Merhabalar x :-)) Dünkü Amerikan ve Ä°ngiliz gazeteleri sadece iki konu üzerine odaklanmış gibiydi: AOL-TIME Warner birleÅŸmesi ve grip salgınları… AOL, malum, Amerika'nın en büyük ISP'si (Ä°nternet Servis SaÄŸlayıcısı). Yalnız, burada bir yanlış anlaşılma olmasın... Ben bu firmayı "hisseleri Nasdaq'ta accaip yükseliyor" diye deÄŸil "Mesajınız Var" filminde Meg Ryan ve Tom Hanks'in ISP'si olduÄŸu için bilirim. Filmi birlikte izlediÄŸim arkadaşıma "America Online diye bir firma var mı, yoksa senaryo gereÄŸi uydurulmuÅŸ bir isim mi" diye sorunca o da bana "saçmalama, Amerikanın en yaygın servis saÄŸlayıcısı bu" demiÅŸti... Daha düne kadar Steve Case'in fotoÄŸrafını bile görmemiÅŸ olmalıyım. Görmüşsem de hiç hatırlamıyorum (normal ÅŸartlarda hatırlayacağım hoÅŸlukta bir tip deÄŸil zaten). Case'in AOL'yi kurmadan önce hangi aÅŸamalardan geçtiÄŸi, altı yaşında evde yaptığı limonatayı nasıl da satıp sonrasında Pizza Hut'ta nasıl da çekirdekten yetiÅŸerek gerçek bir "21'inci Yüzyıl GiriÅŸimcisi" haline geldiÄŸi hemen tüm gazetelerin baÅŸkonusu…Haber "baÅŸkonu" olmanın ötesinde her gazetede en az 3-4 farklı yönüyle, en az bir "yorum" ve bir "analiz" baÅŸlığı altında ele alınmış…(Herkes de "You've Got Mail" filmine gönderme yapmış... Onlar da mı bu filmle öğrendiler acaba firmanın adını?..) Time ve Warner'ın "merger"ının üzerinden 10 yıl geçmiÅŸken, bu denli köklü ve yerleÅŸik iki "geleneksel" yayıncının bir Internet Servis SaÄŸlayıcı firmaya eklemlenmesi büyük haber tabii... Önümüzdeki 50 yılın ekonomik dengelerinin hangi doÄŸrultuda bir deÄŸiÅŸim sergileyeceÄŸinin kesin kanıtı gibi âdetâ... Bu arada, bu "merger" lafı da dilimize yerleÅŸir mi yerleÅŸir... Bir nev'i "milenyum". Hayır bu "merger" lafı, bana düğünleri hatırlatıyor, dolayısıyla da kimin gelin, kimin damat olduÄŸu sorusu takılıyor kafama... Bu kez cevap âşikârmış alahtan: San Francisco'nun önde gelen bir yatırım firmasının genel müdürü David Readerman "AOL açık bir ÅŸekilde dominant" ÅŸeklinde konuÅŸmuÅŸ. Ben New York Times'ın yalancısıyım... (Hemen tüm gazeteler ağızbirliÄŸi etmişçesine aynı ÅŸeyleri yazmışlar... Haber çok yeni tabii ve birçok ayrıntısı var, dolayısıyla da "farklı" yorumları yarından itibaren okumaya baÅŸlarız.) Özetlemek gerekirse Amerikan vatandaÅŸları bundan böyle kablo üzerinden (telefon hattı yerine) Ä°nternet'e baÄŸlanacaklar... Hızları 100.000 bps'nin üzerine çıkacak bir anda ve uzun metrajlı bir filmi bile birkaç dakika içinde download edebilecekler... Los Angeles Times "bilgi otoyolunun altyapısı tamamlanıyor" diyor zaten... (Kıskanmadım desem inanacak mısınız?) San Francisco Examiner da buna istinaden haberi: "Postanız var, müziÄŸiniz var, filminiz var, kitabınız var..." ÅŸeklinde vermiÅŸ. Bu konuyla