Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 1999 00:00
KATİL KATEGORİLERİNİN DİLİMİZDEKİ KARŞILIKLARINI BULMAKTA ZORLANIYORUM!Merhabalar x :-)) Amerikan gazeteleri yine birbirinden tuhaf haberlerle dolu... İşte New York Post'un ilk haberi: "Kolumbia'lı Şokedici Katillerin Video Kayıtları Planı Ortaya Çıkardı". Şimdi... Amerika'da katiller kendi aralarında birkaça ayrılıyorlar. Bu "şokedici" (shocker) lafının Türkçe'deki cinayet terminolojisinde tam bir karşılığı henüz yok. Terim, "seri" (serial killer'daki) kategorisinin aksine çok sayıda kişiyi "bir seferde" öldürmeye niyet eden veya öldürenleri tanımlamak için kullanılıyor. Katil olay sonunda kendini öldürmeye de niyetliyse, ya da öldürürse o zaman "şokedici" sözcüğünün yanına bir de "intiharcı" sıfatı ekliyorlar "shocker suicidal killer" şeklinde. Haberde biri 17 diğeri 18 yaşında iki gencin evde yaptıkları bombaları ve ellerindeki silahları kullanarak okullarındaki 15 öğrenciyi ve kendilerini de öldürdükleri saldırının arkaplanı anlatılmış. Adları Dylan Klebold ve Eric Harris olan bu iki öğrenci evde ve anne-babalarından gizlemeyi başararak bombalar imal etmişler. Birilerine para verip (yaşı büyük birilerine) kendilerine silah almalarını sağlamışlar. Ve yaptıkları hazırlık ve planı da adım adım video kamerayla kaydetmişler. En az 250 kişiyi öldürüp intihar etmeyi planlamışlar. Amaçları ise "tarih"e ve "Holywood"a geçmekmiş. Polislerin olay sonrasındaki araştırmada ellerine geçen video banttaki kayıtta çocuklardan biri şöyle demiş: "Müthiş bir öykü olacak ve yönetmenler öyküyü
film yapmak için yarışa girecekler. Ama ya Spielberg ya da Tarrantino yapmalı bu işi." Tüm bu çalışmaları sırasında ebeveynlerinin herşeyden habersiz olması çocukları epeyce eğlendirmiş ve birkaç kez de yakalanmanın eşiğine gelmişler. Herneyse... Sonuçta 15 okul arkadaşlarının ve kendilerinin ölümüyle sonuçlanmış olay. Yaptıkları bombanın çalışmaması okuldaki öğrencilerin büyük bir kısmının yaşamını kurtarmış. Bu ilk haberimizdi, ikincisi de Washington Post'tan: "Bir Yaşam Siyanid Tankında Çöpe Atıldı". "İşverenin hatası çok uzun süreli bir hapis cezasını gündeme getirebilir" altbaşlığının altında Pocatello, Idaho'da hiç tedbir almadan ve bilgilendirmeden işçi çalıştıran işveren ve Evergreen Resources firmasının sahibi Allan Elias kastediliyor. Elias için çalışan 23 yaşındaki Scott Dominguez de hiç tedbirsiz bir ortamda çalışırken, siyanidle fosforik asit karışımının toksik etkisi sonucu meydana gelen iş kazası sonucunda bedensel ve zihinsel fonksiyonlarının büyük bir kısmını yitirmiş. (Tank siyanid doluymuş, sonra fosforik asit koyunca iki madde reaksiyona girmiş.) Yazıda tedbirsizlik, yasalar, cezai müeyyideler ve benzeri konular da tartışılmış. Eh, buraya kadar normal bir
