Güncelleme Tarihi:
"Çevreyi daha ileri seviyeye getirmek borcumuz"
Mekan odaklı politikalarda yatay genişleyen, aynı zamanda modern hayatın fonksiyonelliğini de içinde barındıran şehirlerin, yine insan odaklı kalkınmanın temel dinamiğini oluşturacağı belirtilen açıklamada, çevreyi sadece korumak değil, daha ileri bir seviyeye getirmenin, gelecek nesillere en büyük borç olduğu vurgulandı.
Açıklamada, iktidara geldikten hemen sonra "Olağanüstü Hal"in kaldırılmasıyla başlayan ve bugüne kadar büyük bir başarıyla yürütülen milli birlik ve kardeşlik projesiyle çözüm sürecinin taviz vermeden sürdürüleceği kaydedildi.
"Eşit haklar ve adil gelir paylaşımı"
"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" ilkesinden sapmadan, Türkiye'nin her köşesinde eşit yurttaşlara eşit haklar ve adil gelir paylaşımıyla bir bütün olarak Türkiye'nin yükselmesinin hedeflendiği vurgulanan açıklamada, şöyle devam edildi:
"Sadece demokratik standartlara değil, tüm hizmet alanlarına vatandaşlarımızın ayrım yapılmaksızın eşit ve adil erişimi sağlanmıştır. Entegre kalkınma politikalarıyla yüksek demokratik standartlar birlikte gelişecektir. Özgürlük-güvenlik dengesi gözetilerek ülkemiz ilerlemesinin önündeki engellerden tümüyle kurtulacaktır.
Bunun yanında, devlet otoritesinin parçalanmasına asla izin vermeden ulusal güvenliği tehdit eden tüm unsurlarla sonuna kadar mücadele edilecektir. Bu konuda her ne surette olursa olsun taviz verilmesi söz konusu değildir. Geçmişte milli güvenliğimizi tehdit eden vesayet odaklarına müsaade edilmediği gibi, son 2 yıldır ortaya çıkan vesayet girişimlerine karşı da millli güvenliğimiz teminat altına alınmıştır."
Yeni Türkiye, yeni ekonomi
Türkiye'nin son 12 yılda rekorlar kırarak büyüdüğü kaydedilen açıklamada, ikinci atılım döneminde mali disiplin, katma değerli istihdam, Ar-Ge, nitelikli genç nesiller, artacak tasarrufların doğru alanlara yönlendirilmesinin öncelikler olacağı aktarıldı.
Açıklamada, yeni Türkiye'nin, yeni ekonomiyle büyüyeceği belirtilerek, Hükümet Programı'nda ilan edilen tüm hedeflerin eylem planlarına dönüştürüleceği, belli bir takvime bağlanacağı, sorumlu kurumlar belirleneceği ve yakın bir izleme mekanizması kurulacağı anlatıldı. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Yine son 12 yılda yaşanan özgüven devrimiyle dünyada başat aktörlerden biri haline gelen Türkiye, bölgesinde ve küresel her sorunda sorunun değil, çözümün parçası olarak istikrar üretmeye devam edecektir. Değer odaklı Türk dış politikası artık küresel bir markadır.
Dünyada büyük saygınlık kazanan kalkınma yardımlarımızdan, eğitim ve kültür projelerine kadar tüm imkanlarımızla gönül coğrafyamızla kucaklaşmayı, her türlü etnik-mezhebi ayrılığın karşısında durmayı sürdüreceğiz. Başarı hepimizin olacaktır. Eski Türkiye kaybetmiş, Yeni Türkiye yola çıkmıştır. Büyük öncü bir ülkenin vatandaşları olarak bu onur tüm milletimizindir. Bu program hükümet olarak milletimize, tarihimize ve geleceğimize taahhüdümüzdür."