine başlandığı yazılıyor.Eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, bir kalp rahatsızlığı geçirmiş. Hastaneye kaldırılan Karadayı'nın durumu iyiymiş.
Magazin Gazetecileri DerneÄŸi'nin baÅŸlattığı, Ãœnlülerle Pazartesi SöyleÅŸileri'nin ilk toplantısında emek hırsızlığından yakınmış sanatçılar. Toplantıda konuÅŸan Orhan Gencebay ve Fatih Kısaparmak, sanat eserlerini çalmanın, diÄŸer hırsızlıkla hiçbir farkının olmadığını anlatmışlar.Ä°yi günler.Asuman ALPASLAN - 16 AÄŸustos 2000, ÇarÅŸamba Â
button