Merhabalar x :-)) USA Today'in manÅŸetinde iki haber... Biri La Nina kasırgasının birçok ABD Eyaletinde yaÅŸamı çok güçleÅŸtirdiÄŸine iliÅŸkin... "VahÅŸi" olarak nitelendirilen hava koÅŸulları özellikle de Illinois ve Arkansas'ta etkin olmuÅŸ... Ä°kinci haberse "biyo-mühendislik" olarak adlandırılan çalışma alanında bitkilerin genetik yapılarına müdahale edilerek oluÅŸturulan gıdaları tartışıyor. Erik tadındaki ÅŸeftaliler, ÅŸeftali kokulu iri kirazlar, doÄŸal büyüklüğünün on katı irilikte soya fasulyeleri falan filan... Avrupa'da baÅŸlayan tereddüt tüketiciyi bu ürünlerden uzaklaÅŸtırmış ve pekçok süpermarket artık satmamaya baÅŸlamışlar. Buna karşılık sözkonusu "genetik müdahale görmüş" ürünlerin ABD'de hala alıcısı varmış. Haberden olaya karşı olan grubun bu ürünlerin tüketilmesi sonucunda metabolik bozukluklar olacağı konusunda ısrarlı oldukları anlaşılıyor... San Francisco Gate ve Chronicle'ın manÅŸet haberleri aynı: Hani 7 yaşında bir kız çocuÄŸu kaybolmuÅŸtu ya, halâ onu arıyorlar... Kızın annesinin erkek arkadaşı "konuyla hiçbir ilgim yok" demiÅŸ... Ama insanlar (ve polis) kendisinden kuÅŸkulanıyorlar... Ha bire sorguya çekiliyor falan filan... Tatsız. SF Gate'in ilk sayfasında bir haber daha... EÅŸcinsellerin de "eÅŸ"liÄŸinin kabulü ve sosyal haklardan ve evli çiftlerin ayrıcalıklarından yararlanmaları gündeme gelmiÅŸti biliyorsunuz... 1 Ocak itibariyle baÅŸvurular baÅŸlayacak denmiÅŸti... 1-2 Ocak tarihinde San Francisco'da 71 çift baÅŸvuruda bulunmuÅŸ. Washington Post'un manÅŸetteki haberi oldukça ilginç... Kısa adı OSHA olan Amerikan Ä°ÅŸ Güvenlik ve SaÄŸlığı Ä°daresi, iÅŸverenleri "evlerinden çalışan" elemanları konusunda uyarmış: "Evde çalışırlarken baÅŸlarına birÅŸey gelirse bundan siz sorumlusunuz!" Hadi bakalım... Bilgi Teknolojisi geliÅŸtikçe insanlar evlerinden "iÅŸ bitirecekler" diye seviniyorlardı halbuki... Åžimdi iÅŸverenin sırtına öyle bir yük biniyor ki herkes "gel kardeÅŸim, otur ÅŸur'da, yap iÅŸini, ofis saatinde evini de rüyanda görürsün ancak" diyecek sonunda... Ãœstelik, OSHA'nın Genel Sekreter Yardımcısı Charles Jeffress'in dediÄŸine göre bu olay sadece evinden çalışanları kapsamakla da kalmıyor... ÇocuÄŸu rahatsızlanan bir çalışan ofis saatinde eve gitmek zorunda kalırsa ve evde olduÄŸu sırada elindeki eksik iÅŸi tamamlamaktayken deprem olup tavan çökerse bundan da yine iÅŸveren sorumlu imiÅŸ... Ulusal Ãœreticiler BirliÄŸi BaÅŸkanı "eski köye yeni icat çıkarıldığı" kanaatinde ama OSHA'cılar ısrarlı... "Mevcut yasalarımız bunları zaten kapsıyordu" diyorlar. Kısacası, çalışanlar bu konuda bilinçlenmiÅŸ oldular ÅŸimdi... Ve de orası Amerika... Seyredin siz ne davalar, ne mahkemeler, ne tazminatlar gelecek sahneye birbiri peÅŸisıra... The New york Times'ın manÅŸetinde Ä°srail-Suriye... Ayın üçünde baÅŸlayan görüşmeler, Amerikan resmi kaynaklarının yaptıkları açıklamalara bakılırsa "bir aciliyet ve telaÅŸ" havasında gerçekleÅŸmiÅŸ... Ve de tabii "kapalı kapılar ardında". Taraflar arasında kalıcı bir barış saÄŸlayabilmenin kolay olmadığı