Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 1999 00:00
Hürriyet Gazete'nin manşetinde
Fenerbahçe'nin içleracısı durumu var. (Bu satırların yazarı da bir Fenerbahçelidir ve Ramazan münasebetiyle akşam bir kadeh rakı bile içememiş, gece de deprem ve Fenerbahçe kabuslarıyla sabahı sabah etmiştir.) Haberi 32 Trilyonluk Fiyasko başlığıyla vermişler. Hemen altında Çakıcı'nın giysilerini taşıdığı çantanın haberi: "800 Milyon Liralık Louis Vuitton'la Geldi" diye başlık atılmış. Bu insanların hem yolsuzluk yapıp alınteriyle kazanılmış "aylık maaşların vergileriyle" yaşadığını, hem de "lüks içinde" yaşadığını hep biliyoruz ama her fırsatta bunun altını çizmek gerekiyor. Biz unutkan, dahası "herkesi sevip bağışlamaya hazır" bir milletiz. Maalesef... Ecevit'ten son deprem beyanatı yine ilk sayfada: "Deprem İçin Endişe Konumu Yok". Dün Litvanyalı bir Parlementer'den gelen haberle herkesin yüreği hoplamıştı malum... Bizim
Astroloji yazarımız da 14 ve 15 Aralık için "genel kırmızı alarm" uyarısı göndermişti geçen hafta... Huzursuz oluyor insan. Bekir Coşkun'un yazısını ve içeriğini beğenen de beğenmeyen de olabilir. Ama başlığını okuyan mutlaka yazının tamamını okumak isteyecektir: "AB'YE NEREMİZ GİRDİ?" Mümtaz Hoca'nın dün Kıbrıs konusuyla ilgili olarak "fesuphanallah!" mealinde söylendiğini yazmıştık. Fırça atıp geri dönüp yürümek içine sinmemiş olmalı ki bugün bir çözüm yolu öneriyor. Bu durumun incelikli bir politikayla adım adım lehe çevirilebileceğini söylüyor. Sabah Sabah'ın manşetinde ÇAKICI haberi yer alıyor. Yapılan bir yorum ilginç, aynen alıyorum: "ÇAKICI'NIN polis tarafından hiç sorgulanmadan cezaevine konulması belki hukuk normlarına uygundur, ancak hukuk vicdanına kesinlikle aykırıdır. ÇÜNKÜ kimse ona MİT'le ilişkisini, kırmızı pasaportu nereden bulduğunu, Türkbank ihalesini soramayacak... Bu yol kapanmıştır. TÜRKİYE'NİN polis devleti değil, Hukuk devleti olduğunu dünyaya ispat etmesi ne yazık ki Çakıcı'ya kısmet olmuştur. BU ayıp da bize yeter." İkinci
haber dünkü deprem alarmı. BaÅŸlıkta: "Litvanyalı Fizikçi Ortalığı Karıştırdı" denmiÅŸ. EÅŸcinsellerin kayıt altına alındığına dair bir haberin baÅŸlığı da: "EÅŸcinseller AB'ye Hazır" ÅŸeklinde. Sadettin Tantan'ın konuyla ilgili beyanatına dair bir haber... Çetin Altan KöyceÄŸiz'den yazmış yazısını. "Tatil mevsimi iyice kapandıktan sonra kışa dönük aylarda o kadar güzel oluyor ki, KöyceÄŸiz Gölü'yle Dalyan'a inen yolların çevresindeki, solgun yeÅŸillerle tarçınlı yanık sarıların renk gösterisine uÄŸramış günlük ormanları..." diye baÅŸlıyor yazı. Gelecek nesillerin daha güzel bir Türkiye'de yaÅŸayacağı umuduyla bitirmiÅŸ yazısını. Kendisinin de Celal Bayar'dan daha uzun ömürlü olacağını öngörüyor (istersem olur!) ve o güzel Türkiye'nin keyfini çıkarmasını diliyorum... Milliyet Milliyet'in manÅŸet haberi Fener... "Fener Buna Lâyık DeÄŸil" diye baÅŸlık atmışlar. Ä°kinci haber burada da Çakıcı. Çakıcı'nın uçaktaki fotoÄŸrafını çeken (uçakta