The Washington Post'un baÅŸlıklarından iki Kore ile ilgili iyi bir haber. "Ä°yi" kelimesini burada vurgulamak istiyorum çünkü Güney Kore ile Kuzey Kore bir cümle içinde bir araya geldiler mi mutlaka bir gerginlik, bir husumet kokar o cümle. Ama bu sefer, yollarını yarım asır önce ayıran bu iki ülkenin liderleri, 12-24 Haziran arasında Kuzey Kore'nin baÅŸkentinde bir zirve düzenlemeye karar vermiÅŸler. The Usa Today'in manÅŸetinde ve hemen tüm gazetelerin manÅŸetinde 'Kore'lerin tarihi buluÅŸması yer alıyor. Gazetede öne çıkan haberlerden bir baÅŸkasında, Peru'daki seçimlerde baÅŸkan Alberto K. Fujimori'nin sandıklarda hile yaptığında dair muhalefetin iddiaları var. Fujimori, Alejandro Toledo ile giriÅŸtiÄŸi seçim yarışında rakibinin aldığı %41'e karşılık %49 oy almış ve oyu %50'nin altında olduÄŸundan seçim ikinci tura kalmış. Bu sonuçlar da, seçimi ilk turda kazanacağını düşleyen Fujimori'nin hevesini kursağında bırakmış.ABD, Suudi Arabistan'daki 4000 hava erini geri çekmeye karar vermiÅŸ. Ãœlkeye vardıktan tam dokuz yıl sonra birlikler evlerine dönecekmiÅŸ. Aslında Suudiler ve komÅŸu Arap ülkelerinin tepkileri yoÄŸulaÅŸmasa askerlerin döneceÄŸi de yokmuÅŸ. Haberde öyle bir yorum var. ABD üslerine yönelik tepkiler Körfez ülkelerinde hızla artıyormuÅŸ.The New York Times'ın sayfalarında farklı bir ÅŸeyler bulabilmek için bakıyorum… Meksika'da 15 yaşındaki bir kızın tecavüze uÄŸradıktan sonra hamile kalması ve çocuÄŸu aldırmak istemesi sonrasında yükselen tepkiler ilginç… Meksika'da kürtaj yasak. Dini inanışları da bunu kesinkes yasaklıyor. Ama bir tarafta da istemediÄŸi bir bebeÄŸi doÄŸurmak zorunda kalan bir kız çocuÄŸu var. Hakikaten zor durum. Ama ben kızdan yanayım. BebeÄŸin günahı yok belki ama kızın, annelik yapamayacağı bir bebeÄŸi doÄŸurması durumunda nasıl bir psikoloji içine gireceÄŸini de düşünmek lazım.International Herald Tribune'den Mısır ile ilgili bir haber. Mısır, 3000 yıllık Abu Simbel Tapınağı'nın görkemini yüksek teknoloji ürünü bir gösteri ile yeniden yaratmaya hazırlanıyormuÅŸ. 2. Ramses'in tapınağında yer alan dört muhteÅŸem heykel, bilgisayarla, tarih içerisinde yıprandığı için kaybettiÄŸi renklerle boyanacakmış. Gösteri baÅŸlamadan önce tapınak, çölde bulunduÄŸu yerden kısa bir süreliÄŸine kaybolacak sonra geri gelecekmiÅŸ. (Nasıl olacak anlamadım ya… David Copperfield de oralarda ise o zaman iÅŸin aslı anlaşılır.)The Times'dan edebiyat dünyasına dair bir haber. Ãœnlü ÅŸair Ted Hughes demiÅŸ ki "Ben olmasaydım Sylvia Plath (yani merhume karısı) kendi başına bir halt olamazdı". Ted Hughes, sürekli olarak, ÅŸair karısı Sylvia Plath'ın intihar etmesinden sorumlu tutulur. Hughes, kayınvalidesine,1975'te yazdığı bir mektupta "Ben olmasaydım Sylvia okulunu bile bitirmezdi" demiÅŸ. Hughes'un mektupları iki sene önce halka açılmıştı. Bu ifadeler de oradaki 2.5 ton ağırlığında yazının içinde yer alıyor. The Independent'tan farklı bir haber: "20 Ä°ngiliz aile, McDonald's'ı mahkemeye veriyor." Bundan iki sene önce bir büyükanne iki torununu alıp McDonald's restoranlarından birine gitmiÅŸ. Amacı torunları ile hoÅŸ bir gün geçirmekmiÅŸ. Tepsiye yiyeceklerle beraber çay da koymuÅŸ. Tepsi ile masasına ilerlerken restorandaki baÅŸka müşterilerle çarpışınca elindeki tepside bulunan sıcak çay, 18 aylık torununun arabasına dökülmüş ve zavallıcık cayır cayır yanmış. DiÄŸer kardeÅŸ de ölesiye korkmuÅŸ. Hatta hala kabuslar görerek uyanıyormuÅŸ. Åžimdi bu aile ve aynı olayı diÄŸer MC'lerde yaÅŸayan 19 aile birleÅŸerek restoran zincirine 500.000 Sterlinlik tazminat davası açmışlar. Aileler McDonalds'ın kazalardan sorumlu olduÄŸunu iddia ediyorlarmış. Gazetede anlatılan tüm olayları okuyunca ailelerin haklı olduÄŸunu düşünmeden edemiyor insan. Mesela bir baÅŸka kız çocuÄŸu da Cola sandığı bardağı eline alınca sıcak kahve olduÄŸunu anlamış. Sıcaktan eli yanınca kahveyi baÄŸrına dökmüş ve deri nakli ameliyatı olması gerekmiÅŸ. Bu tür olayların sayısının 700'ü bulduÄŸu da ifade ediliyor. Mutlu Günler…Levent GÖKTEM - 11 Nisan 2000, Salı Â