Oluşturulma Tarihi: Mayıs 14, 2000 00:00
HÜRRİYETMumcu suikastı zanlılarına dün olay yerinde yaptırılan tatbikat sonucu, Yusuf Karakuş ve Abdülhamit Çelik'in itiraflarının doğrulandığı yazılıyor. "Sıra İran'lılarda" denmiş manşette.Polis kameraları ve basın mensupları önünde DGM Savcısı Hasan Keleş'e anlatmışlar her şeyi.22 Ocak 1993 Cuma günü ilk keşfi yapmışlar. 24 Ocak günü, İran'lılar bombayı koyarken, bunlar gözcülük yapıyorlarmış. Ankara'da kaldıkları oteli de göstermişler dün. Aradan 7 yıl geçmesine rağmen oteli hemen tanımışlar. Perdelerini bile hatırlamışlar. Suikast günü Tunus Büyükelçiliği önünde görevli polis memurlarından biriyle yüzleştirilmiş bu iki zanlı. Polis hatırlayamamış. Diğer polis ise, şu anda askerliğini yapıyormuş. Bu yüzden onunla yüzleştirilememişler...Tatbikat sırasında çok geniş güvenlik önlemleri alınmış. Bu iki şahısa çelik yelekler giydirilmiş.Maliye Bakanı Sümer Oral, memurlara müjde vermiş. Haziran ayında tüketici fiyatlarındaki artışa göre memura ek zam geliyormuş. Enflasyon oranı %15'i geçince, üzerine +2 puan koyularak zam yapılacak. Bütçe Kanunu böyle söylüyor...Tarım Bakanı Yusuf Gökalp'in, buğday taban fiyatlarının IMF ile tekrar görüşülebileceğini söylediğini hatırlatan gazetecilere, "Buğday fiyatını Tarım Bakanı değil Hükumet belirler" demiş Oral ve eklemiş, "IMF'ye sunduğumuz ilke ve programa sadık kalacağız"...Fazilet Partisinde, kongre öncesi gizlice yapılan tüzük değişikliği tepki görüyor. Bu değişiklikle, çarşaf listeden istemediği isimleri silemeyecek delege. Abdullah Gül, bunun delegelere olan güvensizliği gösterdiğini söylüyor. Haberde bu kararın FP'de deprem yarattığı yazılıyor. Kongreye çok az kalan FP'de Erbakan, Recai Kutan'ı destekliyor. Gazeteciler Abdullah Gül'e Erbakan'ın kendisine dolaylı ya da doğrudan, adaylıktan çekil deyip demediğini sorması üzerine şöyle konuşmuş."Bunlara dürüst yanıtlar verebilmem için, önümdeki bazı mayınları temizlemeniz gerekir. Partiye kapatma davası açıyorsunuz. Erbakan'a yasaklar getiriyorsunuz. Ondan sonra da bana, 'bu mayın tarlasında koş' diyorsunuz." Anladık! Kendisi ile konuşulmuş.MİLLİYET27 Şubat 1997'de, Hizbullah'ın Menzil grubu lideri Fidan Güngör'ün kaçırılması olayı nedeniyle gözaltına alındığında, Tevhid-Selam grubu hakkındaki her şeyi polise anlatmış Yusuf Karakuş. Ancak o gün kimse ilgilenmemiş bu anlattıklarıyla. Olayın Mumcu cinayeti ile bağlantıları hakkında hiçbir soru sorulmamış kendisine. Oysa o gün adını verdiklerinin hepsi, şu anda gözaltındaymış. Zaten haberin başlığı da "Uyutulan ifade".Tevhid-Selam grubunun İran adına çalıştığını itiraf eden Karakuş, Hasan Kılıç'ın lider olduğunu söylüyor. Mehmet Şahin, Nurettin Şirin, Mehmet Ali Tekin ve Şeref Dursun da diğer sorumlularmış. İran Devleti ile irtibatlı bu grup. Kılıç ve Şirin sürekli İran'a gidip geliyorlarmış zaten...Dün cinayetin işlendiği sokakta yapılan tatbikatta polis, Mumcu'nun arabasını ters park etmiş. Zanlılar hemen fark etmişler arabanın ters olduğunu ve uyarmışlar...Erbakan'ın gizli tüzük operasyonunun Fazilet Partisi'ni karıştırdığı haberi de ilk sayfada bu gazetede de.Asiltürk önderliğindeki bu operasyondan Kutan'ın bile haberinin olmadığını öne sürüyor Gül ve Bülent Arınç. "Delegenin seçme hakkı elinden alınıyor. YSK'dan dönmelidir" diyorlar...Kıbrıs Rum Kesiminde yapılan güzellik yarışmasına siyaset karışmış. Asıl amacı dostluk ve barışın sağlanması ama İsrail ve Lübnan güzelleri, ülkeleri arasındaki sorunlar dolayısıyla birbirleriyle konuşmuyorlarmış.