OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 05, 2000 00:00
HÜRRİYETSüleyman Demirel milletvekillerine son mesajını vermiş. "Canları sağ olsun"İsmet Solak konuşmuş Baba ile. "Bu kural değişikliği yapıldıktan sonra, benim zaten kendiliğimden aday olma imkanım yok. Her şey benim elimdeymiş gibi hücuma maruz kaldım. Canları sağ olsun" diyor...Aleyhinde yapılan kampanyalara bile sitem etmiyormuş. "Çünkü icabı yok" demiş...Çok gelen gideni varmış. Bunun bile "kulis yapıyor" diye değerlendirildiğini söylemiş. Sohbetin sonlarına doğru eski bir CHP'li gelmiş yanlarına. Sadece birkaç kelime söyleyip gitmiş. "Mesut Bey, bizim Deniz Baykal'ın akıbetini görmüyor mu? Bu millet istikrarı önleyenleri sandığa gömüyor..." Birkaç gündür basından uzak olan Demirel, dün Sudan Büyükelçisi'ni kabul etmiş. Daha önce bu tip kabullere basının ilgisi fazla olmazken, dün 40 kadar basın mensubu izlemiş kabulü. Ancak soru soramamışlar Baba'ya..."Oy baskısına isyan" bir başka başlık gazetede. Milletvekillerinin bugünkü oylamada kullanacakları oyun renginin nasıl denetleneceği tartışmaları kızdırmış vekilleri.ANAP bu konudaki en kızgın parti. Milletvekilleri göstererek oy kullanmanın Anayasaya aykırı olduğunu söylüyorlar.Bakan Erkan Mumcu, eğer böyle bir baskı gelirse, tepki olarak kırmızı oy kullanacağını söylüyor. Anayasa Komisyonu Başkanı Ertuğrul Yalçınbayır da, böyle bir durumda yasayı Anayasa Mahkemesine götüreceğini söylemiş.FP ve DYP de tepkili bu uygulamaya. En tepkisiz parti DSP. Adında "Demokratik" deniyor ya... Lider ne derse o olur!!!Japonya Başbakanı Keizo Obuchi, aşırı yorgunluktan hastalandı ya. Doğan Hızlan, bizim politikacıların bu hastalığa karşı genetik ve geleneksel olarak bağışıklıkları olduğunu düşünüyor.Yanardağ patlamış. Ölen yok, sadece tahliyede bazı gecikmeler olmuş. "Sanki dünyanın sonu" demiş Hızlan. Bu adamlar Türkiye'de yaşamadıkları için işlerini bu kadar ciddiye alıyorlar... "Gelin İstanbul'a. Başkanlığı bırakın" demiş. 1994 de bu hastalıktan 32 kişi ölmüş. "Ama tembellikten ölen yok" diye bitirmiş yazısını...MİLLİYET"Baba'ya son mektup" başlığıyla çıkmış bugün gazete. Redci milletvekillerinin, 'göstererek oy kullanma' taktiğine karşılık 'boş oy' vermesi bekleniyormuş. DSP milletvekilleri oy kullanırken rengini belli edeceklermiş. Hüsamettin Özkan, son dakikada FP ve DYP' ye ikna turları yapmış...MHP ilk turda 3 fire verdiğini, ikinci tur oylamada da en fazla bu kadar fire vereceğini söylemiş. Bayındırlık Bakanı Koray Aydın, "Oyumuzu açık kullanacağız" diyor...Mesut Yılmaz, vekillere, eğer red oyu vereceklerse, öneriden imzalarını geri çekmelerini önermiş.