çekilen tek fotoÄŸrafmış) gazeteci Tolga Åžardan gözlemlerini anlatmış. Tutuklanma ve kartal Cezaevine gönderiliÅŸ haberi. Kiraya Dizgin baÅŸlığı altında kira artışlarının % 25'le sınırlandırılacağı haberi. Eh, enflasyon düşecekse zaten, kiracının gözünü oymaya gerek yok. Siyaset Sayfası'nda "MHP Kürtçe TV'ye Karşı" diye bir haber var. MHP'li UlaÅŸtırma Bakanı Enis Öksüz'ün "Bir milletin tek resmi dili olur" ÅŸeklindeki beyanatı üzerine bir haber. Köşe yazarlarının genelde güncel konuları iÅŸlediÄŸi söylenebilir. Abbas Güçlü ise Fen Liseleri'ne giriÅŸ koÅŸullarındaki deÄŸiÅŸkliÄŸe deÄŸinerek "Gençlere yapılacak en büyük kötülük, onların hayallerini yıkmaktır" dediÄŸi yazısıyla EĞİTÄ°M konusunu gündeme getirmiÅŸ ki, bu herkesin ilk konusu olmalı diye düşünüyorum. AB ödevlerinin yerine getirilmesinin ve deÄŸiÅŸimin kalıcı ve organik olabilmesinin önkoÅŸulu EÄŸitim bütçesini arttırmak çünkü. Radikal Gazetenin manÅŸetinde çok büyük puntolarla "RÜŞVET" sözcüğünü görüyoruz. Son derece sinir bozucu felaket bir haber. Milletvekillerinin yüksek (emeklilik) maaşı pozisyonlarını korumak üzere Anayasa Mahkemesi'nden dönmesini engelleyecek ÅŸekilde ve resmen "gizli bir operasyon" ÅŸeklinde planladıkları bir Trakya Üçayağı!! Ä°nanılır gibi deÄŸil. DenmiÅŸ ki: "Gizlenen teklifte, yüksek yargı organlarının baÅŸkan ve üyeleri, üniversite öğretim üyeleri ve yüksek dereceli bürokratlara da 'temsil ödeneÄŸi' verilmesi öngörülüyor." Çakıcı haberi yine baÅŸ sayfada... Fenerbahçe haberi küçük olduÄŸunu söyleyen olursa inanmayın. Yeterli bence... Bir kere birinci sayfada. Rüştü'nün bir fotoÄŸrafını da koymuÅŸlar. Daha ne?.. Hemen altında, dersleri boÅŸ geçtiÄŸi için gösteri yapan lise öğrencilerinin yargı önüne çıkacağını bildiren bir haber var. BaÅŸlığı: "Hapis Az, Asalım!" ÅŸeklinde. Mehmet Y. Yılmaz da bu konuyu irdeleyen bir yazı yazmış. Çocuklarımızı "Devlet Düşmanı" olarak algılamayacağımız günlerin ne zaman geleceÄŸini ben de merak ediyorum doÄŸrusu. (BirbaÅŸka merak konusu da Mehmet Y. Yılmaz'ın yarın ne yazacağı...) Cumhuriyet Kıbrıs yine manÅŸette. Haberin baÅŸlığı "DenktaÅŸ 'Yola Devam' Dedi" ÅŸeklinde. ManÅŸetteki ikinci haber "Çakıcı Cezaevinde" baÅŸlıklı. Üçüncü baÅŸlık "AB Yolu Uzun" diyor ve yapılması gerekenleri tartışıyor. Ä°lk sayfada Öcalan'ın bir beyanatı var. DemiÅŸ ki: "Ayrımcılık peÅŸinde olmadık." "Yeni Yılda Vergili YaÅŸam" baÅŸlıklı haberin ücretli kesimi ilgilendirir bir yanı yok. Bizim için yaÅŸam hep "vergili" oldu!! Fenerbahçe haberi, büyük bir fotoÄŸrafla yer almış. Kafayı yemiÅŸ zavallı bir taraftarı zaptetmeye çalışan emniyet görevlilerini görüyoruz. SoÄŸukkanlı, kararlı bir biçimde taraftarı sıkı sıkı tutmuÅŸlar. Yüzlerindeki ifadeden hiçbirÅŸey okumak mümkün deÄŸil. Ä°ÅŸte olması gerektiÄŸi gibi bir polis memuru diye düşünüyor insan... Kimbilir, kimi emniyet görevlileri belki de içinden şöyle diyordur: "Ah ulan ah, üstümde ÅŸu üniforma olmeycekti ki..." Ece S. - 14 Aralık 1999, Salı Â
button