Ülkesindeki siyahların başlattığı çiftlik eylemi yüzünden Zimbabwe güzeli dışlanmış. Zaten kendisi de Zimbabwe'li olduğunu, ama böyle giderse kendi ülkesini terk edeceğini söylüyor.Türk güzeli de KKTC'ye geçme isteği olumsuz yanıtlanınca, yarışmadan çekilmiş...Hasan Pulur,
trafik konusunda yazmış bugün. Bağdat Caddesi'nde ki son olayın failinin yakında sokaklarda araba kullanabileceğini söylüyor. Çünkü, ehliyeti bile alınmayabilir. Bunu da bir örnek vererek açıklamış. Yaptığı iki ayrı kazada 2 kişinin ölümüne yol açan bir İETT otobüs şoförü, hakkındaki davalar sürmesine rağmen görevine devam ediyormuş da.SABAHMumcu suikastı zanlılarının, tatbikat sırasında savcının bilerek yaptığı 3 yanlışı bildiklerini yazan gazete, manşetine "Evet, bunlar!" demiş.Bu gelişmenin, "Yine mi fos çıkacak?" tartışmasını bitirdiğini ve Türkiye'nin rahatladığını yazmışlar haberde.İçişleri Bakanı Tantan, işin kesinleştiğini belirterek, "Sırada diğer faili meçhul cinayetler var" diye konuşmuş...Murat Yetkin'in haberinde de, Güldal Mumcu'nun "Dosyayı görmeden umutlanmam. Biz gerçeği istiyoruz" dediği yazılıyor. 7 yıldır o kadar çok çıktı ki bu tür haberler...Fazilet Partisi ile ilgili haberin başlığı da, "Gelenekçiler tehdit etti: Partiden atarız." Genel Merkez'in ağır topu Oğuzhan Asiltürk, yenilikçilere, kongre sonrası partide kalabilmek için muhalif tavrı bırakmalarını söylemiş. Abdullah Gül ise, Genel Başkan Kutan'ın hiçbir şeyden haberi olmadığını söylüyor...Amerikalı ünlü aktör Kirk Douglas, Tansu Çiller ve eşini ABD'ye davet etmiş. Çiller davete hem şaşırmış hem de sevinmiş. Yaz aylarında gideceklermiş Çiller çifti bu davete...Haydarabad Nizamı'nın eşi Esra Bereket aracılığı ile gerçekleşmiş bu bağlantı. Douglas, Çiller'i cesaretinden dolayı çok beğeniyormuş...Rauf Tamer, "Apo'yu unuttuk" diyor. Şu an en rahat insanın o olduğunu söylüyor. Ne geçim derdi, ne çoluk çocuk ne de vergi... Cumhurbaşkanı seçilmiş, seçilmemiş, AB'ye girmişiz ya da girememişiz... Türkiye'nin en güzel yerlerinden birinde yaşıyor. Can güvenliği sağlam. Hakkında dedikodu yapılmıyor. Paparazziler peşinde değil. Anlayacağınız altından geçen fay hattı dışında bir derdi yok Apo'nun. Rauf Tamer, kimsenin ona kara leke süremediğini, iftira atamadığını yazıyor. Hani unuttuk ya, bir hatırlatayım demiş yazar.RADİKAL"Her gün bir ipucu" deniyor manşette. Dün sanıklara yaptırılan tatbikatın ayrıntıları anlatılmış. Polisin arabayı ters park etmesini zanlıların hemen fark ettikleri, bu caddeye olaydan önceki Cuma günü keşfe geldikleri falan...Başbakanlık Takip Kurulu da, dün yaptığı toplantıda bu konudaki gelişmeleri değerlendirmiş.Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkilerden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Doç. Dr. Şeref Ünal, teşhis edilen İranlıların değil iade edilmek, yakalansalar bile yargılanamayacaklarını söylemiş. Maalesef, gerçek bu.Tuncay Özkan, temizliğin tam zamanı olduğunu düşünüyor. Bu olaydaki gelişmelerin, Türkiye'de bu katiller ordusunun bilerek yaratıldığını gösterdiğini yazan Özkan, "Bu olayda derin devlet anlayışı nerelere kadar ulaşıyor, ölüm emrini kim verdi?" diye sormuş. Çünkü bu üç zavallıyla uğraşmak bir sonuç doğurmaz. "Her şeyin yapılması için bir zaman vardır. Demokratik hukuk devleti olmak ve terörü püskürtmek için o gün, artık bugündür" diye bitirmiş yazısını...Erdal Güven'in yazısında da, İran için "Olağan şüpheliler" deniyor. İran'ın terörü dış politika aracı olarak kullandığına şüphe yok Güven'e göre. Hatta içte de kullandığı, geçen yıl İran'daki aydınların başına gelenlerden belli. Türkiye'ye karşı eylem yaptırmak için 'sebep' sıkıntısı da çekmiyor bu ülke...Fazilet Partisi'nde yaşanan gelişmeler, "Peygamberli siyaset" başlığı ile verilmiş. Gelenekçilerin, delegeleri etkilemek için dini söylem kullanmaları, yenilikçileri de harekete geçirmiş. Onlar da Peygamberden örnekler veriyor, ne kadar demokratik davrandığını örneklerle anlatıyorlarmış delegelere...CUMHURİYETMumcu sanıklarına tatbikat yaptırıldığı belirtilerek, İran'lı ajanlardan birinin Ali Mehdi olduğu yazılıyor. "İtiraf ettiler" deniyor başlıkta.22 Ocak günü Mumcu'nun oturduğu sokağa keşfe giden sanıklar, o sırada arabanın sokakta olmadığını söylemişler. Haberde Mumcu'nun o gün karne alan çocukları ve eşiyle yemekte olduğu, eve 22.00 sıralarında döndükleri yazılıyor...Suikastta kullanılan bombanın düzeneği ve Mumcu'nun konumunun açıklık kazanmadığı belirtilmiş bir başka başlıkta da. Güldal Mumcu, 3 patlama sesi duyduğunu söylüyormuş. Bombanın uzaktan kumandalı olabileceğini düşünüyormuş...Tahran'ın 3 kıtada, 23 İslamcı terör örgütüne doğrudan destek verdiği yazılıyor bir
haber baÅŸlığında da. Avrasya AraÅŸtırmalara Merkezi'nin hazırladığı rapora dayanılarak verilmiÅŸ bu haber. 1981 yılından bu yana, OrtadoÄŸu, Afrika, Türkiye ve ABD'den gelen binlerce kiÅŸiye devrim propagandası ve terörist eylemler yapmaları için eÄŸitim veriliyormuÅŸ bu ülkede...Sonra da ülkelerine gidiyor bu insanlar ve eÄŸitimlerinin gereÄŸini yerine getiriyorlar...Abdülhamit Çelik'ten sonra, Yusuf KarakuÅŸ'un da 1997 yılında yapılan sorgusunda, örgüt hakkında polise bir çok bilgi verdiÄŸi belirtiliyor. Tabii sonuç yok. Çünkü faili meçhul(!) cinayetlerle ilgili soru sorulmamış bu zatlara...SomucuoÄŸlu, "Yolsuzlukların üzerine gittim, rahatsız oldular" diye konuÅŸmuÅŸ. Devlet Bakanlığında azledilmesinin temelinde, Emlak Bankası'ndaki yolsuzlukların önünü kesmesinin olduÄŸunu ima etmiÅŸ. "5-6 ay önce, Ankara'nın bu karanlık ve karışık iÅŸlerle uÄŸraÅŸanların müdavim olduÄŸu mahalde, benim görevden alınacağıma dair çok kuvvetli konuÅŸmalar cereyan ediyordu" diyor...Ä°yi tatiller...Asuman ALPASLAN - 12 Mayıs 2000, Cuma Â
button