OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 07, 2000 00:00
HÜRRİYET30 Ağustos'ta görev süresi dolacak olan Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Rasim Betir, tuğgeneral olduğundan beri maaşını Mehmetcik Vakfı'na bağışlamış. 17 Ağustos depreminin ardından da depremzedelere gidiyormuş bu maaş.Bu açıklamaları dönem arkadaşı olan emekli Orgeneral Çevik Bir yapmış. Son depremde Adapazarı Hendek'te 40'a yakın akrabasını kaybetmiş Betir. Bu tarihten sonra sürekli bu bölgeye gitmiş. Çoğunluğu da cenazeler için. Çevik Bir, hayatında tanıdığı en yardımsever insan olarak tanımlıyor arkadaşını. Aileden zengin olan Betir Paşa, yaptıklarının reklamını yapmayı da hiç sevmezmiş. Emekli olmadan önce, Harp Okulu'ndan başlayan öyküsünün anlatıldığı bir sinevizyon gösterisi düzenleyecekmiş. Deprem bölgesinde askerin yaptığı yardımlar da varmış bu gösteride. Ancak kendi yardımlarından söz edilmiyormuş yine.Paraşütün ardından şimdi bir de Balina operasyonumuz var biliyorsunuz. Hayali ihracat ve naylon faturaları kapsayan bu İzmirli operasyonun boyutları 50 trilyondan 150 trilyona yükselmiş.Operasyon kapsamında İzmir dışında İstanbul ve Gaziantep'te de operasyon yapılmış. Gözaltına alınanların sayısı 25'i bulmuş. Emekli yargıç, yeminli mali müşavir ve işadamları da var bu 25 kişi içinde. Aranan 26 kişinin büyük bölümü de gümrük ve defterdarlık çalışanıymış. Hayali ihracat daha çok İran, Ortadoğu ülkeleri ve Türk Cumhuriyetlerine yapılmış. Şu anda gözaltında bulunan eski İzmir Defterdarı Galip Halıcı'ya, eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura'dan destek gelmiş. Halıcı'nın suçsuz olduğuna eminmiş ve ona kefil olabileceğini söylemiş Özfatura.Yine bir
trafik kazası ve yine ölen iki insan. Bu kez yer Tekirdağ. Alkollü ve baba arabası kullanan bir sürücü, Elif Ergün ve Ayşe Tosun adlı iki üniversite öğrencisi genç kızın ölümüne sebep olmuş. Kazanın geç fark edilmesi ve tıbbi yetersizlikler sonucu ölmüşler. Ayşe Tosun'un cerrah olan babası kurtaramamış kızını. Elif Ergün'ün anne-babası ise avukatmış. Suçlunun gerekli cezayı almayacağına inandıkları için bu konuda bir hukuk mücadelesine girmeyeceklerini söylemişler.MİLLİYETİstanbul'un akciğeri olduğu yazılan Türkiye'nin en büyük sanatoryumu Süreyyapaşa Hastanesi'nin 2 bin 200 dönümlük arazisi, yağmalana yağmalana bin dönüme düşmüş. Arazi mafyasının son olarak kuzeydeki makilik alanı da yok ettiği yazılıyor.Hastane Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Zengin, "İmdat!" diyormuş. Etraf, kimliği belirsiz kişilerce talan edilmiş. Hastanenin su ihtiyacının karşılandığı gölet ise, hafriyatın kurbanı olmuş. Suyu çamur gibiymiş artık göletin.Başhekim, "Hastane sınırlarını belirleyen çitler söküldü, teller kesildi. Biz artık başa çıkamıyoruz. Yardım istiyoruz" diye konuşuyor.Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, "Dayak eskide kaldı" demiş ve kadına dayak tartışmasına noktayı koymuş.5 yıl önce Kadın Dernekleri Federasyonu'nda yaptığı bir konuşmada, "Ailenin devamı sağlanacaksa kadın dövülebilir" demiş Yılmaz. İşte bu sözlerine açıklık getiriyor. O gün böyle bir şey söylemediğini, ayetin eski ve yeni yorumunu yaptığını söylemiş.Kuran'ın mealinde yorum yapılamayacağını, bunun ancak tefsir de yapılabileceğini belirtmiş Yılmaz. Bu yorumlara da ihtiyaç olduğunu söylüyor. Dünya değiştikçe yorumlamalar da değişirmiş çünkü. Cahiliye döneminde ölesiye dövülen kadınlar için bu 'incitmeden vurma' büyük bir gelişme olmuş anladığım kadarıyla. Zaten Yılmaz da bu dönemde ve hatta kendi döneminde dayağın eğitim metodu olarak kullanıldığını belirtmiş. Okul döneminde kendisinin de çok dayak yediğini söylüyor.MHP'nin Tekir Yaylası'nda her yıl yaptığı Kurultayı'nda gençler İsmail Türüt ve İzzet Altınmeşe konserleriyle coşmuşlar bu yıl. Eski ülkücüler, "Ergenekon'dan 2000'e Bozkurtlar" gösterisi ile coşmuşlar. Geçtiğimiz yıllara göre biraz sönük geçen kurultay, son gün eski havasını bulmuş.Topluluktan gelen "Apo'yu asalım" sloganları uzayınca, MHP'li bakanlar Ülkü Ocakları yöneticilerini çağırıp müdahale ettirmişler topluluğa.SABAHMesut Yılmaz'ın Yavuz Donat'a anlattıkları var manşette. "Türkiye 28 Şubat'ı unutamıyor" demiş. Türkiye'nin korkularını, hedeflerini, hükümeti ve derin devleti anlatmış.Türkiye'nin sorununun genel şartlardan kaynaklandığını belirten Yılmaz, bölücü terörü ve 28 Şubat'ı unutamadığımızı, bu nedenle de olağanüstü tedbirlerden vazgeçemediğimizi belirtiyor.Aslında bunların Cumhuriyet'in başından beri yaşadığımız korkular olduğunu da söylemiş.AB hedefine ulaşmanın stratejisini de, ülke bütünlüğü ve temel niteliklerden taviz vermeden üretmemiz gerektiğini düşünüyor. Eğer üyelik koşullarını 2003 sonuna kadar sağlayamazsak, tam üyelik maceramız belirsiz bir geleceğe dönüşürmüş.Donat'ın, "Derin devlette görüş ayrılığı mı var?" sorusunu ise şöyle yanıtlıyor. "Görüş ayrılığından ziyade yaklaşım farlılıklarından söz edilebilir. Amaç aynı olunca, yaklaşım farklılıklarının aşılabileceğini düşünüyorum. Kendimize şu soruyu sormalıyız: AB dışında kalmış bir Türkiye'nin vizyonu olabilir mi?""Balina" adı verilen naylon fatura yolsuzluğunun boyutlarının büyüdüğü haberi de ilk sayfada yer almış. Eski İzmir Defterdarı Galip Halıcı'nın gözaltına alınmasının şaşkınlık yarattığı belirtilmiş. İzmir Emniyet Müdürü, "Operasyon sanıldığından da büyük" diye konuşmuş.Evli ve 6 çocuk babası Şerif Hancı, Aksaray'da bir müzikholde tanıştığı ve kendisine yüz vermeyen Kazakistanlı İrina Bryuzgina ve bir arkadaşı ile bir de garsonu öldürmüş. Kendisi de, korumalardan yediği dayak yüzünden komadaymış.İki güzel sanatçı, Selim Naşit ve Güzin Özipek hastanede. İkisi de kanserle savaşıyormuş ve ikisinin de durumları kritikmiş.Bugünden itibaren 3 gün yine kavrulacağımız gibi kötü bir
haber de var ilk sayfada. "Yine Afrika sıcağı" denmiÅŸ. Ama daha sonraki 3 gün yaÄŸmur olacakmış.RADÄ°KALDiyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı'na baÄŸlı Diyanet Vakfı manÅŸette bugün. "Vakıf çizmeyi aÅŸtı" denmiÅŸ. Yayınında orduyu ve laikliÄŸi de yeriyormuÅŸ. Bu kitap, Ocak ayında yayın kurulunca yararlı bulunup bastırılmış. Adı "Batılı Bilginin EleÅŸtirisi" olan bu yayında, orduda kullanılan iÅŸaretler ve kılık-kıyafetin, bu ordunun milletin deÄŸil bir cephenin ordusu olduÄŸunun göstergeleri olarak sunuluyormuÅŸ. Laiklik, parlamento ve demokrasi gibi kavramlar da, sorunların çözümü için deÄŸil, sadece BatılılaÅŸmak ve bilim adına gerektiÄŸi için getirilmiÅŸ Türkiye'ye. Bu kurumlara kafası yatmayan büyük bir kesim varmış ve bu yüzden devletle toplum birbirinden kopmuÅŸ. ElektriÄŸe yapılan zammın yanında bir dizi kapsamlı tasarruf önlemi de geliyormuÅŸ. Bu önlemlerin etkili olmaması durumunda, günde 4 saati bulan kesintiler yapılabilecekmiÅŸ.Konutlar için 150 kilovatın üzerindeki tüketimler için ek zam geldi ya. Kamu kurumları ve ticarethanelere de bazı tedbirler geliyormuÅŸ. Sokak lambaları azaltılacak, reklam amaçlı ışıklandırmalar da minimuma indirilecekmiÅŸ.Türkiye EÄŸitim Gönüllüleri Vakfı, GüneydoÄŸulu çocukları bilgisayarla tanıştırmış. Dargeçit'te ilk kez klavyeye dokunan 9 yaşındaki bir çocuk, "Düğmeye basmayı çok sevdim" demiÅŸ.Haberde bu sözlerin, terörle gözünü açan bu çocukların teknolojiye ne kadar uzak kaldığının bir göstergesi olduÄŸu yazılıyor.NeÅŸe Düzel bu hafta meteorolog KadıoÄŸlu ile görüşmüş. Sıcaklıklarda bir gariplik olmadığını söyleyen uzmanımız, 75 yıl yaÅŸayan bir insanın, en az 5 kez sıcaklık rekorunun kırıldığı Temmuz yaÅŸayabileceÄŸini söylemiÅŸ.Havanın yeniden ısınacağının haberi de yer alıyor ilk sayfada. Bugünden itibaren iç ve doÄŸu kesimlerde, ÇarÅŸamba gününden itibaren de batıda ısınacağını yazmışlar.CUMHURÄ°YETManÅŸette, "Ä°ran'da reforma izin yok" deniyor. Özgürlükler getirecek basın tasarısını Hamaney engellemiÅŸ. Meclis'te kavga çıkmış bu konuda.Dini lider Ayetullah Ali Hamaney'in, son seçimlerde göreve gelen reformcu Meclis üzerinde de baskı kurmayı baÅŸardığı belirtilmiÅŸ. Milletvekilleri tarafından çok önemsenen bu tasarı, neden gösterilmeden gündemden çıkarılmış. Bunun üzerine sert tartışmalar hatta kavgalar olmuÅŸ. Bu konuda yazdığı bir mektup da okunmuÅŸ Meclis'te Hamaney'in. Dış düşmanların ülkeye en iyi basın yoluyla sızdıklarını, eski yasanın bir ölçüde de olsa buna engel olduÄŸunu söylüyormuÅŸ dini lider."KHK Alman solunu biçti" baÅŸlıklı haberde de, Willy Brandt'ın baÅŸbakanlığı sırasında çıkarılan KHK'nin, 23 yıl sonra Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi'nden döndüğü yazılıyor.Aşırı uçlarla mücadele amacıyla çıkarılan bu kararname, 70 ve 80'li yıllarda solcuların devlet kurumlarına sızmalarına engel olmak için çıkarılmış. Bu kararnameye karşı mücadele edenler arasında, bugünkü baÅŸbakan Gerhard Schröder de varmış.Camp David görüşmelerinin ardından Filistin tarafını dinleyen ve hatta ona yakın görüşlere sahip olan Ankara, bu hafta da karşı tarafı dinleyecekmiÅŸ. Ä°ki Ä°srailli bakan geliyormuÅŸ Ankara'ya dertlerini anlatmaya.Diyanet Vakfı'nın yayınladığı kitapta ordunun hedef alındığı haberi de var ilk sayfada. "Yeni hedef ordu" denmiÅŸ haberin baÅŸlığında.Ãœmit Zileli, Atilla ÖzdemiroÄŸlu ile bir söyleÅŸi yapmış. "Åžarkılarım hiç bana ait olmadı" diyor ünlü müzisyen. Artık hit olan çoÄŸu ÅŸeyin ardında bir müzisyen bile bulunamadığından yakınmış.Bir disjokeyin iki ses ve bilgisayar teknolojisi ile her ÅŸeyi hallettiÄŸini, ama bunun özünde ne üretim ne de duygu olduÄŸunu söylemiÅŸ.6 AÄŸustos 1945 tarihinde HiroÅŸima'ya atılan atom bombası ile ölenler törenle anılmış dün. Bir gazete, barış mesajı yollamaları için 189 ülke liderine çaÄŸrı yaptıklarını, ancak sadece 30 liderden yanıt aldıklarını yazmış.Ä°yi bir hafta diliyorum.Asuman ALPASLAN - 7 AÄŸustos 2000, Pazartesi Â
button