ve uzun ve çileli bir yol olduÄŸu görüşündeki Amerikan resmi kaynakları bu "telaÅŸ ve aciliyet" durumunun da "iÅŸin zor oluÅŸundan" kaynaklanabileceÄŸini ifade etmiÅŸler. Konu baÅŸlıkları güvenlik, sınırlar, su kaynakları ve politik iliÅŸkiler olarak belirtilmiÅŸ... Ä°srail delegesi 55, Suriye delegesi 25-30 kiÅŸiden müteÅŸekkilmiÅŸ... Bir de Clinton'ın adı zikrediliyor ama kaç Amerikalının iÅŸin içinde olduÄŸu yazılı deÄŸil... Ä°ngiltere'ye de bakalım... The Times'ın manÅŸetinde Yılbaşı kutlamalarında karşılaşılan sorunlar var... Millenium Dome denilen aklaziyan büyük yapıyı görmek ve orada bulunmak isteyen insanların saatler ve saatler boyunca kitlenen trafikte ve arabalarının içinde beklediÄŸini Independent da yazmıştı iki gün önce... Bu organizasyon bozukluÄŸunun müsebibi aranıyor ÅŸimdi de... Dome'un yöneticileri Polisi, Polis de Dome'un Yöneticilerini suçluyormuÅŸ. Klasik... Ä°lk sayfada Clinton'dan haberler var... FotoÄŸraflı... Canı sıkılmış gibi dudağını sıkmış ve saÄŸ elinin parmaklarıyla asker selamı verir gibi birilerini selamlıyor... BaÅŸkanlığının son yılında olduÄŸundan sözediliyor; Suriye-Ä°srail Barış Görüşmeleri için Batı Virginia'ya gittiÄŸi vs vs... Independent'taki bir haber ibret dolu: Tayland'lı bir kadın hayatı boyunca biriktirdiÄŸi ve tek maddi varlığı olan parasını (Yaklaşık 1 milyar 250 milyon TL) Y2K korkusuyla bankadan alıp evine getirmiÅŸ ve evde çıkan yangında paralar yanmış... Ne demiÅŸ eskiler: Mâbad kısmetten çıkınca uçkur dokuz yerden koparmış... The Guardian'ın sitesinde Y2K Bug Raporu diye bir sayfa vardı... Åžu ana kadar dünyanın neresinde hangi milenyum bagları ortaya çıktı ÅŸeklinde bir grafik rapor. Meraklıları için adresini veriyorum: http://www.newsunlimited.co.uk/graphic/0,5812,118831,00.html The Sun'dan bir haber: Prens William'ın Eton Kolejindeki en yakın arkadaÅŸlarından biri olan Hon Nicholas polisin yaptığı bir uyuÅŸturucu taramasında sorgulanmış... Kullandığı otomobille hız yapınca polis arabayı durdurmuÅŸ ve arabada bulunan diÄŸer kiÅŸilerin üzerinde de "hap"lar varmış. Çocukların hepsi 20'nin altındaki yaÅŸlarda... Arabadaki kızlardan biri çantasından çıkan uyarıcı haplar için "bunu veren kiÅŸi hiçbir zararı olmaz demiÅŸti" ÅŸeklinde konuÅŸmuÅŸ... Yazıda, Prensin çevresindeki "uyuÅŸturucu" trafiÄŸi oldukça açıklamalı ve baÄŸlantılı olarak anlatılıyor... William'ın kuzen kadar yakın bir aile dostu ve 28 yaşında genç kız olan Tara Palmer-Tomkinson'ın geçen Nisan'da ABD'de uyuÅŸturucu tedavisi gördüğü, Camilla Parker-Bowles'un oÄŸlu Tom Parker Bowles'un da geçen Mayıs'ta kokain kullandığını itiraf ettiÄŸi, ve daha niceleri... Hepsinin de fotoÄŸraflarını koymuÅŸlar... Tara'nın bir resmi var; nasıl güzel bir genç kız anlatamam... Bowles ise bir felaket... Bin metreden uyuÅŸturucu kullandığı görülüyor... Oxford mezunu ve sadece 24 yaşındaymış oysa... Bu son haberi okurken iyice anladım ki çok yaÅŸlanmışım... Bayağı sinirimi bozuyor bu türden haberler artık. Yarın görüşürüz x :* Ece S. - 5 Ocak 2000, ÇarÅŸamba Â