ilgili haberler genelde dünkü Hürriyet'te yayınlanandan daha geniÅŸ kapsamlı deÄŸil gibi. Bay Case'in, "bu birleÅŸmeden muradımız entegre bir tüketici uzayı oluÅŸturmak" mealindeki konuÅŸması tüm gazetelere alıntılanmış. Hiç deÄŸilse açık açık söylüyor adam. "Entegre bir dünya kardeÅŸliÄŸi ve barışı için elele tutuÅŸalım" ÅŸeklinde uçabilirdi de... Kendileri dünyanın "üçüncü" büyük ÅŸirketinin sahibi olacağı için kimse de "yeme bizi" demeye cesaret edemezdi vallahi... New York Times'dan Steve Lohr birleÅŸmeyi yorumlarken "bu, sadece internetin iÅŸ dünyasındaki zaferi deÄŸil, ve fakat Web'in bir kitle pazarı olduÄŸu yönündeki vizyonun göstergesidir" demiÅŸ. E, Bay Steve Case bunu kendisi söylemiÅŸti zaten... ??? !! The Times'daki finansal yorumları zikretmeden geçemeyeceÄŸim, ola ki okuyucularımız nereye yatırım yapacakları konusunda bir dizi hezeyan (niyeyse?) ve tereddüt içredirler... Deniyor ki: "Nasdaq'da gün be gün yükselen fiyatlar herkesi ürküttü bugüne dek." (Microsoft, Yahoo, Nokia, AOL gibi firmaların borsadaki deÄŸerlerinin -alıştığımız anlamda elle tutulup gözle görülür bir "ÅŸey" üretip satmadıkları halde- abartılı ÅŸekilde artması kastediliyor.) Ve ilave ediliyor: "Bize öyle geliyor ki gelecek yılın sonunda bu firmaların deÄŸerleri en az birbuçuk katına çıkacak". Ve bu yorum da, dünkü birleÅŸmeden sonra büyük bir özgüvenle ve kesin olarak ifade ediliyor The Times'da. Bilgilerinize... Yine The Times'dan baÅŸka bir yorum da, TIME Warner'ın baÅŸkanı Gerald Levin'le ilgiliydi. Kendisinden "eski dünya"nın ilk medya kralı olarak sözediliyor. Ve Levin'in "Ä°nternet'le böylesine dramatik bir biçimde kucaklaÅŸması bir zafer olarak algılandı" deniyor. Böyle algılayan varsa aferin sahiden de... Zira ben de böyle düşünenlerden biriyim. Aslolan bilgi ve birikimdir. Bilgi ve birikim olmasa Ä°nternet üzerinden ne satacaklar acaba?? ÅžiÅŸme bebek, vibratör ve naylon iççamaşırı satarken yayınlanan reklamlardan elde edilecek gelirle döner mi Ä°nternet pazarı? Hadi biraz da Grip haberlerine bakalım... Sadece The Times'da bile birsürü farklı baÅŸlık altında pekçok haber var gazetede… Hatta hatrı sayılır uzunlukta "grip sayfaları" var bile denebilir… Son on yılın en büyük hastalık salgını olarak nitelendirilen olayla ilgili baÅŸlıklar şöyle: "Grip, hastanelerin bekleme listesinde ilk sırada"! Acil olmayıp da ertelenen ameliyatların en erken birkaç ay sonra gerçekleÅŸtirilebileceÄŸi ifade edilmiÅŸ. Hükumetin aldığı tedbirler ve yaptığı son açıklamalar da yine bu baÅŸlık altında… DiÄŸer bir baÅŸlık ise: "Grip patlaması hastanelerin tahammülünü sınıyor" ÅŸeklinde. Haberde, "bitip tükenmiÅŸ olan hastane çalışanları inanılmaz sayıdaki tedavi talebini karşılayabilmek için savaÅŸ veriyor" denmiÅŸ. Bir de sürpriz baÅŸlık göze çarpıyor, "Fransızlar'ın griple mücadelede Ä°ngilizlerden çok daha baÅŸarılı olduÄŸu" mealinde... Åžu an Fransız hastanelerinde gripten yatan 6,000 kiÅŸi varmış ama Fransızların ekstra yatak kapasiteleri 60.000 olduÄŸu için ülkede hiçbir "telâş" yaÅŸanmıyormuÅŸ... Ä°ngilizler, mecbur kalmadıkça Fransızlarla ilgili hayırlı birÅŸey söylemezler ama... Kimbilir... Ya hastalık ve ölüm korkusuyla imana gelip "hak yoluna erdiler"; ya da Fransızların boÅŸ yataklarından yararlanmak zorunda kalırsak diye arayı iyi tutmaya çalışıyorlar... (Benim de kalbim kötü vesselâm!) Grip konusundaki baÅŸka bir haberin baÅŸlığıysa: "Grip sınıf farkı ya da şöhret gözetmiyor" ÅŸeklinde... Gripten yatan kraliyet ailesi mensuplarından ÅŸarkıcılara, politikacılardan tv spikerlerine kadar herkesin adı bir bir zikredilmiÅŸ... Bir yazı da Doktor Thomas Stuttaford'dan... Tıbbi özet ÅŸeklinde "neler yapılmalı, aşı yaptırmanın yararları, yaÅŸlılarda grip" ve benzeri konuları içeren bir Tıbbi özet... Belki de okuyucunun tek gereksindiÄŸi "grip haberi" bu... Independent'ta AOL-TIME Warner birleÅŸmesiyle ilgili bir özet haber vardı... Yine griple ilgili olarak da tek bir özet haber. Bunları vıdır vıdır tekrar tekrar "yazıp durmak" yerine Endonezya'dan bir haber vermiÅŸ mesela: Baharat adalarında Hristiyanlar tarafından ve topluca katledilen müslümanların cesetleri bulunmuÅŸ... Bir kısmı tanınmaz halde ve cami içindeymiÅŸ bunların (namaz sırasında saldırıya uÄŸramış olabilirler). Bir kısmı da dozerle topraga gömülüymüş, ki bunlar ağırlıklı olarak kadın ve çocuk cesetleriymiÅŸ... OrtadoÄŸu barış görüşmelerinden halihazırda bir sonuç elde edilemediÄŸini de yazmış Independent... Bir baÅŸka baÅŸlıkta "Streisand'ın takipçisi tutuklandı" demiÅŸ... Ãœnlü ÅŸarkıcı ve eÅŸi California yakınlarındaki evlerine giderken arabalarını durdurup oradaki bir polis memuruna fotoÄŸrafçı Wendal Wall'ı göstererek "bu adam bizi takip ediyor" demiÅŸler... Wendal'ın babası Gene Wall -daha önce Streisand'ın dekoratörüymüş- olayı "ÅŸokedici" bulduÄŸunu söylemiÅŸ. The Guardian ve Observer'da da durum aynı: "merger and flu" durumları yani. BirleÅŸmenin kaçınılmaz sonucu gribin yayılmasıdır zaten... Ben neler saçmalıyorum yine? AteÅŸimi halâ 37.7 gösteriyor bu derece... Kablo üzerinden Internet baÄŸlantısı marifetiyle ateÅŸimi ölçebilmeliyim aslında... Ne bu demode demode civalı dereceler?.. OÄŸlum da başımda dikilmiÅŸ "biz ne zaman kablo üzerinden Ä°nternet yayını alırız" diye somurtup soruyor... Ahret suali, ben ne bilirim... Terslemedim tabii çocuÄŸu, "birkaç yıl içinde sanırım" deyip geçiÅŸtirdim. Allah korusun "Amerika'ya gidelim" diye de tutturabilirdi. Yarın görüşürüz :* Ece S. - 12 Ocak 2000, ÇarÅŸamba Â