OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 04, 2000 00:00
HÜRRİYETDün yapılan kritik zirvenin iki kararı olduğunu yazıyor gazete. Biri kamuoyuna açıklanmış diğeri ise açıklanmamış. Ecevit'in zirve sonrası yaptığı açıklamada, önergeye imza veren milletvekillerinin imzalarına sahip çıkmaları isteniyor. Liderler de bu konuda ellerinden geleni yapma kararı almışlar.Ancak, her şeye rağmen oylama sonucu 'red' çıkarsa, bu yüzden hükümeti bozmayacaklarmış. Vekillerin vereceği oyların nasıl kontrol edilebileceği de tartışılmış habere göre.Milletvekillerine oylama öncesi 3 pul verilirmiş. Kırmızı red, yeşil çekimser, beyaz ise kabul anlamı taşıyor. Oylama sonrası kullanmadıkları pulları toplamayı düşünmüşler. Ama onur kırıcı olabilir diye vazgeçilmiş bu yöntemden...Süleyman Demirel, Yener Süsoy'un sorularını telefonla yanıtlamış. Oylamanın ardından ilk konuşması bu Babanın..."Meclis'te imzasına sahip çıkmayan 100'den fazla milletvekili alkışlanıyor. Ben ise suçlanıyorum. Yanlış olan bu" diyor. "Ben bir seçime girmedim. Aday olmadım. Oylanan ben değilim, Anayasa" diyen Demirel, ilk oylama sonucunu prestij meselesi yapıp, 5 Nisan öncesi çekilmeyi düşünüp düşünmediği sorusunu da şöyle yanıtlamış. "Ben bir yerde yokum. Nereden çekileceğim? Neyin onuru? Benimle alakası yok..."Haberde Demirel'in DYP'li eski arkadaşlarına da, "Eğer bu önerilerine 'hayır' deseydim, yine şapkasını alıp kaçtı derlerdi" diyerek dert yanmış...Serdar Turgut, Cumhurbaşkanlığı için Hürriyet'in Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'ü öneriyor... Geçenlerde, üstelik tam da
balık yerken Cumhurbaşkanı adayının meclis dışından da olabileceğini öğrenmiş Özkök'ten. Bunu söylerken gözlerinin parladığını hissetmiş ve kararını vermiş. Hürriyet çalışanlarının yüzde 97'si kafayı yemiş. Bu oran yazarlarda yüzde 100 diyor Turgut.,Eh! Yıllardır bu kadroyu yönetebildiğine göre, Türkiye'yi part-time çalışma ile bile yönetebileceğini düşünüyor Özkök'ün. Verilen oranlar biraz tereddüt yaratsa bile, sanırım haklı. Bu işi iyi yapabilir...MİLLİYET"Gizli oya gözaltı" deniyor başlıkta. Ortaklar, sorunun hükümet bunalımına dönüşmemesi konusunda anlaşmışlar... Milletvekillerinin imzalarına sahip çıkıp çıkmadıklarının denetlenmesi ve FP ile pazarlık yapılmaması konusunda da fikir birliğine varılmış.Ecevit'in zirvede DYP'yi suçladığı yazılıyor haberde. "DYP bize 'evet' dedi ve imza verdi. Ancak verdikleri sözde durmadıklarını sanıyorum" diyor Ecevit... MHP lideri Bahçeli de "Çeşitli fireler olmuş olabilir. Ama ilk oylamada en fazla DYP fire verdi" diye konuşmuş.Mesut Yılmaz'ın "Köşk seçimini hükümet bunalımına dönüştürmeyelim" sözlerine, Ecevit de katılmış..."AKUT depremi" bir başka başlık. Üçü kurucu olan 4 AKUT üyesi, Mahruki yönetimini çok sert bir dille eleştirerek istifa etmişler. Derneğin kirlendiğini, yozlaştığını savunan 4 üye, demokratik ortamın ortadan kalktığını, her şeye Mahruki'nin karar verdiğini söylüyorlar."AKUT adı kullanılarak sponsorlardan maddi kazanç sağlanıyor" demişler... Mahruki ise şöyle konuşuyor. " İftira atıyorlar. Söylenenler her şeyden önce çok ayıp. Bu arkadaşlar dernekte tutunamadıkları için