63 köylüye ‘meraya tecavüz’ cezası

Güncelleme Tarihi:

63 köylüye ‘meraya tecavüz’ cezası
Oluşturulma Tarihi: Şubat 04, 2008 17:06

ŞANLIURFA’nın Akçakale İlçesi’ne bağlı 107 haneli Dorumali Köyü’nde 63 kişiye, köyün ortak kullanım alanı olan meraya toprak ve kerpiç ev yaptıkları gerekçesiyle ‘Hakkı Olmayan Yere Tecavüz’ suçundan 6’şar ay 20’şer gün hapis cezası verildi.

Hapis cezaları 6’şar bin YTL para cezasına çevrilen köylülerin 59’u kararı temyiz etti. Şehir dışında oldukları için karardan haberi olmayan ve itirazda bulunmayan 4 kişi hakkında ise yakalama emri çıkarıldı. Bu köylülerden biri de yakalanıp, cezaevine konuldu. ;

Arap kökenli olan, geçimlerini tarlalarına buğday ve pamuk ekerek ya da farklı kentlerde mevsimlik tarım işçisi olarak çalışarak sağlayan Dorumali Köyü sakinlerinin yaşamı, 2005’te açılan davayla değişti. Köydeki mera alanlarının ev yapılarak işgal edildiği ihbarı üzerine Akçakale Kaymakamlığı’nca Tapu ve Kadastro uzmanı bilirkişilere yaptırılan incelemede, iddianın doğru olduğu ve 63 kişinin köyün ortak kullanım alanlarına ev yaptıkları belirlendi. Kaymakamlık bu tespitin ardından, mera alanını işgal ettikleri ileri sürülen köylüler hakkında Akçakale Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

63 köylü hakkında, Akçakale Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘Hakkı Olmayan Yere Tecavüz’ suçundan 6 aydan 3 yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası istemiyle dava açıldı. 2007’nin Ağustos ayında sonuçlanan davada 63 köylü, önce 8’er ay hapis ve 120 gün adli para cezası ile cezalandırıldı. Sabıkasız oluşları dikkate alınarak cezaları 6’şar ay 20’şer gün hapis ve 100'er gün adli paraya indirildi, hapis cezaları da 200 gün adliye para cezasına dönüştürüldü. Sonuçta cezalar, toplam 300 gün hapis karşılığı olarak 10 eşit taksitte ödenmek üzere 6’şar bin YTL para cezasına çevrildi.
TEMYİZ ETMEYİNCE HAPSE ATILDI
Ceza alan köylülerden 59’u kararı temyiz etti. Bu köylülerin itirazları Yargıtay’da görüşürken, bu sırada şehir dışında oldukları için ceza aldıklarından habersiz olan, para cezasını da belirtilen sürede ödemeyen Ahmet Bozdoğan, Ali Hanif, Halil Önegül ve Hasan Otorkan hakkında yakalama emri çıkarıldı. Ahmet Bozdoğan, eşi ve çocuklarıyla birlikte yaklaşık 2 ay önce Mersin’in Tarsus İlçesi’ndeki seralarda çalışmaya giderken, yol kontrolleri sırasında yakalanıp cezaevine konuldu, diğer 3 kişi ise aranıyor.
BU EVLER DEDE MİRASI
Aranan köylülerden 40 yaşındaki 9 çocuk babası Ali Hanif, dedesinden babasına, babasından ise kendisine kalan toprak ev nedeniyle cezaevine girecek olmanın korkusunu yaşadığını söyledi. Atalarının bilmeden yaptığı yanlışın kurbanı olduklarını belirten Hanif, “Beni bulsalar cezaevine koyacaklar. Ben gidersem, eşime, anneme ve çocuklarıma kim bakacak? Çocuklarımın hepsi küçük, bu parayı ödeyecek gücüm de yok. Ne yapacağımı şaşırdım, yetkililerin bu adaletsizliğe çözüm bulmasını istiyorum” dedi. Hanif’in ayakkabıları olmadığı için çıplak ayakla dolaşan çocukları da, “Babamız hapse girmesin ne olur?” diye konuştu.
EN YENİ EV 40 YILLIK
Ceza alanlar arasında bulunan Dorumali Köyü Muhtarı Hüseyin Bozdoğan, merayı izinsiz işgal ederek suç işleyenler arasında gösterilmesinin yanı sıra, hakkında ‘görevi suiistimal’ davası da açıldığını söyledi. 4 yıl önce muhtarlık görevine seçildiğini ve dava konusu toprak evlerde yıllardır oturduklarını anlatan Bozdoğan şunları söyledi:
“Bu evlerin en yenisi 40 yıl önce yapılmış. Hatta şu anda yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olanlar var. Kışın yağmur yağınca evimize sular damlıyor, rahat edemiyoruz. Dede ve babalarımızdan kalan bu evler, başımıza bela oldu. Köydeki hane sayısının yarısından fazlası bu suçu işlediği için ceza aldı. Ben ve 58 köy sakini temyiz için Yargıtay’a başvurduk. Hepimiz umutla çıkacak kararı bekliyoruz. 6 bin YTL’yi ödeme gibi şansımız da yok. Olsa seve seve öderiz ama, kimsenin cebinde bir kuruş parası yok. Köyün büyük bölümü şu an Tarsus’taki seralarda günlük 10 YTL karşılığı çalışmaya gitmiş durumda. Tek dileğimiz Yargıtay’ın mahkeme kararını lehimize bozması. Aksi durum olursa da boynumuz kıldan ince gidip hapis yatacağız.”
KÖYLÜ ŞAŞKIN
Babasının çocukluk yıllarında yaptığı tek odalı toprak evin kendisine miras kaldığını anlatan 66 yaşındaki Hanifi Sarıktekin de, maddi durumu iyi olmadığı için cezaevine girme riskiyle karşı karşıya bulunduğunu söyledi. Tarım işçisi çocuklarının eşi ve kendisine baktığını kaydeden Sarıktekin, “Hem yaşlıyım, hem de astım hastasıyım. Çocuklarımın kazancı boğazımıza zor yetiyor. Şimdi bu cezayı nasıl ödeyelim? Yargıtay kararı aleyhimize verirse, hasta ve yaşlı halimle gidip cezaevine gireceğim” diye konuştu.

HK(OA/COŞ) (FOTOĞRAF)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!