Çiller, 5+5'e tam destek talimatı vermiş. Ancak göstererek oy kullanmak yok. İmza veren 82 milletvekilinin de blok halinde kabul oyu vereceklerini iddia ediyor DYP'liler...Olay, FP'de iç kavgaya dönüşmüş habere göre. Asiltürk, 'kabul' oyu için bastırırken, Abdullah Gül, 'kabul' oyu vermeyi 'ilkesizlik' olarak değerlendiriyor...ANAP'lı Devlet Bakanı Mehmet Ali İrtemçelik, milletvekilleri üzerinde kurulan baskıyı, 'kabile demokrasisi' ne benzetmiş. "Siyasetimizin bazı baş aktörlerinin önümüze koydukları tablo hazin" diyor... Demokrasinin, siyasete mülkü, milletvekillerine de kapı kulu gibi bakılabileceği, sizin gibi düşünmeyenleri istediğiniz gibi karalayabileceğiniz bir rejimin adı olmadığını düşünüyor..."Türkiye bu töhmetin altında kalmayacak, maruz bırakıldığı dayatmaları, kendisini küçümseyenleri de ardında bırakarak aşacaktır..." demiş.Umur Talu, "Zarf devrimi" başlığını vermiş bugünkü yazısına. "Hem anayasayı babayasa yapacak bir değişiklik sevdasına düşeceksin, hem de onun uğruna 'gizli oy'u kontrol gibi, hukuk ve demokrasi deliği için 'liderlik matkabını' çalıştıracaksın" diye devam ediyor..."Olay basit" diye bitiriyor yazısını. "Meclis'te her milletvekilinin elinde, kimi liderlerin taciz ettiği bir zarf olacak. O zarf liderlere bir 'borç senedi' değil, her şeye rağmen 'halkın emaneti'dir. Bakarsınız 5 Nisan tarihe 'zarf devrimi' olarak geçer..."SABAH"Çok kritik" diyor gazete başlığında. Mecliste bugün Demirel'in kaderinin oylandığını, kulisteki havanın, fifti-fifti olduğunu yazmışlar...Salih Memecan'ın karikatüründe de Demirel, "Ya istikrar, Ya ölüm!" demiş...Oylamada 330-367 arası referanduma gidilecek, kabul için 367 ve üzeri oy gerekli... Artık bunları hepimiz ezberledik..."ANAP'ta açık oy öfkesi. Oldu olacak kabinlere kamera koysunlar" deniyor bir başka başlıkta... Yılmaz, "Arkadaşlara baskı söz konusu değil ama imza koyan gereğini yapsın" derken, Erkan Mumcu, "Tedbir kararını duyunca yüzüm kızardı. Pul mul hesabı olacaksa göstere göstere kırmızı oy kullanırım" diyor...Güneş, "Madem liderler karar verecekti, meclise ne gerek vardı?" demiş... Kabinlere kamera koyma önerisi de Ekrem Pakdemirli'den...Yavuz Donat, Şeyh Sadi'nin bir sözünü hatırlatıyor. "Vezir, Padişahtan korktuğu kadar Allah'tan korksaydı melek olurdu" demiş. Milletvekillerinin liderleriyle konuşunca "Tabii efendim" dediklerini, ama kulislerde başka telden çaldıklarını yazıyor... "Ortalık toz duman" demiş.1995 yılında yapılan Anayasa değişikliği oylamasında oyların gösterilerek kullanıldığının resmi de var ilk sayfada... Ama nedense şimdi Meclis'te olmayan Hikmet Çetin'in resmi bu. Şu anda buna karşı çıkan ama o dönemde aynı şeyi yapmış bir vekilin resmini bulamadılar herhalde. Oysa çok çarpıcı olurdu öyle bir resim...Güngör Mengi, öyle veya böyle bu işin bugün biteceğine seviniyor. Şimdiden hepimize geçmiş olsun dileklerini iletmiş...Zülfü Livaneli, Bülent Ecevit'in Demirel'i tekrar seçtirmek uğruna rejimi zorlamayı, milletvekillerini sindirmeyi ve Anayasayı çiğnemeyi göze aldığını yazıyor. "Bakalım milletvekilleri neyi göze alacaklar?" diye bitirmiş yazısını..."Havada kaza ve mucize. İki F-16 çarpıştı. Pilotlar sağ" deniyor bir başka