böyle davranıyorlar. Her şeye rağmen, söyleyecekleri bir şey varsa, kamuoyu önünde değil, içimizde halletmeliydik..." Biz örgütlenme özürlü bir toplumuz. Bunu zaten biliyordum ama, beni biraz umutlandıran bu örgütte de sorunlar çıkınca iyice anladım. Sanırım bu genlerimizle ilgili bir sorun...Mart ayı enflasyon rakamları açıklandı dün. Artışların 13 aydan bu yana ilk kez yüzde 3'ün altına indiği yazılıyor haberde. Tüketici fiyatlarındaki artış 2,9; toptan eşya fiyatlarında ise 3,1. Bu oranın hem Şubat ayından hem de geçen yılın Mart ayından daha düşük olması umut verici olarak değerlendiriliyor...Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, asıl düşüşün Mayıs ve Haziran aylarında olacağını söylüyor. "Düşük enflasyonla yaşama zevkini tadacağız " demiş Erçel...SABAHLiderler zirvesindeki fireye karşı önlem alınması kararı, Sabah Gazetesinde "İadeli oylama" başlığı ile verilmiş. "Kabul oyu zarfa konacak, diğer iki pul görevliye verilecek" deniyor. Biraz önce Hürriyet'te bunun onur kıracağı için uygulanmayacağı yazılıyordu ama...Bu uygulama 1995'te de Anayasa değişikliği oylamasında kullanılmış. Ve hiçbir sorun çıkmadığını söylemiş Mesut Yılmaz. Nasıl bir gizli oylamaysa bu?.. Ama ANAP'ın ruhunda var bu. Rahmetli kurucuları "Anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz " demişti. O gün bu gündür elek oldu her şey deline, deline...Başbakan Ecevit'le Hindistan'a giden milletvekilleri "Tagorcu" olmuşlar. Bugüne kadar Ecevit'in temsil ettiği Tagore ekolüne, ANAP'lı Safter Gaydalı, DSP'li Erdoğan Toprak, DYP'li Nevzat Ercan ve Faziletten Abdülkadir Aksu da katılmış. Siyasi geleceklerinin parlak olduğunu söylüyorlarmış hepsi bu felsefe sayesinde. Aksu iyice ileri giderek, "Tagore'un evini ve okulunu gördüm. Hint felsefesini de öğrendim (!) Genel Başkanlık yarışında ortaya çıkmadım, ama çıkarsam iki adayı da geçerim" diyormuş... Sabır, sabır...İki yeni GSM şebekesi için açılan ihaleye 5 teklif gelmiş. Tümü değerlendirmeye alınmış tekliflerin. Parasal teklifleri içeren zarfların açılma tarihi ise 12 Nisan...Marjinal şovmen Okan Bayülgen bir eşcinseli canlandırmak için kameraların karşısına geçmiş. Erkek görünümlü eşcinsel rolü tercih edermiş. "Amerikan Güzeli" filmi ile en iyi erkek oyuncu dalında Oscar kazanan Kevin Spacey'in de eşcinsel olduğunun ortaya çıktığı yazılıyor haberin ayrıntılarında.Cumhurbaşkanlığı seçimi, formüller, bütün bunlardan şiştik, biraz da
magazin haberleri yazalım değil mi ama???RADİKAL"Yarınki oylamada umut az. Ankara senaryo kaynıyor Demirel'den sonra." Başlık böyle gazetede. Bir MHP kurmayı, "Şimdiden en kötü sonuca hazır olmak gerekiyor" demiş. İsmet Berkan, bu haberinde bazı senaryoların Ecevit'in istifası üzerine kurulduğunu, bazılarınınsa Meclisin feshine kadar gittiğini yazıyor. En karışık senaryo da bu, Berkan'a göre. MHP ve DSP seçimi kilitlerler. TBMM feshedilir. Temmuz ya da Ağustos'ta seçime gidilir. Demirel de bu süre içinde makamında kalır. Ne istikrar ama!!!Hakkı Erdem, dün zirveye kadar geçen süreyi yazmış, neredeyse dakika dakika... Koalisyon ortakları randevu saatini ayarlarken, FP Başkanlık Divanı stratejik değerlendirmeler yapıyor, DYP