haber yani. Ama olay ÅŸimdi baÅŸlıyor, çünkü kazazede işçiyle röportaj yapmışlar. Aynen çevirmeye çalışıyorum: Liseyi bitirdin mi diye sorduÄŸumuzda Dominguez: "Um, um, um, um, um, um, um, um, um, um, um, evveet" diye yanıtladı bizi. Daha önce içinde siyanid olduÄŸunu bilseydin tanka girer miydin diye sorduÄŸumuzda, Dominguez bizi "Um, um, um, um, um, um, asla" diye cevap verdi. Peki neden böyle korkusuzca girdin bu tanka diye sorduk Dominguez'e. Bize "Um, um, ben, ben, Allan'a gerçekten, gerçekten, hakkaten, hakkaten çok güvenmiÅŸtim" dedi. (Çeviride, gazetedeki "um"ların sayısına aynen sadık kalınmıştır.) Yukarıdaki iki haberle ilgili, daha doÄŸrusu ilk haberin içeriÄŸi ve ikinci haberin kaleme alınışı hakkında yorum yapmak yerine New York Times'ın manÅŸet haberini size aktarırsam bir taÅŸla birkaç kuÅŸ vurmuÅŸ olacağım. Haber şöyle: "BirleÅŸik Devletler, Akıl Hastalıklarının Yaygın OlduÄŸunu ve PekçoÄŸunun Tedavi EdilmediÄŸini Söylüyor". Hükumetin Halk SaÄŸlığı konusundaki baÅŸ sözcüsü durumundaki Operator Dr. David Satcher, Beyaz Saray'dan yaptığı açıklamayla konu hakkındaki en son ve kapsamlı araÅŸtırma raporunu halka duyurmuÅŸ. Yapılan araÅŸtırmalar sonucunda herhangi bir yıl baz alındığında her beÅŸ Amerikan vatandaşından birinin mental bir hastalığı olduÄŸu ve tüm Amerikan nüfusunun yarısının yaÅŸamının belli bir döneminde en az bir kez böyle bir hastalık geçirdiÄŸi saptanmış. Zihinsel hastalıklardan mustarip kiÅŸilerin pekçoÄŸu bu sorunlarını çözümleyebilecek etkin bir tedavi olduÄŸundan haberdar deÄŸilmiÅŸ. Birçok vatandaşın sigortası bu tip hastalıkların tedavi giderlerini karşılamaz nitelikteymiÅŸ; vatandaÅŸlar da genelde kendi kiÅŸisel gelirleriyle tedavi masraflarını karşılayamıyormuÅŸ. Yapılan araÅŸtırmalar psikiatrik hastalıkların ortaya çıkma sıklığının mensup olunan sosyal sınıfa, gelir düzeyine veya eÄŸitim düzeyine baÄŸlı olmadığını gösteriyormuÅŸ. Bunun üzerine, artık ben ne desem boÅŸ... Ä°ngiliz gazetelerinden The Times'ın ilk haberi yine Londra Belediye BaÅŸkanı seçimleriyle ilgili. Adayların durum raporu gibi bir yazı... Ä°kinci yazı BaÅŸbakan Yardımcısı Prescott'un bayındırlık ve ulaşımla ilgili olarak uygulanan siyasetin ve alınan kararların yanlışlığını söyleyenlere önce köpürüp sonra haklı oldukları noktaları teslim ediÅŸiyle ilgili. Ama en sonunda "ben uzun vadeli kazanımları günübirlik popülerlik yitirme kaygılarına kurban etmem" demiÅŸ. Üçüncü haberin baÅŸlığı şöyle: "Muhammed Ali -Halâ En Büyük". Bence de... Eveli gün, Londra'da düzenlenen bir törende, üç kez Dünya Ağırsiklet Boks Åžampiyonu ünvanı kazanan boksöre BBC tarafından "Yüzyılın Sporcusu" ödülü verilmiÅŸ. Independent'ın Dünya Haberleri Bölümünün baÅŸ haberinde Rus Parlementosunda, 1 Åžubat'a kadar teslim olan Çeçen direnişçileri için çıkarılan af yasası baÅŸ sırada. Hem Independent'ta hem The Guardian'da Prescott'un hapırıp köpürmesi birinci sırayı almış. Bu gazeteleri okuduktan sonra gevÅŸeyebilmek için çıkıp uzun bir yürüyüş yapmak gerekiyor... Daha da kötüsü artık kendi gazetelerimi eskisi gibi okuyacak vakit bulamıyorum. Eskiden gayrimenkul ve ders verenler ilanları da dahil olmak üzere her satırını okuduÄŸum Hürriyet ve Radikal yeterince kırış bürüş olmadan çöpü boyluyorlar... Yarın görüşürüz x :* Ece S. - 14 Aralık 1999, Salı Â
button