haber baÅŸlığında. Merzifon'daki 5. Ana Jet Ãœssünden gece havalanan iki uçak saat 20.37'de Sivas yakınlarında düşmüş. Pilotlar kurtulmuÅŸ...RADÄ°KAL"Halk istemiyor" deniyor gazetenin baÅŸlığında. Bir araÅŸtırma yapılmış. Bunun sonucuna göre büyük ÅŸehirlerde yaÅŸayanlar, Demirel'in Çankaya'da kalmasına karşıymış. Bu yüzden hükümetin bozulmasını da istemiyorlarmış. "CumhurbaÅŸkanı kim olsun?" sorusuna verilen yanıtlarda, Ä°smail Cem yüzde 21,6 ile ilk sırayı alıyor...Ankara'nın nabzını tutan Ä°smet Berkan, "TBMM umutsuz" demiÅŸ. Meclis kulisleri gizli ama açık oy esprileri ile doluymuÅŸ. Çıngıraklı oydan, pulların boyanmasına kadar deÄŸiÅŸik ÅŸeyler konuÅŸuluyormuÅŸ. "Herkes Prof. Zihni Sinir olmuÅŸ. Proceler üretiyor" demiÅŸ Berkan...Yılmaz Karakoyunlu, "Her etkinin bir tepkisi olur. Liderler zirvesi red cephesini geniÅŸletecek. Görürsünüz" diyormuÅŸ... DSP'nin ikinci adamı Hüsamettin Özkan da FP'yi ikna için son giriÅŸim daha yapmış. Ancak baÅŸarılı olamadığı yazılıyor. Tansu Çiller ise dün köşke çıkarak CumhurbaÅŸkanı ile görüşmüş..."Hükümetin kader günü" baÅŸlığı altında ki konu da aynı. Koray Aydın, "Hükümetin kaderi bugün belli olur. Ecevit istifa ederse, ANAP'sız bir hükümet kurulur" diyor.Sonuç, hükümet içinde de güveni ortaya koyacak Aydın'a göre. DYP'nin dışardan destek vermesi de gerekmez. "Eksikler dışarıdan tamamlanır " diye düşünüyor...Mehmet Y. Yılmaz, parti içi disiplin ve demokrasinin baÄŸlantısını anlatmış bugünkü yazısında. Bizdeki sorunlar, demokrasi saÄŸlanmadan parti içi disiplini uygulamaya kalkan liderler yüzünden çıkıyor Yılmaz'a göre...CUMHURÄ°YETBu gazetenin baÅŸlık konusu da doÄŸal olarak aynı. "Çankaya bilmecesi" demiÅŸler.DSP tarafından önerilen oyları göstererek kullanma uygulamasına, Demirel karşıtı vekillerin sert tepki gösterdiÄŸi yazılıyor. FP'li Cemil Ciçek, "Milletvekilleri köle, liderler köle tüccarı deÄŸil" derken, ANAP'lı Emre KocaoÄŸlu, "Yine red oyu vereceÄŸim. Göstere göstere red oyu kullanacağım" diyor...Bugün saat 13.00'te toplanıyor Meclis. Kısmetse yarın, bilemediniz öbür gün yeni konulara geçeceÄŸiz... En azından umut ediyorum...Almanya Anayasayı Koruma Örgütü, raporunu İçiÅŸleri Bakanı Schily'e sunmuÅŸ. Raporda, ÅŸeriatçıların büyük bir tehdit olduÄŸu yazılıymış. Milli Görüşün Türkiye'deki laik düzeni yıkmak için, FP'yi desteklediÄŸi de yazılıyormuÅŸ aynı raporda. Almanya ve Türkiye İçiÅŸleri Bakanları, Hizbullah'ın faaliyetleri konusunda iÅŸbirliÄŸi yapmak üzere bir görüşme yapmışlar...Alaattin Çakıcı ile mektup savaşına giren Ergin kardeÅŸlerin, dün mahkemeye getirilmeleri beklenirken, UÅŸak Cezaevine nakledildikleri haberi gelmiÅŸ. Nakil için cezaevinden çıkarken (O mahkemeye gittiÄŸini sanıyormuÅŸ), üzerinden bir tabanca çıkmış Nuri Ergin'in...Almanya CumhurbaÅŸkanı Rau, Süleyman Demirel ile görüşmek üzere Türkiye'ye geliyor. Krizin ortasına geldiÄŸi yazılmış gazetede...Avrupa Konseyi'ne üye olan Arnavutluk'ta da ölüm cezası kaldırılmış. Bir tek Türkiye'de kalmış bu ceza. Åžu CumhurbaÅŸkanını da seçelim. Sonra sıra gelecek böyle önemsiz konulara!!!Ä°yi günler...Asuman ALPASLAN - 5 Nisan 2000, ÇarÅŸamba Â
button