lideri Çiller ise Köşkten randevu bekliyormuş."Mart tahmini tuttu" deniyor enflasyon rakamları ile ilgili haberin başlığında. Geçen yılın Mart ayında toptan eşya fiyatlarındaki artış 4,0 iken bu yıl 3,1 e düşmüş. Tüketici fiyatlarında ki artış ise geçen yıl 4,1 iken bu yıl 2,9 olmuş...Mahfi Eğilmez yazısında, hükümetlerin yüksek enflasyonla idare etseler bile, düşük büyüme hızına dayanamadıklarını yazmış. Biliyorsunuz büyüme hızımız eksilerde. Bu nedenle uygulanan programdan, bazı sapmalar yaşansa bile vazgeçilmemesi gerektiğini söylüyor... Çünkü bu kez vazgeçilirse durum eski vazgeçmelerden daha vahim sonuçlar doğurur Eğilmez'e göre...Küçükçekmece'de kamu arazisine yaptığı gecekondunun yıkımına engel olmak isteyen K.O., 3 çocuğu ve eşini kendisi ile birlikte zincirleyerek yakmaya çalışmış. Çocuklar kurtarılmış. Baba karakolda bir süre tutulduktan sonra serbest bırakılmış. Tabii çocukları da yanına verilerek. Bu
haber "Babalar yakar, karakol bakar" baÅŸlığı ile veriliyor gazetenin ilk sayfasında...CUMHURÄ°YETDün yapılan liderler zirvesinin haberini "Demirel dayatması" baÅŸlığı ile vermiÅŸ Cumhuriyet Gazetesi. Kabul oyu çıkması için her türlü tedbir alınacakmış. "Hükümet bozulur" telkini yapılacakmış ret oyu veren milletvekillerine. Kulislerde, sonuçta bir deÄŸiÅŸiklik olmayacağı konuÅŸuluyormuÅŸ. Bu temaslar sadece koalisyon ortaklarının "Demirel'e karşı ayıp olmaması ve hükümetin itibarının korunmasına yönelik" bir görüntü vermesini saÄŸlayacakmış...Ä°lhan Selçuk, "Uzattıkça üşüttük" diye yazıyor bugün. "Ä°nsanlar saçmalık üzerine kilitlendiler mi, mantığın anahtarı maymuncuÄŸa dönüşür. Depremi çoktan unuttuk, ulusal gelir 3000 doların da altına düşmüş, cumhuriyet tarihinin en kötü yılını yaÅŸamışız, enflasyonun canı cehenneme..." Bunların yanında tek konunun uzatmak, uzatmamak olması üzerine bir yazı bu. Bir fıkrayla bitirmiÅŸ Selçuk yazısını. KöpeÄŸini kaybeden adama bir arkadaşı akıl vermiÅŸ, gazeteye ilan vermesini önermiÅŸ. Adam "Saçmalama, köpekler gazete okuyamaz" demiÅŸ. "Gazete okuyabilselerdi, köpekler bile ÅŸu halimize kahkahalarla gülerlerdi" diyor Ä°lhan Selçuk...Batman'da yakalanan Hizbullah üyesi Åžeyhmuz Kınay itiraf etmiÅŸ, Diyarbakır'ın Çınar ilçesi yakınlarında 6 ceset daha çıkarılmış. Daha 6 ceset olduÄŸu sanılıyor...Beykoz operasyonu sırasında ele geçirilen Hizbullah örgütünden Cemal Tutar ve Edip Gümüş, aynı operasyonda ölen Hüseyin VelioÄŸlu'nun kendilerini çatışmaya zorladığını söylemiÅŸler. Yoksa onlar o silahların oraya süs için getirildiklerini sanıyorlardı herhalde..."Ä°slami sermaye imaj yeniliyor" bir baÅŸka haber baÅŸlığı. MGK Genel SekreterliÄŸine sunulan istihbarat raporlarında, cemaat ve diÄŸer kuruluÅŸların, izlenecek stratejiyi belirlemekte ciddi sıkıntılar yaÅŸadığı belirtiliyormuÅŸ... Bu çevrelerin tabanı, "ticaret, kadın ve Ä°slam" arasında bocalıyormuÅŸ...Hazine, nükleer santral yapımına garanti veremeyeceÄŸini bildirmiÅŸ. Teklif deÄŸerlendirme süresi sürekli olarak ertelendiÄŸi için yılan hikayesine dönen Akkuyu Nükleer Santral ihalesinin iptal sürecine girdiÄŸi yazılmış haberde...Ä°yi günler... Asuman ALPASLAN - 4 Nisan 2000, Salı Â
button